Jump to content

Usui Reiki ve Terapi Uygulamaları


Mahfer

Önerilen Mesajlar

Usui Reiki ile bir kendiniz üzerinde çalıştıktan sonra diğer insanlar, hastalar üzerinde çalışmaya başlayacaksınız. Ama Terapi uygulamaları kendinize uygulama yapmanız gibi kolay değildir. Öncelikle Çarka, Aura ve Kundalini Enerjisi gibi enerjisel bilgiler konusunda teorik bilginiz olması gerekiyor. Reiki Terapi kesinlikle tedavi amaçlı değildir, tedaviyi desteklemek amaçlıdır. Ve siz bir Reiki Uygulayıcısı olarak bilmelisiniz ki semptom belirlemek sizin işiniz değildir.

 

Terapiye başlamadan önce hastadan bazı konularda bilgi istemeniz sizin faydanıza olacaktır. Mesela Ruh Hastası, Kalp Krizi anındaki bir hasta veya ameliyat halindeki bir hastaya Reiki Terapisi uygulamanız çok tehlikelidir. Bunu biraz açıklamak gerekirse herkes “İçeride olduğu, kadar dışarıda.” Sözünü duymuştur. Hastalıklar da böyledir. Yani görünen kadar görünmeyen kısmı da vardır ve Reiki şifalandırmaya başladığında görünmeyen kısmını açığa çıkartmak zorundadır. Şimdi Ruh Hastası olan birine Reiki Terapisi yapmaya başladığınız zaman onun semptomları iki katına çıkacaktır ve kontrolünüzü kaybetmenize yol açabilir. Kalp krizi geçiren birine o an reiki vermeniz, hastayı öldürebilir. Ameliyat esnasında kanamayı arttırabilir. Bunu göz önünde bulundurmanız gerekiyor.

 

Terapi esnasında ise hastaya hiçbir şekilde “Şuranda bak çok enerji aktı, oranda sorun var.” Gibi söylemlerde bulunmayın hatta hiçbir şekilde bir söyleyişi yapmayın. Örnek vermek gerekirse, siz hastanın bacağında sorun olduğunu söyleyince, hasta o bölgeye odaklanarak hastalığı güçlendirecektir. Böylelikle şifa çalışması çok zor bir hale varacaktır.

 

Terapi esnasında özelliklede yeni başlayan arkadaşlar sezgilerine göre hareket edemeyeceği için ellerine göre hareket etmesi en doğru olandır. Zaten uygulamalar yaptıkça fark edeceksiniz ki elleriniz şifa gereken bölgeye otomatik olarak gidecektir. Ellerinizi hastanın aurasına yerleştirdiğinizde akan enerji;

 

Soğuk ise; Bu bölgede blokajlar/sorunlar olduğunu

Sicak ise; Enerjinin bu bölgeye aktığını

 

Anlayabilirsiniz. Eğer enerji akmıyorsa bu iki anlama çıkabilir. İlki bu bölgenin şifa enerjine gerek duymadığı bir diğeri ise sizin bu enerjiyi hissetmediğinizdir. Bunu ayırt etmek için, ellerinizi başka bir bölgeye koyun ve bakın enerji akıyor mu? Akıyorsa, demin ki bölgeyi geçebilirsiniz demektir.

 

Terapi çalışmalarında arkada hoş bir fon müziği, hafif bir tütsü ve şifalı taşlar çok faydalı olacaktır. Tamamen hastaya sevgi ile yaklaşmalı, terapi sonunda ise ellerinizi çekmeden hastaya terapinin bittiğini söylemelisiniz.

 

ALINTI DEĞİLDİR.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

şu sıcaklık soğukluk konusunu merak ediyodum ben de. sıcak oluyo soğuk oluyo ne bunlar falan şimdi öğrendim. teşekkür ederim.

uyumlama yapıyomusun?

 

Usui ekölünde şuan 2A'dayım, master teacher seviyesine gelmedim. Bu yüzden bu sistemin uyumlamasını yapamıyorum.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ben de usui 2.seviyeyimde benim istediğim diğer sistemlerden

GMA yada

Altın üçgen vs

 

Yaklaşık 18 sistem ile çalışıyorum yetkilendirmeler dahil olarak ve söyleyebileceğim şey, Altın Üçgen'nin zamansız alınmaması yönünde. Pratik bir sistem ve güçlü olduğu kadar ego yönünden zamansız aldınığı zaman hırpalayabilir. GMA, yumuşak ve kendi fikrime göre, usui'nin yanında biraz hikaye kalıyor. ^^

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Usui sistemi ile çalışma yapan birinin neden başka sistemler ile çalışma ihtiyacı duyabildiğini dürüst olmak gerekirse anlayamıyorum. Vakti zamanında 30'dan fazla enerji sistemine uyumlanmış biri olarak, Usui Reiki 2. aşamaya gelir gelmez herşeyi geride bırakmak bana çok daha uygun geldi. Usui Reiki her birinden daha geniş bir spektruma, daha derin bir rehberliğe ve daha ''güçlü'' bir şifalandırmaya sahip. Elbette kişisel tercih meselesi tabii, herbir tercih kendince doğrudur demekten başka yapacak bir şey yok.

 

Bunun dışında yukarıdaki ruh hastalıkları ve kalp krizi gibi durumlarda Reiki çalışması yapılmaması gibi uyarılara şahsımca katılmıyorum. Her ne kadar Reiki, hastalığın çözümü için ana problemi önümüze getirecek olsa da unutulmaması gereken en önemli Reiki prenisibi ''Ruhu şifalandırmadan, bedeni şifalandırmazsın'' prensibidir. Kalp krizi gibi bir hastalığın fiziksel şifası için, Reiki bu problemin ruhsal kanalına temel olarak akacaktır. Bunun potansiyel sebepleri arasında sevgi yoksunluğu, güvensizlik, panik durumu, yetersizlik hissi, ruhsal hazları fiziksel hazlara değişmek gibi sebepler yatıyor olabilir. Bu gibi problemleri çözmek için Reiki bize bir kalp krizi atağı yaşatmak yerine, bunlarla alakalı olayları getirir. Ruh hastalığı gibi bir problemin çözümü için Reiki yine bunun en temel ruhsal sebebine akacaktır. Karşımıza çıkartacağı sıkıntılarda da Reiki bizi her daim destekler. Bu durum beraberinde şunu da getirir;

 

Reiki şifacısı bir hastaya 1 kere çalışma yapıp, problemleri ortaya çıktığında onu yarı yolda bırakamaz. Problem kökten bir şifalanma alana kadar, hasta da bu süreçte bulunmayı kabul ettiği sürece Reiki şifacısı her daim şifalandırma işlemini sürdürmelidir. Bu durum inisiyasyon sürecinin de benzer bir parçasıdır. Reiki Master, öğrencisini sürekli ruhsal olarak denetim altında tutar ve gerekli durumlarda Reiju adı da verilen kutsama/enerji yükleme ve yükseltme metodunu kullanır. Bu da Reiki sistemine dahil olan şifacıların, ''şifamı 1 kere verdim işim bitti'' demesinin önünde bulunan ve şifacı sorumluluklarından birini oluşturan durumlardandır.

 

Her birinin de ötesin, başına yıldız konulacak kadar önemli prensip ise ''Reiki her zaman bütünün hayrına olacak şekilde akar.'' prensibidir. Birisi kalp krizi geçirdiğinde ona Reiki uyguluyorsak ve o kişi yine de bu krizden kurtulamayıp yeni bir ruhsal yolculuğa geçiş yapıyorsa, burada suç asla Reiki'nin değildir. Olması gereken, en hayırlı olan şey olmuştur. Bu nedenle Reiki kullanımı çok basit, sorumlulukları yüksek, ama aynı zamanda en risksiz enerjidir. Tabii burada bahsettiğim Usui sistemi olan Reiki, diğer sistemler adına konuşmuyorum.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

@NightWolf

 

Usui sistemi ile çalışma yapan birinin neden başka sistemler ile çalışma ihtiyacı duyabildiğini dürüst olmak gerekirse anlayamıyorum. Vakti zamanında 30'dan fazla enerji sistemine uyumlanmış biri olarak, Usui Reiki 2. aşamaya gelir gelmez herşeyi geride bırakmak bana çok daha uygun geldi. Usui Reiki her birinden daha geniş bir spektruma, daha derin bir rehberliğe ve daha ''güçlü'' bir şifalandırmaya sahip.

 

USUİ SİSTEMİ BÜTÜN SİSTEMLERDEN DAHA GENİŞ BİR SPEKTRUMA SAHİP DEĞİLDİR. GÜNÜMÜZDEKİ BUDDHA, İSA (SANANDA) VE BENZERİ ÜSTATLARIN FREKANSLARI DAHİLİNDE ÇEŞİTLİ REİKİ SİSTEMLERİ GELİŞTİRİLMİŞTİR.

 

Elbette kişisel tercih meselesi tabii, herbir tercih kendince doğrudur demekten başka yapacak bir şey yok.

 

Bunun dışında yukarıdaki ruh hastalıkları ve kalp krizi gibi durumlarda Reiki çalışması yapılmaması gibi uyarılara şahsımca katılmıyorum. Her ne kadar Reiki, hastalığın çözümü için ana problemi önümüze getirecek olsa da unutulmaması gereken en önemli Reiki prenisibi ''Ruhu şifalandırmadan, bedeni şifalandırmazsın'' prensibidir. Kalp krizi gibi bir hastalığın fiziksel şifası için, Reiki bu problemin ruhsal kanalına temel olarak akacaktır. Bunun potansiyel sebepleri arasında sevgi yoksunluğu, güvensizlik, panik durumu, yetersizlik hissi, ruhsal hazları fiziksel hazlara değişmek gibi sebepler yatıyor olabilir. Bu gibi problemleri çözmek için Reiki bize bir kalp krizi atağı yaşatmak yerine, bunlarla alakalı olayları getirir.

 

KALP KRİZİ VE ÇEŞİTLİ TRAVMATİK KRİZ ESNASINDA UYGULANAN TERAPİLERDE GÖZLEMLENEN GENEL UNSUR BU. ÖZELLİKLE LEE RAND GİBİ POPÜLER REİKİ ÖNCÜLERİN YAZILARINI İNCELEMENİZİ ÖNERİYORUM. HASTA KOMA SIRASINDA VEYA KRİZ ESNASINDA, BİR ENERJİYE MARUZ KALDIĞI AN ŞOK DURUMUNA GEÇEBİLİR. REİKİ SİSTEMİ AKILLIDIR DİYEREK BU HUSUS GÖZ ARDI EDİLMEMELİDİR. ŞUNU UNUTMAMAK GEREK, ENERJİ SİSTEMLERİNİN NEREDEYSE TAMAMINDA SIFIR RİSK DURUMU SÖZ KONUSU DEĞİL. YANİ BU SİSTEM POZİTİFTİR, ZARAR GELMEZ GİBİ BİR DURUM YOK. FREKANS SİSTEMLERİ ÇEŞİTLİ SEMBOLLER VE FOUNDERIN VİBRASYONUN YÜKSELMESİ ESNASINDA BELLİ BAŞLI KISITLAMLARA UĞRAR, UYGULAYICI BU KISIRLARI "BİR ŞEKİLDE" ARKADA BIRAKIRSA, SİSTEMİ İSTEDİĞİ GİBİ KULLANIR. BUNU BUGÜN İMERA, ALTIN ÜÇGEN GİBİ SİSTEMLERDE ÇOK RAHAT GÖZLEMLİYEBİLİYORUZ. İMERA BİR REİKİ SİSTEMİ OLARAK GEÇMESİNE KARŞI, NÖTR BİR SİSTEMDİR. AMA REİKİ OLARAK TANITILIR.

 

VE ŞİMDİ GELELİM CAN ALICI KISMA. EĞER SİZ ELLE ŞİFA TEDAVİSİ YAPIYORSANIZ VE KALP KRİZİ GEÇİREN BİR HASTANIN KALBİNE ELLERİNİZİ KOYARSANIZ, O ADAM ÖLÜR. UZAKTAN ŞİFA SEMBOLÜ YARDIMI İLE DEDİĞİN GEREKTİĞİ YERE AKMA PRENSİBİ ESASTIR.

 

...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bir Usui Reiki Master/Teacher olmadan, yani sistemin bütün ''sırlarına'' ulaşmadan, sistemin spekturumu hakkında kesin bir tavır ve kanı ortaya koymasaydınız keşke. Ayrıca yaptığınız karşılaştırma da garip olmuş. Zira sadece popüler hale gelmiş olan Reiki öncüleri yerine, japon şifacılığı ve genel ezoterizmi okusaydınız, Buddha ve İsa'nın da ''frekanslarından'' alınan uyumlamaların nasıl Reiki'den geçtiğini kabullenirdiniz. Unutmayın ''Evrensel Yaşam Enerjisi'', Reiki'nin en basit tanımlamasıdır. Evrensel olan bir enerji türünden ayrı olarak, nasıl da Buddha ve İsa (Sananda?) frekansları ortaya çıkıyor? Bana pek de liberal ekonominin ruhsal yansıması gibi geldi. Üstat Usui ise, Şinto deneyimlerinden yararlanarak bunu bir öğreti sistemi haline getirmiştir. İsa da, Musa da, Buddha da ve bilinmeyen birçok şifacı da, bu çok geniş spektrum'dan yararlandı der kimi kaynaklar da, dikkatinizi çekerim. Her birinin ötesinde, sirius'un başka bir başlıkta Usui sistemi hakkında yaptığı çok güzel bir tanımlama vardı. Şöyle birşey diyordu, kelimesi kelimesine olmasa da: ''Diğer sistemler ametist ise, pembe kuvars ise, Usui Reiki kristal kuvarstır. Kristal kuvars her birinin titreşimine sahiptir ve hepsinden yine ötedir.'' ki bana kalırsa da çok doğru bir tanımlama. Usui sisteminden geçen Reiki enerjisi, tamamiyle bir kristal kuvars gibidir. Her renge titreşir, her frekansa uyar, her niyeti katlar.

 

Sanırım bir hastanın koma sırasında aldığı Reiki enerjisini, süptil bir enerjiden ziyade elektrik enerjisine benzetmiş tanımlamayı yapan kişi. Ayrıca Reiki için ''pozitif sistem'' gibi bir tanımlama yapmak zaten çok yersiz. Dediğim gibi, Reiki sadece ve sadece bütünün hayrına işler, kısacası ''pozitif ve negatif'' dualitesinin ötesinde bir durumdur bu. Değerlendirmeye bile almak gerekmez. Ayrıca çok daha önemli bir nokta vardır ki, Reiki şifacısı ''ne kendisinden alır, ne de kendisinden verir''. Bu durumda semboller ve enerjinin kısıtlanması, şifacının bazı kısıtlamaları arkada bırakması gibi bir durum söz konusu olmamalıdır zaten. Oluyorsa, sistemi yeterince incelememiş bir şifacı ile karşı karşıyayız demektir. Bu da Reiki'nin şimdiye kadarki ''aman, hiç yapma uf olur'' kalıbı içerisine sokulmasından kaynaklanıyor. Tekrar ediyorum, Reiki sadece ve sadece hayra işler. Hayra işleyen bir enerjinin, şoka sokması ancak ve ancak yine bütünün hayrınadır. Elbette bu algılanması ve kabullenmesi zor olabilir, fakat enerjinin özünde yatan ''dualite üstü'' kavramı buna dayanıyor.

 

Ayrıca akıl var mantık var, kalp krizi geçiren birine önce bi kalp masajı yapın. Ki bu da, kalp krizi geçiren birinin kalbinin üzerine elinizi koyarsanız ölmeyeceğinin ayrı bir kanıtı. Kalp masajı, eller kalbe konularak yapılıyor takdir edersiniz ki. Bunun dışında Reiki'yi akışına bıraktığınızda, o her zaman akması gerektiği yere akar. 1. aşamada olan fiziksel şifalanma sürecinde bile insanların devasa duygusal ve ruhsal sınanmalar yaşanmasının sebebi budur. Elle de tedavi yapıyor olsanız, Reiki süptildir. İleriki aşamada verilen semboller, işlemleri güçlendirmenin ve odaklamanın anahtarıdır. İlk aşamada bile karmanıza kadar etki eden bir enerjiden bahsediyorsak, bu enerjinin ne kadar ''geniş spektrumda'' olduğu oldukça açık şekilde anlaşılabilir diye düşünüyorum. Elbette bunlar kişisel görüşlerim.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bir Usui Reiki Master/Teacher olmadan, yani sistemin bütün ''sırlarına'' ulaşmadan, sistemin spekturumu hakkında kesin bir tavır ve kanı ortaya koymasaydınız keşke. Ayrıca yaptığınız karşılaştırma da garip olmuş. Zira sadece popüler hale gelmiş olan Reiki öncüleri yerine, japon şifacılığı ve genel ezoterizmi okusaydınız, Buddha ve İsa'nın da ''frekanslarından'' alınan uyumlamaların nasıl Reiki'den geçtiğini kabullenirdiniz. Unutmayın ''Evrensel Yaşam Enerjisi'', Reiki'nin en basit tanımlamasıdır. Evrensel olan bir enerji türünden ayrı olarak, nasıl da Buddha ve İsa (Sananda?) frekansları ortaya çıkıyor? Bana pek de liberal ekonominin ruhsal yansıması gibi geldi. Üstat Usui ise, Şinto deneyimlerinden yararlanarak bunu bir öğreti sistemi haline getirmiştir. İsa da, Musa da, Buddha da ve bilinmeyen birçok şifacı da, bu çok geniş spektrum'dan yararlandı der kimi kaynaklar da, dikkatinizi çekerim. Her birinin ötesinde, sirius'un başka bir başlıkta Usui sistemi hakkında yaptığı çok güzel bir tanımlama vardı. Şöyle birşey diyordu, kelimesi kelimesine olmasa da: ''Diğer sistemler ametist ise, pembe kuvars ise, Usui Reiki kristal kuvarstır. Kristal kuvars her birinin titreşimine sahiptir ve hepsinden yine ötedir.'' ki bana kalırsa da çok doğru bir tanımlama. Usui sisteminden geçen Reiki enerjisi, tamamiyle bir kristal kuvars gibidir. Her renge titreşir, her frekansa uyar, her niyeti katlar.

 

Sanırım bir hastanın koma sırasında aldığı Reiki enerjisini, süptil bir enerjiden ziyade elektrik enerjisine benzetmiş tanımlamayı yapan kişi. Ayrıca Reiki için ''pozitif sistem'' gibi bir tanımlama yapmak zaten çok yersiz. Dediğim gibi, Reiki sadece ve sadece bütünün hayrına işler, kısacası ''pozitif ve negatif'' dualitesinin ötesinde bir durumdur bu. Değerlendirmeye bile almak gerekmez. Ayrıca çok daha önemli bir nokta vardır ki, Reiki şifacısı ''ne kendisinden alır, ne de kendisinden verir''. Bu durumda semboller ve enerjinin kısıtlanması, şifacının bazı kısıtlamaları arkada bırakması gibi bir durum söz konusu olmamalıdır zaten. Oluyorsa, sistemi yeterince incelememiş bir şifacı ile karşı karşıyayız demektir. Bu da Reiki'nin şimdiye kadarki ''aman, hiç yapma uf olur'' kalıbı içerisine sokulmasından kaynaklanıyor. Tekrar ediyorum, Reiki sadece ve sadece hayra işler. Hayra işleyen bir enerjinin, şoka sokması ancak ve ancak yine bütünün hayrınadır. Elbette bu algılanması ve kabullenmesi zor olabilir, fakat enerjinin özünde yatan ''dualite üstü'' kavramı buna dayanıyor.

 

Ayrıca akıl var mantık var, kalp krizi geçiren birine önce bi kalp masajı yapın. Ki bu da, kalp krizi geçiren birinin kalbinin üzerine elinizi koyarsanız ölmeyeceğinin ayrı bir kanıtı. Kalp masajı, eller kalbe konularak yapılıyor takdir edersiniz ki. Bunun dışında Reiki'yi akışına bıraktığınızda, o her zaman akması gerektiği yere akar. 1. aşamada olan fiziksel şifalanma sürecinde bile insanların devasa duygusal ve ruhsal sınanmalar yaşanmasının sebebi budur. Elle de tedavi yapıyor olsanız, Reiki süptildir. İleriki aşamada verilen semboller, işlemleri güçlendirmenin ve odaklamanın anahtarıdır. İlk aşamada bile karmanıza kadar etki eden bir enerjiden bahsediyorsak, bu enerjinin ne kadar ''geniş spektrumda'' olduğu oldukça açık şekilde anlaşılabilir diye düşünüyorum. Elbette bunlar kişisel görüşlerim.

 

Sistem üzerine yorum yapıyorum çünkü, Usui ekolünden daha geniş bantlı sistemler ile çalışıyorum. Benim demek istediğim şey, şu iyi veya bu iyi değil. Demek istediğim şey, "Usui" veya Tibet Reikisi veya benzeri orjinal aşamalara sahip olduğu düşünülen sistemlerin hiçbiri tam anlamı ile pozitif değil. Olay şu aslında, tam anlamı ile pozitif; zararsız enerji diye bi'şey yoktur.

 

Ayrıca farklı sistemleri, benzer hastalar ve olaylar üzerinde denemeler sonucu elde ettiğimiz gözlemler, bize az veya çok karşılaştırma imkanı sunar. Öte taraftan, Reiki'nin isminin dışında bir japon geleneğine ait olduğunu düşünmüyorum ve katılmıyorum. Bu yüzden, Japon Şifacılığı reklamdan başka bir şey değil.

 

Sananda, Modern Ruhçuluk'ta İsa'ya verilen genel bir isim. Bildiğimiz gibi, orjinal reiki aşamalarını gerçek anlamda tamamlamış bireylerin çalıştığı Lightarian Reiki sistemi, tamamen üstatların frekansları üzerine kurulmuştur. İsa, Buddha, Gaia gibi frekanslar (Kimine göre varlıklar) ile çalışılınır.

 

Kristal örneğine yapacağım yorum ise, Usuinin kültleştirme çabalarından başka olmayan bir örnektir. Ayrıca bugün bilinen ve genel kanı ise Usui'nin yeşil spectruma ulaştığı yönendir. Bu yüzden ki FSH sistemi geliştirilmiş ve kullanılma sunulmuştur.

 

İkinci paragrafına gelirsek, öncelikle belirtmem gereken şey, Usui Reiki uyumlaması almış biri Şifacı değildir. Bunu belirtmek gerekiyor. Reiki tabanlı nötr sistemler ile çalışmadığını varsayıyorum ki, dualitenin ötesinde olduğunu söylüyorsun. Eğer gerekli çalışmalar yaparsan, bunu daha iyi kavrayabilirsin.

 

Enerjinin kısıtlanması konusunu biraz daha açmak gerekirse, baz alacağımız sistem Reiki gibi bir sistem daha dahi; enerjinin yanlış kullanımı ve diğer sistemler ile birleşmesi, başka bir enerjinin yönlendirilmesi ile etki-tepki'nin değişmesi ile sistemin yine pozitif ve negatifliği değişebilir. Mesela, belirli bir çakra üzerinde yoğun enerji aktarımı, çok büyük hatalara yol açar. Ve yine ayrıca, reiki gerektiği kadar akar felsefi; tamamen kulaktan dolma olduğunu söyleyebilirim. (Diğer teknikler dahilinde.) Bu inisiyasyonundan tutun, bir çok alanında dahildir.

 

El çakraları aktif olan kişiler için dedim onu, normal insanlar için demiyorum. Normal bir insanın biyoenerjini dahi, böyle bir olaya yetmez. Yeteri kadar terapi, arketip ve olay egzersizleri yaptıktan sonra, fikirleriniz değişeceğine eminim. (:

 

Son olarak, Reiki konferaslarında her şeyin günlük gülüstanlık olguğu gibi yorumlar beyan edilse dahi, alakası yoktur.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bireysel deneyimlere dayanarak söyleyebilirim ki, Reiki yeşil değil, beyaza yakın bir şeffaflıkta titreşir. Özellikle 2 veya daha fazla kişi bir arada çalıştığında, enerji o kadar süptilleşir ki renksizliği fark edebilir ve sadece enerjinin orada olduğunu bilirsiniz. Reiki'nin yeşil olarak aktığı fikrine nereden ulaştınız bilmiyorum, kişisel deneyimizse, deneyiminize saygı duymaktan başka yapabilecek bir şeyim kalmıyor. Bunun dışında sizin için diğer sistemleri ''daha geniş bantlı'' kılan İsa, Buddha ve Gaia gibi isimler almış olması sanırım. Keşke sistemi üstat Usui değil de, Buddha alsaymış da yaysaymış. Eminim aynı sistem, farklı etiketle daha çok pazarlanabilir kılınırdı. Ayrıca neden her türlü şifa sisteminin sonuna ''Reiki'' eklediklerini düşünmeniz, bu sistemin aslında bireysel bilinçaltınız fark etmese de, kollektif bilinçaltında ne kadar ''Evrensel'' olduğunu bildiğini göstergesidir. Lightarian REİKİ, Golden Triangle REİKİ, Silver Violet Flame REİKİ, Lavender Flame REİKİ....... diye uzuyor liste. Tabii siz yine de Reiki'yi sadece japon şifacılığı olarak görmeye devam edebilirsiniz. Çalıştığınız 18 sistemden kaç tanesinin sonu JAPON KÜLTÜ, incelemeniz eminim fikir sahibi olmanızda yardımcı olur.

 

Ayriyetten dediğim gibi, siz 18'e yakın sistem ile çalışıyorsunuz, ben 30'dan fazla sistem ile çalıştım, eğer lafını illa edeceksek. O konuda bir nebze daha deneyimli olduğumu söylemem sanırım abes kaçmaz. Fakat yine de, sizin deneyimlerinize de dediğim gibi saygı duyuyorum. Yapılabilecek birşey yok. Yolunuzda başarılar diliyorum.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bireysel deneyimlere dayanarak söyleyebilirim ki, Reiki yeşil değil, beyaza yakın bir şeffaflıkta titreşir. Özellikle 2 veya daha fazla kişi bir arada çalıştığında, enerji o kadar süptilleşir ki renksizliği fark edebilir ve sadece enerjinin orada olduğunu bilirsiniz. Reiki'nin yeşil olarak aktığı fikrine nereden ulaştınız bilmiyorum, kişisel deneyimizse, deneyiminize saygı duymaktan başka yapabilecek bir şeyim kalmıyor. Bunun dışında sizin için diğer sistemleri ''daha geniş bantlı'' kılan İsa, Buddha ve Gaia gibi isimler almış olması sanırım. Keşke sistemi üstat Usui değil de, Buddha alsaymış da yaysaymış. Eminim aynı sistem, farklı etiketle daha çok pazarlanabilir kılınırdı. Ayrıca neden her türlü şifa sisteminin sonuna ''Reiki'' eklediklerini düşünmeniz, bu sistemin aslında bireysel bilinçaltınız fark etmese de, kollektif bilinçaltında ne kadar ''Evrensel'' olduğunu bildiğini göstergesidir. Lightarian REİKİ, Golden Triangle REİKİ, Silver Violet Flame REİKİ, Lavender Flame REİKİ....... diye uzuyor liste. Tabii siz yine de Reiki'yi sadece japon şifacılığı olarak görmeye devam edebilirsiniz. Çalıştığınız 18 sistemden kaç tanesinin sonu JAPON KÜLTÜ, incelemeniz eminim fikir sahibi olmanızda yardımcı olur.

 

Ayriyetten dediğim gibi, siz 18'e yakın sistem ile çalışıyorsunuz, ben 30'dan fazla sistem ile çalıştım, eğer lafını illa edeceksek. O konuda bir nebze daha deneyimli olduğumu söylemem sanırım abes kaçmaz. Fakat yine de, sizin deneyimlerinize de dediğim gibi saygı duyuyorum. Yapılabilecek birşey yok. Yolunuzda başarılar diliyorum.

 

Japon şifacılığı olarak görmediğimi belirtmiştim, gördüğümü değil. (: Söylediklerim tamamen kişisel deneyimlerim ölçüsündedir. Ayrıca sayıyı, bir hususu belirtmek için söylemiştim. Mesele 18, 20 veya 50 sistem değil. Zaten bu konuda Kundalini Reiki'nin kurucusu olan Ole Gabrielsen gibi düşünüyorum. Yani, uyumlamanın kişiye frekansı demir atmak gibi olduğu, birey uyumlama almasa bile dilediği sistemi bilinçaltını kontrol edebildiği sürece kullanabileceği ayrıca, mevcut sistemlerden ziyade, kendi enerji sistemini geliştirmesini.

 

Reiki denilen şey, daha önceleri sadece pozitif olarak görülen sistemlere verilen isim olsa dahi, şuan bu böyle değil. Dünyaya sürekli yeni enerjiler çapalanıyor.. Yeni sistemler oluşturuluyor, düzenleniyor. Mesela klasik usui reiki rhoyo'daki mantra ve semboller günümüzde aradan çıkartılarak, sadece niyet üzeine ekleniyor.

 

Günümüzde reiki inisiyasyonda dahi büyük hasalar alarak hastanelere kalkanların sayısı pek bir fazla. (: Neyse, herkesin fikri kişisel deneyim ve teorik bilgilerine göre farklılık gösterir ve aynı şekilde fikirlerine saygı duyuyorum. Sevgiler. (:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Beklediğim noktaya da geldik. İnisiyasyona dayalı bir öğretiyi, ''uyumlama olmasa da kullanabileceği'' fikri. Ole Gabrielsen öyle düşüyor olabilir, zira kendisinin geliştirdiği Kundalini Reiki sistemi için söylüyordu. O sistemde de en başlarda ''Usui Reiki Master''lık talep edilirken, bir süre sonra ''İsteyen kendi uyumlamasını da çekebilir, üstada gerek yok'' noktasına geldi. Forumu biraz inceleyin, bu konu zaten daha önceden konuşuldu. Kusura bakmayın, Reiki öğretisi hakkında, hatta genel inisiyatik öğreti hakkındaki bilgileriniz oldukça gelenekten uzak. Kendi enerji sistemini geliştirmek ile, evrensel sistemde ''kayıtlı'' olan bir sistemi kullanmak arasında dağlar kadar fark var. Açık açık söylemek gerekirse, anlamanızı beklemiyorum. Size de sevgiler, çok sembolik bir kelime olsa da...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Beklediğim noktaya da geldik. İnisiyasyona dayalı bir öğretiyi, ''uyumlama olmasa da kullanabileceği'' fikri. Ole Gabrielsen öyle düşüyor olabilir, zira kendisinin geliştirdiği Kundalini Reiki sistemi için söylüyordu. O sistemde de en başlarda ''Usui Reiki Master''lık talep edilirken, bir süre sonra ''İsteyen kendi uyumlamasını da çekebilir, üstada gerek yok'' noktasına geldi. Forumu biraz inceleyin, bu konu zaten daha önceden konuşuldu. Kusura bakmayın, Reiki öğretisi hakkında, hatta genel inisiyatik öğreti hakkındaki bilgileriniz oldukça gelenekten uzak. Kendi enerji sistemini geliştirmek ile, evrensel sistemde ''kayıtlı'' olan bir sistemi kullanmak arasında dağlar kadar fark var. Açık açık söylemek gerekirse, anlamanızı beklemiyorum. Size de sevgiler, çok sembolik bir kelime olsa da...

 

Sistemin öncelikle "başka bir sistemi kullanma" şartı, felsefeyle değil, insanlığın vibrasyonu ile alakalı. Bunu en popüler olarak Ra-Sheeba'da görülebilir. Hatta şunuda söyleyeyim, bu başka bir sistem kullanma şartına uymadığım için, Ra-Sheeba içerisinde doğru olmayan deneyimler yaşadım ve sistemin kurucusu ile görüşmelerim sonucu olmak üzere gerçektende yeteri vibrasyon olma ve olmama kanasına vardım.

 

Reikinin geleneği üzerine diyebileceğim şey zaten tamamen gelenekten uzaklaşmak. Geleneğe bağlı kalmak, sizi ileriye götüremez. Eğer gelenek üzerinden konuşacak isek, girdiğimiz Kali Yuga evresi neticesinde zaten yeni sistemlerin oluşması ve sistemlerin başka bi'şeylere ihtiyaç duymaması çok doğaldır. Ayrıca kendi enerji sistemini geliştirmek dediğim şey "anlayacağız" gibi akaşik olarak varolan bir frekansı, dünya gezeninde olmadığı taktirde, çapanmasıdır. Sanırım açık konuşmak hususunda, birbirimiz üzerine aynı şeyi düşünüyoruz. (:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Evet, insanlığın vibrasyonu. Alınan her ''yeni'' sistemin ana teması. Kali Yuga evresinde insanlık yükselmez, düşüştedir. Düşüşte olan insanlığın vibrasyonları yükselecek de yeni enerjiler gelecek öyle mi :) Sizi gerçekten de düşünceleriniz ve deneyimleriniz ile başbaşa bırakıyorum. Konuşacak pek de birşey yokmuş hakikaten. Gelenekten uzaklaşma konusunda bol şans ve başarılar. :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Evet, insanlığın vibrasyonu. Alınan her ''yeni'' sistemin ana teması. Kali Yuga evresinde insanlık yükselmez, düşüştedir. Düşüşte olan insanlığın vibrasyonları yükselecek de yeni enerjiler gelecek öyle mi :) Sizi gerçekten de düşünceleriniz ve deneyimleriniz ile başbaşa bırakıyorum. Konuşacak pek de birşey yokmuş hakikaten. Gelenekten uzaklaşma konusunda bol şans ve başarılar. :)

 

Düşüştemi, nerden duydunuz ki düşüşte olduğunu? (: Öyle bir şey yok. Özellikle Srimad Bhagavatam'ı incelemenizi tavsiye ediyorum. Dediğim gibi, aynı görüşlere sahibiz. Gerek üslup, gerek bilgi açısından gerçektende konuşacak bi'şeyler yokmuş. (:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

usui reiki nerde ve nasıl öğrenebilirim ? öğrendiğiniz döküman varsa paylaşa bilirmisiniz ?

 

Usui Reiki teorik ve pratik olarak öğrenilebilir. Yani biri olmadan, diğeri olmaz. Bu yüzden yaşadığınız şehirde bir Reiki eğitimi veren kurum bulup, iletişime geçebilirsiniz.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

teşekkürler ama sahte bir kişiden ders alıp almadığımı nası bilebilirim ?

 

Çok güzel bir soru sordun. Yeni başlayanların bunu anlaması çok zor olduğu için, popüler ve bir çok kişinin beğenisini toplamış kurumlardan çözüm talep etmeniz en doğrusu olur. (:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Düşüştemi, nerden duydunuz ki düşüşte olduğunu? (: Öyle bir şey yok. Özellikle Srimad Bhagavatam'ı incelemenizi tavsiye ediyorum. Dediğim gibi, aynı görüşlere sahibiz. Gerek üslup, gerek bilgi açısından gerçektende konuşacak bi'şeyler yokmuş. (:

bilgilerinizi nerden alıyorsunuz çok merak ediyorum :) hadi googlea sormaya da üşendiniz hiçbirşey de bilmiyorsunuz yine de ordaki Kali adından insan birsey çıkarır da yükseliş demeye utanır :) diğer yanlışlarının haddi hesabı yok zaten. okurken senin adına ben utandım.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bilgilerinizi nerden alıyorsunuz çok merak ediyorum :) hadi googlea sormaya da üşendiniz hiçbirşey de bilmiyorsunuz yine de ordaki Kali adından insan birsey çıkarır da yükseliş demeye utanır :) diğer yanlışlarının haddi hesabı yok zaten. okurken senin adına ben utandım.

 

Yorumunuzu belirttiğiniz için teşekkür ederim. :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...