Jump to content

vhercle

Önerilen Mesajlar

Dissosiyatif Bozukluk

 

Dissosiyatif amnezi:

 

Kişilerin önemli kişisel bilgilerini hatırlayamama halidir. Bu durumda sadece belli bir takım hatıra, duygu ve düşünceler değil (evlilik , mezuniyet törenleri gibi),daha uzun yaşantılar(çocukluk çağlarına ait dönemler ya da ilkokul yılları gibi ) hatırlanamayabilir. Bu belli bir konuya has olabileceği gibi o döneme ait her anıyı da içine alabilir. Gün içinde tekrarlayan unutkanlık dönemleri ile de seyredebilir. Yaygın görülmektedir. Travmatik hatıraların kişiyi etkilemesini önlemek için vücudun bilinçdışı olarak kullandığı bir savunma şeklidir.

 

Dissosiyatif fug:

 

Kişinin aniden kendisini nasıl geldiğinden habersiz olduğu bir yerde bulması, geçen sürede yaptıklarından habersiz olduğu , farklı bir kişi gibi davrandığı dönemlerdir. Bu dönemlerde kişilerin seyahatler yapabildiği, kişiliklerinden farklı davranışlar sergileyebildikleri gözlenmiştir. Tek başına görülmesinden ziyade ,dissosiyatif kimlik bozukluğu içinde bir öğe olarak bulunmaktadır.

 

Depersonalizasyon bozukluğu

 

Kişinin vücudunun tümü ya da bir kısmına yabancılaşması ( gerçek dışılık hissi ,vücudu,kol ve bacaklarının değiştiği hissi, kendini dışarıdan film izler gibi seyrediyor olma,bedeninden ruhunun ayrılıyor olduğu hissi,sanki bir sis perdesi ardından etrafına bakıyor gibi olma vb.) şeklinde daha farklı bir algılayış içine girilmesidir . Bazen etrafını, yaşadığı ortamı da yabancı veya daha farklı hissetme hali (derealizasyon) ile birlikte olabilir.

 

Histerik psikoz:

 

Kişi için çok önemli , üzücü ani bir durum ya da ağır bir gerilimli süreç sonrasında ,olmayan sesler duyma, görüntüler görebilme, düşünce bozuklukları, kendi ve etrafına yabancılaşma, çocuksu ve normal dışı davranışlar, ağlayıp-gülme gibi duygusal görünümde ani ve aşırı değişiklikler ya da tepkisizlik hali ile kendini gösterir.İlerleyici değildir. Bir kaç saat ,bazen de bir kaç hafta sürebilir. Halk arasında" cinnet geçirdi" denilen durumdur. Hastaneye yatış gereklidir. Bu durumun altında dissosiyatif kimlik bozukluğu olabileceğinden ,olayı bir buzdağının üstü gibi düşünerek görünmeyen kısma yönelik tedavi başlatılmalıdır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

DİSSOSİYATİF BOZUKLUKLAR

 

Genel özellikler, psikolojik nedenlerle orta çıkan bellek, bilinç, kimlik veya çevrenin algılanmasının kaybıdır. Herhangi bir beyin hasarı söz konusu değildir. Bu başlık altında 4 hastalık ele alınır

 

DİSSOSİYATİF AMNEZİ (bellek yitimi)

 

Yeni bilgileri öğrenme kapasitesi bozulmamış olmakla birlikte, genellikle stresli ve travmatik durumlarda görülen önemli bilgilerin ani kaybı söz konusudur. Bu unutma, olağan bir unutkanlıkla açıklanamaz. Hastalar, genellikle bellek kaybından haberdar ve bu konuda uyanıktırdır. En yaygın tipinde, lokal amnezi söz konusudur. Burada, kısa bir zaman dönemine ait olaylar unutulmaktadır. Hastalarda bu tür kısa süreli hafıza kaybına karşı belirli bir aldırmazlık söz konusu olabilir. Bilinçte hafif bir sislenme görülebilir.

 

Dissosiyatif bozukluların en yaygın olanıdır. Felaketlerin ardından veya savaş anlarında daha sık görülür. Kadınlarda daha fazladır. Ergenlikte, erken erişkinlikte ortaya çıkar. Emosyonel travmalar hastalığa katkıda bulunur.

 

Bu hastalarda, bellek kaybı, elem verici psikolojik çatışmalara ikincildir. Hastalık aniden sonlanabilir; az sayıda tekrarlamalar olabilir.

 

DİSSOSİYATİF FÜG (kaçış)

 

Hasta, herzamanki evinden veya işinden uzak bir yere, ani, beklenmedik seyahatlere çıkar. Önceki kimliğini, ailesini, adını yani önceki kimliğininin önemli kısmını hatırlayamaz ya da hatırlamakta güçlük çeker. Genellikle yeni bir kimlik takınır. Ani bellek kaybıyla birlikte, amaçlı, açık zihinle, uzak mesafelere, uzun süren seyahatlere çıkma görülür. Seyahat daha çok başıboş dolaşma şeklindedir. O sırada, geçmiş yaşamıyla ilgili kısmi ya da tam bellek kaybı söz konusudur ve kişi bunun farkında değildir. Yeni kimliğiyle tamamen normal bir görünümdedir; gariplik içinde görülmez. Bazen bu yeni kimlikte şaşkınlık ve yönelim bozukluğu olabilir.

 

Nadir görülen bir hastalıktır. Felaketler ardından ve savaş zamanlarında artar. Emosyonel travmalar hastalığın ortaya çıkışına katkıda bulunur. Aşırı alkol kullanımı yatkınlık geliştirebilir. Borderline, histrionik ve şizoid kişilik bozukluklarında daha sık görülür. Genellikle kısa sürer, ancak aylarca sürebilir ve çok uzak mesafelere seyahatler görülebilir. İyileşme genellikle kendiliğinden olur ve hızlıdır. Hastalığın yinelemesi nadirdir.

 

DİSSOSİYATİF KİMLİK BOZUKLUĞU

 

Aynı kişide ayrı kişilik ve kimlikler yaşanır. Kişi o sırada, sanki diğer kişiliği yokmuş gibi, o anda yaşadığı kişilik, tutumlarına ve davranışlarına hakim olur. Hasta ikinci bir kimliğe geçtiğinde, orijinal kişilik genellikle hatırlanmaz; orijinal kişilik diğerinden haberdar değildir. Bir kişilikten diğerine geçiş genellikle anidir. Her kişiliğin ayrı karakteristikleri vardır. İki kişilik psikolojik teste tabi tutulduklarında tamamen ayrı sonuçlar verirler. İki kişilik, başka cinsiyetten, başka yaştan başka ırktan olabilir. Bu hastalık daha çok filmlere konu olmakla birlikte, eskiden sanıldığı kadar az görülmediği düşünülmektedir.

 

Ergenlik ve erken erişkinlikte görülür. Daha erken yaşlarda da başlayabilir. Kadınlarda daha fazla ortaya çıkar. Birinci derece akrabalarda daha çok görülür. Çocuklukta ruhsal ve fiziksel kötüye kullanım, hastalığın etiyolojisinde rol oynar. Bunların büyük çoğunluğu cinsel kötüye kullanımlardır. Bu cinsel kötüye kullanımların en yaygını ensest’tir (ebeveyn, kardeş, dayı, amca gibi kişilerle yaşanan cinsellik, eski Türkçe “fücur”). Çocuklukta yaşanan bu olaylar, dehşet ve acıdan kendini uzaklaştırma ihtiyacına yol açar. Bu uzaklaşma ihtiyacı, orijinal kişiliğin ayrı yönlerinin bilinçdışı bir bölünmesine yol açar. Her kişilik gerekli emosyon ve durumu ifade eder; öfke, cinsellik, yetenek gibi. Bunlar, orijinal kişiliğin ifade etmeye cesaret edemediği niteliklerdir. Kötüye kullanım sırasına çocuk, dehşet verici fiillerden, kişiliğin çözülmesiyle kendini kurtarmaya çalışır. Bunu yaparken, özde başka bir kişi olur ya da kötüye kullanımın olmadığı veya olamayacağı başka bir kişi olur. Çözülmüş kendi’ler, uzun süreli, farkedilmiş emosyonel tehditlerden kendini korumanın kökleşmiş yöntemi olur. Epilepsi (sara) ile birlikte görülebilir. Dissosiyatif bozuklukların en şiddetlisidir ve kroniktir. Tam düzelme olmaz.

 

DEPERSONALİZASYON BOZUKLUĞU

 

Kişinin kendisi veya bedeninden sürekli ve yineleyici ayrılma hissini yaşamasıdır. Rüyada olma, kendini dışarıdan seyrediyormuş hissi gibi. Kişi, kendi ve bedeni hakkında gerçek dışılık duygusu içindedir. Bunun yanında gerçeği değerlendirme yetisi bozulmamıştır. Bu duygular benliğe yabancıdır. Zaman ve uzay algısında bozulmalar, kol ve bacakların olduğundan çok uzun ya da kısa görünmesi, derealizasyon (dış dünya hakkında tuhaflık hissi) yaygındır. Hastalar kendilerini robot gibi hissedebilirler. Başdönmesi, depresif belirtiler, obsesyon, anksiyete ve bedensel zihin uğraşları sık görülür. Hastalığın kendisi nadir olmakla birlikte aralıklarla gelen depersonalizasyon dönemleri sık görülür. 40 yaşın üzerinde başlaması nadirdir. Kadınlarda daha sık olabilir. Şiddetli stres, anksiyete, depresyon, rahatsızlığa yatkınlık sağlar. Genellikle ani ortaya çıkar; kronik olmaya eğilim gösterir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Paranormal durumlarla arasında ince bir cizgi olabilir,kırmızı ıle yaptığım alıntıların doğrultusunda...akılda bulunması yerinde olur diye düşünüyorum.

bu arada konu açılmış ama daha ayrıntılı ve ek olarak test oldugu ıcın bir de tabi gündeme getirmek ıcın ben de ayrıca acmayı gereklı buldum:)

 

 

Dissosiyatif Kimlik Bozukluk

 

Dissosiyatif Kimlik bozukluğu (DKB):

Kişinin içinde birbirinden farklı kişilikler hissedip,bu kişiliklere uyan davranışlarda bulunması, bu kişiliklerin etkisi altında olduğu anlarda yaptıklarından habersiz olma halidirBu kişilikler bireyin kendi cinsiyetinden,yas grubundan, sosyoekonomik ve kültürel durumundan farklı olabilir. Bu kişiliklere ait kafasının içinden gelen ve kendisini yönlendiren sesler duyabilir.Farklı kişilikler var olan "ev sahibi" kişiliğe zarar verici davranışlar gösterebilir (eş ya da karşı cinsle uygunsuz ilişkiler, suça yönelik davranışlar gibi) . Ev sahibi kişiliği oldurup,yerine geçmek için intihar girişimlerinde bulunabilirler

 

Nasıl oluşmaktadır?

 

Genellikle çocukluk yaşlarında çok ağır fiziksel (dövülme, ağır cezalandırmalar),cinsel (tecavüz, cinsel tacizler) ve duygusal (sevgi gösterilmeme,sağlık,eğitim ihmalleri ve bakım gereksinimlerinin yerine getirilmemesi gibi) travma yaşantıları sonrasında gelişir. Bu donemde çocuk bu olaylar esnasında kendini olayın etkisinden kurtarmak için bir savunma mekanizması şeklinde “o olayı yaşayan ben değilim, bu olanlar bana yapılmıyor, ben bunları hissetmiyorum

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

arkadaşlar izninizle bir yorum yapacağım. evet kaynak aldığınız siteleri yazıyorsunuz ama piskoloji çok ciddi bir bilim dalıdır. kişilik bozuklukları , bölünmeleri ve şizofreni de en zor ve karmaşık bölümleridir psikolojinin. benim aklıma takılan ve yadırgadığım nokta şu ; her ne kadar profesyonel sitelerden kaynak alsak da buradan piskolojik hastalıklar üzerine konuşmamız ne kadar doğru ve sağlıklı ?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

evet katatonik benzer düşünüyoruz. benim itirazım ( ya da önerim diyelim ) bu tip ciddi konuların bizleri çok fazla aşacağı noktasındaydı. takdir edersin ki şizofreni ve kişilik bozuklukları çok ciddi sonuçlar doğurabilecek hastalıklar ve bazen psikologlar bile çaresiz kalıyorlar.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

şizofreniye de benziyor sarayada demekki neymiş temel psikoloji bilgileri ile insanları çözmeye çalışmak yetmiormuş :D chok yakın bir arkadasim da böyle bir rahatsızlık atlatmıştı. sabah bir uyanmış hatayda. nasıl gittigini nedne gittigini hiç hatırlamıyor. ama baska zamanlarda baska seyler anlatiyor, ben mesihim, ardimdan gel fln. sakasinada deil ciddi ciddi. sonra saçlarını sarıya boyattı, rakamlara taktı (obsesifle karışık) sürekli kağıtlara kimsnein anlamadığı arapça rakamlar fln yazmaya basladı. yani karakter bölünmesi dediğin şey şu ana kadar bildiğim sadece şizofrenlerdeydi. işin ilginci, bu karakterilerin hiçbiri, bir dierini tanımıyo ama bazen farklı bir kişi yada varlık gibi içsel olarak onlarla konuşuyo ve o karakterde kendisi oldugu halde dışsal olarak yönelip onla dost oluyo, ona hitaplar takıyo. dostum, cin arkadaşım, hocam, ölen annem, hatta karşı cinsten beğendiği bir kıza bile bürünebiliyo. füg (kaçış) ve amnezi (hafıza yitimi) gibi farkli türevleri de var. ama bir tetikleyicisi mutlaka olmustur başka bir içsel hastalık, silah altında yaşama, şiddetli anksiyete, travmalar (sevdii birinin ölümü vs) paylaşım içi tşk

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yok kötü bir film değildi yaşadığı travmalar sonucunda çeşitli kişilikler geliştiren Beyza adındaki bir kadının hikayesini anlatıyordu. Hatta Türk sineması açısından başarılı bir deneme bile diyebilirim. Filmin tek kötü yanı Tamer Karadağlı'ydı :no:

 

konuyu saptırdığımın farkındayım başlık sahibi arkadaşımdan özür diliyorum.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ben dissosyatif ve borderline kisilik bozuklugu hastasi olan birisiyim (evet, bunu kabullenmekle maca 1-0 galip basladim :D ben demiyorum doktorlar oyle diyor:))

 

Dissosyatif bozukluk bazi arkadaslarimizin dedigi gibi sizofreni ile baglantili bir rahatsizlik oldugunu soyleyebiliriz. Ya da soyle, sizofreni citanin en ucu, dissosyatif ortalarda..

 

Anlatacaklarim KISISEL yasadiklarim olmakla birlikte asla GENELLENEMEZ (yani arkadaslar okuyup ta "ay ben dissosyatifim yandik simdi napcam ben yag" dememeniz icindir. Degilsinizdir merak etmeyin (yani, insallah:))

 

Soyle dusunun, beyninizden gelen bir ses surekli sizinle konusuyor. Nasilsin X? Bugun napalim? Hava ne guzel degil mi? ....vs Ve siz bunlara cevaplar veriyorsunuz. Bir acik oturum nidasinda bu olaylar.. Strese girdiginiz zamanda artik beyninizdeki ses yukseliyor ve bu sesler pesimist gorusler bildirmeye basliyor.. mesela "hah, goruyor musun X?, hayat ne kotu ve acimasiz, ve sen buralarda geziniyosun, hayatin senin bu sekilde, kurtulusun yok, cozumu biliyorsun.. bence yap.. (intihari kastediyor) ya da kendini yaralama olayi... "kendini biseylerle cizersen sikintin gidecek, hadi surana buyuk bi cizik at....vs tarzi" bu depresif donemlerde yapacaginiz tek birsey yok, zaten denildigi gibi hayatinizin bazi donemlerini hatirlamiyorsunuz. mesela ben bugun ailemle yemek yemeye gittim, ama nasil gittim? arabayi siteye kadar ben mi surdum? nasi yaptim ya onu? ordan arabayi ablam mi surdu? bunlari hatirlayamiyorum.

 

Depresif anlarda (sikintinin arttigi donem diyelim) basiniz donuyor, sesler artiyor ve napcaginizi bilmeden agliyorsunuz sebepsizce ve titreyerek. Kontrollu nefes alip vermeye basliyorsunuz, ama ise yaramiyor malesef.. En son yaptigim sey (yine neden ve nasil yaptigimi hatirlamiyorum) evdeki eski kullandigim antidepresanlari bugun kulandigim baska bi ilacin dozajina uygun getirerek almam, yani bu demektir ki 4 tane 20mg ilac yutmusum... tabi overdose kadar olmasa da neler oldugunu tahmin edebilirsiniz. gun boyunca ayakta yuruyen bir ceset.

 

Dissosyatif bozukluk tedavisi uzun suren bir rahatsizlik. (borderline hic deginmiyorum zaten:)) cunku kimlik degisimi her an olabilir, yani o ses sizin kimliginizi alabilir. ve siz kendi kimliginizi gormeden hareket edebilirsiniz.

 

Yapmak gereken sey, ilaclari duzgun alip medikal tedaviye devam etmek, ha biraz degisiklik olsun diyorsaniz bakirkoy ruh hastaliklari hastanesinde 1-2 hafta kalabilirsiniz (hic tavsiye etmiyorum!! :))

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

kimlikleri oluşturan toplumlardır.kişi eğer topluma uyum sağlıyamıyor ise bu onun kişiliğindeki bozukluktan değil kişiliğinin farklı olmasından kaynaklanır.tabi geniş anlamda düşünürsek toplum çok büyük bir etkendir kişiler üzerinde.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Genel tanımlama:

 

Bu gruptaki hastalıkların psikopatolojisindeki teme düzenek dissosiyasyondur. Dissosiyasyon; kimlik, bellek, algı ve çevre ile ilgili duyumlar gibi normalde bir bütün halinde çalışan işlevlerin bütünlüğünün bozulmasıdır. Diğer bir niteliği de, davranışların bireyin normal davranış biçiminden ayrılarak bağımsız bir şekilde tek başına işlev görmesidir.

 

Dissosiyasyon çoğunlukla travmaya karşı bir savunma düzeneği olarak ortaya çıkar. Travma karşında oluşan dissosiyasyon iki işlevi yerine getirir: travmadan kaçmayı sağlarken, aynı zamanda, yaşamın geri kalan bölümünde travmanın yer etmesindeki zorunlu işleyişi de geciktirir.

 

Beş alt tipi vardır:

 

- Dissosiyatif amnezi

 

- Dissosiyatif kimlik bozukluğu

 

- Dissosiyatif füg

 

- Depresonalizasyon bozukluğu

 

- Başka türlü adlandırılamayan dissosiyatif bozukluk

 

DİSSOSİYATİF AMNEZİ

 

Anahtar belirti; genelde travmatik olan ya da yoğun strese neden olan önemli kişisel bilgilerin, sıradan bir unutkanlıkla veya organik bir durumla açıklanamayacak bir biçimde hatırlanmamasıdır. Bu belirti dışında hastalar tamamıyla sağlıklı görünürler ve uygun işlevsellik gösterirler.

 

En sık rastlanan dissosiyatif bozukluktur. Kadınlarda daha sık görülür. Genelde stresli ve travmatik olaylara eşlik eder. Dört alt tipi vardır:

 

- Sınırlı amnezi: En sık rastlanan tiptir. Birkaç saat-birkaç gün gibi kısa süreli olaylarla sınırlı bir bellek kaybı vardır.

 

- Yaygın amnezi: Tüm yaşam olayları ile ilgili bellek kaybı vardır.

 

- Seçici amnezi: Sadece bazı olayların, veya bazı kişilerin hatırlanmadığı bir durum söz konusudur.

 

- Sürekli amnezi: Olaylar yaşanmasının hemen ardından unutulur (anterograd amnezi). Bu nedenle yeni anılar oluşturulamaz. Bir başlangıcı vardır. Başlangıcından bulunan ana dek her şey unutulmuştur.

 

Hastanın üstesinden gelemediği (cinsel veya agresif) bir dürtünün hayal edilmesi veya gerçek bir şekilde dışa vurulması hızlandırıcı bir etken olabilir. Hastalar genellikle belleklerini kaybettiklerinin farkındadırlar. Bazı hastalar bellek yitimi konusunda endişelidirler, bazıları aldırmaz ve ilgisiz görünürler.

 

Kullanılan savunma mekanizmaları bastırma ve yadsımadır. Bastırma ile benlik tarafından kabul edilemeyen veya benliği aşırı derecede rahatsız eden dürtüler bilinç tarafından bloke edilir. Yadsıma ile dış gerçekliğin bazı yönleri bilinç tarafından görmezden gelinir.

 

Ayırıcı tanıda organik etiyoloji (örneğin; kafa travması, geçici tam amnezi) sonrasında amnezi, demans ve yapay bozukluk akla gelmelidir.

 

Belirtiler genelde birden bire sonlanır ve az sayıda yinelemelerle birlikte iyileşme tamdır. İkincil kazançlar varsa durum daha uzun sürebilir.

 

Tedavide iv verilen tiyopental ve amobarbitulat gibi kısa etkili barbitulat ve benzodiazepinler hastaların unuttukları anıları anımsamalarında yardımcı olabilir. Hipnoz kullanılabilir. Yitirilmiş anılar bir kez geri gelince, psikoterapi hastaların bilinçli durumlarıyla hatıralarını birleştirmede yardımcı olabilir.

DİSSOSİYATİF FÜG

 

Başlıca belirti, kişinin geçmişini ve önemli kimlik bilgilerini (örneğin; ad, aile) unutup, evinden ya da alışageldiği ortamdan ayrılmasıdır. Kısmen ya da tamamen yeni bir kimliğe bürünür.

 

Oldukça nadir görülen bir durumdur. En sık savaş sırasında, doğal afetlerden sonra veya yoğun bir iç çatışmadan sonra (örneğin; evlilik dışı bir ilişki) orataya çıkar. Alkol veya madde kullanımı, epilepsi, travma öyküsü, depresyon, bazı kişilik bozuklukları (sınırda, histrionik, şizoid) yatkınlaştırıcı etkenlerdir.

 

Klinik olarak amnestik durumlarının farkında değildirler. Önceki kimliklerine döndüklerinde, füg başlangıcındaki zamanı hatırlayabilirler, fakat füg sırasında yaptıklarını hatırlamazlar. Çoğunluk saatler veya günler sürer. Nadir olgularda aylar boyu sürebilir, tam bir yeni kimlik geliştirmiş ve karmaşık ilişkilere girmiş olabilirler.

 

Organik ruhsal bozukluklar, dissosiyatif amnezi, yapay bozukluk ve temporal lob epilepsiden ayırıcı tanısı yapılmalıdır.

 

İyileşme genelde kendiliğinden, hızlı ve tamdır. Yinelemeler nadirdir.

 

DİSSOSİYATİF KİMLİK BOZUKLUĞU (ÇOĞUL KİŞİLİK)

 

İki veya daha fazla birbirinden ayrı kimlik ve kişiliğin (alter kimlikler) aynı kişide bulunması ve bu farklı kişiliklerin birbirinden farklı davranış, ilişki kurma biçimi ve tutumlar içine girmesi ile karakterizedir. Bu kimliklerden ya da kişilik durumlarından en az ikisi kişinin davranışlarını zaman zaman denetim altında tutar. Kişilik sayısı genelde 5-10 arasındadır. Bir kişilikten diğerine geçiş ani ve dramatiktir. Hasta genelde diğer kişiliğe ve onun baskınlığı sırasında yaşadığı olaylara amnestiktir.

 

%90-100’ü kadındır. Geç ergenlik ve genç erişkin dönemlerde başlar. Psikiyatrik eş tanılar sıktır. 2/3’ü intihar girişiminde bulunur. Travmatik çocukluk çağı öyküsü (fiziksel ve/veya cinsel istismar) sıklıkla bulunur. Bu bozukluğu geliştirmeye eğilim hem psikolojik hem de biyolojik olarak bulunabilir. Bu kişilerde EEG anormalliklerine ve hipnoz edilmeye yatkınlığa sık rastlanır.

 

Ayırıcı tanıda sınır kişilik bozukluğu, hızlı döngülü bipolar bozukluk, şizofreni ve kompleks parsiyel nöbetler akla gelmelidir. Prognoz açısından dissosiyatif bozuklukların en kötüsüdür, çoğunlukla kronik seyreder ve iyileşme tam değildir.

 

Tedavi amaçlı psikoterapide öncelikle farklı kimlikleri ayrı ayrı tanımaya çalışmak, ego güçlerini değerlendirmek, travmanın üzerinde durmak ve en son aşamada kimliklerin birleştirilmesini sağlamak gerekir. Bazı olgular hipnozdan faydalanabilir. Eşlik eden belirtilere uygun ilaç seçilmelidir. Genel olarak hastaneye yatırılmaları gerekmez. Ancak intihar düşünceleri ve eylemleri, kendini yaralama, anksiyete, depresyon ve saldırganlık olasılığı varsa yatırılmaları gerekir.

DEPERSONALİZASYON BOZUKLUĞU

 

Kişinin kendi gerçeklik duygusundan ya da bedeninden ayrıldığı hissinin olduğu, ya da sanki bunları dışardan bir gözlemci gibi izlediği hissinin yaşadığı, sürekli veya yineleyen yaşantıların olduğu bir bozukluktur. Bu yaşantısı sırasında kişinin gerçeği değerlendirmesi bozulmaz.

 

Genel toplumun yaklaşık %70’inde depersonalizasyon izole bir fenomen olarak görülebilir. Bu tanıyı koymak için belirtilerin yinelemesi ve klinik açıdan belirgin bir strese ya da toplumsal, mesleki işlevsellikte azalmaya neden olması gerekir. Anksiyete bozuklukları (örneğin; panik atak sırasında), depresyon ve şizofrenide depersonalizasyon bir belirti olarak bulunabilir.

 

Ayırıcı tanıda epilepsi ve beyin tümörü mutlaka dışlanmalıdır. Çoğunda belirti yoğunluğu herhangi bir önemli dalgalanma olmaksızın, sabit bir seyir izler. Tedavi ile ilgili bilgiler yetersizdir. Destekleyici ve iç görü yönelimli psikoterapi önerilir. Eşlik eden belirtilere yönelik ilaç verilebilir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Eğleniyorum bu tarz bozukluk tanımlarını okurken . Tekil Kişilik denilen bir kompleks var mıdır ki literatürde ?. Kişilik ; personadır yani sosyal maske . Bu maske bir oyuncudur . Ama bu oyuncu ; seyirci-jüri üyeleri tarafından da farklı bir şekilde değerlendirilebilir . Kişi o değerlendirmeler ile kendini özdeşleştirmeye , yada onlardan soyutlanmaya veyahut sahte bir şekilde kendi oyununu onların oyun mentalitesine karşı uyumlamaya başladığı zaman çoğul kişilik oluşmaya başlar işte . Bu kimsenin pek kaçamayacağı bir kader . ..

 

Kişiyi travmalardan atlatan şey onun kendi ruhsal realitesi olacaktır . Ve o realiteyi parçadan bütüne doğru yeniden tanımlayabilmek için , bu tarz travmalar ve ruhsal \ duygusal ölüm deneyimleri şarttır işte . :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İlginç ve akılcı bir düşünce. Olaylara farklı yönleriyle bakarak açığa çıkartmak güzel bir yetenek. Bana göre :D

 

Aslına bakılırsa yaşadıkları travmalar haricinde kendi içlerinde kendilerine göre bir hayat kurmaları,

yaşadıkları hayatlara oranla daha güzel.

Nitekim bu kurdukları hayatlar kendi içlerinde olanlar....

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...