Jump to content

İnsan yaşamı 120'nci günde başlıyor


Dolunay

Önerilen Mesajlar

ÖNEMLİ KARARLARIN VERİLDİĞİ GÜN!.. (*)

 

“Sizden birinizin ana - baba maddeleri 40 gün ananızın karnında toplanır.

 

Sonra o maddeler ikinci kırk gün içinde katı bir kan pıhtısı halini alır.

 

Sonra yine üçüncü kırk gün içinde mûdge, yani bir çiğnem ete dönüşür.

 

Böylece 120.ci gün tamam olduğunda, Allah bir melek gönderir.... Ve tekâmül eden mûdgeye dört kelime emrolunur ki; Onun cinsiyeti, rızkını, ecelini, sâid veya şâki olduğunu yaz!... denilir.

 

Sonra ona ruh nefholur......... * (Bûhari)

 

* * *

 

1400 küsur sene evvel, Hazreti Muhammed s.a.v Efendimiz, anne karnında yaşamın başlaması, beynin gelişimi ve aldığı tesirleri mecazi ifadelerle bu şekilde dile getirmişlerdir...

 

Kur’ân-ı Kerim’de Al-î İmran sûresi 6.cı âyette de şöyle buyurulmaktadır:

 

“O, Allah’tır ki; rahimlerde (başka yerde ve daha önce değil), sizi dilediği gibi şekillendiren O’dur!.. Kendisinden başka İlâh olmayan O, Aziz ( mutlak güç) ve Hakîm’dir. ( hikmet sahibi) “

 

Bu gün tıp bilgilerimizin ışığında biliyoruz ki; sperm tarafından döllenen yumurta anne rahminde gelişmeğe başlar. 120.ci güne eriştiğinde, cenin adını alan yapıdaki beyin, burçlar ve yıldızlardan gelen kozmik tesirleri değerlendirebilecek kapasiteye ulaşmıştır. Böylece, insanın ilk temel programı 120.ci günde beynine ulaşan ışınların ihtiva ettiği manâlar parelelinde meydana gelir.

 

Ayrıca bu andan itibaren, beyin, geçmişte "RUH" adı verilen, kendi ışınsal bedenini de üretmeğe başlar. Artık birimsel yaşamı başlamıştır... Bu nedenle dördüncü aydan itibaren kürtaj yaptırmak, bir canlıyı öldürmek demektir ki, büyük suçtur.

 

120.ci günde, beynin aldığı ilk melekî kozmik tesirlerle meydana gelen program, dini ifade ile onun "Ayan-ı Sâbitesi" dir. Yani kesinleşmiş ana programı..!

 

Buradaki hükümlerin değişmesi hiç bir şekilde söz konusu değildir.

 

Kişinin bahtına, kısmetine neler düşmüşse onları yaşamağa başlamasının ilk günüdür, bu gün..!

 

Rasûlullah aleyhisselamın açıklamasında, Meleğin yazması, şeklinde anlatılan, bizim ifademizle, insanın temel programında kesinleşmiş olan hususlar şunlardır. Cinsiyet - Ecel - Rızık ve Sâidlik - Şâkilik düzenlenmesi...

 

Bebek, anne karnında 120.ci güne eriştiği zaman, gökyüzündeki yıldızların konumlarına, birbirleri ile ouşturdukları bakış açılarına, gezegenlerin o anda içinde bulundukları burçlara göre oluşturdukları özellikler istikametinde gelen kozmik ışınımlar, onun cinsiyeti, eceli, rızkı ve saadeti konularında hükümlerin verilmesine vasıta olurlar...

 

Ecelin tesbitinde, bildiğimiz kadarıyla, Mars, Pluton, Ay ve Güneşin sözü geçer. Bu gezegenlerin etkileri, beyinde belli bir yaşam süresine müsaade eden bir tür kontak meydana getirirler.

 

Örneğin, bir pilin veya ampülün belli bir süre yetecek enerji ile üretilmeleri ve o süre nihayetinde, çaresiz kullanılmaz olmaları gibi....

 

İşte beyinde meydana gelen ecel devresi de, tesbit edilmiş süre müddetince yaydığı bioelektrik enerji ile bedeni canlı tutar. Şayet bir kaza ile karşılaşılmazsa, ecel süresinin sonunda, Mars-Pluton-Ay ve Güneşin, kişiye özel, şok etkisi ile beynin elektrik üretme fonksiyonu noktalanır. Kişi hasta olmasa bile bu hükme uymak kaçınılmazdır. Eceli gelmiş ve ölmüştür.

 

Ancak daha evvel bir kaza ile henüz bu ecel süresi dolmadan da ölmek söz konusudur. Bu şekil “Eceli kaza” ile ölümdür.... Ki, bu dahi kişinin programında bellidir. Ancak bunu oluşturan etkiler farklıdır...

 

* * *

 

Rızık durumu; Jüpiter, Venüs, Neptün gibi gezegenlerin oluşturdukları programın ürünüdür. Bu, kişinin yaşamı süresince, beyninde ne kadar açılım sağlıyabileceği ve bunun neticesinde elde edebileceği maddi, manevi kazançlardır. Rızık ifadesi kişinin parasal durumu, sahip olacağı maddi olanakları kapsadığı gibi, yaşam biçimini, ilim ve maneviyattan ne kadar nasibi olduğunu da gösterir.

 

* * *

 

Son olarak da, 120.ci gün itibariyle yıldızlardan gelen ışınların özelliklerine göre, beyinde özel bir devre açılır ise, bu takdirde beyin, dünyanın manyetik alanına karşı koyabilecek güçte bir dalgayı üreterek "ruh"a yüklemeğe başlar. Bu ne demektir?

 

Bu demektir ki, ölüm ötesinde, cehennemin içinde kalacak olan dünyadan ve Güneş ya da cehennem ortamından kaçabilecek; ve çalışmalarının karşılığı kadarıyla sonsuz cennetlerden birine ulaşabilecektir...

 

Şayet, o gün böyle bir devre açılmamışsa, bahsettiğimiz türden bir üretim ve yükleme olmayacak ve kişi cehennemden kaçamayacak anlamındadır....

 

İşte bu da, o kişi hakkında "Sâid" lik veya "Şâki" lik hükmünün verilmesi demektir.

 

Bu konuda rol sahibi yıldız ise muhtemelen Şiron`dur. Bu yıldızın o andaki konumuna, diğer yıldızlarla oluşturduğu veya oluşturamadığı güçlü veya zayıf tesirlerine bağlıdır.

 

Açıklamada anlatılan; "bir melek gelir SAİD mi, ŞAKİ mi olduğunu yazar" ifadesi, 120.ci gündeki Şiron yıldızının diğer gezegenlerle oluşturduğu açıların meydana getirdiği anlamın beyindeki resmidir, diyebiliriz...

 

*Muhakkak yüce ALLAH yarattıklarını bir karanlık içinde yarattı. Sonra onlara nurundan saçtı.

 

Bu nurdan nasibi olan kimse hidayete erdi. O nurdan nasibi olmayan kimse de delalete saptı. Ve bunun için, ALLAH'ın ilmine göre kalem kurudu. *

 

Doğruluğu kesin olarak kabul edilmiş Rasûlullah açıklamalarının yer aldığı kitaplardan biri olan Tırmızi'den aldığım bu izah, yukarıda anlatılanlara ışık tutmaktadır.

 

* * *

 

Daha sonra, 120.ci günden itibaren gelişmesini sürdürerek 7.ci aya erişen beyin, özellikle 7 - 9 ay arasında burçlardan gelen tesirleri çok güçlü olarak değerlendirir. Bu dönemde alınan tesirler ileride kişinin düşünce gücü, kapasitesi, yaşama bakış açısını oluşturacaktır. Bir diğer ifade ile istidâdımızı meydana getirir.

 

Beyin, son olarak da, en güçlü yıldız etkilerini doğum anında alır. Bebeğin başının anne rahminden çıkıp dünya ile tanıştığı ilk an!..

 

Artık beyin, annenin koruyucu manyetik alanından kurtulmuş olduğundan, o anda gelen kozmik etkileri güçlü olarak değerlendirir. Bu anda alınan etkiler ise, ileride onun huyunu, karakterini, yaşam boyu nelerle karşılaşacağını, çevresi ile olan ilişkilerini, ne gibi davranışlara sahip olacağını, kısaca nasıl bir yaşam süreceğini programlar. Yani, kaabiliyetini....

 

Buraya kadar anlattıklarımızı özetlersek:

 

1- 120. ci gün itibariylealınan tesirler "AYAN-I SABİTE" mizdir.

 

2- Doğum anına kadar aldığımız tesirler "İSTİDÂT" ımızı,

 

3. Doğum anında aldığımız tesirler "KABİLİYET" imizi

 

meydana getirir.

 

4. Doğduğumuz gün ve saat itibariyle "AY" hangi burçta bulunuyorsa, o burcun özellikleri istikametinde de, DUYGU dünyamız programlanır.

 

Kişiye özel, doğum tarihi, saati ve doğum yerine göre hazırlanan Astroloji haritası kişinin beyin programını açıklar ki, buna dini ifade ile "kişinin LEVH-i MAHFUZ`u" denir...

 

Levh-i Mahfuz'umuzda, Allah tarafından bize takdir olunmuş ve olmasına hüküm verilmiş her şey mevcuttur. Kaza ve Kader hükümlerinin yer aldığı boyut budur işte..

 

Bundan sonra zamanı geldikçe, yaşamakta olduğumuz bu maddi boyutta, bize takdir olunanları sıra ile yaşar ve görürüz....

 

Böylece tüm bu etkileri alarak, doğum ile, dünyadaki ilk gününe başlayan beyin, artık kalıptan çıkarak son şeklini almış olur. Ve bundan sonra, normal düzen içinde, belirlenmiş olan bu programda asla değişiklik olmaz. Böylece yaşar ve geçip gideriz...

 

"Can çıkmadıkça huy çıkmaz."

 

"Kişi yedisinde ne ise yetmişinde de odur" gibi özdeyişler bu sistemin değişmezliğini ne güzel anlatır....

 

Rasûlullah'tan (s.a.v.)nakledilen su açıklamaya kulak verelim:

 

"Eğer bir dağın yer değiştirdiğini duyarsanız inanınız; fakat bir insanın huyunu değiştirdiğini duyarsanız inanmayınız. Çünkü o, yaratıldığı hal üzere olur. "

 

Buraya kadar anlattığımız etkilerle genel olarak beyinde yüzde 5 ila 10 arasında bir kapasite açılmış olur. Ve insandaki algıladığımız özellikler genellikle bu kapasite kadardır. Kalan bölümlerin hücreleri ise âtıldır. Daha sonra dışarıdan gelen etkilerle yeni açılımlar olmaz...

 

Peki, atıl kalan yüzde 90 - 95 lik beyin bölümü ne işe yarar? Madem bizim malımız bunu da kullanamazmıyız? (*)

 

Kaynak: sufizmveinsan.com

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...