İnisiyasyon'da Kullanılan Yöntemler ve Teknikler

İnisiyasyon şuurlanma yolunda yapılan bir dizi çalışmadan oluşur. Bu çalışmaların hedef aldığı nokta: İnsanın önce kendisinin en kaba taraflarından başlayarak, gittikçe en üstün şuur hallerine geçerek İnsan-ı Kamil denilen bir seviyeye çıkmasıdır. İnisiyasyonun amacı budur. Bu amaca ulaşabilmek için de inisiyasyonda kullanılan bazı yöntemler ve teknikler vardır. Bunlar: Oruç, Zikir, Konsantrasyon Çalışmaları ve Parapsişik Yeteneklerin Kullanılması ile gerçekleştirilen özel çalışmalardan oluşurdu.

Oruç: Buradaki oruç genellikle bildiğimiz aç kalmaktan ibaret olan bir oruç değildir. İnisiyatik çalışmalarda orucun çok farklı şekilleri vardı. Sadece bedeni oruç değil, her türlü duygusal hazlardan ve negatif enerji yayan düşüncelerden de sakınılan özel oruç tutma yöntemleri uygulanmaktaydı.

Zikir: Belirli bir enerjiyle beslenmiş bir kelime kalıbının uzun süre tekrarlanmasıdır. Kullanılacak sözcük bazen tek bir kelimeden bazen de bir cümleden oluşurdu. Her ulusun ezoterik çalışmalarında kullandığı zikir kalıpları kendi lisanlarından seçilmiştir. Şeyhler ve rahiplerce özel olarak yoğun enerjilerle doldurulan bu sözcüklerin tekrarlanmasıyla; hem o enerjiyi öğrencinin içine sindirmesi, hem de düşüncelerini gereksiz yerlerden çekerek tek bir noktaya kilitlemesi sağlanmaktaydı. Bu çalışmaların ileriki aşamalarında büyük bir konsantrasyon sağlanır ve vecd halinin yaşanması gerçekleştirilirdi. Vecd denilen şey, inisiyenin ruhsal planlarla kontak kurmasını ve kendi öz varlığının derinliklerine inmesine imkan sağlayan farklı bir şuur haliydi.

Konsantrasyon: Zikir çalışmalarına yardımcı bir yöntem olarak ayrıca çeşitli konsantrasyon çalışmaları da uygulanmaktaydı. Bu teknikler düşüncenin belirli bir süre sadece belirli bir noktaya kilitlenmesine yönelikti. Son derece güç bir çalışma olan konsantrasyon egzersizleri, inisiye adayına sonunda büyük bir güç kazandırmaktaydı. Düşünce enerjisini yoğunlaştırmayı öğrenen öğrenciler, bu yeteneklerini çeşitli alanlarda kullanırlardı. Düşüncenin kontrol altına alınması inisiyasyonun en çok üzerinde durduğu çalışmalardan biriydi. Bu gerçekleştirildikten sonra, inisiye adayında gözle görülür farklılaşmalar başlardı. Bunların başında Parapsişik yeteneklerin ortaya çıkması gelirdi.

Parapsişik Yetenekler: Günümüz Parapsikoloji Bilimi’nin “Duyular Dışı Algılamalar” adını verdiği Parapsişik Yetenekler inisiyatik çalışmalarda başarıyla kullanılmaktaydı. Tabi bunun olabilmesi için oruç, zikir, konsantrasyon gibi metotların başarıyla yerine getirilmiş olması şarttı.

Bütün bu zorlu çalışmalardan sonra ortaya çıkmaya başlayan Parapsişik Yeteneklerden en çok kullanılanları: Durugörü, Astral Seyahat, Telepati, Telekinezi ve Sezgiler’di…

Ergun Candan - Gizli Sırlar Öğretisi

İnisiyasyon esasında o zorlu eğitim sürecinin tamamına verilen bir isimdir ama ilk "başlatıcı" ayini kapsayan bir terim olarakta kullanılır. Ezoterik geleneği kapsar ve inisiyasyon ritüelleri gruba, geleneğe göre seviyelere ayrılır. Buradaki ayin sembolizmlerden oluşur ve sembolizmler gelenekle alakalıdır. Örneğin bir mason inisiyasyon ritüeliyle, coven veya majikal orderlerın inisiyasyon ritüelleri inançları ve gelenekleri bağlamında değişiklik gösterir.

Tasavvuf gözüyle bakılmış biraz burada, tasavvufta süluk veya rabıta denir. Süluk yola girişi anlatır. rabıta ise müridin mürşide kalben ve ruhen bağlanmasını anlatır. Böylelikle ilahi tesirler öğrenciye akar ve inisiyasyonun en önemli aşaması olarak isimlendirebiliriz. Tabi bu rabıta ritüeli özeldir öyle ortalıklarda bulunmaz. Elbette bu genelde dergahlarda kullanılır ama "yaşayan" mürşidle sınırlı değildir, zira ölmüş bir alim için de rabıta söz konusudur. Örneğin mevlevi iseniz Mevlana için rabıta yapabilirsiniz. Eğer tarikat dışı bir eylemde alim ile mürşid arasında o bağ güçlenirse ve alim sana tesirlerini aktarırsa ve mürid artık mürşidlik makamına yükselirse o alimden (yaşayan veya yaşamayan) icazet alır. Tabi bu büyük bir onurdur. İcazet alanda kerametler gözükmeye başlar. (bir nevi el verme)

Benzeri Reiki'de de vardır, reiki'de ki başlangıçtaki inisiyasyon daha çok "el vermedir" lakin reiki inisiyasyonu tabiri de kullanılabilir çünkü reiki sürecide ezoterik ve spiritüel bir eğitim sürecini kapsar ve öğrenci ile öğretmen arası iletişimi-eğitim söz konusudur. Bu yüzden reiki'de spiritüel bir yol olarak ezoterik inisiyasyonun parçası şeklinde düşünebilir. İlk el verme sonrası 21 günlük arınma ve içsel dönüş süreci, sonraki eğitim süreçleri, öğretmenin uzaktan enerjiyle destek vermesi üç seviyesi olması ve seviyelerde derinleşme en sonunda kişinin de öğretmen olması ve ikinci seviyeden sonra gizli bilgilerin verilmesi süreçlerini göz önünüe alırsak tam tamına aktif bir spiritüel-ezoterik inisiyasyon geleneğinin doğasına sahiptir.

pagan geleneğinde ise yine üç seviyeli inisiyasyon vardır. son seviye yüksek rahibe veya yüksek rahiplik seviyesidir. Burada da ilk aşama temel bilgelik ve sonra derinleşen bir süreç vardır. Öğretmen-öğrenci ilişkisi önemlidir ve belki bilmeyenler vardır pagan geleneğinin covenlarında da ezoterik inisiyasyonunda da yoğun bir eğitim süreci vardır. İnisiyasyon başlangıç ritüeli gizlidir ve öğrenci bilmez, bu bilinmezlik her şeyi baştan kabul etme ve cesaret göstergesidir. önce özgürleşmeye dayalı bir sembolizmle başlar ve başrahibe/başrahibin adayı kutsamalarıyla devam eder. Çembere giriş seremonisi büyük önem taşır ve belkemiğidir.

Görüldüğü gibi gelenekler bir hayli değişse de bu ezoterik geleneklerin temellerinde benzer işlemler ve süreçler var.

Coven olusturalım '' konusuna da gönderme yapabiliriz buradan . En basit anlamıyla inisiyasyon içermeyen bir coven yoktur çünkü .

Öte yandan Bazı düşüncelerle bir kez ilişkiye geçtikten sonra artık eskisi gibi bir yaşam süremezsiniz ; ya daha ileriye gitmeli ya da ağır gelen bir yükün altında ezilip yok olursunuz .. Tahıl tanesi örneği burada tüm bu yolun amacını çok iyi anlatıyor aslında .. Ya harcanıp gidersiniz yada farklı bir yaşama ulaşırsınız . misterlerdeki "doğum", "kurtuluş" ve "ebedi yaşamın edinilmesi" gibi düşüncelerin temelinde yatan öz aslında inisiyasyonun temel özüdür . Hatta bütün bu yolu"Visita Interiorae Terrae Rectificando Invenies Occultum Lapidem 'ile birleştirip bütünlemek ve / veya betimlemek de yanlış olmaz sanırım .

Kısaca tüm inisiyasyon süreci Gerçekliğin katmanlarından olusur ..

Bu gerçekliğin katmanları konusuna şu başlıkta değinilmişti ; http://www.gnoxis.com/drakonyan-inisiyasyon-45453.html Burada da drakonyan geleneğin inisiyasyon süreci gözlemleniyor. Bu yazıyı inceleyebilirsiniz.

Neverın bahsettiği misterlerdeki felsefeyi ise şu paragraf ve yazı çok güzel özetliyor;

Ne var ki, sözkonusu yeni varoluş düzeyindeki "doğum" ne bir rastlantı eseri ne de mekanik bir şekilde olur. Bu yeni doğum, bizim varoluş düzeyimizdekinin aksine bazı dış neden koşulların sonucu olmayıp, o "tohum'un kendi arzu, çaba ve iradesi'ne bağlı olacaktır.

 

İşte misterlerdeki "doğum", "kurtuluş" ve "ebedi yaşamın edinilmesi" gibi düşüncelerin temelinde yatan öz buydu. "Ebedi yaşam", birden fazla anlamı olan bir kavramdır. Üstelik bir çelişkiyi de barındırıyor gibidir : Bir yandan varolan herşey için "ebedi yaşam" var denilirken, öte yajıdan "ebedi yaşamın edinilmesi" için tekrar doğmak gerektiği dile getirilirdi. Her iki olgu da aslında ebediyet'tir. Ancak, birincisi değişmeyen bir tekrar halinde hep aynı sonucu verirken, ikincisi bu tekrardan kaçıp kurtulmayı sağlar.

( http://www.spiritualizm.com/makaleler/igm120.html )Bu yazıyı okumak detaylı bilgi verecektir. Burada klasik bir benzetme olan buğday benzetmesinin de detayı şu şekilde anlatılıyor;

Misterlerde "tahıl tanesi" son derece önemli bir rol oynardı. Tanenin toprağa "gömülmesi", yani "ölümü" ve yeşil bir filiz halinde "kıyamı", misterlerin altında yatan ana fikri simgelerdi. Günümüzde çarpık bir bilimsellikle, misterleri "ziraatle ilgili mitler", yani ziraatle uğraşan ilkel bir halkın yaptığı ayinlerin kalıntısı olarak açıklamaya çalışanlar vardır. Oysa bu düşüncenin altında çok derin bir anlam yatıyordu. Tane "insanı" simgelerdi. Eletısis misterlerinde her inisiyasyon adayı, belirli bir geçit töreni sırasında, küçük bir toprak kase içerisinde bir buğday tanesi taşırdı.

Aynı gelenek antik mısırda da vardır, ölen her kişini mezarına birkaç buğday tanesi konurdu ki bu yeniden doğuşu temsil ederdi. Bu yüzden Osiris'in kutsal bitkisi sayılırdı. Çünkü Osiris'te ölmüş ve İsis'in büyüleriyle yeniden doğmuştu.

Zaten inisiyasyon başlangıç seviyesi, bir bilinçten başka bir bilince doğmayı sembolize eder, ilk seremoniler her gelenekte bunu kapsar. İnisiye olan kişi sembolik olarak eski benliğini geride bırakır (ölüm) ve yeni benliği kabul eder (doğum), bahsettiğimiz özgürleşme geleneği budur. Böylelikle yeniden doğuş temsil edilir.

Sembolik olarak ölmenin haricinde fiziki ölümle tekrar doğum insiyasyonun reenkarnasyona bakış açısını da gösteriyor sanırım

Ezoterik gelenekte fiziksel ya da ruhsal ölüm-doğum sembolizmi aynı tutulur. İkisi de "reenkarnasyondur" biri "bedenli" diğeri "zihinseldir", batini bakış açısına sahip oldukları için fark görmezler. Çünkü "benzeşim yasası" veya "sempati yasası" vardır. Benzer benzeri yaratır haliyle seremonik olarak yinelenen bir ölüm-doğum ritüeli, gerçek ölüm doğum deneyimine olanak sağlar. (En azından spiritüel olarak bu sürecin yolunu açar) Bu yüzden gerçek ölüm doğum ritüelinin bir "canlandırılması" yapılır ki, kişi "ölmeden önce ölsün". Zaten ölmeden önce ölmenin sırrı da budur. Benzer benzeri meydana getirir yasasının ezoterik sırrı gereğince uygun bir ritüel düzenlemek. Antik Mısır'da bu kral mezarı denen lahitte yapılıyordu piramitin içinde. (yoksa gerçek mezar değildir) Eleusis gizemlerinin de temel dayanak noktası aynı felsefedir.

Mithra Kültünde Sembolik olarak ölüm olduğu gibi insanlar kendilerini o kadar kaptırmışlardır ki gerçekten rituellerde (inisiye) fiziksel olarakta bazı kişileri öldürmüşlerdir.