Jump to content

Ruhların Meşguliyet Alanları ve Misyonları


nevermore

Önerilen Mesajlar

Ruhların kendi kişisel tekamülleri üzerinde çalışmaktan başka yapacakları bir şey var mıdır?

"Vekilleri oldukları Tanrı'nın iradesini tatbik ederek evrendeki ahengin sağlanmasında işbirliği yapmaktır. Ruh-hayatı devamlılığı olan bir iştigaldir, ancak dünyevi hayatın ızdırap verici çaba ve emek isteyen işleriyle hiçbir ortak yönü yoktur çünkü ne bedensel bir yorgunluk ne de bedensel ihtiyaçlardan kaynaklana sıkıntılar söz konusudur."

Düşük seviyeli ruhlar da evrene faydalı bir hizmet de bulunurlar mı?

"Hepsinin yerine getirmesi gereken görevleri vardır. Büyük bir binanın inşasında mimarla birlikte çalışan işçi için de öyle değil midir?"

Her ruhun özel görevleri var mıdır?

"Evrendeki tüm ayrıntılara sırayla nezaret ederek tüm kesimlerde ikamet etmek ve her şeye dair bilgiler edinmek zorundayız. Fakat söylenmiş olduğu gibi, her şey için yeterli zaman vardır. Dolayısıyla bir ruh bugün için Dünya'nızda yazgısını gerçekleştiriyordur, diğeri ise başka bir zamanda toprakta, suda ya da havada onu zaten gerçekleştirmiştir ya da gerçekleştirecektir vb."

Evrendeki unsurların idaresine ilişkin olarak ruhlar tarafından yerine getirilen fonksiyonlar her ruh nezdinde daimi midir, yoksa bunlar belirli bir gruba özgü vasıfları mı teşkil eder?

"Tüm ruhlar kusursuzluk kazanmak için merdivenin tüm basamaklarını çıkmak zorundadırlar. Adaletli olan Tanrı, diğerleri ızdırap verici çabalar yoluyla bilgi edinirken emek harcamayan hiç kimseye bilgi bahşetmeyi istememiştir."

Dolayısıyla hiçbir insan da en alttan yukarıya doğru bir sanatın tüm aşamalarında pratik yaparak gerekli bilgileri kazanmaksızın o alanda en yüksek ustalık konumuna ulaşamaz.

Artık edinmeleri gereken bir şey kalmamış olan en yüksek

mertebedeki ruhlar mutlak bir istirahat halinde midirler, yoksa onların da meşguliyet alanları var mıdır?

"Ebediyet dahilinde boş durabildiklerini düşünebilir misiniz? Ebedi bir boşluk ebedi bir eziyettir."

— Peki, onların meşguliyetlerinin yapısı nasıldır?

"Onlar direkt olarak Tanrı'dan emir alırlar ve bunları evren dahilinde aktarırlar, yerine getirilmeleri için de nezaret ve kontrol ederler."

Ruhlar aralıksız bir şekilde meşguliyet içinde midir?

"Aralıksız bir şekilde? Evet, eğer buradan düşüncelerinin sürekli faal olduğu anlaşılıyorsa çünkü onlar düşünceleri vasıtasıyla yaşarlar. Ancak ruhların meşguliyetlerinin insanın maddi meşguliyetleri ile benzer yapıda olduğunu düşünmemelisiniz, faydalı olmak yönünde bir bilince sahip oldukları için aktivitenin kendisi onlar için bir keyiftir."

— Tekamül etmiş, saf ruhların açısından bunu anlamak kolay fakat düşük seviyeli kusurlu ruhlar için de aynı şey geçerli midir?

"Kusurlu ve düşük seviyelerdeki ruhların kendi tabiatlarına uygun meşguliyetleri vardır. Cahil bir işçiye entelektüel bir sorumluluk verir miydiniz?"

Boşta olan ya da faydalı bir şeyle ilgili olarak görev alma-

yan ruhlar var mıdır?

"Evet, ancak bu boşluk durumu geçicidir ve zekalarının gelişmesine bağlıdır. Tabi ki, tıpkı insanlarda olduğu gibi, ruhların içinde de sadece kendileri için yaşayanlar vardır, ancak içinde bulundukları bu boşluk zamanla onlar için bir yük haline gelir ve er ya da geç tekamül isteği aktiviteye ihtiyaç duymalarına sebep olur, kendilerini faydalı kılmaktan dolayı da memnuniyet duyarlar. Burada benlik-bilincine ve özgür iradeye sahip olma noktasına erişen ruhlardan söz ediyoruz çünkü başlangıç aşamasında yeni doğmuş bebekler gibidirler ve kararlı bir iradeden çok, içgüdüleriyle hareket ederler."

Ruhlar bizim sanat çalışmalarımızı inceler ve onlara ilgi duyarlar mı?

"Enkarne ruhların yükselmelerine ve tekamüllerine işaret eden her şeyi incelerler."

Dünya üzerinde örneğin, ressam ya da mimar gibi özel bir

işi olan bir ruh, dünyevi hayatındaki tercihlerini şekillendiren görevlere özel bir ilgi duyar mı ?

"Her şey tek bir genel amacın içinde eriyip birbiriyle kaynaşır. Tekamülü yüksek bir ruh diğer ruhların Tanrı'ya doğru yükselmelerine yardım etmek için elinden gelen her şeyi yapmakla ilgilidir. Ayrıca kendisini tanımış olduğunuz varoluşu dahilinde verilen söz konusu uğraşa kendisini adamış bir ruh, başka bir varoluşunda yine bir başka uğraşa adanmış olabilir çünkü kusursuzluğa ulaşmak için her şeyi bilmesi gerekmektedir.Dolayısıyla daha büyük bir gelişme için onun için bir ihtisas alanı söz konusu değildir. Her şey tek bir genel amacın içinde eriyip birbiriyle kaynaşır, derken kastettiğim buydu. Ayrıca geri kalmış Dünya'nızda size önemli ve görkemli görünen her şeyin daha yüksek tekamül .seviyelerindeki dünyalar için sadece birer çocuk oyuncağı olduğunu da aklınızda bulundurun. Sizin bilmediğiniz sanat şekillerinin ve bilim dallarının mevcut olduğu bu dünyalarda yaşayan ruhların, onlar için sadece acemi birer çırağın elinden çıkmış gibi görünen şeylere karşı hayranlık beslemesini nasıl bekleyebilirsiniz ki?"

— Tekamül etmiş her ruh için durumun böyle olduğunu rahatlıkla anlayabiliyoruz, ancak bizim sorumuz henüz dünyevi fikirlerin üzerine yükselmemiş olan daha vasat durumdaki ruhlarla ilgili.

"Onların durumu daha farklıdır, bakış açıları daha dardır ve sizin hayranlık duyduğunuz şeylere onlar da hayranlık duyabilirler."

Ruhlar bizim meşguliyet alanlarımız ve keyif veren uğraşlarımız dahilinde de hiç rol oynarlar mı?

"Sizin tabirinizle vasat durumdaki ruhlar bunu yaparlar; sürekli olarak çevrenizdedirler ve tabiatlarına istinaden yaptığınız her şeye -bazen son derece aktif olarak- dahil olurlar, ayrıca insanları hayatın farklı yönlerine sevk etmek, tutkularına şevk ya da sükunet vermek için bunu yapmaları da gereklidir."

Tekamül seviyelerine bağlı olarak ruhlar kendilerini bu dünyadaki şeylerle meşgul kılarlar. Yüksek seviyelerdeki ruhlar mutlak surette dünyevi şeylerin en ufak detaylarını gözlemleme ve inceleme gücüne sahiptirler, ancak bunu tekamül açısından bir faydası varsa yaparlar. Düşük seviyelerdeki ruhlar ise bunlara, dünyevi hayata yönelik hatırladıkları şeyler ve hafızalarından henüz silinmemiş olan dünyevi fikirlerle orantılı bir önem atfederler.

Ruhlara bir vazife verildiği zaman bunu gezgin oldukları

dönemde mi yerine getirirler, yoksa enkarne haldeyken mi?

"Her iki durumda da görev alabilirler. Böyle görevlerle oldukça meşgul olan gezgin ruhlar vardır."

Gezgin durumdaki ruhların alabileceği görevler nelerdir?

"Bunlar oldukça çeşitli olduğu için bir tanım yapmak mümkün değildir, ayrıca içlerinde sizin anlayamayacaklarınız da vardır. Ruhlar Tanrı'nın iradesini ve isteklerini gerçekleştirirler ve siz de O'nun tüm amaç ve tasarılarını anlamaya muktedir değilsiniz."

Ruhların görevleri bu görevlerin nesnesi için her daim hayırlıdır. İster ruh, isterse enkarnasyon evresinde olsunlar, oldukça kapsamlı ve olağanüstü fikirlerin dahilinde bazı olaylara yol açmak, bazı şeylerin başarılmasına nezaret etmek ve tüm insanlığın ya da bireylerin tekamülüne yardım etmek için görevlendirilmişlerdir.Bazı ruhların görevlerinin daha dar kapsamlı, daha çok, kişisel ya da yerel nitelikte olduğu söylenebilir ve bu görevler bir hastaya, ölmekte olan ya da acı çeken birine yardım etmek, rehberi ve hamisi oldukları kişileri gözetmek, onlara tavsiyeleriyle ya da önerdikleri erdemli düşüncelerle yol göstermek şeklinde sıralanabilirler. Manevi ya da maddi dünyada kollanıp gözetilmesi gereken ne kadar fayda ve mesele varsa, ruhların görevlerinin de o kadar çok olduğu söylenebilir. Ve her ruh bir görevi yerine getirirken gösterdiği vefayla orantılı olarak tekamül eder.

Ruhlar yerine getirmek üzere görevlendirildikleri şeylerin amacını her zaman için idrak ederler mi?

"Hayır, bazıları sadece kör enstrümanlardır, ancak bazıları da üzerinde çalıştıkları şeylerin tamamen idrakındadır."

Sadece tekamül etmiş ruhların mı yerine getirmeleri gereken görevleri vardır?

"Bir görevin önemi her zaman için onu üstlenen ruhun kapasitesi ve tekamülü ile orantılıdır, ancak general olmama­sına rağmen haber ileten ulak da bir görev yerine getirir."

Bir görev ruha direkt olarak verilir mi, yoksa bu onun kendi iradesine mi bağlıdır?

"O görevi ister ve üstlenmekten dolayı da mutluluk duyar."

— Aynı görev birden fazla ruh tarafından da talep edilebilir

mi?

"Evet, genellikle aynı görev için birden fazla aday olur, ancak hepsi kabul edilmez." "

. Enkarne ruhların görevleri nelerden oluşur?

"İnsanları bilgilendirmek, tekamüllerine yardım etmek, kurumlarım doğrudan ve maddi vasıtalarla iyileştirmek. Bu görevler oldukça önemlidir ve genellik arz eder, ancak toprağı işleyen de, yönetici olan ya da eğitim veren kadar önemli bir görev yapmış olur. Doğadaki her şey birbiriyle bağlantılıdır ve her bir ruh da insan sureti içinde enkarnasyon yoluyla arınırken İlahi Planların gerçekleştirilmesi yönünde çalışmış olur. Her birinizin bir misyonu vardır çünkü her biriniz o ya da bu şekilde bir fayda yaratabilirsiniz."

Kendi istekleriyle boş bir hayât yaşayanların görevi ne olabilir peki?

"Sadece kendileri için yaşayan ve kendilerini hiçbir şekilde faydalı kılmayan insanların var olduğu doğrudur. Ancak durumları çok açmasıdır çünkü bu gönüllü yararsızlığı zor ve acı verici derslerle telafi etmek zorunda kalırlar, alacakları bu dersler de bitkin düşmeleri ve hayattan usanmaları yoluyla genellikle mevcut varoluşları dahilinde başlar."

— Seçme özgürlükleri olduğuna göre neden kendilerine hiçbir faydası olmayan bir hayatı seçmişlerdir?

"İnsanlar arasında olduğu gibi, ruhlar arasında tembel olanlar ve çalışmaktan kaçınanlar vardır. Tanrı kendi yollarından gitmeleri için onlara müsaade eder, ancak onlar sergiledikleri bu faydasızlığın bedelini ve olumsuz etkilerini zamanla öğrenecek ve kaybolan bu zamanı telafi etmek için şevkle talepte bulunacaklardır. Ayrıca çok daha faydalı bir hayatı da seçmiş olabilirler, ancak sonrasında bu imtihandan geri çekilmiş ve onları bu ataletleri doğrultusunda teşvik eden ruhların tavsiyelerine kendilerini bırakıp yanlış bir yol tutturmuşlardır belki de."

Günlük hayatın meşguliyetleri bize birer misyondan çok bir iş, bir yükümlülük gibi görünür. Bizim ona atfettiğimiz manaya istinaden misyon, şahsi olmayan önemli bir görevdir. Bu açıdan bakarsak, insanın Dünya'da gerçekten bir misyonu olduğundan nasıl emin olabiliriz?

"Elde ettiği sonuçların büyüklüğünden ve diğer insanların gelişimine yaptığı katkıdan."

Önemli bir misyonla görevlendirilmiş olanların bu durumu doğumlarından önce mi belirlenmiştir ve onlar bu görevlerinin farkında mıdır?

"Evet, bazı hallerde. Ancak daha sık olarak da farkında değillerdir. Dünyaya gelirken bir göreve ilişkin olarak çok silik bir farkındalıkları vardır, görevleri ise onlara kendisini koşulların gidişatına bağlı olarak aşama aşama ifşa eder. O'nun planlarını gerçekleştirmeleri için Tanrı onları gitmeleri gereken yola sevk eder."

Bir insan faydalı bir şey yaptığında bu her zaman için ön-

ceden belirlenmiş bir misyonun sonucu mudur, yoksa kişi öngörül-

memiş olan bir misyon da alabilir mi?

"İnsanın yaptığı her şey önceden belirlenmiş bir misyonun sonucu değildir, genellikle kişi bir ruhun faydalı addettiği bir şeyin gerçekleştirmesi yönünde onun bir enstrümanıdır. Örneğin, bir ruh eğer enkarne olmuş olsa yazacağı bir kitabın basılmasının faydalı olacağını düşünebilir. Bu fikrini anlayıp geliştirebilecek nitelikte bir yazar arar, ona bu plandan söz eder ve gerçekleştirilmesi için onu yönlendirir. Bu durumda o kişi dünyaya böyle bir görevle gelmemiştir. Pek çok sanat eseri ve bilimsel buluş için de durum böyledir. Bedeni uyuduğu sırada enkarne ruh, gezgin haldeki ruh ile direkt iletişime geçer ve bu ikisi söz konusu girişimleri hakkında görüşürler."

Bir ruh kendi hatası yüzünden misyonunda başarısızlığa uğrayabilir mi?

"Evet, eğer yüksek bir tekamül seviyesinde değilse."

— Böyle bir başarısızlığın onun için ne gibi sonuçları söz olur?

"Bu göreve yeniden başlamakla yükümlü kılınır, bu alması gereken derstir. Ayrıca başarısızlığı nedeniyle ortaya çıkan olumsuz sonuçlara da maruz kalır."

Ruhların misyonları Tanrı tarafından belirlendiğine göre, başarısız olma ihtimali olan bir ruha önemli bir görevi Tanrı nasıl emanet etmiş olabilir?

"Tanrı bir generalinin muzaffer mi, yoksa mağlup mu olacağını önceden görmez mi? Emin olun ki, Tanrı her şeyi önceden görür ve önemli oldukları zaman da planlarının gerçekleştirilmesi sorumluluğunu işlerini yarım bırakacaklara emanet etmez. Sizin tüm sıkıntınız Tanrı'nın geleceğe yönelik ön görüsüyle ilgilidir, bunu bir türlü anlayamazsınız."

Bir ruh bir misyonun gerçekleştirilmesi için kendisini enkarne ettiğinde, misyonunu bir imtihan olarak üslenmiş bir ruhla aynı endişeleri duyar mı?

"Hayır çünkü kendisine rehberlik edecek deneyimlere sahiptir."

Dehalarıyla insanlığa ışık tutmuş olan insanlar muhakkak ki bir misyon sahibiydiler, ancak onların arasında hatalar yapmış olanlar ve önemli hakikatlerle ilgili yanlış bilgiler yaymış olanlar da vardır. Onların misyonlarını hangi açıdan değerlendirmeliyiz?

"Onlar kendi kendilerini yanılgıya düşürmüşlerdir. Bu kişiler üstlenmiş oldukları görevlere denk değillerdir. Ancak onları yargılarken içinde bulundukları koşulları da dikkate almalısınız. Dahi insanlar kendi zamanlarına göre konuşmak zorundaydılar, daha somaki zamanların bakış açısıyla hatalı ya da boş görünen öğretiler belki de kendi zamanları için yeterliydi."

Ebeveynlik bir misyon olarak kabul edilebilir mi?

"Yadsınamaz suretle bir misyondur ve aynı zamanda azami derecede ciddi bir yükümlülüktür. Ebeveynliğin sorumlulukları insanın geleceği üzerinde zannettiğinden çok daha önemli tesirlerde bulunur. Tanrı, adımlarını doğruluğa sevk etmeleri için çocuğu ebeveynlerinin himayesine teslim etmiş, yeni izlenimlere karşı açık ve esnek olması için çocuğa hassas ve zayıf bir yapı vererek onların görevlerine kolaylık getirmiştir. Öte yandan güzel meyveler yetiştirmek için bahçelerindeki ağaçlara bile çocuklarının gelişimine ve eğitimine harcadıklarından daha fazla zaman ve emek harcayan ebeveynler vardır. Ancak eğer onların hatası yüzünden çocuk olumsuzluklara yenik düşerse, ebeveynleri bu hayırsızlıklarının cezasını çekerler ve çocuğun tüm gelecek hayatındaki ızdırapları onlara geri döner çünkü mutluluğa giden yolda ona yardım etmek için üstlerine düşeni yapmamışlardır."

Ebeveynlerinin ilgi ve ihtimamına rağmen eğer bir çocuk

hata yaparsa onlar yine de sorumlu olurlar mı?

"Hayır, ancak çocuğun eğilimleri ve karakteri ne kadar olumsuz bir yapıda olursa ebeveynlerin görevi de o nispette zorlaşır, dolayısıyla onu kötü yoldan alı koymayı başarırlarsa ödülleri de o kadar büyük olacaktır."

— Eğer çocuk, ebeveynlerinin ihmaline ya da ona kötü örnek teşkil etmelerine rağmen iyi bir insan olursa, ebeveynler bundan fayda sağlarlar mı?

"Tanrı adildir."

Eğer tek amacı kendi hırsını tatmin etmekse ve bu amacına ulaşmak için kendi halkının felaketlere uğramasından da çekinmiyorsa böyle bir fatihin misyonu ne olabilir?

"Bu kişi genel olarak amaçlarının gerçekleştirilmesi için Tanrı tarafından kullanılan bir enstrümandır sadece ve o felaketler de bazen insanların çok daha hızlı tekamül etmelerini sağlayan vasıtalardır."

• Oluşan bu felaketlerden kaynaklanabilecek hayırlı sonuçlar onların oluşmasına vesile olan kişi tarafından bilinmez, çünkü sadece kişisel amacıyla yola çıkmıştır, ancak her durumda bu sonuçtan kazanç sağlaması söz konusu olabilir mi?

"Herkes yaptığı işlere, yapmak istediği iyiliklere, dürüst ve yapıcı niyetler içinde olmasına göre ödüllendirilir."

Ruhlar enkarne olduklarında, maddi varoluşlarının doğası dahilinde doğuştan mevcut bulunan bazı uğraşlara sahip olurlar. Gezgin oldukları ya da maddeden ayrıldıkları dönemde bu uğraşları tekamül seviyeleri ile orantılanır. Bazıları bir dünyadan diğerine giderek bilgiler edinir ve yeni bir enkarnasyona hazırlanırlar. Daha ileri düzeyde olan diğerleri ise olayların gidişatına yön vererek kendilerini tekamül amacına adar ve hayırlı telkinlerde bulunarak insanlığını gelişimine katkı sağlayan kişilere yardım ederler.

Ötekiler kendilerini yine tekamül etmek için enkarne ederler.

Bir başka grup ise bireyleri, aileleri, toplulukları, şehirleri, ülkeleri ve halkları himayelerine alır ve onların koruyucu meleği ya da arkadaş ruhları haline gelirler.

Diğer bir grup da yine aracı unsur olarak doğa olaylarına nezaret eder. Düşük seviyelerdeki geniş bir ruh kitlesi de bizim uğraşlarımızla meşgul olur ve bizim eğlencelerimize iştirak eder.

Kusurlu ve arınmamış ruhlar ise ızdırap ve keder içinde Tanrı'nın kendilerine tekamül vasıtaları sunmasını beklerler. Eğer ziyankar bir eğilim içindelerse bu, henüz iştirak etmeye muktedir olmadıkları mutluluğa duydukları hınçtan dolayıdır.

Kaynak; Ruhlar Kitabı - Allan Kardec

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...