Jump to content

Balık Burcu


Guest Eftalya

Önerilen Mesajlar

65.jpg

BALIK

20 Subat 20 Mart TEMEL ÖZELLIKLER

 

Yönetici Yildiziniz: Neptün (Hayalleri temsil eder)

Grubunuz: Su, negatif

Burcunuzun cinsiyeti: Disi

Üstün yeteneginiz: Baskalarina karsi ilgi, sefkat

Özelliginiz: Canlilik

Emeliniz: Huzur

Amaciniz: Servete ve mutluluga ulasmak

Anahtar Sözcügünüz: Hayalcilik

Yenmeniz gereken huyunuz: Kendi degerinizi küçümsemek Ugurlu gününüz: Persembe

Ugurlu sayilariniz: 7, 11, 73, 354, 7299

Ugurlu tasiniz: Akuamarin

Ugurlu renkleriniz: Deniz mavisi, Türk yesili, yesil, gümüs rengi Ugurlu çicekleriniz: Inci çiçegi, zambak

Ugurlu kokulariniz: Kiraz çiçegi, zambak, limon çiçegi Hoslandiginiz müzik: Huzur veren hafif müzik

Olasi hastaliklariniz: Sindirim sistemi, sinir sistemi hastaliklari, romatizma, alkolizm

Çok iyi anlastiginiz burçlar: Yengeç, Akrep

Iyi anlastiginiz burçlar: Oglak, Kova, Koç, Boga

Kötü anlastiginiz burçlar: Ikizler, Basak

Ne iyi ne kötü: Aslan, Terazi

Basarili olacaginiz meslekler: Doktorluk, ögretmenlik, sosyal yardim görevlisi, din adamligi, müzisyen, tasarimci, metin yazari, yazar Burcun ünlüleri: Albert Einstein, Alexander Graham Bell, Antonio Vivaldi, Bobby Fisher, Christopher Atkins, Chopin, Cindy Crawford, Gorbachev, Hugo, Jerry Lewis, Lisa Minelli, Michelangelo, Ornella Muti, Rossini, Rudolph Nurayev, Ursula Andress, Yuri Gagarin,

Balık takımyıldızının ilk dekanındaki yıldız grubu Band olarak bilinir. İkinci dekan, güçlü bir ifade ile oturarak, bir elinde bir krallık asası tutan, diğer eliyle de Band'ı yakalamış olan Cepheus'tur.

 

Balık burcu, aşk ve güzellik tanrıçası, köpüklerden doğan Afrodit ile Eros'un karanlık dev, Typhon'dan korkup, kendilerini Fırat'ın sularına atarak birer balık haline gelmesi efsanesi ile özdeşleştirilir. Daha sonra Zeus'un kızı, erdemin sembolü, Athena tarafından gökte birbirine bağlı, ancak ters yönlere gitmekte direnen iki yıldız haline getirilir.

 

Babil Astrolojisi'nde Balık burcu, Kun ya da "Kuyruklar" olarak bilinir. Babil mitolojisinde ise birbirine bağlı balık tanrıçalar Anunitum ve Simash ile özdeşleştirilir.

 

Zodyak'ın son burcu olan Balık, insanoğlunun evrendeki macerasının ve kişisel gelişiminin de son basamağıdır. Buradaki amaç, bu aşamaya kadar öğrenilen ve özümsenen her şeyin kullanıma sokularak, insan türünün bireysel ve toplumsal mükemmelliğe ulaşmasını sağlamaktır. Bu mükemmellik arzusu bireysel seviyeden çok daha geniş bir platformda, insan türü için arzulanmaktadır. Bütün Balıklarda bu geniş kapsamlı amaç görülmese de, en azından kişisel seviyede bulunur. İmajinasyonu ve idealizasyonu çok yüksek olan Balık, kendi motifleriyle uyumlu olmayan insanlarla ilişkilerde ve durumlarda zorlanır. Bu, gerçeği görememesinden değil, sadece kabul edememesinden kaynaklanır. Gerçek dünyadan uzaklarda bir idealler sistemi içinde yaşamayı tercih ettiği için filozofik disiplinlere ve dine karşı da yatkınlığı yüksektir.

 

Değişken burçların hepsi gibi, sonuncusu olan Balık da değişime kolay uyum sağlar. Fakat tüm Değişken burçlardan daha fazla, kendi ihtiyaçlarını, kendi gerçeğini, gelişimindeki adımları görmezden gelmesi, hatta yok sayması söz konusudur. Bu mekanizma, Balık'ın en büyük dezavantajıdır. Diğer taraftan da bu esneklik kişisel bir gücün, insanları etkileyebilme ve kendini sevdirme yeteneğinin kaynağını oluşturur. Sembolü olan, iki ayrı yöne giden balık gibi, Balık burcu da güçlü olmak, hayatının sorumluluğunu almak ya da kendini evrenin, hayatın akışına bırakmak gibi birbirinden farklı uçlardaki seçimler arasında gider gelir.

 

Duygusal reaksiyonlar Balık için karakterinin en belirgin çıkış noktasıdır. Balık ancak duygusal anlamdaki irdelemesini tamamladıktan sonra, fiziksel eyleme geçip, işin pratik tarafıyla ilgilenir ve mental boyutta da analiz etmeye başlar. Çekingen bir yapı sergilemesine rağmen, Balık kurallarla oynamaktan korkmaz. Sezgisel doğasının da katkılarıyla genellikle ulaştığı sonuç doğrudur. Duygularıyla hareket etmeye eğilimli olan Balık için mantık süzgecini kullanmak oldukça zordur. Dolayısıyla her hangi bir şeye karşı bağımlılık geliştirmek konusundaki kontrol mekaniması da zayıftır. Duygusal dengenin korunabilmesi için, Balık'ın yalnız kalabilmesi, kendine tazeleyebilmek ve yenileyebilmek için zaman ayırması ya da alternatif tekniklerin kullanması temel gereksinimidir. Özellikle su kenarı bir ortamda bulunmak, suda olmak ya da en azından su sesini duymak bu bağlamda, pozitif etkiler getirir.

 

Çağımızda ruhsallık ve hassasiyetle özdeşleştirilen Neptün tarafından yönetildiği düşünülen Balık, eski çağlarda bilgelik ve anlayış gezegeni Jüpiter tarafından yönetilmekteydi. Birbirine benzeyen kalitelerden sorumlu olan bu iki gezegenin de Balık kişiliği üzerinde etkileri vardır. Balık, idealistik, hassas ve kendini feda etmeyi seven bir karaktere sahiptir. Utangaçlık, çekingenlik, egoyu öne çıkaramama tipik Balık özellikleri arasındadır. Neptün ile olan bağlantısı Balık'ın hayatı boyunca karmaşık bir gelişim süreci izleyebileceğinin de göstergesidir. Balıkların pek çoğu organize olamayan, dağınık, konsantrasyon bozukluğu yaşayan ve yavaş hareket etmeye eğilimli bir yapıdadır. Kişisel alışkanlıkları genellikle çevrelerine verdikleri duygusal reaksiyonla endekslidir. Sınırsız hayal dünyası, imajinasyon yeteneği, başarılı yazar, hikayeci ya da patolojik seviyede yalancı olmasına neden olur. Soyut olanı kavrayabilme yeteneği, Balık'ın teorik konularda ve dini alanda da ciddi başarılar elde etmesinin temel nedenidir.

 

Zodyak'taki en son burç, Su elementindeki, Değişken nitelikteki Balık'tır. Sevecenlik, şefkat ve vericilik Balıkların en temel karakteristikleridir. Balık burcu en son burç olması nedeniyle, pek çok özelliği bünyesinde bulundurur.

 

Balık'ın bedensel olarak en hassas olduğu alanlar ayakları ve ayak parmaklarıdır. Vücutta, lenfatik sistem, tüm uç noktalar (mesela, parmak uçları, burun ucu, kulak uçları gibi), Balık burcunun yönetimindedir.Ayakların deformasyonu ile ortaya çıkan hastalıklar, parmaklardaki şişler (bunionlar), gut, bazı guddelerin yumuşaması, akciğer ve kemik problemleri, Balık için daha büyük ihtimaldir.

 

Her türlü ilaç ve kimyevi madde kullanımından kaynaklanan zehirlenmeler, sinirsel ve duygusal stressin sonucu olarak alkole ya da diğer maddelere kolayca bağımlılık geliştirmek Balık burcu insanlarında sık rastlanır.

 

Balık'ın kendini yenileme ve mücadele etme sistemi zayıf olabileceği için, hijyen, beslenme ve diğer sağlık kurallarına, diğer burçlara oranla daha fazla dikkat etmesi önemlidir. Aşırı sıvı tüketimine eğilimi özellikle kadınlarda ödemlerin meydana gelmesine neden olabilir.

 

Duygusal hassasiyeti ve diğer insanların yaşadıklarına duyarlılığı Balık'ın sinir sisteminin kolayca yıpranmasına, peşi sıra psikosomatik hastalıkların görünmesine yol açabilir.

Balık her türlü doğal yiyeceği rahatlıkla diyetine dahil edebileceği gibi, deniz ürünlerine özel bir yer vermesi de fayda sağlayacaktır. Mümkün olduğunca sentetik gıdalardan ve katkı maddelerinden uzak durmak sağlığın korunması açısından önem taşır.

 

Ametist, opal, fildişi, mercan gibi yarı değerli taşlardan yapılmış mücevherler ve evdeki süs eşyaları Balık'a huzur ve sağlık getirir.

 

Orkide, leylak, nilüfer, hercai menekşe, gelincik Balık'ın uğurlu bitkileri arasındadır. Mavinin tüm tonlarından imal edilmiş, hafif giyecekler Balık'a son derece yakışır. Ayaklarına maksimum dikkat göstererek, mutlaka tabii maddelerden üretilmiş, ayaklarını deforme etmeyecek ayakkabılar seçmesi de Balık açısından önemlidir.

Her türlü deniz sporu, yelkencilik, yüzme, sutopu çok rahatlıkla başarı sağlayabileceği dallardır. Ancak meditasyon, vizülasyon ya da yoga gibi alternatif teknikler de Balık'a ruhsal dinginliğini kazandıracaktır.

 

Duygularıyla yaşayan Balık için cinsellik de duygusallığın başka bir boyutudur. İçgüdüleri ve sezgileri oldukça ön planda olduğu için, kendi cazibesini çok iyi bilir ve kendisini kimin isteyebileceğini, ya da kim tarafından reddedilebileceğini çok iyi tahmin eder. Aslında elde etmek istediği derin bir duygusal paylaşımdır. Cinselliği ve bedensel cazibesini bunu elde etmek için kullanmaya eğilimlidir. Gizemli görünüşüyle karşı cinsin her zaman ilgi odağı haline gelmekte tam bir ustadır.

 

Balık ilk bakışta büyüleyicidir. Genellikle çok kibar ve yumuşacık bir tarzı vardır Balık insanının. Aslında, bir romantizm ve rüya aleminde yaşar. Hassas, gizemli özelliklerinin yanında, psişik yetenekleri de yaşamında önemli rol oynar. Kolayca sevmeye ve aşık olmaya yatkın bir yapısı vardır. Balık doğru insanı buluncaya kadar, pek çok aşk ilişkisi yaşayabilir. Sürekli bir ilişki için, duygusal ihtiyaçlarına karşılık bulması ve kendini güvenlikte hissetmesi gereklidir. Her türlü insana ve ortama kolayca adapte olabilen Balık insanları, gerçekten çok çekicidirler.

 

Bir Balık insanının gönlünü kazanmak için, dış görünüşüne iltifat etmek, ya da yaptığı bir şeyleri takdir etmek doğru bir başlangıç olur. Eğer Balık'a yeterince düşünceli, nazik, sevgi gösterebilen tavırlarla yaklaşılırsa, karşılığında inanılmaz bir sevgi ve sadakat verecektir. Eğer Balık ilişkide eleştirel yaklaşımlar ve sadakatsizlik görürse, tolerans gösteremeyip, incinip, yıkılan özelliktedir. Balık insanı sevdiği için her şeyi yapabilecek ve göze alabilecek kapasitededir. Bir kere sevdiği zaman, tüm vaktini, enerjisini ve kaynaklarını bu insan uğruna harcayabilir.

 

Balık sanata ve karşılıklı iletişim kurmaya bayılır. Mistisizm, doğaüstü, deniz ve güzel sanatlar ilgisini çeken konular arasındadır. Bu hassas burcun üyeleri, reddedilmeyi ya da tamamıyla gözardı edilmeyi hiç sevmezler. Oldukça iyi bir dinleyici olan Balık insanları, aynı zamanda başkalarına empati duymakta da ustadırlar.

Balık aradığı sevecen, sadık ve şefkatli eşi bulduğu zaman, başka hiç bir şey O'nu aşkından döndüremez. Seçtiği ve sevdiği eşinin yaptığı her şeyi, verdiği her kararı karşı çıkmaksızın kabul eder. Oldukça romantik ve duygusal bir aşık olan Balık insanı, sevdiğinin ihtiyaçların cevap verebilmek adına her şeyi yapabilir.

 

 

Zodyak'ın anti-maddeci olarak tanınan Balık burcu, belki de paranın varlığından bile habersiz olabilir. Hayatın gerçeklerinden ve gerekliliklerinden kolayca uzaklaşan Balık, hayatı devam ettirmek için paranın gücüne ihtyaç duyduğunu farkettiğinde şaşkınlık içinde kalır. Balık'ın maddeyle olan ilişkisini düzene sokabilmesi için ebeveynlerinin erken yaşlardan itibaren ciddi eğitim vermesi gereklidir. İleriki yaşlarda da Balık, yatırımlarında profesyonel yardıma ihtiyaç duyar.

 

Ruhsallığı ve maddeleşememeyi sembolize eden Neptün tarafından yönetilen Balık, diğer insanların ihtiyaçlarına karşı duygusal ve hassas bir davranış biçimi geliştirmiştir. Empati mekanizması o derece gelişkindir ki, gerçekten kendi hayatını devam ettirebilmek için sahip olduğu son kaynağı bile, tamamen karşısındaki insana verebilir. Böylece Balık, insanlar için ruhsal enerji kaynağı olduğu gibi, maddi enerji kaynağı haline de gelir. Dolayısıyla sınırlarını tayin edebilmek, kendine dur demeyi bilebilmek için Balık'ın kontrol mekanizmaları üzerinde çalışması gereklidir.

 

Balık aslında sevdiği işi yaparsa, hakkını verdiği için oldukça büyük paralar kazanabilir. Sanattan iyi anlayan ve sezgileri kuvvetli olan Balık, Aslan ve Terazi gibi, sanata yapacağı yatırımlardan da prim sağlar.

 

 

Duygusal ve kendi dünyasında yaşamayı seven Balık, aslında çalışmaktan hoşlanmaz. Ancak oldukça yardımsever, kolay idare edilebilen yapısı, iş ortamında sevilmesinde önemli rol oynar. Sezgileri çok kuvvetli olduğu için, farkında olmadan kolayca öğrenir ve bu yeteneğinin rehberliğinde, yapılması gerekenleri otomatik olarak yapar. Özellikle yaratıcılık, imajinasyon gerektiren konular Balık'ın başarılı olabileceği mesleki alanlardandır.

 

Su elementinden olan Balık burcu insanları, diğer burçlara göre daha yoğun bir duygusallığa sahiptir. İnce düşünmeyi seven, insana değer veren yapısı ile Balık karşısından da aynı şeyi beklediği için, profesyonel yaşamda oldukça zorlanır. İdealize ettiği şeye ulaşmak için elinden geleni yapan Balık zor durumlarda, başarısızlık karşısında, hayatın gerçeğinden çözülerek kendini tamamen kapatabilir. Artistik yanı oldukça kuvvetli olan Balık'ın yaratıcılığını kullanabileceği, kendini özgür hissedebileceği işler yapması, farkedilir başarılar elde etmesinde büyük rol oynar. İnsan ilişkisine dayanan alanlarda da performansı oldukça yükselir. Profesyonel yaşamda da kullanmaktan çekinmediği empati mekanizması, suistimal edilmesine neden olabilir.

 

Balık'ın ofisi, genellikle koyu renklerden ve kadife gibi ağır kumaşlardan oluşur. Denizi ve aşkı anımsatan her objeyi, Balık'ın ofisinde bulmak mümkündür. Rahat ve sıcak bir ortam yaratan Balık'ın en büyük dezavantajı, bu mekanda hayallare dalmasıdır.

Yaradılışa karşı büyük bir hayranlık duyan, sevgi dolu Balık, veterinerlik konusunda mucizevi şekilde yeteneklidir. Bunun dışında dans ve müzik Balık'ın meslek olarak yapabileceği alanların başında gelir. İnsana karşı toleranslı ve anlayışlı olduğu için psikolojik danışmanlık, psikologluk, psikiyatrlık da Balık için biçilmiş kaftandır. Ayrıca maddi çıkar gözetmeksizin bakımevlerinde, hastanelerde yaptığı hizmetler en büyük tatmini sağlar..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yine Lethal Perfection yine narsist bir başlangıç. Bu yazı sevip de kavuşamayan @Moterda Olisya'ya ısmarlama bir yazı geliyor. Arrrrrr uuuuuu reaaady? (Burada patlıyor şarkı)

 

Balık burcu ciddi bir suçluluk psikolojisi aşılanmış, bir takım davranışlardan ve düşüncelerden uzaklaştırılmış bir kişiliği sembolize eder. Bu davranışlar ve düşünceler yanlış olmayabilir, hatta herkese olağan gelen şeyler olabilir. Ancak Balık burcu bir insan için bunların hepsi oldukça sakıncalı ve yanlıştır. Mesela Balık burcunda doğan bir insan için insanın kendi çıkarlarını koruması, kendi adına savaşması oldukça yanlış ve hatta olağan üstü büyük bir suçtur. @Heretik'i hatırlayın. Bir ara avatarında balık burcunun simgesini bulunduruyordu ve Balık burcu olduğunu insanlara gösteri yaparcasına gösteriyordu. (Tipik Yükselen Aslan işte. Hehe... Burada Ay Başak var, hiçbir detay kaçmaz bizden.) Bu insanla biraz konuşmaya başladıkça panteizmi oldukça içselleştirmiş olduğunu ve "egoist" insanlara insanlara karşı nefret beslediğini anlarsınız. Peki ya @Heretik "egoist insanlar" olarak neyi kastediyor? Doğrudan kendisi adına bir şeyler yapan mı yoksa kendisini aşırısıyla önemseyip kendisini aşırı ön plana çıkaran insanlar mı? Burada ben aşağılanacak bir şey görmüyorum, insanlar kendisi adına yaşamakta özgürdür. Ancak bir Güneş Balık için dediğim kabul edilemez derecede aşağılık bir olgudur, çünkü bir insanın kendisi adına hareket etmesi onun etik değerlerine göre aşırısıyla berbat bir şeydir.

 

Aslında burada aslında derin bir korku vardır, kişinin kendisi için bir başkasını ezmesi aynı zamanda o kişinin kendisini de ezebileceğini göstereceği için kişi derinlere sakladığı egosal isteklerini kendisine öğretilmiş olan etik değerler aracılığı ile ortaya koymaktadır. Balık burcu, her gezegende aynı özellikleri gösterir. O gezegeni etik değerler ve suçluluk duygusu ile gizler ama kişi bu gezegenleri kendi içerisinde gizli olarak geliştirmeye devam eder. Bu gezegenin gücü ancak kişinin kendisi etik değerlerini inkar etmeye başladığı zaman gösterecektir.

 

Jüpiter hakkında ne biliyorsunuz? Bollaştırıcı ve genişleştirici bir etkisi olduğuna inanıyorsanız çok üzgünüm ki oldukça yanlış yerlerdesiniz. Jüpiter ve Satürn birbiri ile karıştırılır ve aslında inanılanın aksine bir çalışma disiplini gösterirler. Jüpiter bolluğun ardından ortaya gelen savurganlığı ve daralmanın başlangıcını temsil ederken Satürn kıtlıktan sonra gelen gelişimi temsil eder. Elbette transitler incelenirken Satürn'ün transitleri kıtlık getirici olarak algılanabilir, pratikte yanlış bir yorum olmayacaktır. Ancak bilmelisiniz ki Satürn kıtlık getirmez, kıtlıktan sonra gelen yavaş ama etkili kurtuluşu gösterir. Jüpiter içinde aynı şeyi söyleyebiliriz. Jüpiter gereksiz olanı eleyerek, fazla olanı azaltarak kişiye yavaş yavaş gerçeği ve doğruyu gösterir. Jüpiteryen bir kişilik gerçeklerden uzaktır. Zamanında @Sex Dreams bana "Jüpiterin kişiliğin felsefi ve ermiş şahıslarla ne alakası var? Satürn asıl olarak ermiş bir kişilik gösterir" derken kaçırdığı detay buydu. Satürnyen bir kişilik çocukken ermiş olsa da gerçeklerden uzaklaşma ve maddiyata kapılma eğilimindedir. (Kısaca maddi gelişim ve manevi bozulum) Ancak Jüpiteryen bir kişilik her geçen gün biraz daha olgunlaşma ve gerçeği biraz daha görmek eğilimdedir. Bu yüzden öldüğü zaman, dünyaya nihilist gözlerle bakan bilinmeyen büyük bir ermiş olarak ölecektir.

 

Beyninizin bulanmaması için şimdilik asıl dikkat etmeniz gereken noktayı söylüyorum: Jüpiter eleyicidir ve olgunlaştırıcıdır.

 

Neden bunu anlattım? Her ne kadar son zamanlarda "Niptin Bilik bircinin yiniticisidir." şeklinde lanse edilse de Jüpiter'i anlamadan Balık'ı anlayamazsınız. Neptün gerçek anlamda Balık burcuyla ortak çok yön taşıyabilir ancak Jüpiter Balık'ın gerçek yöneticisidir. Taklitlerine itibar etmeyiniz.

 

Balık burcunu incelediğimiz zaman Jüpiter'i her köşesinde görüyorum. İçsel olarak kişinin oldukça zengin olduğunu ancak dışarıya karşı bunu inatla göstermemesi, bunu bir ulvilik olarak kabul etmesi gerçekten garip bir durumdur. Kişiye öğretilmiş yanlış "ilahi" bilgilerin ışığında ilerlerken kişi kendisini sınırlamaktadır. Bu sınırlanan şeyleri sadece kendi iç dünyasında yaşayacaktır ve bu yüzden oldukça zengin bir iç dünyaya sahip olduğunu düşünecektir. Gücü yettiği zaman "Peygamber kompleksinin" izinden giderek insanları bilinçlendirmeye doğru olduğuna inandığı yanlışların peşinden gidecektir. Ancak gücü yetmediği zaman insanoğlunu yanlışlardan kurtaramadığı için oldukça ciddi acılar çekecek, insanoğlu için bir şeyler yapamadığı için üzülecektir. Jüpiter şurada işe giriyor: Kişi zamanla gerçekleri gördükçe aslında ne kadar aptalca şeyler yaptığının farkına varacak ve etik değerlerinin kendisini kısıtladığını fark ederek olması istediği şeyi yapacaktır, ben merkezci olacaktır. Jüpiter bu anlamda Balık'ın olgunlaşmasıyla bağdaşır. Garip bir olgunlaşma değil mi? Ne hoş ki olgunlaşma denince kişinin etik değerlere daha çok sahip çıkması şeklinde anlaşılır.

 

Bunu neye dayanarak söylüyorum? Balık burcundan sonra Koç burcunun gelmesi, her Balık burcu kişisinin zamanla Koç burcuna terfi etmesi anlamına gelmesinden söylüyorum. Koç, tamamen etik değerlerinin yok sayıldığı ve kişinin sadece kendi çıkarları için hareket ettiği bir dönemi temsil eder. Balık, bütün etik değerleri hiçe saymasını ve sadece kendi için yaşamasını öğrenecektir. Bu, onun kendi içerinde kalanı hiçbir şeyden korkmayarak kendisini cesurca yansıtarak doğacağını öğreneceğini gösterir.

 

Hırstiyanlık, yanlış öğretilerle doludur ve tam olarak Hırstiyanlığın ne olduğu hakkında kesin bir fikir dahi yoktur. Dört çeşit İncil muhabbetini es geçiyorum, doğrudan kiliselerde verilen vaazlara ve Hırstiyanlık tarihine dikkat çekiyorum. Gerçekten Hırstiyanlık insanların etik değerlerine oynayan ve insanları bu şekilde sömüren zalimce bir organizasyon değil miydi? Evet öyleydi. Ve garip bir şekilde Astroloji ile uğramış olan rahipler Hırstiyanlığın Balık burcu olduğunu söyemişlerdir. Acaba "Çaktırmayın bizde yemiyoruz." falan mı demek istediler? Bilinmez.

 

Osama Bin Laden bir Balık burcudur mesela. Buraya benim getireceğim yorum kendisinin kendi davasına inandığı ve bu yolda savaşırken samimi olduğu yönündedir. Bununla beraber siyasi bir tartışmaya mahal vermemek adına bu ülkede bilinen bir Balık burcunu örnek vermeyeceğim. (Çok istesemde)

 

Bu arada kim bu mesaj editörünü tasarladıysa ona sonsuz şükranlarımı sunarım. Kazara Ctrl + Q yaparak bütün yazdıklarım diye ağlıyordum ve "Restore Auto-Save" ile yazdıklarımı kurtardım. Tapıyoruz sana coder reyiz.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Son verdiğin örneğe hiç girme burada lethal . :) . Ben şu değişken burçların sahip oldukları ileri derecede karşıt kutupsallıktaki dualitelerini düşünüyorum bu aralar . Hayatın derin varoluşsal ikiliklerini temsil ediyor gibiler psikianalitik açıdan da bakacak olursak eğer . Başak burcunda bulunan Azize-Fahişe Dualitesi , Balık burcunda bulunan Büyük bir hayırseverlik - Büyük bir misantropizm Dualitesi ( İnsan sevmeme durumu ) , Özellikle içgüdüsel gerilimlerine ve varoluş kaygısına yönelik duyulan antipati ki . Balık burcu olan hristiyanlık da temsil etmiştir bunu biraz . Yay burcunda bulunan Usçu idealizm - Ussuz yani bilinçsiz fanatizm Dualitesi . Ayrıca bu dualiteler beden yapısı ve fizik planda da en çok değişken burçlar arasında ekseriyetle geçerli . Yükselen yayın son derece atletik ve ince yapılı olması ile beraber , Obezitenin de sınırını aşıyor olma ihtimali gibi .. Konu ne alaka oldu bilmiyorum ama , Yazı yazacağum bu konuda ..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hep şu balıkların herkesi kendisi gibi olduğuna inanmasına şaşırmışımdır. Ne zaman bir Balık baskın insana doğum haritası yorumlasam aynı şeyi derler: "Herkes öyle değil midir zaten?". Bu bilinç bir süre sonra panteizmi getiriyor. "Kimin başkasından farkı var ki?" diyorlar. Eskiden bende öyle düşünüyordum ama nedense bir kibir içimi kapladı son zamanlarda. Balıkta bir gezegenim yok ama asc neptun kavuşumum ve 12. evdeki mars venus kavuşumum bir fikir veriyor kendim hakkında.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sanırım panteizm üzerine astrolojik açıdan düşüneceksen , Spinozanın natal haritası üzerine çalışmalısın ( Panteizmi teori ve az da olsa pratikte kurumsallaştıran ve bir inanç haline getiren adamdır kendisi ) . Sana birkaç ipucu vereyim , Bunları sende rahatlıkla görebilirsin zaten . Yay burcunda stelyumu var . Balık burcu boşta ( Boşta kalan burç ) yani . Boşta kalan burcun manası , O burcun arketipine yönelik herhangi bir güdüsel çarpıtmanın olamayacağını gösteriyor . Jüpiter geri harekette , 1.evde ve boğa burcunda . Özellikle boğa burcunda olması pek manidar . :) ( Evrenin ve doğanın tanrı olduğu görüşü ile örtüştürürsek )

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Öncelikle beni kırmayıp bu yazıyı yazdığın için teşekkürler Lethal. 2 - 3 kere okudum yazıyı ve kendi burcumun bana sadece savurganlık verdiğine, başka bir özelliğimin de yakından uzaktan tutmadığına kanaat getirdim. Dürüst olmak gerekirse astroloji'den pek anlayan birisi değilim sidarın yorumlarını okurken ay bunlar ne be dedim hatta :D Ama yükselenim akrep bana daha çok etki ediyor öyle ki daha önce doğum haritamı baktırdığım başka biri plüton haritana hükmediyor demişti..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Öncelikle beni kırmayıp bu yazıyı yazdığın için teşekkürler Lethal. 2 - 3 kere okudum yazıyı ve kendi burcumun bana sadece savurganlık verdiğine, başka bir özelliğimin de yakından uzaktan tutmadığına kanaat getirdim. Dürüst olmak gerekirse astroloji'den pek anlayan birisi değilim sidarın yorumlarını okurken ay bunlar ne be dedim hatta :D Ama yükselenim akrep bana daha çok etki ediyor öyle ki daha önce doğum haritamı baktırdığım başka biri plüton haritana hükmediyor demişti..

Aslında yazıya baktığım zaman biraz astroloji bilgisi istiyor bu yazı. Direkt pat diye dalınacak cinsten değil. :D Ancak eğer vaktin varsa yazdıklarım üzerinde düşünebilirsin. Karmaşık gelmiş olabilir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Aslında yazıya baktığım zaman biraz astroloji bilgisi istiyor bu yazı. Direkt pat diye dalınacak cinsten değil. :D Ancak eğer vaktin varsa yazdıklarım üzerinde düşünebilirsin. Karmaşık gelmiş olabilir.
Denerim lakin zor ve mot'un kafası bunlara basmıyor :D Astrolojik bilgi eklenseydide düşüncem aynı olurdu, balık burcuyla alakam yok...
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çok güzel bir yazı olmuş. Daha önceki bir yazınızda Balık burcunun içinden kendini çok üstün gördüğünü ama dışarıdan belli etmediğini anlatmıştınız. Onu da hatırlatmak lazım. Balık burcu aslında çok kibirli. Hatta o kadar kibirli ki sadece kendi bildiğini doğru kabul ediyor ve başka hiçbir fikri dinletemiyorsunuz. Kendi aklını çok üstün görmesi kadar bir insanın gelişmesine engel olan bir şey yoktur herhalde.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ben o kadar kibirli değilim yahu yapmayın :D neyse ama balık etkisi yoğun biri olarak özellikle peygamber kompleksi çok yerinde bir tespit. Bana baya referans vermiş olman şaşırttı beklemiyordum. :D Bir de insanlık için bir şey yapamamak bizde acıların en kötüsüdür ve bir süre sonra benlik kendini korumak için bunu misantropiye dönüştürür. Bir nevi zorunlu bir kabuktur yani. Bir de balık, yükseleninden en çok etkilenen burç diye okumuştum ne kadar doğru bilmiyorum. Genel olarak olgunlaşmak ve kendini düşünmek en zor işlerden biridir çünkü maalesef karşıdakinim en ufak bir negatif duygusu kat kat büyüyerek hissedilip çok zarar veriyor bize. Bu da senin olgunlaşma anlayışındaki en zor kilometretaşı. Belki de tüm çırpınmalarımız peygamber olamadığımız içindir kim bilir. Boşverin bu sulu yaratıkları neresinden tutsanız elinizde kalır. :D Yazı için de teşekkürler bence gayet aydınlatıcı.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çok güzel bir yazı olmuş. Daha önceki bir yazınızda Balık burcunun içinden kendini çok üstün gördüğünü ama dışarıdan belli etmediğini anlatmıştınız. Onu da hatırlatmak lazım. Balık burcu aslında çok kibirli. Hatta o kadar kibirli ki sadece kendi bildiğini doğru kabul ediyor ve başka hiçbir fikri dinletemiyorsunuz. Kendi aklını çok üstün görmesi kadar bir insanın gelişmesine engel olan bir şey yoktur herhalde.

 

Teşekkürler iltifatlar için. =) Ama şu da vardır ki insanın kendisini en dipte görmesi en üstün görmesinden daha tehlikelidir. Sonuç olarak kişinin kendi değerinin o kadar yüksek olmadığını anlaması çok zor değildir, en nihayetinde bunu keşfedecektir. Ancak psikolojik en dipte olma sendromu bir ömür sürebilir. İnsanların bir çoğunda bu sendrom var ve en derinden gelen rekabet hissini asıl tetikleyicisi bu. İnsanlara öz güven kazandırmamız ve yüksek egonun o kadarda kötü bir şey olmadığını göstermemiz lazım.

 

Ben o kadar kibirli değilim yahu yapmayın :D neyse ama balık etkisi yoğun biri olarak özellikle peygamber kompleksi çok yerinde bir tespit. Bana baya referans vermiş olman şaşırttı beklemiyordum. :D Bir de insanlık için bir şey yapamamak bizde acıların en kötüsüdür ve bir süre sonra benlik kendini korumak için bunu misantropiye dönüştürür. Bir nevi zorunlu bir kabuktur yani. Bir de balık, yükseleninden en çok etkilenen burç diye okumuştum ne kadar doğru bilmiyorum. Genel olarak olgunlaşmak ve kendini düşünmek en zor işlerden biridir çünkü maalesef karşıdakinim en ufak bir negatif duygusu kat kat büyüyerek hissedilip çok zarar veriyor bize. Bu da senin olgunlaşma anlayışındaki en zor kilometretaşı. Belki de tüm çırpınmalarımız peygamber olamadığımız içindir kim bilir. Boşverin bu sulu yaratıkları neresinden tutsanız elinizde kalır. :D Yazı için de teşekkürler bence gayet aydınlatıcı.

 

Olgunlaşma için her burcun kendisine oldukça zıt düşen şeyleri kabullenebilmesi ve koşullara uyum sağlaması gerekir. Bu kişiye gerçekten zor gelecektir, kişi kendi doğasına zıt olarak davranmak zorunda kalmaktadır ve bunu kabullenmek gerçekten zordur. Kişinin ısrarla karşı çıktığı şeyler zamanla kişiye olabilir geldiği zaman asıl gelişim tasarlanmış ve kişi bilinçsel olarak olgunlaşmıştır. Bu sadece Balık için değil bütün burçlar için aynıdır. Örneğin Akrep kendi kinini ve nefretini unutmayacağına inanır ancak gerçek olgunlaşma biçimi onun bütün bu nefretinden kurtulduğu zaman başlar ve böylece zamanla Yay'a dönüşür. Balık içinde aynı şey geçerli, bütün bu toplumsal bilinci terk ettiği zaman bir Balık olgunlaşmış olur.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

balık burcu annem ve evlenmeden bana aşık olanların yüzde ellisi balıktır eşimin kuzey ay düğümüde bu yüzden ki balıkta gezegen birikimi ve etkisi karşısındaki insanda vay ... beni yarıyolda bıraktı yan çiziverdi hissi verir.böyle yaptığını balığa anlatsanız"ben öyle yaptımda bi niye yaptım sor bakalım" der.kısaca cevabı ona göre "ben anlık yamuk yaptım ama uzun vadede sana zarar geli mi hayır.zaten ben yamuk yapınca kader benden yana çalıştığı için bana kızmanın pek bir hayrı olmayacak yine benim dediğime geleceksin"nedense 6. hissinden mi malum olduğundan mı bilmem kader hep bu sisli insanları aklamıştır. kendi söz verir tutmaz plana uyarım der uymaz kendini şaşar ama disiplinli planlı sistemli insanlar gibi itibar görür.onun sistemide sistemsizlikmidir bilinmez. belkide belirsiz düşmanlarla belirsiz biri olarak savaşmak için dünyaya gönderilmişlerdir.en kötü düşman ne olduğu tanımlanamayan düşmandır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Balık burcu ile yanlış bir teorik bilgi var ortada. Balık burcu kaynaklarda en üstün burç olarak geçer ve genel olarak "Ruhani gelişimin son noktası" olarak adlandırılır. Bunun yanlış olduğunu anlatmamın doğrudan bir faydası yok ancak bunu aşmamız dünyaya bakış açımızın gelişmesini de sağlar.

 

İlk olarak ilerlemenin dairesel olduğunu kabul edin. Balık burcunun gelinebilecek en son nokta olduğunu kabul etmek gelişminin dairesel olduğunu değil progresif olduğunu kabul etmek anlamına gelir. Zira eski Hint astrologlarına göre insan Koç en erdemsiz burç olduğu için ve doğuşu simgelediğinden erdemsiz oluşu bundan dolayı gelir. Onlara göre insan her öldüğünde bir sonraki burca geçer ve yükseleni balık burcu biri öldüğü zaman yolculuğunu bitirdiği için ruhu özgürlüğe ulaşır, hatta Nirvana'ya ulaşır.

 

Ancak Koç burcunun erdemsiz yönünün nedeni ruhunun temellerinin ilk kez atılmasından ortaya çıkmamaktadır. Koç burcunun temsil ettiği değer bir bütün bilincinden kendisini soyutlayarak bireysel anlamda kendi varlığını ortaya koymaktır. Bu ancak kendisine öğretilmiş olan bütün erdemlerden, doğrusuyla ve yanlışlarıyla, sıyrılarak gerçekleşir. Bir Koç burcu bunun bilinciyle doğar, bir Balık burcu ise ömrü boyunca erdemlerinden sıyrılması gerektiğini öğrenir.

 

Balık burcunun temsil ettiği bütünlük bir erdem değildir. Balık burcunun temsil ettiği bütünlük sağlıksız, yanlış ve abartılıdır. Zira bütün değişken burçlar gibi Balık burcu da zaman içerisinde zararlı ve aşırı bir ülküyü terk etmeyi, bilincin değişmesini temsil eder. Balık burcu ile bağdaştırılan kurban edilme ve suçluluk duygusu bu zarar veren bütünlük psikolojisinin getirisidir.

 

Gerçekten doğru erdemlere sahip bir nokta mı istiyorsunuz? Aradığınız şey Balık burcunda değil. Balık burcu sadece doğmasına rağmen anne rahminde yaşıyormuş psikolojisine sahip olanların burcu. Yay burcu bütün kısıtlamalardan sıyrılarak zihnin özgür kalmasını, gerçek ve tek olan bilgiye ulaşmayı temsil eder. Yay burcunun sonunda Oğlak burcunun başında ise ruh maddiyattan kopmuş, bütün hazlardan arınmış bilge bir ruhtur. Dolayısıyla Oğlak'ın ilk derecesi ruhun en özgür kaldığı, en erdemli ve en bilge noktadır. Kaldı ki bu dediğim durumdan dolayı Oğlak burcunun bütün burçların zirve noktasını temsil ettiği klasik astrolojide de geçer.

 

Tabi bir not, Oğlak burcu da bu zirveden yavaş yavaş inmeyi temsil eder.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...