Jump to content

Varlık ve hiçlik


porny_girl

Önerilen Mesajlar

kimileri için bir hiçken...başkası için herşeysin...

herşey olmayı umarken, bir bakıyorsun ki...

hiçsin.

 

 

 

VARLIK VE HİCLİK

 

"varlığın kurucu parçası hiçliktir, doğal olandan insani olana geçiş, bir tür üstuyku halinin sonrasına denk düşer. üstuyku halinde, düşler ve kabuslar arasında debelenen birey pratik yaşamında kurduğu süreklilik halini kaybedip bir tür dairenin çevresine çekilir, dönüp durur. zamanın doğrusallığı kımıl kımıl eğriselleşip alt ve üst sıçramalar yapar, geçmişin üzerine oturur önce birey ama artık geçmişteki birey değildir ve gördükleri de hiç değişmediğini söylenen geçmişe ait izler değildir. bireyin değişen duygu ve düşünceleri geçmişi farklı bir perspektife kaydırır ve geçmiş bu içine katılan bir tür “büyüsel gerçeklik” örgüsü ile şimdiye bağlanır. ( salman rushdie : gece yarısı çocukları, bu kitap büyüsel gerçekçi romanın en büyük temsilcisidir.) böylece camera obscura’ dan ters olarak yansıyan geçmiş gelip bireyin üzerine oturur, karşılıklı olarak birbirlerinin üstlerine çıkar dururlar ya da varoldukları zemini ters çevirip havada asılı kalırlar.

 

camera obscura’ dan evrilen fotoğrafın sanıldığı gibi sadece içine aldığı kareyi hapsetmediği aşikardır, fotoğraf bir şehrin bir görünümü gibidir; tam bir şehir algısında bütün geçmiş o görünümde saklanır. işi karmaşıklaştıran bu geçmişe ait gösterinin hep değişmekte ve değiştirmekte olduğudur. geçmişin insanı değiştirmediğini ama insanın geçmişi değiştirebildiğini söylemek uyumsuz bir ölçüm olacaktır; farklı bakış açıları ve ruh haliyle bakılan geçmiş yeni bir geridönüşüm yaratır bireye doğru eski etkilerinden farklı olarak. bu sürekli harmanlama içerisinde ayık olan birey başkalaşır, benliğine yabancılaşır, değişime direnir ama en sonunda “kafa ölür”, bilinç biçimi eskir ve yeni birisi ortaya çıkar. varoluşun yeniden ve yeniden doğuşu değişim denen ve salt ayık olma durumunda gerçekleşen bilinç eskimeleri durumu ile yeteri kadar açıklanamaz.

 

varlığı kuran uykudur; hayvansal olana geçiştir: düşünceyi kovma ve dürtüler ile içgüdülere teslim olma halidir; insanın içini ve dışını kaplayan bu arı gece delilik anıdır, dolaysız algıdır ve akıllılığa yapılan sıçramanın, gerçekleşen bütün yeniden doğuşların temelidir. sonsuz varlık yoksunluğunu çağrıştıran alt ve üst uykularda varlığın temeli kazılır; bu yerin altındadır ve genelde usla görülmez; ( usun göremeyeceği hiçbir şey yoktur: saltık us, bütün bilincin ilkesidir ama saltık us en tam haliyle insanın gelişim ve ilerlemesinden sonra ortaya çıkar, saltık us delilik ile akıllılığın zirvesidir, bir hegel-nietzsche halidir!) yokluk hali kendi mezarını kazmaktadır, kısacası bireyin yokluk hali olan ölüm, doğasına karşıt olarak mezara kendisini, dolaysız algıyı ve hayvani doğayı koymaya çabalamaktadır. bu ölüm halinden varoluş çıkacak, insanın içini ve dışını kaplayan içe-sıkışmış ve boğucu gece mezara gömülecek ve ters dönmüş olarak kendisini karartacaktır. gece sönümlenip gidecek, insan uyanacak ve farkında olmadığı bu süreç sayesinde sürekliliğini yeniden kuracaktır.

 

“ kimi zaman ansızın üstuykusundan uyanan birey çok kısa bir an için, gündelik sürekliliğine benzer bir sürekliliği kafasında toplar ve içinde bulunduğu yaşama halinin bir posa olduğunu düşünür, bir an önce kurtulunması gereken bir dışkı. imkansız diyebileceği şeylerin karmaşık yaşam örgüsüne dahil edildiğini ve buna kendisinin de ses çıkarmadığını görür; derin bir şaşkınlık geçirir. geçmişteki kendisini(özellikle çocukluk yıllarını) gördüğünde ne kadar değiştiğini ve kendisinden uzaklaştığını tasarlar, büyük bir sorun gibi kafasını meşgul eder bu uzaklaşma hali. yeniden uyku haline geçmeden önce söylediği tek şey, uyandıktan sonra istediği yaşama bir kez daha uyanıp kendisine çekidüzen vermesi gerektiğidir, ne ki, uyandığında bütün bu sayıklama benzeri iç düşüncelerini hatırlamasına rağmen posa diye attığı şey bu gecedeki uyanış hali olur. çünkü varlık henüz kurulmamışken, ilişkilerin ve gereklerin, insansal varoluşun ıstırap ve sorunlarının, mantıksal çıkarımların öneminin ve değerinin farkında değildir birey ve bir tür adamsendecilik içerisinde içgüdüsel olarak, hayvani olarak insansal doğayı dışkı olarak dışarı atmayı ve hiçbir şey üzerine kafa yormayacağı, yorulmayacağı düşezgisel bir biçime girmeyi tasavvur eder: dünyayı kaplayan gecenin altında istediği vaziyette, keyfi, saçma, dadavari biçimde yaşamayı ilke edinir! varlığın kurulması için zorunlu olan hiçliğe mezar kazma işini yarıda bırakmayı, mezarları açık bırakmayı arzular, gece sürekli etrafı aydınlatsın ister."

 

varlık hiçlikten gelir, hiçlik dolaysız algıdır ve düşüncelerden, bilinçli duygulardan yoksun olmadır. işte yaşam bütün bunların olumsuzlanmasından, bir tür sıçramadan çıkar."

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

kimi zaman ansızın üstuykusundan uyanan birey çok kısa bir an için, gündelik sürekliliğine benzer bir sürekliliği kafasında toplar ve içinde bulunduğu yaşama halinin bir posa olduğunu düşünür, bir an önce kurtulunması gereken bir dışkı.

 

sıkça olur

 

güzel yazı gayet felsefi :)

 

tşk.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...