Çanakkale'de Meydana Gelen İnanılmaz Olay!!!

Çanakkale Gelibolu'da askerlik yapan bir kişinin anlattığı inanılmaz olayın hikayesi şu:

Askerlerden biri gece 2-4 nöbetine çıkıyor. Nöbet sırasında yaşlı,bembeyaz elbiseli bir teyze askere yaklaşır ve oğlum sen git temizlen ben senin yerine nöbet tutarım zamana kadar diyor ve silahı alıp askerin yerinde duruyor.Uykusuzluk ve yorgunluğun da etkisiyle önce birşey farketmeyen asker koğuşa geldiğinde birden aklına geliyor o yaşlı teyze buraya nasıl geldi nerden geldi gibi...Sonra bu olayı yanındaki koğuş arkadaşına da anlattıktan sonra yıkanmak için banyoya gidiyor.Bu sırada askerin nöbetinde olup olmadığını kontrol etmek için bölük komutanı kontrole gidiyor,ama askeri yerinde göremiyor,daha da yaklaşınca silahın yerden yüksekte tutulur bir vaziyette görüyor başka birşey görmüyor,silahı almaya çalışıyor,yapamıyor,gücü etmiyor birkaç denemeden sonra silahını çıkarıyor ve tüfeğe doğru 2 el ateş ediyor,tüfek yere düşüyor.Sonra sinirle o askerin bulunmasını istiyor koğuşta bulunamayan asker kısa bir süre sonra banyoda karnına 2 kurşun yarası olarak ölü bulunuyor.

(Gerçek olduğu söylenen ve uzun süredir konuşulan bir hikaye)

çok ilginç teyzeye yane boşluğa ateş ediyor we adam ölüyor..

güzel paylaşım sağolasın

canakkale gelı bolu denin ce bir cok rıvayetler soz konusu oluyor ama bunların yalnızca bazıları dogrudur......... paylasımın için tskler ama nextıme arkadasımızında soyledıgı gibi uydurma hikayede ola bilir...

ilginç ilk kez duydum duyduklarım arasında en iyilerinden bir tanesi budur

çok kötü bi hikaye uydurma oldugu belli bir asker neden nöbet yerınden tufegını bır teyzeye bırakarak gıderkı teyzenın kım oldugunu neen orda oldugunu bılmeden ... ayrıca komutan nasıl aşmış bir spiritualistmişki havada duran tufegı gorunce korkmuyor we şok olmuyorda onu almaya çalısıyor.. alamayınca ateş edıyor ws ws...

uydurma olduğu pek bir belli...

Kaynak Acaba Ne Dir Olayin Böyle Olduğunu Düşünmüyorum Ama Oluncada Oluyor

Şimdi bu teyze askerin ölümünden dolaylı olarak sorumlu olmuyormu ?.

Arkadaşlar manevi boyutlarda cereyan eden olaylarda bir mantıksızlık olamaz, olmaması gerekir diye düşünüyorum. Paylaşım için teşekkürler.

Yaptığını beğendin mi teyze.

Böyle hikayeler çok anlatılır fakat bu yalan gibi..Teyze falan nerden geldi,neden asker vuruldu?

Cok etkileyici tabiki gercekse.

uyduranların sorunları var

çok kötü bi hikaye uydurma oldugu belli bir asker neden nöbet yerınden tufegını bır teyzeye bırakarak gıderkı teyzenın kım oldugunu neen orda oldugunu bılmeden ... ayrıca komutan nasıl aşmış bir spiritualistmişki havada duran tufegı gorunce korkmuyor we şok olmuyorda onu almaya çalısıyor.. alamayınca ateş edıyor ws ws...

altına imzamı atarım aynen katılıyorum bu yoruma

Bu konuda ben bizzat başımdan gelen bir olayı anlatmak istiyorum.

Askerliğimin bir döneminde çanakkale 18. tümende tatbikatta görevliydim.Tabi biz misafir tugay olduğumuz için bize arazinin içilerinde taburumuz için çadır kurulacak bir yer ayarlamışlardı.Çadırlardan oluşan taburumuzu kurduk.Birkaç gece sonra 3-5 nöbetine kalkmıştım.Taburumuzun etrafı okadar sık ağaçlarla çevrili idi ki bir asker için bile o ağaç ve çalıların arasına girebilmek neredeyse imkansız gibiydi. Tabi nöbeti tüm alanı turlayarak tutyorduk. Alan sınırlarına yaklaştığım zaman önce tuhaf bir ürperti hissettim. Daha sonra bir at hırlaması duydum.Acaba yanlış mı duydum diye düşünerek.Nöbeti birlikte tuttuğumuz arkadaşımı çağırdım.Tam o yanıma geldiğinde ikimiz birden bariz bir at kişnemesi duyduk.Fakat sesin geldiği yere değil bir atın bir insanın bile girebilmesi çok zor görünüyordu.Bildiğim kadarı ile de 18, tugayda hiçbir binek hayvan kullanılmıyordu ve bizim arazideki pozisyonumuz herhangi bir sivilin ulaşamayacağı kadar içerdeydi.

Gelibolu, İstihkam savaş taburu'nda askerlik yapmış biri olarak bu olayın tamamen uydurma olduğunu söyleyebilirim. Her gelene anlatılan bu olay askerler arasında bir geyikten ibarettir. Gerçek yaşanan olaylar yok mu? Evet var.

Çanakkale hakkında bazı olaylara inanırım, efsanedir. Ama uydurma diye isimlendirmeyin lütfen, yanlış. Kötü niyetle veya çıkar doğrultusunda anlatılan şeyler değil bunlar. O yüzden uydurma demek saygısızlıktır.

Çanakkale hakkında bazı olaylara inanırım, efsanedir. Ama uydurma diye isimlendirmeyin lütfen, yanlış. Kötü niyetle veya çıkar doğrultusunda anlatılan şeyler değil bunlar. O yüzden uydurma demek saygısızlıktır.

Sayın Dark Countess, askerliğimi 2002-2004 yılında Gelibolu istihkam savaş taburu (General Kemal Doğan kışlası)'nda yaptım. Bu olay yeni gibi aktarılması ve her forumda bu olayın farklı bir versiyonu olmasından ötürü görüşümü değiştirmiyorum. Evet,Gelibolu'da yaşanılan bir takım esrarengiz olaylar var bunlar su götürmez bir gerçek. Ben askerliğim sırasınca 2 kez benim şahit olduğum,1 kezde bütün taburun şahit olup sadece biz nöbetteki 3 askerin görmediği ve gözümüzün önünde olmuş denilen ve bu yüzden nöbette uyuyorduk suçlamasıyla karşı karşıya kalmış olduğumuz olaylar mevcuttur. Ama burada anlatılan olay sadece Gelibolu değil nerede askerlik yaparsanız yapın bir takım formasyona uğramış aynı hikaye mevcuttur. Şöyle bir örnek vereyim çoğu askeri birliklerde mutlaka itdurmaz tepesi diye adlandırılan bir tepe ve dağ olduğu gibi. Gelibolu'da 3 tane vardı. saygılarımla...

Sayın Dark Countess, askerliğimi 2002-2004 yılında Gelibolu istihkam savaş taburu (General Kemal Doğan kışlası)'nda yaptım. Bu olay yeni gibi aktarılması ve her forumda bu olayın farklı bir versiyonu olmasından ötürü görüşümü değiştirmiyorum. Evet,Gelibolu'da yaşanılan bir takım esrarengiz olaylar var bunlar su götürmez bir gerçek. Ben askerliğim sırasınca 2 kez benim şahit olduğum,1 kezde bütün taburun şahit olup sadece biz nöbetteki 3 askerin görmediği ve gözümüzün önünde olmuş denilen ve bu yüzden nöbette uyuyorduk suçlamasıyla karşı karşıya kalmış olduğumuz olaylar mevcuttur. Ama burada anlatılan olay sadece Gelibolu değil nerede askerlik yaparsanız yapın bir takım formasyona uğramış aynı hikaye mevcuttur. Şöyle bir örnek vereyim çoğu askeri birliklerde mutlaka itdurmaz tepesi diye adlandırılan bir tepe ve dağ olduğu gibi. Gelibolu'da 3 tane vardı. saygılarımla...

" Benim şahit olduğum olaylar" demişsiniz , birde " Gelibolu'da yaşanılan esrarengiz olaylar. "

Bir mahsuru yoksa paylaşabilir misiniz ? ( Gerçekten çok merak ettim )

Ben çanakkaleye gittiğimde şehitlerimizin mezarlığını ziyaret ettikten sonra bir bakkala girdim.Bakkalla konuşurken ben dedim işte çok güzel yermiş falan bakkal dedi ki güzel yer ama burada geceleri Allah Allah sesleri geliyor dedi.Ben tabi maceraya bayılırım bir otele yerleşip geceyi bekledim.Bakkalda dükkanı kapatıyordu.Bakkala dedimki bu saatte bakalmı kapanır adam dediki birazdan gene sesler gelecek müşterilerde kaçıcak.Sonra bana ben dükkanı kapatıyorumda sene yapıyorsun dedi.Bede bir gururla o seisler nereden geliyor merak ettim gidip bir bakıcam dedim sonra adamda dediki yav oğlum canınamı susadın falan diyip vazgeçirmeye çalıştı ama ben dinlemedim.Adam dükkanı kapattı gitti 3 saat sonra felan sesleri bende duymaya başladım .O zamanlar ben bir majisyendim gereken korumalarımı yaptım ve seslere dogf

Herneyse yarım kaldı seslere doğru gittim ama öyle bir tırsıyordum ki bacaklarım titredi titredi ve sonunda yere düştüm otele döndüğümde uyuyamadım ama iyi bir ders oldu.Herneyse sabahleyin bakkalı merak ettim bir baktım adam gayet normal bir şekilde işine devam ediyordu.İnsanların böyle acayip olayların olduğu bir yerde yaşaması okadar acayip gelmiştiki bakkalla konuşurken adama deli gozuyle bakıyordum.Adama yaşadıklarımı anlatınca adam dediki bak işte gece gezenin ayağına ... bulaşır dedi sonra bende izmire geri dondum.Ama şunu anladım sandığım kadar cesur değilim

Merhaba ben çanakkale gelibolluyum. sırf bu hikayenin gerçeklik payı olmadığı için buraya kayıt oldum.

Öncelikle bu hikaye anlatınlara göre kıbrısta yaşandığı söylenmektedir, ancak her askerin yada insanların ağzında sakız gibi uzayıp farklı dil ve anlatımlarda değişmiştir. Evet geliboluda bu tarz yaşanmış bir çok olay ve gerçeklik payı bir çok şey vardır. Ancak bu anlatılan olay burada yaşanmamıştır.

Bu olay şu şekilde bana anlatılmıştı.

Kıbrısta askerlik yapan genc her seferinde nöbete abdessiz yani bilinen ( cunüp) bir şekilde çıkmaktaymış. Bir gün yine aynı şekilde nöbet tutarken karanlığın içinden yaşlı bir amcanın çıktığı görmüş ve askere olum burda bu şekilde nöbet tutamazsın durumun müsait değil ve abdest alman gerektiğini söylemiş. Bir şekilde askeri ikna ettikten sonra asker yerini amcaya bırakır. Kendisi de abdest için banyoya gider. Oranın bölük komutanı da nöbet kulubelerini gezerken askerin yerinde olmadığını sadece havada bir silahın oldugu fark eder. Bu durumda silahı almak ister ama her seferinde başarısız olur ve kendi silahı ile 2 el ateş eder. Bu duruma sinirlenen bölük komutanı bölüğe gidip bu askerin bulunmasını ister. Daha sonra banyoya temizlenmeye giden asker karnından vurulmuş bir şekilde ölü bulunur. Bana anlatan şahısta kıbrıs ta askerliğini yapmıştır. Bende onun anlatımını direk olarak buraya yazdım.

Bence bu hikaye tamamen doğru... Bana hocam anlatmıştı onun öğretmen arkadaşı Çanakkale'de gece nöbetindeymiş. Bir yerden çok güzel ve nazlı bir ses uymuş. Bu ses Yasin Suresi'ymiş. Sonra tepeden gelen şehitleri görmüş ve de onun yanına doğru hatırlıyorsam bir de ak sakallı bir dede varmış...

Yani benim yazdığım gerçek bir misal. Zaten çevremde de duyduğuma göre böyle olaylar Çanakkale'de çok yaşanmıyor değil...

Ben Çanakkale merkeze bağlı Nara burnunda askerliğimi yaptım.4,5 ay boyunca esrarengiz bir olay yaşamadım.Ama anlatılanlara göre çocuk ağlaması sesleri duyuluyormuş.Biri de bir çocuğun tecavüz edilip öldürüldüğünü sonra da çocuk ağlaması seslerinin geldiğini söyledi.Bir diğer arkadaş da ağaçlarla kaplı koruluk gibi alanda konuşma sesleri duyduğunu söylemişti.Ben ise ıssız alanda tek başıma devriye atsam bile hiç olağanüstü birşey yaşamadım.Rasladığım en enteresan şey ise birliğin içinden gelen çocuk ağlaması gibi tilki yavrusu sesleriydi.

bir tane de benden Bir akraba Conkbayırı vb. yerdeki (Abideler diyoruz biz oraya)şehitlikler yandıktan sonra ziyaret için gidiyor.Her taraf simsiyah müthiş bir yanık kokusu diyor.İlgimi çeken bir tepede bir mezarın etrafı yemyeşil yanmamış,başına oturduğunu ve bir sigara yaktığını söylüyor içi burkularak.Bir nefes aldım ve (söndür lan) derinden ama çok güçlü bir sesle irkildim adeta bir an nerde olduğumu unuttum,kendimi kaybettim diyor.Kendime gelince sağa sola bakındım kimse yok.Mezardan geldiğine eminim.Yavaş yavaş toparlandım ordan kaçarcasına ve uzun süre etkisini üstünden atamadığını söylüyor.Gelibolu ve Gelibolu yarımadası oralarda böyle hikayeler o kadar çok ki insanın etkilenmemesi imkansız.

Ben Çanakkale'nin Biga ilçenidenim.Ancak burada hiç o tarz olaylar yok.Herhalde buralarda şehit falan yok.

İnandırıcılık sıfır =)