Jump to content

Filipin'lerin Ünlü Ruhsal Cerrahları


nevermore

Önerilen Mesajlar

Filipinli cerrahlar mütevazi, dindar, kendilerini adamış kişiler Tanrı'nın faaliyetini yerine getirdiklerine samimiyetle inanıyorlar.

 

John Kent, Ruhsal Şifacı

Filipinler'in Ünlü Ruhsal Şifacıları

Filipinler'de şifacılık konusunda kendisinden en çok bahsedilen kişi Antonio Agpaoa'dır. Üzerinde araştırmalar yürütülen ve gözlemler yapılan, filmleri çekilen ve sayısız röportajlara konu olan bu genç şifacı bir efsane haline gelmiştir. Bir parmak hareketiyle ensizyon yapan, üzerlerinden seri bir hareketle elini geçirmek suretiyle bu ensizyonları kapatan ve hemen hemen bir anda iyileştiren, ameliyatları sırasında, herhangi bir eski çakı ya da paslı makas kullanan Agpaoa, fakir hastalara ümit vermekte, araştırmacılarda ise şaşkınlık yaratmaktadır.

Agpaoa, Filipinler'in tek şifacısı değildir. Filipinler'de "ruhsal cerrahi" ve "ruhsal telepati" ile uğraşan 35 kadar şifacı medyumdan sadece biridir. Bu hassas (psişik) kişilerin hepsi de faal ve saygın bir kuruluş olan "Filipinler Hıristiyan Spiritistler Birliği"nin (Unio Espiritista Oristiana Filipinas) listesinde kayıtlıdır. Uzun yıllar bu kuruluşun İkinci Başkanı olarak çalışan Guillermo E. Tolentino (Bkz:Bölüm 2/b, Resim 5), Filipinler'in ünlü bir heykeltraşıdır. Tolentino'nun belirttiğine göre; şifacı medyumların aracılığıyla faaliyet gösteren ruhsal varlıklar, kendilerini Yeni ve Eski Ahit'te geçen çeşitli varlıklar, azizleri filozoflar ve yerli ve yabancı bazı liderler olarak tanıtmaktadırlar.

Tolentino, "Şifacılar nadiren Tanıdık Ruhlar tarafından kullanılırlar. Elemental Ruhlar tarafından kullanılmaları ise hiç bir zaman söz konusu olmaz' demektedir.

Ruhsal Varlıklar tarafından "Ruhsal Cerrahi" amacıyla kullanılan Filipinli şifacıların listesinde Tolentino şu adları vermektedir:

1. Eleutario Terte.

2. Benjamin Derapisa.

3. Jose Mercado.

4. Antonio (Tony) Agpaoa.

5. Carnilo Mirandi.

6. Benjamin Balacano.

7. Juan lmbornal.

8. Rafael Alhambre.

9. Ubaldo Corpuz.

10. Francisco Flres.

11. Juan Blance.

12. Mareario (Romy) Bugarin.

13. Saturnino Gacusan.

14. Ediibarto Lugi.

15. Antonio Salgado

16. Dionisio Valenya.

17. Arcadio Estacio

18. Baddonado Rafenan.

19. Dionisio Flores.

20. Josefina Escandor.

21. Artela Galang.

22. Rosalinda Zuniga.

23. Thelma Zuniga.

24. Belisa Fortoz.

25. Ester Dizon.

26. Carmen Lopez.

27. Patrenila del Rosario.

28. Remigia Pasig.

29. Juliet Salonga.

30. Marcelo Jainar.

"Ruhsal Telepati" amacıyla kullanılanların listesi ise şöyledir;

31. Nellie Purganan.

32. Paz Navalta.

33. Carmen Duldulaw.

34. Isidore Sarmiento.

"Filipinler Hıristiyan Spiritistıer Birliği"nin, Filipinler'in her yanına dağılmış olan 400'den fazla merkezi vardır. Buralarda, belirli günlerde, dini bir faaliyet ile bağıntılı olarak bir kilisede şifa çalışmaları yapılır. Yüzyılın başlarında kurulan Birliğin faaliyetleri 1948 yılından beridir ülkenin her yanındaki hastalıklı kişiler tarafından talep edilir olmuştur. Yasaları, en yüksek ahlaki normları kapsar.

Bu yasalara göre, ruhsal cerrahların, hiç bir karşılık beklemeksizin kendilerini hastalarına adamaları ve faaliyetleri karşılığında herhangi bir ücret almamaları gerekmektedir. Bir zamanlar şifacılar, gönülden verilen hediyeleri dahi alamazIardı. Ancak günümüzde, Filipin şifacıları, kalenderce olmak şartıyla, her türlü ücreti kabul etmektedirler. Psişik cerrahi ile tedavi ettikleri hastalarının hemen hepsi fakir olan bu" şifacıların kendileri de, çoğunlukla son derece fakir bir yaşam sürdürürler. Nitekim, Amerika'dayken yaptığı ameliyatların karşılığında aşırı derecede yüksek ücretleri kabul eden Agpaoa, bu davranışıyla şimşekleri üzerine çekmiş ve sonunda Birlikten ayrılarak, faaliyetlerini kendi başına sürdürmek zorunda kalmıştı.

Filipinler'deki şifacılar ordusunun gözler önüne serdikleri mucizeler, gerçekten de etkileyicidir. Ünlü hassas kişi Harold Sherman tıp doktoru, cerrah W. Henry Belk, Jr. gibi bu alanda çalışmalar yapan ve araştırmalar yürüten çeşitli kişiler, bir kaç yıl süreyle her yıl Filipinler'i ziyaret etmiş, şifacıların harikulade yeteneklerini gözlemlemiş ve Batıya duyurmuşlardır. Sonuçta, giderek daha fazla bilim adamı bu fenomenlerle ilgilenmiş, araştırmalarını bu alana yöneltmiştir.

Filipinli şifacılar, şaşırtıcı sonuçlar ortaya koymaktadırlar ama, henüz onların başarılarını niceliksel olarak ölçmek, tespit etmek imkanına sahip olmadığımızı da kabul etmemiz gerekir. Filipinler'deki türden psişik cerrahinin önemi, aslında, tek tek şifa mucizelerinde değil de, bu olgunun tümüyle Batı biliminin referans sisteminin ötesine geçmesinde aranmalıdır. Araştırmaların ilerletilip derinleştirilmesi halinde, bu günkü tıp anlayışını kökünden değiştirecek, tıpta bir devrim yaratacak yeni bir bilimsel ve spiritüel görüşe varılacağına muhakkak gözüyle bakılmaktadır.

Filipinli şifacılar, 1960'ların sonlarıyla 1970'lerin başlarında, bilimsel deneyler için yeteneklerini teşhir etmeye, bu deneylere gönüllü olarak katılmaya arzuluydular. Bu gün ise, Batı basınının olumsuz neşriyatları ve sahtekarlık suçlamaları karşısında bilim adamları ile diğer gözlemcilere güvenemez olmuşlardır. Dahası, yabancı hastalarının sayısı öylesine artmıştır ki, artık bilimsel araştırmacılara ayıracak vakitleri ve ilgileri kalmamıştır.

Ancak, Filipin psişik cerrahisi üzerinde çok daha yoğun bilimsel araştırmalar yürütmek için bir takım programlar yapılmaktadır. Tony Agpaoa, Alman şifacısı Bn. Sigrun Seutemann'ın da desteğiyle, 1973 Yazında, Baguio kentinin yukarılarında yer alan Dominican Tepesi'ni, Katolik Kilisesi'nden satın almıştır. Burada ziyaretçiler ile hastaları barındıracak büyük bir otel inşa edilmiştir. Seutemann, ayrıca paranormal fenomenleri araştırmak üzere modern bir araştırma laboratuvarı kurmayı tasarlamaktadır.

Gene 1973 yılında, Manila'da bir araştırma merkezine sahip olan Filipin Psişik Araştırma derneği kuruldu. Dr. Antonio Aresta, Jr. ve Manilalı tıp doktoru Dr. Lava, bu derneği, "Psı fenomenleri alanında, özellikle şifacılık ve sağlığın yerine gelmesi ve korunması ile ilgili olarak yapılan araştırmaların ilerletilmesine vakfedilmiş, kar amacı gütmeyen bir kuruluş [olarak çalışmektedirler], Dernek, Araştırma merkezini kurmakla, bu fenomenlerin meydana gelişlerini belgelerle tespit etmek ve doğruluğunu kanıtlamak, özellikle tıp derneklerimizle işbirliği halinde araştırmaların yürütülmesine imkan veren bir temel oluşturacak şekilde geniş bir doneler birikimi sağlamak amacını da gütmektedir."

Bu muhakkak ki, son derece olumlu bir atılımdır. Filipinli tıp doktorları, Uzak Doğu'nun en iyi doktorları arasında yer alırlar. Filipin Üniversiteleri'ndeki tıp eğitimi modern Batı üniversitelerinden hiç de aşağı kalmaz ve hem teorik, hem de pratik öğretim yüksek niteliktedir. Filipinli tıp doktorları, tıp bilim ve teknolojisinin en son araç gereçlerini kullanmakta ve aralarından son derece yetenekli cerrahlar yetişmektedir. Bu durumda, Filipinler, bilimsel olarak yüksek düzeyde olan tıp hizmetlerini, "psi-tıbbı"nın bilimsel spiritüel potansiyeli ile zenginleştirmek şansına sahiptirler. Böylecesi bir bileşim dünyada eşsiz olacaktır.

Filipin Şifacıları ve Çalışma Yöntemleri

Filipinli şifacıların gerçekleştirdikleri şifacılık faaliyetini genellikle şu 3 kademede özetlemek mümkündür:

1. Kademe: Manyetik şifacılık. Manyetik pas, ellerle sıvazIamak ya da ellerin teması şeklinde uygulanan klasik bir metoddur. Filipinli cerrahlar, bu metodu, özellikle ameliyat öncesi ve sonrası tedavide kullanırlar.

2. Kademe : Şifacı, bazı iç hastalıkları, hastanın bedeninin içindeki karanlık bulutlar ya da şekiller olarak görebilir ve ellerini, bu şekilleri mücessem bir hale getirmek ve beden açılmaksızın bedenin doğal açıklıklarına doğru sürüklemek üzere kullanabilir.

Bu metodla bazı biyolojik tedavi teknikleri ve tabii ilaç (ör­neğin şifalı bitkiler) tedavileri arasında bir paralellik kurulabilir. Tabiat şifacıları, çoğu kez, 'bedenden bir şeyin çıkması gerektiği" ve "hastalığı deriden dışarıya" çektiklerini söylerler. Biyolojik şifa uygulamalarının oluşturduğu deri lekeleri ya da kızıllıkları, zaman zaman, kronik (müzmin) bir hastalıktaki dönüş noktasını ve organizmadaki genel bir güçlenmenin ortaya çıkışını belirler. Bu kıyaslamadan da anlaşılmaktadır ki, Filipinli cerrahların yaptıkları, tabiat yasalarına değil de sadece bizim kabul ede geldiğimiz hususlara ters düşmektedir.

3. Kademe: Psişik cerrah; bedeni açar, klinik olarak algılanabilen hastalık yuvasını ortadan kaldırır ve hiç bir iz bırakmaksızın bedeni kapar.

Psişik bir ameliyat sırasında bu 3 tedavi kademesinin hepsi de bir anda tezahür eder ve hatta içiçe geçebilirler. Muhtemelen, tedavi birinci kademeden, üçüncü kademeye doğru geçtikçe, giderek artan bir psişik enerji miktarına ihtiyaç vardır. Bu gün, ikinci ile üçüncü kademelerin çoğu kez birleştirildikleri görülmektedir: Şifacı, ikinci kademe işleminin daha kolayca ve rahatça yürütülebilmesi amacıyla, üçüncü kademenin tekniğinden belirli derecede yararlanır ve bedeni yüzeysel olarak açar.

Bu kademelerin genel hatları içinde muhakkak ki, her şifacının kendine göre bir tekniği olabilir ve bu teknikler, o şifacının kendisini diğer cerrahlardan ayırt eden çalışma şeklini belirler.

Filipin Ruhsal Cerrahisi Üzerine Etüdler

Dr. Hiram Ramos, 1960'ların başlarına kadar Agpaoa'nın Filipinli şifacılar arasında en önde gelen cerrah olduğunu belirtmektedir. 1960'ların sonlarında ise; Ricardo Gonzales'in, psişik cerrahide olağandışı beceriler ortaya koyduğu görülmüştü. Ne yazık ki, Gonzales'in ömrü vefa etmedi. Bu gün Filipinli şifacıların gerçekleştirdiği cerrahinin çoğu, Bn. Seutemann'ın "spiritüel biçimdeki prosedürler" olarak tanımladığı uygulamaları kapsamaktadır. Bn. Seutemann, bir şifacı olarak, Agpaoa'nın halihazırda ifa ettiği tedavi biçimini, "gözle görülebilir bir spiritüel şifa biçimi" olarak algılıyor gibidir.

Filipinli şifacıların, ameliyat yaptıkları zaman hastada bir şeyler değiştirdikleri muhakkaktır ama, bu değişikliğin her zaman fizik seviyede oluştuğu söylenemez. Dr. Stelter, "Acaba, esrarengiz materyalizasyonların da birlikte görüldüğü, 'biyoplazmik beden' üzerinde yapılan ameliyatlara mı tenık olmaktayız?' diye sormaktadır. Batının tıbbi teşhis araçları, Filipinli şifacıların gerçekleştirdikleri ameliyatlardan sonra herhangi bir değişiklik kaydedemedikleri zaman bile, hastada çok önemli bir değişikliğin meydana geldiği aşikardır.

Dr. Motoyama'nın insan bedeninin "süptil seviyeleri"ni ölçmek amacıyla yakın zamanlarda geliştirdiği bir cihaz, bu gün bizler için muamma olan bir çok hususu belki de önümüzdeki bir kaç yıl içinde açıklamamıza imkan sağlayacaktır. Filipinli cerrahIarın ameliyatları sırasında gerçek bir şeylerin olup bittiğini biliyoruz. Çünkü, ameliyatı yapan cerrahın dışındaki şifacılar, hiç bir şey göremeyen diğer insanlardan farklı olarak, söz konusu hastanın bedenindeki "cerrahi yara izi"ni derhal görmektedirler.

Şifacılar, yeni bir hastayla ilgilendiklerinde, daha başka şifacı ya da şifacıların daha önceden bu hasta üzerinde herhangi bir "ameliyat" yapmış olup olmadıklarını anlatmaktadırlar.

Şifacı Juanito Flores, Jose Mercado'nun ya da Alex Orbito'nun ya da öteki şifacıların yaptıkları bir ameliyatı, bu ameliyal aylar önce gerçekleştirilmiş gahi olsa, "yara izi "nin şekline bakarak hemen anlamaktadır. Örneğin; bir keresinde, Flores, tam 5 ay önce Orbito tarafından yapılan bir ensizyonu derhal tanımıştır.

( Psi Tıp ve Ruhsal Cerrahi - Bilim Araştırma Merkezi )

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...