Jump to content

Reenkarnasyon kanıtı var mı?


redewon

Önerilen Mesajlar

Önceki hayatınızda ıngiliz komutanıyim dediniz diyelim . Hiç ıngilizce bilmeyen biri ıngilizce konuşur ıngiltereye hiç gitmeyen biri yaşadığı sokağı adresi elinle koymuş gibi bulur vs . Böyle Çok vaka var paylaştığım konularda Çok ilginç olaylarda var . Tüm Bunlarin Üstüne bin yıllık kadim uygarlıklarin benzer noktalarda ki söylemlerini eklersek zaten kanıta gerek kalmıyor bence

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bende öyle diyorumya hem kesin yok hem kesin var denemez. Benim kendi görüşümce uydurmadan fanteziden öteye gidemez ama olabilirde.

 

Din tartışmak yasak olmasaydı gerekli cevabı verirdim ancak şöyle diyeyim bazı şeylerde benim için fanteziden öteye gitmiyor ^^

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bu konuyu çok araştırmıştım, araştırdığım bilgilere dayanarak kişisel olarak çok büyük bir ihtimal reenkarnasyonun gerçek olduğunu düşünüyorum. Aslında gerçek olmasını istemezdim asla, bir daha yeni baştan bir hayat yaşama düşüncesi beni korkutmaya yetiyor. Olaya Ruh Tekamülü açısından bakarsak mantık olarak gerçek olması yüksek bir ihtimal, fakat asla kanıtlanamaz.

 

Birde şöyle bir teori duymuştum; Hipnoz yöntemleriyle vs. veyatta herhangi bir durumda geçmişe dair görülen görüntüler vs. yani kısaca nevermore'un verdiği örnekteki gibi yaşanan olayları atalarımızın DNA'larından kalma anılar olduğunu söyleyenlerde var. Gerçi kolay çürültülebilir bir teori, şimdi ben kalksam taa bilmem Afrikada yaşadığım bir görüntü görmüş olsam ve bunu atamdan kalma DNA'ya bağlamak istesem imkansız taa oradan Türkiye'ye soy aktarmak pek olacak iş değil.:D

 

Bu arada Din kitaplarında bulunurdu diyen arkadaş düşüncene saygı duyuyorum fakat sadece Din'e bağlı kalmak yanlış bence, şöyle açıklayayım Gnoxis'te psişik yeteneklerden tutun Paranormal bir sürü olay var, daha doğrusu bunlar gibi bir sürü parapsikolojik olaylar var üstelik bir çok kişinin deneyimlediği şeyler bunlar ve çoğuda Din kitaplarında geçmez, e şimdi ortaya bir çelişki durumu düşüyor. Bence bu Din kitaplarını yalan yapmaz ama eksik yapar veyatta şöyle söyleyeyim hayatta o kadar çok yapılabilecek şeyler var ki bunların hepsini bir kitaba sığdırman imkansızdır.:) Bunun dışındada(bu tamamen kendi düşüncemdir) Dinlere mutlak doğru gözüyle bakmak bana göre biraz fazla, çünkü hiç bir Din kitabının 0'ünün doğru olduğunu bana ispatlayacak herhangi bir kanıtıda yoktur.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ben olağanüstülükten çok psikolojiye inanırım.Aslında iyice düşünürsek herşeyin ucunda inanmak var.Mesela kişi hasta olduğuna inanırsa ama cidden gerçekten inanırsa emin olun hastalanır.Bu arada hipnoz vs. olaydada bence kişi kendini o kadar çok inandırırki göreceğine, kendi kafasından kurgulayıp anı yaşar.Bence büyük ihtimalle görenlerde bu var.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

insanlar başkalarının organını aldıklarında bu organlar karaciğer kalp gibi organlar ,bu kişiler organ sahibinin yaşamından anılar gördüğü saptanmıştır.

reenkarnasyon ne kadar gerçek bilinmez ama dinler kesin olarak yok demiyor ama ben yaşasaydım ancak inanırdım diyebilrim

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaşın biri din demiş herkesde aynı tepki. Kimi diyor din konusuna giremem kimi diyor din konuşmak yasak olmasaydı. Arkadaşlar zaten tanrıçalar,yükselmiş ruhlar vs. bunlarda bi bakıma manevi şeyler inananlar için birer din gibi. Neden din konusuna bu kadar tepkiyle yaklaşılıyor. Din dediğiniz şey günlük hayatta dahil olmak üzere insanın maddi ve manevi hayatını düzenlemek içindir. Ben hayatımı düzenlediğim dine göre yorum yaparım sen hayatını dine göre yorumlamıyorsan bi takım tanrıça veya tanrılara göre yorumluyorsan sende ona göre yaparsın. Ben senin fikrine saygı duyar fikrin hakkında yorum yaparım sende benim fikrime saygı duyarsın ve yorum yapabilirsin çok rahat.(sen derken genel olarak sölüyorum). Bence bu din konusunun konuşulmaması olayını biraz yumuşatmanız lazım. Yoksa ben düşünürümki burda genel olarak paylaşılan şeylerin doğruluğuna veya konuşulmasına fikirsel açıdan dinlerin engel olduğu düşüncesine bi çok arkadaş gibi bende kapılabiliri. saygılar..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaşın biri din demiş herkesde aynı tepki. Kimi diyor din konusuna giremem kimi diyor din konuşmak yasak olmasaydı. Arkadaşlar zaten tanrıçalar,yükselmiş ruhlar vs. bunlarda bi bakıma manevi şeyler inananlar için birer din gibi. Neden din konusuna bu kadar tepkiyle yaklaşılıyor. Din dediğiniz şey günlük hayatta dahil olmak üzere insanın maddi ve manevi hayatını düzenlemek içindir. Ben hayatımı düzenlediğim dine göre yorum yaparım sen hayatını dine göre yorumlamıyorsan bi takım tanrıça veya tanrılara göre yorumluyorsan sende ona göre yaparsın. Ben senin fikrine saygı duyar fikrin hakkında yorum yaparım sende benim fikrime saygı duyarsın ve yorum yapabilirsin çok rahat.(sen derken genel olarak sölüyorum). Bence bu din konusunun konuşulmaması olayını biraz yumuşatmanız lazım. Yoksa ben düşünürümki burda genel olarak paylaşılan şeylerin doğruluğuna veya konuşulmasına fikirsel açıdan dinlerin engel olduğu düşüncesine bi çok arkadaş gibi bende kapılabiliri. saygılar..

 

 

Böyle bir yasak yok zaten. Forumda "Din konusu konuşulmaz" kaka ehhh tarzı bir yaklaşımımız hiçbir zaman olmadı, olmayacakta..Gnoxis her dine mensup her inancı içerisinde barındıran üyelerle dolu bir platform ve her fikir ve görüşe eşit mesafede uzaklığımız vardır olmalıdırda.. Ancak islam içerikli paylaşımları format gereği Gnoxis içerisinde barındırmıyoruz..

 

Bunun sebebi ise öne sürülen şahsi fikirlere ne yazık ki herkes saygı ile yaklaşamıyor. Tatlı tartışmalar seviye kaybetmeye başladığında amacından sapıp din propagandasına dönüşüyor ve konu içerisinde şahsa yönelik saldırılar baş gösteriyor.. Bu ve bu gibi durumları çok sık yaşadığımız için mümkün olduğu kadar Din ile ilgili fikir paylaşımlarında daha titiz davranıyoruz..

 

Ancak bu demek değildir ki hiç din konuşulmayacak.. Elbetteki uygun seviye korunarak her türlü inanç kapsamında, kendi fikirlerinizi karşı tarafa dayatmaya çalışmadan konu ile ilgili görüşünüzü belirtebilirsiniz.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bu din konusuna çekimser olduğumu beyan eden benim :) Her üye açtığı konuda tarafsız olmak zorunda .. Hiç bir inancı yüceltmek yede yermek bu sitenin kurallarına aykırı ..

Bu kurala uymak ( şahsi inancım var çünkü) adına mümkün olduğunca ' yok kardeşim senin dinin böyle diyor ama benim dinim böyle diyor' durumlarından uzak durmaya gayret ediyorum / ediyoruz .

Ama seviyeyi koruyabilecek bir tartışma konusu olursa elbette buyrun :) . Çokça tecrube ettik ve gördük ki 5 mesaj sonunda her cümlenin başı 'sen kendini ne sanıyorsun da benim dinime laf söylüyorsun' ile başlıyor :D isterseniz buyrun deneyin ;)

 

---------- Post added at 08:56 ---------- Previous post was at 08:53 ----------

 

Konuya gelecek olursak ; Mevlana'nin söyledikleri gayet açıklayıcı ;Taş olarak ölmüştüm, bitki oldum. Bitki olarak öldüm ve hayvan oldum.

Hayvan olarak öldüm, o zaman insan oldum.

Öyleyse ölümden korkmak niye?

Hiçbir sefer kötüye dönüştüğüm,ya da alçaldığım görüldü mü?

Bir gün insan olarak ölüp, ışıktan bir yaratık, rüyaların meleği olacağım.

Fakat yolum devam edecek, Allah’tan başka her şey kaybolacak.

Hiç kimsenin görüp duymadığı birşey olacağım.

Yıldızların üstünde bir yıldız olup,doğum ve ölüm üzerinde parlayacağım.

Reenkarnasyon bir tekamül aracı olarak evrensel bir yasadır.Tekamül etmekte olan her varlık, madde içinde deneyim ve görgüsünü arttırmak için çeşitli bedenler ve kimlikler içinde, sayısız kereler maddesel alemlerde doğarlar. İnsanlar tekamül etmek için tekrar doğarlar. Ruh bütün evrenlere dağılmış olan Tanrı Kanunları'nı, insan bedenini kullanarak araştırır ve öğrenmeye çalışır. Fakat bu bilgi tek bir hayat içerisinde elde edilemez, çünki bilgi sonsuzdur. Ruhlar, evrenin her yerinde tekrar tekrar doğarlar. Her tekrardoğuşunda biraz daha bilgi ve tecrübe kazanarak yükselir. Gerileme yoktur, yani insan gene insan olarak doğar; ceza olsun diye bitki ya da hayvan bedeninde doğmaz. Ruh, insan değildir; ruh, bitki ya da hayvan da değildir. Bunlar tekamül araçlarıdır. Bunun için ruh, bitki, hayvan ve insan bedenlerini kullanır. Her tekrardoğuş yeni bir role bürünmektir. Ruh, her seferinde dünya sahnesinde yeni bir rol oynar ve işi bitince çekilir.

Geçmiş hayatlarımızı neden hatırlamıyoruz? Çünki unutan bedene ait hafızadır; ruha ait olan hafızamız hiç bir şeyi unutmaz. Yeni bir bedenle, yeni bir hayata başlayan ruhun, dünya hayatında başarılı olması için geçmiş yaşamını unutması gerekir. Geçmiş yaşamları hatırlamak, şimdiki hayatımızın sebebini bilmek demektir. Halbuki dünya hayatının gayesi, deneye yanıla çaba göstermek ve tecrübe kazanmaktır. Bu sebeple geçmiş hayatlarımızı unutmamız büyük bir kolaylıktır.

Geçmiş hayatlar kendiliğinden ve deneysel olarak hatırlanabilir.

Gerçek adalet tekrardoğuşla sağlanır. Çünki evrenin idaresi; bazı insanlara uzun ömür, zenginlik, sağlık, güzellik ve şans dağıtırken, bazılarına kısacık bir ömür, fakirlik, hastalık, çirkinlik ve bahtsızlık vererek keyfi davranan bir tanrının elinde olmadığı gibi, tesadüflerin elinde de değildir. Evrende her şey Tanrı'nın koyduğu Kanunlar'la işlemektedir. Tesadüf yoktur. İşte, gerçek adalet, Sebep-Sonuç Kanunu'na göre sağlanır. Daima bir Tanrısal Dengelenme vardır. Yukarıdaki maddi değerler, ruhun bilgi ve tecrübesini artırmaya yarayan vasıtalar olup, hepsi dünyada kalacak olan göreceli değerlerdir.

İnsan kaderini kendi oluşturur. Çünki Tanrı, varlıklarını bu kabiliyette yaratmıştır. Maddesel evrende her şey Sebep-Sonuç Kanunu'na göre yürür. Bu kanun gereği, ne ekersek onu biçeriz. Yaşadığımız bütün olaylar, başımıza gelen her şey, daha önceki hayatlarımızda yaptıklarımızın doğal sonucudur. Bir hayatın sonucu, gelecek hayatı hazırlar. Bir hayat kendisinden önceki hayatın sonucudur. Tanrı kimsenin alnına kara yazı yazmadığı gibi, kimseyi kayırmaz; dili, dini, cinsiyeti, ırkı ve milliyeti ne olursa olsun, bütün insanlar O'nun nazarında birdir. İnsan, kendi bilgi ve görgüsüyle sınırlı hür bir iradeye sahiptir; yani seçme yapabilir. O halde Sebep-Sonuç Kanunu'na göre iyilik de, kötülük de insandandır ve asla bir adaletsizlik söz konusu değildir. Ne kadar ıstıraplı olaylar yaşarsak yaşayalım, ne başkalarını ne de Tanrı'yı suçlama hakkına sahip değiliz. Çünki her şeyin sorumlusu insanın kendisidir. Seçmenin sorumluluğu insana aittir.

İnsana hatalarından dolayı ceza değil, telafi imkanı verilir. Çünki mükemmel olan Tanrı, mükemmel olan ruhu, maddesel tecrübesizliğinden dolayı azarlamak ve cezalandırmak için yaratmamıştır. Evrenin hiç bir köşesinde ruhu yakabilecek bir ateş mevcut değildir. Dünyada beden vası tasıyla tekamül etmekte olan ruh, dünyanın şartları gereği ancak deneye yanıla, hata yaparak bilgi edinebilmektedir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Nevermore yazdığın olumlu şeyler için teşekkür ederim öncelikle. Ben islam dinini benimsemiş her yönüyle kabul etmiş biri olarak şunu söyleyebilirmki eğer burda bir tartışma esnasında islam dinini savunma amacıyla insanlara hakaret tarzında veya tartışmaya mahal verecek şekilde laflar söyleyen arkadaşlarıma karşı bende tepkili davranırım. Çünkü islam dini hakaretle savunulmaz tartışmayla savunulmaz. İslam dinin içeriği aslı bellidir. Özünde güzellik ve barış vardır insanlara hakaret edip kötü bi şekilde tartışınca bunun tersi davranılmış olur. Nitekim islam dini rahmet dinidir.

 

Reenkarnasyon konusuna gelince ben reenkarnasyona inanmıyorum. Neden diceksiniz. Şimdi şöle düşünüyoruzdur bi insan hayata gelir mesela fakir olarak fakir yaşar hayatta yaşadığı deneyimlerde buna göre olur. E zengin yaşayan adam la arasında fark olur bu sefer diye düşünebiliriz. Bu nedenle bu adam fakir olarak ölünce mesela tekrar dünyaya zengin olarak gelsinki zengin hayata göre yaşamı deneyimleyebilsin. Şimdi mantık bu aklada yatıyor olabilir. Bu konuda bende çelişkiye düşmedim değil. Ama şu varki İnancım gereği şunu söyleyebilirim. Allah ın yaratmasında mutlak adalet vardır. yani bir insanın iyi olması için ne kadar şansı varsa bu diğer insan içinde geçerlidir. Dolayısıyla tek bi yaşam formunda herkese eşit olarak bu hayatı deneyimleme şansı verilmiştir. Kuran da sık sık Hiç akıl etmezmisiniz. Düşünenlerle düşünmeyenler hiç bir olurmu. Gibi insanı düşünmeye aklını kullanmaya sevk eden ayetler vardır. Ayrıca reenkarnasyonun olmadığını içeren ayetlrde vardır. Kötü kişiler cehenneme girdikleri zaman Allahım bizi tekrar dünyaya gönder de iyilik yapıp cennete girelim derler. Şehitlerde tekrar dünyaya gelip tekrar şehit olmak isterler çünkü onlara nimetler büyüktür. Ve bende düşündümkü bunlardan dolayı reenkarnasyon yoktur bu demek değildir kii insanlar eşit şansa değil. İnsanlara değişik yaşam biçimlerinde eşit şansları vermek mukakkak Allahın kudretindedir. Saygılar selametle

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İnsanlar tekamül etmek için tekrar doğarlar. Ruh bütün evrenlere dağılmış olan Tanrı Kanunları'nı, insan bedenini kullanarak araştırır ve öğrenmeye çalışır. Fakat bu bilgi tek bir hayat içerisinde elde edilemez, çünki bilgi sonsuzdur. Ruhlar, evrenin her yerinde tekrar tekrar doğarlar. Her tekrardoğuşunda biraz daha bilgi ve tecrübe kazanarak yükselir. Gerileme yoktur, yani insan gene insan olarak doğar; ceza olsun diye bitki ya da hayvan bedeninde doğmaz. Ruh, insan değildir; ruh, bitki ya da hayvan da değildir. Bunlar tekamül araçlarıdır. Bunun için ruh, bitki, hayvan ve insan bedenlerini kullanır. Her tekrardoğuş yeni bir role bürünmektir. Ruh, her seferinde dünya sahnesinde yeni bir rol oynar ve işi bitince çekilir.

Geçmiş hayatlarımızı neden hatırlamıyoruz? Çünki unutan bedene ait hafızadır; ruha ait olan hafızamız hiç bir şeyi unutmaz. Yeni bir bedenle, yeni bir hayata başlayan ruhun, dünya hayatında başarılı olması için geçmiş yaşamını unutması gerekir. Geçmiş yaşamları hatırlamak, şimdiki hayatımızın sebebini bilmek demektir. Halbuki dünya hayatının gayesi, deneye yanıla çaba göstermek ve tecrübe kazanmaktır. Bu sebeple geçmiş hayatlarımızı unutmamız büyük bir kolaylıktır.

Geçmiş hayatlar kendiliğinden ve deneysel olarak hatırlanabilir.

Gerçek adalet tekrardoğuşla sağlanır. Çünki evrenin idaresi; bazı insanlara uzun ömür, zenginlik, sağlık, güzellik ve şans dağıtırken, bazılarına kısacık bir ömür, fakirlik, hastalık, çirkinlik ve bahtsızlık vererek keyfi davranan bir tanrının elinde olmadığı gibi, tesadüflerin elinde de değildir. Evrende her şey Tanrı'nın koyduğu Kanunlar'la işlemektedir. Tesadüf yoktur. İşte, gerçek adalet, Sebep-Sonuç Kanunu'na göre sağlanır. Daima bir Tanrısal Dengelenme vardır. Yukarıdaki maddi değerler, ruhun bilgi ve tecrübesini artırmaya yarayan vasıtalar olup, hepsi dünyada kalacak olan göreceli değerlerdir.

İnsan kaderini kendi oluşturur. Çünki Tanrı, varlıklarını bu kabiliyette yaratmıştır. Maddesel evrende her şey Sebep-Sonuç Kanunu'na göre yürür. Bu kanun gereği, ne ekersek onu biçeriz. Yaşadığımız bütün olaylar, başımıza gelen her şey, daha önceki hayatlarımızda yaptıklarımızın doğal sonucudur. Bir hayatın sonucu, gelecek hayatı hazırlar. Bir hayat kendisinden önceki hayatın sonucudur. Tanrı kimsenin alnına kara yazı yazmadığı gibi, kimseyi kayırmaz; dili, dini, cinsiyeti, ırkı ve milliyeti ne olursa olsun, bütün insanlar O'nun nazarında birdir. İnsan, kendi bilgi ve görgüsüyle sınırlı hür bir iradeye sahiptir; yani seçme yapabilir. O halde Sebep-Sonuç Kanunu'na göre iyilik de, kötülük de insandandır ve asla bir adaletsizlik söz konusu değildir. Ne kadar ıstıraplı olaylar yaşarsak yaşayalım, ne başkalarını ne de Tanrı'yı suçlama hakkına sahip değiliz. Çünki her şeyin sorumlusu insanın kendisidir. Seçmenin sorumluluğu insana aittir.

İnsana hatalarından dolayı ceza değil, telafi imkanı verilir. Çünki mükemmel olan Tanrı, mükemmel olan ruhu, maddesel tecrübesizliğinden dolayı azarlamak ve cezalandırmak için yaratmamıştır. Evrenin hiç bir köşesinde ruhu yakabilecek bir ateş mevcut değildir. Dünyada beden vası tasıyla tekamül etmekte olan ruh, dünyanın şartları gereği ancak deneye yanıla, hata yaparak bilgi edinebilmektedir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İnsan kaderini kendi oluşturur. Çünki Tanrı, varlıklarını bu kabiliyette yaratmıştır. Tanrı kimsenin alnına kara yazı yazmadığı gibi, kimseyi kayırmaz; dili, dini, cinsiyeti, ırkı ve milliyeti ne olursa olsun, bütün insanlar O'nun nazarında birdir. İnsan, kendi bilgi ve görgüsüyle sınırlı hür bir iradeye sahiptir; yani seçme yapabilir. Ne kadar ıstıraplı olaylar yaşarsak yaşayalım, ne başkalarını ne de Tanrı'yı suçlama hakkına sahip değiliz. Çünki her şeyin sorumlusu insanın kendisidir. Seçmenin sorumluluğu insana aittir.

İnsana hatalarından dolayı ceza değil, telafi imkanı verilir. Çünki mükemmel olan Tanrı, mükemmel olan ruhu, maddesel tecrübesizliğinden dolayı azarlamak ve cezalandırmak için yaratmamıştır.

Teşekkürler Nevermore :thumbsup:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Gerçek adalet tekrardoğuşla sağlanır. Çünkü evrenin idaresi; bazı insanlara uzun ömür, zenginlik, sağlık, güzellik ve şans dağıtırken, bazılarına kısacık bir ömür, fakirlik, hastalık, çirkinlik ve bahtsızlık vererek keyfi davranan bir Tanrı'nın elinde olmadığı gibi, tesadüflerin elinde de değildir.

 

Çok doğru bence. Her ruh deneyimlemesi gerekeni deneyimler. :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ölümden sonra dünyaya dönüş yoktur.

 

“… Acaba şimdi bizim için şefaatçiler var mı ki şefaat etsinler, ya da dünyaya geri gönderilsek de yapmış olduğumuz amellerden başkasını yapsak. Onlar kendilerine yazık ettiler ve uydurdukları şeyler de kaybolup gitti.” (A’raf, 7/53).

 

''Ölü idiniz sizleri diriltti, sonra öldürecek sonra tekrar diriltecek ve sonunda O’na döneceksiniz; öyleyken Allah’ı nasıl inkar edersiniz?'' (Bakara, 28)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...