Jump to content

Leke Şiiri


tola

Önerilen Mesajlar

LEKE

Namus lekesi değil alnımda gördüğünüz,

Vurulmuşum, vurulmuş düşmüşüm güpe gündüz.

Şakağımdaki kansa, o benim gülüşümdür,

Namert sürünmektense, erkekçe ölüşümdür.

Şaşırmayın, korkmayın, ürkmeyin ey yiğitler,

Bakın etrafımızı nasıl sarıyor kızıl itler!

Zaten faydası yoktur korkaklığın ecele,

Yaşamak hakkın lakin istiklalinle bile.

İhtirama zaman yok, merasime ne hacet?

Size düşen daha çok vazifeler var. Evet...

Evet!.. Böyle sürerse bu eşkiya kanunu,

Müebbet felakettir milletimin sonu.

Size selâm gönderdi kırk yiğidiyle KÜRŞAD

Sizden haber bekliyor yüz milyon; imdat! imdat!

Hala tevekkülde mi kararlısın yoksa?

Sükut neyi halleder, yaran oyuk oyuksa?

Tevekkül Allah'adır zillete katlanılmaz!

Ya hayat ya ölüm! Bunun ötesi olmaz.

Namus lekesi değil alnımdaki bu leke,

Asırlardır karşıma çıkmazken tek teke

Önümüzde dalkavukluk, meddahlık edenleri,

Şimdi iyi tanı, gör neymiş hünerleri...

Mütefekkirler echel, realistler yalancı,

Hayret! Dünkü yabancı, bugün bu handa hancı...

Dağdan bağa inenler, yoluma kül döküyor

Benim ayak izlerim taşralı gözüküyor

Farkına yeni vardım, suçluymuşum ben meğer

Otağımda cellatlar... Kaçmak!.. Bu neye değer!

Ne papyon kravatlı, ne rugan papuçluyum

Halisane Türk'üm ben, onun için suçluyum.

Suçluyum, hainleri gözlerinden tanırım ben.

Bir intizar dinlerim şu toprağın kalbinden.

O ses der ki: -Ey oğul, yazıklar olsun sana!

Mezarımı kirleten, şu mahluka baksana!

Baktım gafiller düşmüş hainlerin peşine

Dedim Bozkurtların yurdunda, çakalların işi ne?

Fırlamışım yayımdan, ok hedefi mutlaka bulur

Son kale, son akında, ancak böyle kurtulur.

Namus lekesi değil, kurşun yarasıdır O.

Asrın adaletine, bir yüz karasıdır bu!

Arz-ı endam etsinler... Mütebessim, mutantan.

Sonra da sulh severiz, deyiversinler YALAN

Yalandır ne söyleseler, beşeriyyet namına,

Hanumanlar yıkılır, bu şer'riyet namına.

Adi cinayetlerle küllenir asıl yara

Can yakar, göz yaşarır, alır yürür bu sara

Sokaktan okullara, okuldan minareye

Bu kıvılcım saçarken bekçiler uyur, niye?

Kimdir bu uyanıklar, niçin uyur uyuyan?

Beş kıt'a birbirine dokunur zaman zaman

Bayraklar indirilir, paçavralar sallanır

İşte bu kızıl itler, bu sayede yollanır.

İnsan denmez bir avuç yal için sürünene

İnsan denmez sesimden ürküp, dev görünene

İnsan denmez iltifat, iltizam edenlere

İnsan denmez yenilen ve önde gidenlere

İnsan denmez gözyaşı döküp, ter dökmeyene

İnsan denmez hedefi görüp diz çökmeyene

Ben şüheda nesliyim, başkaya varmaz dilim

Belki mağdurum ama, asla meyus değilim.

Gökbayrak Albayrağa bir gün çizerken ufuk

O büyük kurtuluşa yürürken çoluk çocuk

Bu nefes bu bedeni terkedip de gitsede

Ruhum at koşturacak, o büyük hengamede.

Namus lekesi değil, artık bilinmeli bu!

Asıl leke bellidir, kökten silinmeli bu!

Bir isyan cinnet gibi, bir günkü kâbus gibi

Karşımda tomsonlular, yunan gibi rus gibi

Ey gönüllü bayraktar, ey devşirme dölleri!

İleri, biraz daha, biraz daha ileri.

İhanet oyununda, peşrev çekenler bu kez

Bilsinler ki bu toprak, hainleri hiç sevmez!

Bugün sabreyleyenler, bir gün bezecekler

Tutup başlarını, taşlarla ezecekler.

Atalarımız bize, böyle ferman buyurdu

Ey ecdat sevgisiyle taşan kahraman ordu

Bu hakimler veremez, hükmünü bu celsenin

Hazır olun Bozkurtlar! Hüküm sırası sizin

Mustafa ÖZTÜRK

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...