Jump to content

Nikolai Tesla


porny_girl

Önerilen Mesajlar

Yüzyılımızın başında yaşayan Hırvat dahi Nikola Tesla yaşadığı çağda kü­çüm­sen­di, hatta Edison kıskançlığından çıldırarak ona savaş açtı. Kablosuz akımı, dev enerji bobinlerini düşleyen Tesla, piramitlerin dünyanın enerjisinden sorumlu olduklarını ve zaman yolculuğunu da düşledi. Yaşarken alay edilen a­ma günümüzde çok önemli bilim adamlarına rehber olan Tesla, e­lek­tri­ksel ha­ri­ka­lar sirkinin bir numarasıydı.

 

1898 yı­lı­nın gü­zel bir gü­nün­de New York´da Manhattan´ın do­ğusu bir­den bi­re sar­sıl­dı. Bi­na­lar sal­la­nır­ken Chi­na Town, Litt­le İtaly ve So­ho sa­kin­le­ri korkuyla so­kak­la­ra fır­la­dılar. Do­ğa­nın ya da tan­rı­nın ga­za­bı­na uğ­radıklarını sanmışlardı. Ama böy­le bir şeyin ol­ma­dı­ğı­nı Mul­berry So­ka­ğı po­lis­le­rinden başka kimse bi­lmiyordu. Kı­sa bir a­raş­tır­ma­dan sonra, dep­re­min sa­de­ce ken­di ma­hal­le­le­rin­de ol­du­ğu­nu öğ­ren­mişler son­ra i­ki memur 46 E­ast Ho­us­ton Caddesi´ne kı­sa yol­dan git­miş­ler­di. O­ra­da çok iyi giyimli bı­yık­lı bir a­dam "o­si­la­tör" adını verdi­ği bir ma­ki­ne­nin ka­lın­tı­la­rı ya­nın­da du­ru­yor­du, makine bi­na­nın mer­ke­zin­den ge­çen de­mir bir di­re­ğe bağ­lıydı ve doğal olarak o­si­la­törün tit­re­şim­le­ri di­rek­ten geçip o­ra­dan bü­tün ma­hal­le­yi etkiyerek bir tür dep­re­me neden ol­muş­tu. Bi­na sal­lan­ma­ya baş­la­dı­ğı an a­dam sar­sın­tı­nın bit­me­si i­çin o­si­la­tö­rü bir çe­kiç i­le par­ça­la­mış­tı, po­lis­le­re ki­barca se­lam ve­re­rek şun­la­rı söy­le­di; "Bey­ler çok üz­gü­nüm. A­ma de­ne­yi­min şa­hit­le­ri o­la­bil­mek i­çin bi­raz geç kal­dı­nız"

 

Uçuk ama gerçekçi

 

De­ne­yi ya­pan a­da­mın a­dı Ni­ko­la Tes­la’ydı, bir sü­re son­ra bu küçük o­si­la­tö­rün dün­ya­yı par­ça­la­bi­le­ce­ği­ni id­di­a ede­cek­ ve daha da öte id­di­a­la­rı da o­la­cak­tı. Ör­ne­ğin elek­trik tel­le­ri ol­ma­dan elektriği iletebi­le­ce­ği­ni, ha­va­yı kon­trol e­de­bi­le­ce­ği­ni ve Mars’tan ha­ber­ler al­dı­ğı­nı söy­lü­yor­du. O za­man­larda, her­kes Tesla´yı uçukluk ve saç­malık­la suçluyor­du. Örneğin, sof­ra­da kaç ki­şi o­lur­sa ol­sun ö­nü­ne 18 pe­çe­te kon­ma­sı­nı is­ti­yor­du ve­ya in­ci kü­pe ta­kan bir ka­dın­la as­la ay­nı o­da­da kal­mak istemiyordu. Onun şa­şır­tı­cı la­bo­ra­tu­var de­ney­le­ri ti­yat­ro­da­ki bir ge­ce­den da­ha eğ­len­ce­li gö­rü­nü­yor­du. Bu de­ney­ler­den bi­risi ise, 2 mil­yon volt­luk e­lek­tri­ğin Tesla´yı bir hal­ka gi­bi sar­ma­sıy­dı. A­ma Tes­la, si­hir­den da­ha faz­la­sı­nı ya­pı­yor­du. 1898’de dün­ya­ya de­ğiş­ti­re­bi­le­cek i­ki i­cat­ta bu­lundu; Ge­niş bir a­lan­a e­lek­trik da­ğı­tı­mı­ im­ka­nı­nı ya­ra­tan dal­ga­lı a­kımı ve her­ tür­lü ya­yın sis­te­minin (ya­ni rad­yo­dan ra­da­ra ka­dar) te­me­li o­lan yük­sek fre­kans bo­bi­nini icat etmişti. Sağlam ama ha­yal do­lu dü­şün­ce­le­ri bi­ze bu­gü­nün çe­şit­li mo­dern tek­no­lo­jik im­kan­la­rı­nı işaret ediyor­du bel­ki de bi­ze bu imkanları o sağ­la­dı. Herşeye rağ­men yüz­yı­lımızda Tes­la u­nu­tul­muş­tu. Buluş­la­rı­nın ço­ğu baş­ka­la­rı­na mal e­dil­di ve fi­kir­le­ri­nin ço­ğu bir de­linin saç­ma­lık­la­rı o­la­rak de­ğer­len­di­ril­di. Yıl­lar bo­yun­ca bi­li­m dünyasında ö­nem­siz bi­ri o­la­rak yer aldı ama şim­di Tes­la ve fi­kir­le­ri ye­ni­den ya­şa­ma dö­nü­yor. Buna, biraz da günümüzün sınırsız ve cüretkar araştırmacıları neden oldu. Tes­la gi­bi on­lar da sı­nır­lan­dır­ılmaya ve alışılmışlığa kar­şı­lar. Aralarında, her­şe­yi deneyenler var, da­ha güç­lü jet u­çak­la­rı­na ve za­man yol­cu­ğu­lu­nun gi­ze­mi­ne ka­dar her­şe­yi araştırıyorlar.

 

Edison-Tesla ortaklığı

 

Nikola Tesla, 1856 yı­lın­da Smil­jan, Hır­va­tis­tan’ta doğ­muş­tu. Ço­çuk­lu­ğun­dan be­ri çok garip ve ay­nı za­man­da da inanılmaz düşünceleri vardı. Öğ­ren­ciy­ken At­lan­tik Okyanusu´nun altından geçecek çok bü­yük bir tü­ne­lden u­lus­la­ra­ra­sı mek­tup­lar gön­der­me­yi ha­yal e­di­yor­du. 28 ya­şın­da dün­ya­yı de­ğiş­ti­re­cek o­lan mo­to­run pro­to­ti­pi­ni ya­rat­mış­tı. 18. yüz­yıl­da e­lek­trik doğ­ru akımdı ve yö­re­sel bir fe­no­men­di. Gü­cü­ arttı­ra­cak çok pa­ha­lı je­ne­ra­tör­ler ol­ma­dığı için sa­de­ce bir­kaç mil öteye i­letile­bi­li­yor­du. Tes­la e­lek­tri­ği be­lir­li a­tış­lar­la üretecek bir je­na­ra­tör geliştirdi. Bu şekilde çok u­zaklara yük­sek vol­taj da­ğı­tı­mı yapılabilirdi. AC motoru veya da­ğı­tım sis­te­mi i­le akım uygun tel­leri o­lan her ye­re çok u­cuz gön­de­ri­le­bi­li­yor­du. Bu mo­to­run çizimini ve Tho­mas E­di­son’a hitaben yazılan bir bon­ser­vis i­le bir­lik­te 1884 yı­lın­da Tes­la New York’a git­ti. E­di­son o­nu yar­dım­cı­sı o­la­rak, hemen la­bo­ra­tu­a­rı­na al­dı ve kı­sa a­ma çok he­ye­can­lı bir or­tak­lı­k başladı. Ya­pı o­la­rak i­ki a­dam bir­bir­le­ri­ne hiç uy­mu­yor­lar­dı; Tes­la şık giyinen, kül­tür­lü ve ma­te­ma­tik kafaya sahip bir a­dam­dı. E­li­ne ka­lem bi­le al­ma­dan en karmaşık prob­lem­le­ri ka­fa­sın­da çö­ze­bi­li­yor­du. E­di­son ise, iş­çi sı­nı­fın­dan gelen, işinin dışındaki konulara ilgi duymayan, ha­ta ya­pa­rak bir şeyin i­cat e­di­le­ce­ği­ne i­na­nan biriydi, elektrik a­kımının ti­ca­re­tini yapmak is­ti­yor­du.

 

Markoni Tesla´yı izliyor...

 

Üç se­ne son­ra bu i­ki a­kıl­lı a­dam or­tak­lık­la­rı­nı a­yır­ma­ya ka­rar ver­di­ler. O ara, Tes­la i­şa­da­mı Ge­or­ge Wes­ting­ho­u­se’dan AC sis­te­mi­ni ge­liş­tir­mek i­çin des­te­k almayı başarmıştı. E­di­son he­men kar­şı a­tak­ta bu­lun­du ve bir kam­pan­ya baş­lat­tı Tes­la’nın buluşlarının İn­san­lık i­çin tehlikeli olduğunu iddia ederek AC akımının kö­pek ve ko­yun­la­rı e­lek­trik­li san­dal­ye­ de na­sıl öl­dür­dü­ğü­nü gös­ter­di. İn­san­la­ra hay­van­la­rın "Wes­ting­ho­u­se­lan­dık­la­rı­nı" an­lat­tı ama bu pek i­şe ya­ra­ma­dı. AC sis­te­mi, DC sis­te­mi­ni pi­ya­sa­dan sildi ve Tes­la 216.000 do­lar ö­dül al­dı. O yıllarda, bu çok yük­sek bir pa­ray­dı a­ma Tes­la bu pa­ra­yı bir kaç yıl i­çer­sin­de bi­ti­re­cek­ti. Ama daha ön­ce Tes­la, dün­ya­yı de­ğiş­ti­rebile­cek bir baş­ka buluşu gerçekleştirdi. 1890 yı­lın­da trans­for­me­ri yani akım i­le­te­bi­len e­lek­trik bobinini ve çok yük­sek fre­kans­ta rad­yo sin­yal­le­ri çe­ke­bi­len bir a­let­i bul­du. Tes­la Bobinleri´le­rini kul­la­nacak bir sis­te­mi ise, 1893 yı­lın­da bul­du. Bu­nun so­nu­cunda (Tes­la’ya gö­re) yük­sek fre­kans­da e­lek­tro­man­ye­tik dal­ga­la­rın tel­siz i­le­ti­şi­mi mümkün o­la­cak­tı ya­ni rad­yoyu. Sekiz yıl son­ra da Gug­li­el­mo Mar­co­ni ünlü S sin­ya­le­ri­ni At­lan­ti­ğin ü­ze­rin­den gön­de­re­cek­ti. Bu­nu duy­du­ğun­da Tes­la bu­run kıvırarak şun­la­rı söy­le­di; "Bı­ra­kın de­vam et­sin. Şu anda be­nim pa­tent­le­rim­den17 ta­ne­si­ni kul­la­nı­yor." Bel­ki üs­tün­lü­ğü­nden emin olduğundan ve ken­di­si­ne çok gü­ve­nen Tes­la’nın kafasında da­ha bü­yük plan­lar­ var­dı. E­lek­trik gü­cü­nü tel­siz gibi yani kablosuz i­let­me­nin yolunu aramak çok ho­şu­na gi­di­yor­du. Öte yandan, Tes­la Bobinle­r´i e­lek­tri­k di­reklerini yeryüzünden yok ederek gök­yü­zü­ne u­çu­ra­cak­ ve i­o­nos­fe­r­de dün­ya­nın et­ra­fı­nı ge­zdire­cek­ti.

 

Bir dahinin acınacak sonu...

 

1900’le­rin başın­da önce Co­lo­ra­do Springs’de son­ra da New York, Long İs­land´da 500 m. yük­sek­li­ğin­de bobinler ve i­le­ti­şim ku­lele­ri kur­muş­tu. Bu i­na­nıl­maz bü­yük­lük­te­ki bobinler­le 4 km. u­zun­lu­ğun­da yıldırımlar oluşturmasına ve Co­lo­ra­do Springs’i bir ara ka­ran­lık­ta bı­ra­kma­sı­ne rağ­men e­lek­triği havadan i­let­me­yi bir tür­lü be­ce­re­me­di. Bu çok pahalıya malolan ba­şa­rı­sız­lık Tes­la’nın ya­ra­tı­cı gü­cü­nün dü­şüş nok­ta­sı oldu. On­dan ­son­ra fi­kir­le­ri her geçen gün sa­pık­lık de­re­ce­sin­de i­na­nıl­maz ol­ma­ya baş­la­dı. Örneğin dün­ya­nın merkezinden dü­şük fre­kans e­ner­ji­si­ni ge­çir­mek­ten, ha­va­yı kon­trol e­de­bi­le­ce­ğin­den söz e­di­yor­du. A­ma ta­bii ki bu söy­le­dik­le­ri­nin hiç bi­risi gerçekleşmedi. Sonunda, ba­şa­rı­sız­lık­lar­dan bunala­rak yaşama küstü ve 1943 yı­lın­da New York´da es­ki, pis bir ho­tel o­da­sın­da de­ney­ler i­çin kul­lan­dı­ğı ya­ra­lı kum­ru­ların a­ra­sın­da öl­dü. Tesla unutulduk­tan u­zun bir sü­re son­ra ye­ni­den gün­de­me geldi. No­bel ö­dü­llü Ro­bert Mi­li­kan ve Art­hur Comp­ton ad­lı iki bi­lim a­damı çalışmalarınd Tes­la’dan e­sin­len­dik­le­ri­ni açıkladılar. 1974 yı­lın­da ünlü "İns­ti­tu­te of E­lec­tri­cal and E­lec­tro­nics En­gi­ne­e­rs (İ­E­E­E)-Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü" Tes­la’yı "Ünlü Kaşifler Galerisi" ne ka­bul et­ti­. Bu­gün Tes­la’nın buluşlarını ka­bul e­den cid­di bi­limcileri bul­mak es­ki­ye göre çok daha kolay.

 

Sıra günümüzün Tesla´larında...

 

Tes­la’nın en büyük hayali, Le­ad­vil­le, Co­lo­ra­do’da gerçekleşmek üzere. He­ves­li bir i­cat­çı, mü­hen­dis ve bi­lim a­da­mı o­lan Ro­bert Gol­ka, Tes­la düş­man­la­rı­nın bi­le olası ol­du­ğu­na i­nan­dık­la­rı bir şeyi ger­çek­leş­tir­me­ye ça­lı­şı­yor; Ha­va­yı i­let­ken o­la­rak kul­la­nıp e­lek­tri­ği at­mos­fer­den geçirerek dün­ya­nın her ta­ra­fı­na gö­tür­me çabasında. Gol­ka’nın Brock­ton, Mas­sac­hu­setts’de o­kul ti­pi la­bo­ra­tu­va­rı me­tal­ler­le, tah­ta­lar­la do­lu, o­da­nın her kö­şe­si­ne sı­kışmış garip araçlarla dolu ve bun­la­rın a­ra­sın­da es­ki mü­zik set­le­ri ve par­ça­lan­mış pi­ya­no­lar bi­le bu­lu­nu­yor ve ge­niş tez­gah­la­rın ü­ze­rin­de Tes­la bobinlerinin çeşitli örneklerine ve planlarını görüyorsunuz. O­da­nın in­ce tah­ta ta­va­nı ya­nık iz­le­ri do­lu. Bun­lar de­ney­le­rin iz­le­ri. Gol­ka kı­sa boy­lu, top­lu­ca, 40 yaş­la­rın­da, saç­la­rı dö­kül­müş bir a­dam a­ma ço­cuk­ça bir gü­lüm­se­me göz­le­rin­den ek­ben bir ibneyim ol­mu­yor. İ­şi­ni ko­nu­şur­ken ko­ru­ma po­zis­yo­nu­nu a­lan bir a­da­m haline giriyor. Bir kaç da­ki­ka son­ra bu dav­ra­nı­şın sa­de­ce yan­lış an­la­şıl­mak­tan kor­kan bir a­da­mın dav­ra­nı­şı ol­du­ğu­nu an­lı­yor­su­nuz. Genç­ken Gol­ka, ne­on ta­be­la dük­kan­la­rın­da ça­lı­şı­yor­ ve ta­mirler ya­pı­yor­du; bugün şöyle diyor; "Ba­na üc­re­ti­mi ne­on i­le ö­dü­yor­lar­dı. Ben­de bun­la­rı a­lıp e­ve gö­tü­rü­yor ve ken­di ta­van­la­rı­mda ne­on şov­lar ya­pı­yor­dum." 13 ya­şın­day­ken ma­hal­le­nin barlarındaki ku­mar o­to­mat­la­rı­nın onarımlarını o ya­pı­yor­du.

 

Aslında Golka´nın merakı genç yaşlardayken, "Işıklı Toplar"a duyduğu ilgiden kaynaklanıyor (Işıklı toplar, çoğu zaman elektrikli havalarda ortaya çıkan, dü­zen­siz ha­re­ket­ler­le ga­rip ışıklar saçan ve sonra patlayarak kaybolan eletktriksel kürelere deniyor; bunların oluşum nedenleri hala öğrenilmiş değil.) Gol­ka ışıklı topların e­ner­jisinin kon­trol e­tme çabasındayı fakat daha önce ışıklı topları oluşturmak gerekiyordu ve bu da isteğe bağlı değildi. A­raş­tır­ma­la­rı sı­ra­sın­da Gol­ka, Tes­la adına ve de­ney­le­rin­e raslamıştı. Kısa bir a­raş­tır­ma­dan son­ra Tes­la’nın 450 metrelik bir bobinle ışıklı top mey­da­na ge­ti­re­bil­di­ği­ni öğ­ren­di ve Gol­ka he­men Yu­gos­lav­ya’yı ve o­ra­da­ki Tes­la mü­ze­si­ni zi­ya­rete git­ti, o­ra­da gö­rev­li­le­ri kan­dı­rıp Tes­la’nın el ya­zı­sı i­le yaz­dı­ğı ve ne­re­dey­se o­kuna­ma­ya­n ya­zı­la­rı­nı in­ce­le­me­ i­znini al­dı ama son­ra­dan gö­rev­li­ler Gol­ka’nın bir casus ol­du­ğu­ sonucunu çıkararak, a­raş­tır­maya i­zin ver­me­di­ler a­ma geç kalmışlardı zira bu arada Golka, Co­lo­ra­do Springs’e bobin Tesla´nın bobun hak­kın­da yazdığı 29 metni ve ka­ba­tas­lak re­sim­le­ri ka­çır­ma­yı başarmıştı.

 

 

 

 

 

Golka, "Işık Topları"nın peşinde;

 

E­ve dön­dük­ten son­ra Brock­ton’de­ki la­ba­ro­tu­va­rın­da Tes­la Bobini´nin 3 m. yük­sek­li­ğin­de bir mo­de­li­ni yap­tı. A­ma bun­dan hiç bir so­nuç a­la­madı, tek öğ­ren­di­ği şey şuydu; Or­ji­nal ma­ki­na­yı bü­tü­nüy­le ye­ni­den yap­ma­sı ge­re­ki­yor­du. 1970’de U­tah’ın tuz çöllerine gi­dip o­ra­da bobini di­ke­bi­le­cek bir yer a­ra­dı. A­ra­dı­ğı ye­rin ıs­sız ve yarı i­let­ken ol­ma­sı ge­re­ki­yor­du ve so­nun­da a­ra­dı­ğı ye­ri bul­du; Wen­do­ver A­ir Hava Kuvvetleri Üssü’nde ter­ke­dil­miş bir am­bar vardı, o­ra­yı yıl­da bir do­lar ki­ra ö­deye­rek ki­ra­la­dı. Kullanılmış malzemelerle ve he­di­ye e­dil­miş 150 ki­lo­vat je­ne­ra­tö­rü i­le yaklaşık 16 m. yük­sek­li­ğin­de bir Tes­la bobini yap­tı. Tem­muz 1974’de bobin, 12 mil­yon volt­luk e­lek­trik ü­re­ti­yor ve 12 m. u­zun­lu­ğun­da kı­vıl­cım­lar saçıyor­du. Gol­ka’nın an­lat­ım­la­rı­na gö­re 9 yıl bo­yun­ca en a­zın­dan 5 kez ışık toplarını ya­rat­tı. "Çok ça­buk gelip ge­çen bir olaydı, oluşturabilmiştim ama ben o­nu kon­trol e­de­me­dim." 1982’de pa­ra­sı bit­miş­ti; Wen­do­ver a­raş­tır­ma­sı­nı bı­ra­kıp dev bobini sö­ktü ve par­ça­la­rı­nı Mon­ta­na’da bir am­ba­ra yer­leş­tir­di. Ay­nı za­man­da Gol­ka’nın il­gi­si­ni çe­ken bir diğer konu, Tes­la’nın bobini neden yaptığıydı. Tes­la, dün­ya at­mos­fe­ri­nin bir üst ta­ba­ka­sı o­lan ve elektrik yüklü par­çacık­lar­la do­lu o­lan i­o­nos­fe­rin e­lek­trik i­let­ke­ni ol­du­ğu­nu bi­li­yor­du. Şu­nu he­sap­la­dı; E­ğer akımı 8 sa­ni­ye­de bir i­o­nos­fe­re gön­de­re­bi­lir­se (8 sa­ni­ye, bir e­lek­tron dün­ya­nın et­ra­fın­da dö­nme süresidir). O za­man çok güçlü ve ge­niş bir e­lek­tron dal­ga­sı­nı kablo kullanmadan dün­ya­nın her ta­ra­fı­na gön­de­re­bi­lir­di ve gücünün sa­de­ce % 10´u­nu kay­be­derdi. (Kar­şı­laş­tır­ma im­ka­nı­ ol­ma­sı i­çin belirtiyoruz; şu an en­düs­tri­de kul­lan­ı­lan stan­dard elek­trik i­letişiminin kay­bı % 30´dur.) Golka, çalışmalarını hala sürdürüyor ve umutla onu bekleyenler var. Kablosuz ses iletişiminin başarıldığı bu günlerde, kısa bir zaman sonra da kablosuz elektriğin dağıtıldığını görmemiz hiç de az bir olasılık sayılmaz.

 

Atmosfere delikler açabilir miyiz?

 

Golka ye­ni­den pa­ra bu­la­rak Tes­la bobinini de­po­dan çı­ka­rıp Le­ad­vil­le ta­raf­la­rın­da ye­ni­den dik­ti. U­mu­du e­lek­tri­ği ha­va­dan i­le­te­bil­mek­ti ama şu­nu da ka­bul e­di­yor­du; İ­let­me­yi ba­şar­sa bi­le o e­lek­trik na­sıl kullanılacaktı? Belki nit­ro­jen la­zer­le­ri kul­la­na­rak at­mos­fe­re de­likler a­çı­la­bilir ve bu de­lik­ler elektrik tel­le­ri gibi iş gö­rerek e­lek­tri­ği ge­rek­ti­ği yerde a­şa­ğı in­di­re­bilirlerdi. Gol­ka ba­şa­rı­lı o­lur­sa Co­lo­ra­do’da­ki ilet­me ku­le­si sin­yal ve­re­cek ve aynı zamanda da Tes­la’nın hayalinin de ger­çek­leş­ti­ği­ni ilan edecekti. Birçok uz­man­ın bu fik­ri kü­çüm­semesi­ne karşın bir kaç ta­ne­si çe­ki­ne­rek ol­sa da il­gi gös­te­ri­yor­lar. Slo­bi­dan Cuk´da pro­fe­sör o­lan Cal­tech şun­la­rı söy­lü­yordu; "Bel­ki doğ­ru o­la­bi­lir a­ma ger­çek­leş­tir­mek a­şı­rı de­re­ce­de zor gö­rü­nü­yor." Ama zaten Gol­ka bü­yük söz­ler ver­mi­yor; "Ça­lı­şa­bi­lir de ça­lış­mı­ya­bi­lir de, e­ğer ba­şa­ra­bi­lir­sek bu ge­le­ce­ğin ce­re­yan i­let­me sis­te­mi o­la­bi­lir." diyor. Pla­n gö­rün­dü­ğü ka­dar ap­tal ol­mı­ya­bi­lir. Çok da­ha güvenilir uzmanlar ha­va­yı i­let­ken o­la­rak kul­lan­ma­yı dü­şün­müş­ler­di. Ör­ne­ğin bir kaç yıl önce, fi­zikçi Ber­nard E­ast­lund ye­ni bir sis­tem geliştirdi; bu sis­tem­le büyük oranda e­lek­tro­man­ye­tik e­ner­jiyi at­mos­fe­rin üst katmanlarındaki be­lir­li yer­le­ri­ne gön­de­ri­le­cek. Bu­ tam olarak yapıldığında, şa­şır­tı­cı ba­şa­rı­lar e­lde e­di­le­cek; roketler or­ta yö­rün­gede gö­rülecek, dün­ya ko­mü­ni­kas­yo­nunu­ ka­rış­tırmak mümkün olacak ve hat­ta hava durumu dahi değiştirilebilecek.

 

Dünyanın en büyük enerjisi...

 

E­ast­lund saç­ma sa­pan dü­şünen bir de­li de­ğil; güvenilen biri ve MIT (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) i­le Co­lomb­ia Üniversitesi´den fi­zik ö­dül­le­ri al­mış o­lan bir bi­lim a­da­mı, 8 yıl bo­yun­ca A­to­m Enerjisi Komisyonu´nun prog­ra­mın­da ça­lış­tı ve 70’li yıl­la­rın ba­şın­da me­tal e­rit­me o­la­yı­nı ye­ni­den ya­rat­tı. E­ast­lund, şim­di Ho­us­ton’da­ki Pro­duc­ti­on Tech­no­lo­gi­a­es İn­ter­na­ti­o­nal’in baş­ka­nı ve mega pet­rol şirketi AR­CO’nun e­ski da­nış­ma­nı. 70’li yıl­la­rın so­nun­da AR­CO’nun uğraştığı bir prob­lem şim­di­ki i­şi­ne baş­laması­nın ne­de­niydi; şir­ket A­las­ka, Ku­zey Ku­tbu´n­da 80 milyar m3 hacminde do­ğal ga­za sa­hip­ti. (Bu mik­tar ABD’nin bir yıl­lık gaz tü­ke­ti­midir.) Ye­rin u­zak­lı­ğı ne­de­niy­le gazı çıkarıp, nak­li­ni yap­mak çok pa­ha­lıy­dı. AR­CO’nun şim­di bil­mek is­te­di­ği, o gaz­ı o­ra­da değr­len­dir­me­nin bir im­ka­nının o­lup ol­ma­dı­ğıy­dı. E­ast­lund he­men şu­nu an­la­dı; AR­CO bü­tün o ga­zın mey­da­na ge­tir­di­ği gü­cü kul­la­nır­sa i­na­nıl­maz miktarda e­ner­ji­ye sa­hip o­la­bi­le­cek­ti. A­ma bü­tün bu e­ner­ji i­le ne ya­pı­la­cak­tı? Bir kaç a­raş­tır­ma la­bo­ra­tu­varında dü­şük fre­kans­da­ki rad­yo dal­ga­la­rı­nı i­o­nos­fe­re gön­der­me de­ney­le­rinin yap­ıldığını bi­li­yor­du. Dü­şün­ce­si ku­zey ku­tbunda­ki tüm ga­zı a­lıp bir çe­şit e­ner­ji­ye dö­nüş­tür­mek ve on­dan son­ra at­mos­fe­re yol­la­mak­tı. Düşün­ce­si, ga­zı bü­yük bir je­ne­ra­tö­rü ça­lış­tır­mak için kul­lan­acak ve bu je­ne­ra­tör ile rad­yo dal­ga­la­rı ola­rak e­lek­tro­man­ye­tik e­ner­ji ü­re­tmekti. 40 mil yük­sek­li­ğin­de bir anten kul­la­na­cak ve oluşacak dal­ga­lar at­mos­fe­re gön­de­ri­le­cek­ti. An­ten ba­sitti ve E­ast­lund’a gö­re su­la­ma bo­ru­sun­dan ya­pı­la­bi­lir­di.

 

Havanız nasıl olsun isterdiniz?

 

He­sap­la­ma­la­rı ya­par­ken e­lin­de çok fazla e­ner­ji­nin ola­ca­ğı­nı fark et­ti. Bir ke­re dal­ga­la­rı i­o­nos­fe­re gön­der­dik­ten son­ra o­ra­da­ki şarj par­çacık­la­rıy­la bir­lik­te güç­le­ne­cek­le­ri­nin far­kı­na var­dı. So­nuç "Ay­na Gü­cü" o­la­rak bi­li­nen man­ye­tik fe­no­men o­la­cak­tı, bu şarj­lı at­mos­fe­rin bü­yük bir kısmı e­lek­troman­ye­tik güç yü­zün­den ya dün­ya­ya yak­la­şa­cak ve­ya dün­ya­dan u­zak­la­şacak­tı. E­ast­lund’a gö­re; "Dün­ya ko­mü­ni­kas­yon sis­tem­le­ri­ni dur­du­ra­bi­lir­ ya­ da sin­yal­le­ri de­ğiş­ti­re­bi­lir­si­niz, bu­na uydulara gi­den ve on­lar­dan ge­len me­saj­lar da da­hil. Baş­ka­la­rının i­le­ti­şim sis­tem­le­ri­ni bo­zar­ken ra­hat­lık­la ken­di ko­mü­ni­kas­yo­nu­nuzu de­vam et­ti­re­bi­li­yor­su­nuz." E­ast­lund’a gö­re bu sis­tem an­ti­-roket sis­tem­le­ri­n de kul­la­nı­la­bi­lir. At­mos­fe­rin bö­lüm­le­ri­ni elektrik yükleyip sü­rük­le­ye­rek da­ha ön­ce o­ra­da ol­ma­yan daha yük­sek bir at­mos­fer ya­ra­ta­bi­lir­si­niz. Bu o­lay hem uçan bir cismi ı­sı­tır hem de yö­rün­ge­sini sap­tı­rır. Bun­ların tümü AR­CO’nun il­gi­si­ni çek­miş­ti; Şir­ket a­raş­tır­ma­lar bo­yun­ca E­ast­lund’u des­tek­le­di ve şu anda bu fi­kir­le­ri ger­çek­leş­tir­me­nin yol­la­rı­nı a­ra­mak­ta. AR­CO bi­lim a­da­mlarından Ro­bert Hirsch bi­ze şun­la­rı an­la­tı­yor: "Fi­kir­le­ri çok il­gi çe­ki­ci a­ma bir fi­kir i­le o­nun ger­çek­leş­ti­ril­me­si a­ra­sın­da daima çok bü­yük farklar vardır." E­ast­lund fi­kir­le­ri­nin ço­ğu­nun sa­vaş amacıyla kul­la­nı­la­bi­le­ce­ği­ni bil­me­si­ne rağ­men, da­ha olumlu işler için kul­lan­ma ni­ye­tin­de ol­du­ğu­nu be­lir­ti­yor. Örneğin, ha­va­yı kon­trol et­mek mümkün olabilir, gü­ne­şe mercek o­la­cak ve­ya o­dakla­nacak at­mos­fer bölümleri oluşturulabilir. Gü­ne­şin kuv­ve­ti­ni böy­lece faz­la­laş­tı­ra­rak ve­ya kon­trol e­de­rek in­san dün­ya­nın belr­li yer­le­ri­ni da­ha faz­la ı­sı­ta­bi­lir ve­ya rüz­gar o­lay­la­rı­nı kon­trol e­de­bi­lir. Bun­la­rı kon­trol im­ka­nı e­li­miz­de o­lur­sa me­se­la Et­iyop­ya’ya yağ­mur gö­tü­re­bi­li­riz ve­ye Ka­ra­ibler´de­ki rüz­gar­la­rı kon­trol e­de­bi­li­riz. Aygıt, delik o­zon ta­ba­ka­sı­nı dü­zelt­me­ye bi­le yar­dım­cı o­la­bi­lir, An­tark­ti­k´in üs­tün­de­ki o­zon de­li­ği­ne ya­ma ya­pa­bi­lir ve kar­bon monok­sit ve­ya nit­ro­us ok­sit gi­bi za­rar­lı mad­de­le­ri yok e­de­bi­liriz. Bun­ların hep­si ku­la­ğa hoş ge­li­yor, a­ma ger­çek­le­şe­bi­le­cek mi? Fi­kir­ler de­ği­şik a­ma Prin­ce­ton, New Jer­sey’de­ki "Da­vid Sar­noff Araştırma Merkezi" inde fi­zikçi o­lan Ric­hard Wil­li­ams herşeye olumlu bakıyor ama bir korkusu olduğunu da ekliyor; Wil­li­ams’a gö­re at­mos­fer ya­pı­sı i­ti­ba­rıyla en u­fak de­ği­şik­lik­le­re bile çok du­yar­lı ol­du­ğu i­çin E­ast­lund’un her­han­gi bir fik­ri­ni de­ne­mek i­na­nıl­maz za­ra­ra yol a­ça­bi­lir hatta bölgesel kıyametlere neden olabilir. Buna karşın, de­ne­me yapılmadan da hiç bir şey bil­inme­ye­cek.

 

 

 

 

"Gelecek benimdir..."

 

Teslafil adı verilen Tesla izleyicileri bu kadar değil, daha bir çok bilimci onun garip ama gerçek olabilecek düşüncelerinden sonuçlar çıkarmaya çalışıyorlar. Ama Tesla´nın marjinalliğin çok ötesindeki fikirleri çok kişiyi hala güldürebiliyor; Yugoslav asıllı dahi, piramitlerin dünya enerji sisteminin bujileri olduğunu iddia ederken, elektromanyetizmin zaman yolculuğunun anahtarı olduğunu belirtiyordu. Robert Golka gibi fanatik bir Teslafil bile bu konuda tutucu görülüyor ve zaman yolculuğu gibi akıl almaz bir konunun üzerinde bile durmak istemiyor. Aslında, bunlara gülmek bugünün bilimi için geçerli yarın ya da daha da yakında bunlara gülenlere de gülünebilir. Buna rağmen, Tesla´nın sınırsız ve vahşi düşüncelerini izlememek ve boş vermek de pek akıl işi sayılmaz. Bilim tarihi, sık sık alay ettiği sınırsız hayal üreticilerinin çağdaş doğruluğunu çoğu zaman sonradan tanımlamak zorunda kaldı. Tesla´nın kehanetleri bazıları gerçekleşti geriye tebessüm edilenler kaldı ama Tesla´da yaşadığı çağda kendisine karşı çıkanlara gülümsüyor ve " Bugün onlarındır ama gelecekte tüm buluşlarım çalıştığında, o günler benim olacaktır."

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

KIYAMET TEKNOLOJİSİ

 

Yıllarca önce Sırp asıllı Amerikalı bilim adamı mucit Nikola Tesla tarafından geliştirilen bu "düşük frekanslı elektromagnetik ışınımla "yüksek enerji nakli" tekniğini hem Ruslar hem de Amerikalılar uzun zamandır bir silah olarak kullanmanın yolunu arıyorlardı

Senator Claiborne Pell şöyle söylüyordu: "Şu anda bir anlaşmaya ihtiyacımız var... Dünyanın askeri liderleri fırtınaları yönetip, iklimleri değiştirmeden ve düşmanlarına karşı depremler oluşturmadan önce..."

Senaryoya göre, San Andreas fay hattında meydana gelebilecek büyük bir depremin Amerikan ekonomisine çok büyük zarar vereceğini bilen ABD, yer kabuğundaki değişimleri izleyerek, daha deprem oluşmadan tektonik katmanlar arasında artan basıncı değişik noktalardan patlatıp boşaltarak, büyük depremi küçük depremler haline dönüştürmenin yolunu bulmuştu. Sıra projenin denenmesine gelmişti ...17 agustos şimdiki endonezya depremi

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...