Jump to content

Dinciler Mevlana'yı (Neden) Sevmezler?


nevermore

Önerilen Mesajlar

Dincilerin Mevlânâ’yı, özellikle de Şems’ten sonraki Mevlânâ’yı sevmemelerinin pek çok nedeni vardır. Birkaçını sayarsak;

. “Kim olursan ol, yine de gel!” söylemi,

. Kadınlara değer vermesi; aşramında (dergâhında) cinsiyet ayrımını ve ‘kaç-göç’ü ortadan kaldırması,

. “Kadından üstün olduklarını sananlar cahillerdir”…; ve “Seven erkek, kadına eşittir” gibi şer’î hüküm ve kurallara aykırı söylemler geliştirmiş olması,

. ‘Tek eşliliği’ öngörmüş olması,

. ‘Sürekli Evrim’e ilişkin düşünceleri; ‘defalarca gidip gelmeler’i, yani ‘reenkarnasyon’ fikrini benimsemesi,

. Hacc’a gitmenin ‘gerekli olmadığı’nı söylemesi,

. Uzakdoğu mistik felsefelerinden her zaman övgüyle sözetmiş olması,

. Şeriatçı ‘dinadamları’ ile geçinememesidir…

 

İlâhiyat fakülteleri ile islam enstitülerinde eserleri okutulmaz; dudak bükülür; hattâ kimi din âlimlerince (!), fikirleri ‘yoldan çıkarıcı’ ve ‘itikat bakımından sakıncalı’ bulunur. Nedeni; “esası, yani ‘şuurlu inancı’ öne çıkararak biçimciliği yadsıması”; hattâ “biçime fazla önem verildiğinde esas amaç olan ‘tekâmül’ün gözden uzak kalacağı”nı öne sürmüş olmasıdır. Ama özellikle bir konuda öyle söylemleri vardır ki, tüm dinselleri çileden çıkarır. Bu önemli ve ‘hassas’ konu, amacı ve anlamı bilinmeden kılınan namaz meselesidir.

Öyle ki, “namaz…, namaz…” diye tutturanlara; onu, yani gündelik ibadet türlerinden birisini ‘dinin temeli’ varsayarak herşeyin önüne koyanlara…; her yerde, özellikle de Cuma günleri onunla kendi reklamını yapıp övünme payı çıkaranlara bakınız neler söylemiş:

- “Namazın ruhu, namazdan eftaldir” (değerlidir).

- “O nedenle îman, namazdan eftaldir.”

- “Zira namaz beş vakittir, îmansa her dâim farzdır.”

- “Namaz, edâ edildikten sonra gelip-geçmiş olur; hattâ ‘tehirine ruhsat’ vardır (ertelenmesi mümkündür). Oysa îmanın özrü yoktur, ertelenmez.”

- “Namazsız da olsa, îman her zaman gereklidir; ama münafıklarınki gibi îmansız namaz, fayda vermez.”

Ve son olarak;

- “Namaz (salâh için ibadet) her dinde başka türlü olabilir; ama îman, hiçbir dinde tebeddül etmez” (değişmez).

 

Mevlânâ, salâh için ibadetin ‘her dinde farklı olabileceği’ konusunda da haklıdır. ‘Din’ sözcüğünün içerik olarak gelişimi, aşamalı biçimde şu sırayı izler: ‘Kavuşma’, ‘birlik olma’, ‘bir olma’ ve ‘birlik içinde yokolma’. Gerçekten de pek çok inançta, bedensel ve ruhsal durağanlığı önlemek amacıyla, kutsal kabul edilen metinler, mantralar (zikir) ya da övgü sözleri eşliğinde çeşitli egzersizler, danslar ve hareketli ibadet biçimleri (Tai Chi, Kinhin, Namaz, Semah… gibi) ritüele dahil edilmiştir. Bunlar arasında, bilinen anlamda ibadet sayılmayan yoga ve meditasyon örnekleri verilebileceği gibi; oruç, perhiz ve çeşitli inzivalardan da söz edilebilir. Ancak bunların hiç birisi tek başına amaç olmayıp, sadece birer ‘araç’tırlar; etkileri de herkeste değişiklik gösterir.

Bu tür etkinlikler, gerektiği gibi uygulandıklarında hem bedensel ve zihinsel sağlık kazandırır hem de inancın güçlenmesine yardımcı olurlar. Uygulayıcının içsel dünyasına yönelmesini kolaylaştırdıkları da bir başka gerçektir. Sorun, bu tür eylemlerin aşırı biçimde önemsenip yüceltilerek ‘övünç’ meselesi yapılmasındadır. Ülkemizde özellikle son dönemlerde, insanların ‘namaz kılıp kılmayanlar’ biçiminde ayrıştırıldığı gözlenmektedir. Bazı yöneticilerin, bu ibadetini yerine getirenleri, diğerlerinden açıkça üstün ve makbul tutarak övdükleri; dahası onları ‘kendilerinden’ kabul ederek diğerlerini dışladıkları da gerçektir. Dinsel bir ritüelin göstere göstere yerine getirilmiş olması; kişileri tüm öteki özellik ve niteliklerinden (bilgi, beceri, deneyim ve yetenek… gibi) öncelikli duruma getiriyorsa, bunda ciddi bir yanlışlık ve çok önemli bir haksızlık var demektir.

Oysa ki önemli olan, inanç ve anlayış farklılıklarını abartarak ayrımcılık yapmak değil; ortaklaşılabilecek tarafları öne çıkarıp ayrıntıları zamana bırakarak şuurlu bir inançla yola devam edebilmek olmalıdır. O büyük insan da buraya aldığımız sözlerinde; geçmişi, önceki yaşantısı ve kültürel inancı her ne olursa olsun, herkesin herhangi bir gün yaşama yeni bir inanç ve anlayışla başlayabilmesinin mümkün olduğunu anlatmak istemiştir. Aynı zamanda, biçimsel anlamdaki sıradan inanç gösterisinden çok daha önemli olanın, gerçekte içsel ve gelişmeye müsait, varoluştan gelen, hepimizin ortaklaşabileceği ama çoğu kez ‘farkedemediğimiz’ bir potansiyele sahip olduğumuzdur.

….

Kutsal kabul edilen bütün kitapların gizemli bir dili vardır, gerçeklere giden yol da o gizemlerin ardında saklıdır. Herhangi bir metinden herkes, kolaylıkla gündelik dildeki sıradan anlamını çıkarabilir; ama aslolan onun, daha derinlerdeki anlamına erişebilmektir. O metinleri açıklayan Mevlânâ gibi, Attâr veya Arabî gibi… üstün insanlar da skolastik ve biçimci dinadamları tarafından kıyasıya eleştirilerek suçlanıp dışlanmışlardır. Oysa ki onların doğru anlaşılabilmeleri, her türlü sıradanlığın ötesinde, farklı bir yetişkinlik ve zihinsel kalıplarla tutkulardan arınmış saf bir bakış gerektirir. Zaten bu kişiler de o nedenle sıradan dinselliği aşabilmiş, alelade yorumların ötesindeki gerçeklikleri görebilmişlerdir. Zaman, sevgi ve tekâmül esaslı anlayışı haklı çıkarmış; bugün o baskıcı dincilerin adları tarihte kalmışken, yukarıda sayılanlardan başka Yesevî, Yûnus, Bektaş Velî, Niyazi-i Mısrî, Hallâc-ı Mansûr, Pir Sultan Abdal, Şebüsterî, Sadî, Şirâzî… gibi şahsiyetler, gönüllerde yer bulmuşlardır.

 

Konumuza dönersek; asıl önemli ve değerli olan, önümüzde kutsal bir kitap gibi duran Sonsuz Varoluş’un kendisi, farkedebildiklerimiz ise (erişebildiğimiz kadarıyla) ondan bize yansıyanlardır.

‘Bilme’nin ve bilginin ‘amacı’nın ne olduğu ya da ne olması gerektiğini bilmek kadar; dinsel inançların amacının ne olduğunu ve ne olması gerektiğini, bu süreçte mevcut inancınızın sizi nereye yönlendirdiğini bilmek de son derece önemlidir. Bu konularda gelişmekte olan dünya ile ‘anlayış farkımız’ geçmişte o kadar belirgindi ki; Gutenberg matbaayı icat ettikten bir süre sonra basılan kitaplardan birisi İncil iken, matbaa bize geldiğinde basımı yasaklanan ilk kitap Kuran olmuştu… Kaldı ki o tarihte İncil Avrupa dillerine çoktan çevrilmişti ve hâlâ Kuran’ın bir başka dile çevrilemeyeceğine inanılıyordu.

Şekilciliğin ne denli önemsenmeyecek bir şey olduğu; asıl amaç ve esasın insanları iyiye, doğruya ve güzele yöneltmek, bu amaçla da herşeyden önce ‘kendini bilmesini sağlamak’ olması gerektiği konusunda biraz daha açıklayıcı olacağını düşünerek, “Mevlânâ’yı Anlamak” başlıklı yazımızdan bir paragrafı alıntılayalım:

“Mevlânâ’nın da tıpkı Ahmet Yesevî gibi, farklı din ve inançlardan öğrencileri vardı. Şeriatçı ve baskıcı olsa böyle bir şey mümkün olabilir miydi? Ama nedense koşullu ve artniyetli yorumcular meselenin bu tarafından hiç sözetmezler. Onun, “Putperest olsan da, mecusî olsan da…, tövbeni bin kez bozmuş olsan da gel!... Bizim dergâhımız, umutsuzluk dergâhı değildir” derken kastettiği hiçbir biçimde, gel sen de dinini-inancını değiştir anlamında bir söylem değildir. O yüzdendir ki ‘evrensel’ olabilmiş; o yüzden cenaze törenine, her inanç ve anlayıştan kişiler, ona duyulan büyük sevgi ve saygıdan dolayı, hem de o devirde papazlar ve hahamlar da dahil, kültürel bakımdan çok farklı inançların mensupları katılmıştır (1273).”

Görüldüğü gibi, insanları ayrıştırıp dışlamak ne kadar kolaysa, ‘Gönüllerin Sultanı’ olabilmek de bir o kadar zordur.

Nasıl ki kamışlıktan (görünürdeki yapay benlik ve bağımlılıklardan) koparılarak azâd edilmeksizin ve ham halde iken ele alınıp kurutularak üzerinde ateşle delikler açılıp işlenmeksizin o muhteşem sesi veren bir ney olunamıyorsa; insan da önce benliğinden kurtularak pişip-yanmalıdır ki öylesine güzel sadâların kaynağı olabilsin. İnsan, tümü de gelip-geçici olan maddî varlığın hangi türüne, her ne kadar sahip olsa da, içinde spiritüellik ve farkındalık adına temel birşeyler eksik olduğu sürece, hayatı gerektiği gibi yaşayamadan ve tekâmül fırsatını ıskalayarak buralardan geçip gidecektir.

 

Bir de böylesi erişimleri güçleştiren, farkındalık yoksunu skolastik-dinciler olmasa işler daha da bir kolaylaşacaktırA. Kerim Soley

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

En basitinden koyu yobaz dincilerin Mevlanayı hiçbir zaman Müslüman olarak tanımlamamışlardır. Ağızlarında İslam hoşgörü ve barış dini demeyi bilirler, kadınları evlere kapatıp haklarını çiğner, kendi doğrularını başkalarına empoze ederler. Bu kadar zavallı insanların Mevlana'nın yolunu anlamamaları gayet normaldir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

-Osman bu gun cumaya gidecem gelirmisin?

Abi bi geneleve ugricam olmazsa ordan cikmadan bi boy abdesti alir oyle gelirim. abdeste yetisemem cunku.

-tamam sen gelene kadar bende şu teraziyi duzelteyim...

 

Bu tiplemelerin ibadetleri ibadetten sayilmaz. bunu vurguladigi icin sevmiyolardir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

-Osman bu gun cumaya gidecem gelirmisin?

Abi bi geneleve ugricam olmazsa ordan cikmadan bi boy abdesti alir oyle gelirim. abdeste yetisemem cunku.

-tamam sen gelene kadar bende şu teraziyi duzelteyim...

 

Bu tiplemelerin ibadetleri ibadetten sayilmaz. bunu vurguladigi icin sevmiyolardir.

 

saçmalama yahudiler sevdiği içinmiş baksana. Dağılabilirsin :D Pis siyonistler yahu :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

-Osman bu gun cumaya gidecem gelirmisin?

Abi bi geneleve ugricam olmazsa ordan cikmadan bi boy abdesti alir oyle gelirim. abdeste yetisemem cunku.

-tamam sen gelene kadar bende şu teraziyi duzelteyim...

 

Bu tiplemelerin ibadetleri ibadetten sayilmaz. bunu vurguladigi icin sevmiyolardir.

Bu tiplerle Yahudiler aynı ayarda benim gözümde. Tabii, Yahudileri sevenler de.
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Spirütüel felsefeler, adı üzerinde, felsefedir. Sadece inananı bağlar."En doğrusu budur" demek, skolastik dincilerle, yazarı aynı kefeye sokar. Yazar, ya bunun farkında değil, ya da kurnazlık yapıyor.

Tasavvuf, Din'den sapmadır; dindışıdır. Parapsikolojinin konusu olabilir; fakat Din'in asla!

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

insanları dinleri / aidiyetleri yüzünden sevmemeyi anlayamıyorum. Her aidiyetten, her inançtan, inançsızların arasından hem iyi hem de kötü insanlar çıkıyor. Senin bu yazdığının amerikada müslümansa teroristtir genellemesinden hiçbir farkı olmadığını farkındamısın? İkisini de nefretle karşılamak gerekiyor. Dünya ayrımcılıktan, ırkçılıktan, dini ayrılıktan çok çekti hala çekiyor. Görüyorum ki bu ateşin altına atılan odunların ardı arkası kesilmeyecek

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yahudileri sevenlerde benim gözümde aynı demenin nesini anlayamayacağım? Benim yahudi arkadaşlarımda hristyan arkadaşlarımda geçtim onu hindu inanışına mensup bir süre beraber çalıştığım arkadaşlarımda var. İşim dolayısı ile çok farklı aidiyetten insanlarla çalışma fırsatım oluyor. Şimdi ben yahudi arkadaşlarımı da hristyan arkadaşlarımı da, hindu arkadaşlarımı da çok seviyorum. Şimdi bu beni ne yapıyor senin gözünde onu bana bi açsana?

 

Bir inanmayan olarak mevlananın felsefesine büyük saygı duyarım üstelik mevlana sen sevsen de sevmesende dünyada bilinen ve takdir edilen bir düşün adamıdır.

 

Hakkaten söylermisin ne oluyormuş mevlana sevenler ile yahudileri sevenler çok merak ettim? Neyle yaftalayacaksın acaba.? Moderatörler silebilir hatta beni banlayabilrler bile ikili tartışmaya giriyorum diye ama ırkçılık dayanamadığım ve insanlığın hızla terketmesi gereken bir hastalık sonu ne olursa olsun tartışırım bunu.

 

Sen beni anlamadın diye arka yollara sapmak işin kolayı, kolayı seviyorsan bilemem yok sevmiyorsan ve dürüst bir insansan yaz buraya ne oluyormuş mevalanayı sevenler veya yahudileri sevenler? Hristyanları sevebiliyormuyuz? Nasıl bir dünyada nasıl bir algı ile yaşadığını merak ediyorum

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bu tiplerle Yahudiler aynı ayarda benim gözümde. Tabii, Yahudileri sevenler de.

 

burada siyonist yahudi yazıyor da ben mi okuyamıyorum. Aslolan yahudi meselesi değil,

 

Yahudiler, Mevlana'yı neden severler? ;)

 

mevlanayı sevenler ile yahudileri aynı kefeye koyuveriyorsun neden? Mevlana yahudiydi demek mi istiyorsun? Bir insanın yahudi veya hristyan veya müslüman veya hindu vs. olması kabahatmidir? Ayıpmıdır? sen doğacağın ailenin fertlerini mi seçtin? Ben israilde bir yahudi olarak dünyaya gelseydim (yine ateist olurdum ama konudan sapmamak lazım) veya amerikada hadi geçti o bayıldığın venezuela'da bir hristyan olarak dünyaya gelseydim bu beni sevilmeyecek insan mı yapacaktı?

 

Tabi yahudiler ve mevlanayı sevenleri insan gözüyle gördüğünü varsayarak yazıyorum?

 

Mevlanayı sevmezsin seni desteklerim, öğretisini beğenmiyorum şu şu sebeple dersin haklıda olursun ama direk pislik atıp çekilmemelisin. Herkes herşey eleştirilebilir ama eleştirmek başka nefret tohumu ekmek başkadır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

burada siyonist yahudi yazıyor da ben mi okuyamıyorum. Aslolan yahudi meselesi değil,

 

 

 

mevlanayı sevenler ile yahudileri aynı kefeye koyuveriyorsun neden? Mevlana yahudiydi demek mi istiyorsun? Bir insanın yahudi veya hristyan veya müslüman veya hindu vs. olması kabahatmidir? Ayıpmıdır? sen doğacağın ailenin fertlerini mi seçtin? Ben israilde bir yahudi olarak dünyaya gelseydim (yine ateist olurdum ama konudan sapmamak lazım) veya amerikada hadi geçti o bayıldığın venezuela'da bir hristyan olarak dünyaya gelseydim bu beni sevilmeyecek insan mı yapacaktı?

 

Tabi yahudiler ve mevlanayı sevenleri insan gözüyle gördüğünü varsayarak yazıyorum?

 

Mevlanayı sevmezsin seni desteklerim, öğretisini beğenmiyorum şu şu sebeple dersin haklıda olursun ama direk pislik atıp çekilmemelisin. Herkes herşey eleştirilebilir ama eleştirmek başka nefret tohumu ekmek başkadır.

 

Görüyorum ki yine beni beni anlayamamışsın. Ya da anlamak işine gelmiyor. ;)

"Siyonist Yahudiler" diyeyim, bakalım anlayabilecek misin?

 

Irkçıkğa karşıyım. Siyonist Yahudiler de ırkçıdır: onlara da karşıyım. Bu kadar basit...

Şu anda yeryüzündeki tek büyük örgütlü ırkçılık, Siyonizm'dir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Burada Mevlana yı sevmeyenlerle ilgili bir yazı paylaşılıyor ve onu destekleyerek aynı zamanda yahudileri kötülüyorsunuz.Madem ki Mevlana yı seviyoruz o halde onun söylediği sözlerede uyalım.Ne olursan ol diyor biz niye yahudileri kötülüyoruz? Yahudiyi vs. geçtim insanları niye kötülüyoruz? Mevlana sev diyor.bütün insanları yargısızca sev diyor biz niye sevemiyoruz?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

sevemiyoruz çünkü toplumsal önyargılarımız var, sevemiyoruz çünkü bu tpraklarda inanılan din kitabı başka dinlerden dost edinilmemesini öğütlüyor, çünkü aynı din kitabı yahudiler ile müslümanlar arasında büyük bir savaş çıkacağını, kandan göller olacağını;

 

Yahûdîler sizinle savaşacaktır! Fakat netîcede siz onlara musallat kılınacaksınız! Öldürme o kadar şiddetli olacak ki, bir kaya parçası: ‘Ey Müslüman! Şu arkamda duran kişi bir Yahûdî’dir. Onu öldür!’ diye haber verecektir.”(Müslim, Fiten, 81)

derken mevalana gibi bir gönül insanının, mevlana gibi herkesi kucaklayan bir insanın, bir düşünürün sevilmesini bekleyemezsin.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

iyi ya soru işaretine cevapta versen hepimiz faydalansak olmaz mı? ortaya laf atıp kaçmak güzel birşey mi? Bumu bir topicte yazdığın topluma karşı sorumluluktan kastettiğin.

 

Peki yahudiler dışında mevleviliği destekleyen müslümanlar ne oluyor? pekiala hristyanlar ne oluyor? yoksa sadece yahudilerin destekliyor olması mı sorun? Fikirlerini tüm dünyada red edenler olduğu gibi destekleyenlerinde olması kimi hangi kampa koyuyor söylesende bilsek?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

sevemiyoruz çünkü toplumsal önyargılarımız var, sevemiyoruz çünkü bu tpraklarda inanılan din kitabı başka dinlerden dost edinilmemesini öğütlüyor, çünkü aynı din kitabı yahudiler ile müslümanlar arasında büyük bir savaş çıkacağını, kandan göller olacağını;

 

Yahûdîler sizinle savaşacaktır! Fakat netîcede siz onlara musallat kılınacaksınız! Öldürme o kadar şiddetli olacak ki, bir kaya parçası: ‘Ey Müslüman! Şu arkamda duran kişi bir Yahûdî’dir. Onu öldür!’ diye haber verecektir.”(Müslim, Fiten, 81)

derken mevalana gibi bir gönül insanının, mevlana gibi herkesi kucaklayan bir insanın, bir düşünürün sevilmesini bekleyemezsin.

 

 

yazdığınız şey bir hadistir bir ayet değil.bir dini yorumlayacaksak bunu lütfen o dinin özü olan kitap ile yapalım.Yeni bir araba çıkıyor piyasaya.bu arabayı sarhoş bir adam kullanıp kaza yapıyor diye aynı marka arabadan kimse almayacak mı? elbette alacak.Dinede bu şekilde yaklaşalım onun özü olduğu ve en sağlam kaynağı olduğu kitabı ile.Kuran da yahudilerle dost olma demez Allah ın buyrukları dışına çıkan yani büyük günahları işlemiş (hırsızlık,yalancılık vs.) yahudi ve hristiyanlarla dost olma der. Burada bir ayrımda yok çünkü bu dinin peygamberi bile cehennem ehlini en çok benim ümmetim oluşturacak diyor.

 

 

Siyonistlerin, neden Mevleviliği "sevdiği" hakkında, kafalarda bir soru işareti yaratmak istedim sadece...

 

Siyonistler mevleviliği sevebilir bunda anormal birşey yok.Biz sanki sevmiyor muyuz siyonizmi? kimse ben siyonizmi sevmiyorum diyemez.Çünkü günümüz modernlik,kültür anlayışı,sosyalite siyonizm ürünleridir (iyi/kötü demiyorum).yahudi ve siyon kökenli marka hiç birşey almayan,çağdaş toplumlar kültüründe sinema,televizyon vb. etkinliklere katılmayan kısaca 'asosyal ve siyonist ürün boykotcusu' bir insan olup siyonizmle ilgili herşeyi söyleyebilirsiniz.Fakat hem bu sisteme uyup hemde sistemi eleştirmek :) :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

"Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin. Onların bazısı, bazısının dostlarıdırlar. İçinizden kim onları dost edinirse şüphe yok ki, o da onlardandır. Muhakkak ki Allah o zalimleri hidayete, doğru yola iletmez." (Mâide Sûresi, 5:51

Buyrunuz Kuran-ı Kerimden bir ayet. Dedim ya din kitabı ırkçılık tohumunu ekiyor.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Siyonizm insanlığlın başındaki en büyük müsibettir. Onun, bir felsefeyi desteklemesinin arkasında, mutlaka şeytani bir amaç gizlidir.

Siyonizmi desteklemek veya desteklememek gibi bir şansı yok insanlığın. Sadece sistemin belirlediği/dayattığı kaderini yaşıyor. Gerçeği görebilenler ancak, reddetme bilincine sahip olabiliyorlar.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sakın yanlış anlamayın sadece tartışmak istiyorum,bu tür fikir alış verişleri hoşuma gidiyor yoksa sizi eleştirmek haddim değildir.

 

rica ederim bende tartışmak için yazdım zaten düzeyli bir tartışma herzaman iki taraf içinde öğretici olagelmiştir bence. Özür diledim zira onun bir hadis olduğunu yazmam gerekirdi. İnceliğiniz içn teşekkür ederim.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...