Jump to content

Çekim Kuvveti ve Kara Delikler


paranormalfikir

Önerilen Mesajlar

Kütle çekimi analitik olarak ilk kez 17.

yüzyıl ortalarında Isaac Newton tarafından ifade

edilmistir; her ne kadar henüz tümüyle tamamlanmamıssa

da en son kütle çekim teorisi

Einstein tarafından 1915 yılında gelistirilmistir.

Çekim enerjisi söyle açığa çıkar: Küçük bir kütle

büyük bir kütlenin üzerine düserken --Dünya

üzerine düsen bir Bowling topu düsünün-- hızı

gittikçe artar. Bu hız artısı çekim enerjisinin

serbest kaldığını gösterir. Bu enerji, ısı ve ısınım

gibi baska enerji biçimlerine dönüsebilir.

Eğer büyük kütleli cismin aynı zamanda yoğunluğu

da yüksekse, düsen cismin hızı çok büyük

değerlere ulasır. Kara delik, iste bu asırı yoğunlasmıs

maddenin bir örneğidir. Kara deliğe doğru

düsen bir cisim, deliğe girmeden önce ısık hızına

ulasır. Böyle yüksek hızlarda maddenin

enerjiye dönüsüm verimliliği yüzde onlara kadar

yükselir, ki bu da kuasar ve etkin galaksilerin

ürettiği yüksek enerji miktarlarını açıklamaya

yeterlidir.

 

Kara delik kavramı ilk olarak 1783 yılında

İngiltere, Yorkshire'da ki Thornhill'in rektörü

olan John Michell tarafından ortaya atıldı.

1796'da kavram Pierre-Simon Laplace tarafından

yeniden kesfedildi. Fikir su:Kütlesi ve boyutları

belirli bir gök cismi verildiğinde, kütlesi

daha küçük olan bir baska cismin büyüğünün

çekiminden kurtulabilmesi için 'kurtulma hızı'

denen kritik bir hıza sahip olması gerekir. Örneğin,

Yerküre için kurtulma hızı saniyede 11

kilometre civarındadır. Bu hızdan daha küçük

bir hızla Dünya yüzeyinden yukarı doğru fırlatılan

hiçbir cisim Dünya'nın çekiminden kurtulamaz;

maksimum bir yüksekliğe ulaştıktan sonra

gerisin geriye yere düser. Saniyede 11 kilometreden

daha büyük bir hızla yukarı doğru fırlatılan

bir cisim Dünya'nın çekiminden kurtularak

uzayda hareketini sürdürür, hiçbir zaman geri

dönmez. Simdi Dünya'yı dev bir mengenede sıkıstırarak

çapını dörtte birine indirdiğimizi düsünelim.

Dünya'nın yüzeyi çekim merkezine daha

yakın hale geldiğinden çekim kuvveti daha

güçlenmistir. Kurtulma hızı iki katına, saniyede

22 kilometreye yükselmistir. Dünya'nın kütlesini

aynı tutarak çapını gittikçe küçültmeyi sürdürelim.

Çapı her dört kat küçülttüğümüzde kurtulma

hızı iki kat artar. Sonuçta, Yerküre'mizin

çapı yaklasık bir buçuk santimetreye indiğinde

kurtulma hızı da saniyede 300.000 kilometreye,

yani ışık hızına ulasır. Bu durumda ışık bile

Dünya'nın çekiminden kurtulamaz. Dünya, dısarıdan

bakıldığında simsiyah görünür. Bir kara

delik olmustur.Bu hayali deneyi ilk kez gerçeklestiren

Michell ve Laplace, Newton'un kütle

çekim teorisinden ve ilk kez onyedinci yüzyılda

ölçülmüs olan ısığın hızından haberdardılar.

Tabii Dünya'yı bir buçuk santimetre çapına

kadar küçültebilecek dev bir mengene yoktur.

Ama, daha önce gördüğümüz gibi, yıldızlar yakıtlarını

tüketip kendi ağırlıklarını tasıyamaz

hale geldiklerinde kendilerini çok küçük boyutlara

kadar sıkıstırabilirler.

 

Alan Lightman'ın Yıldızların Zamanı Adlı Kitabından Alıntıdır.

alan lightman yıldızların zamanı.jpg

 

 

"Bu harika kitabı, gökyüzüyle ve amatör astronomiyle ilgilenen herkesin okumasını öneririm. Herkesin anlayabileceği dilde, öykü tadında bir kitap."

 

http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=19037

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...