Jump to content

DDA ( Duyu Dışı Algılama ) ve Gelecek


nevermore

Önerilen Mesajlar

Hükümetler, tarihte ilk defa DDA'nın potansiyel kullanım olanaklarına gerçekten ilgi duydular. Bu ilgi sadece akıl ve zekanın tün unsurlarının bulunmasına yönelik değildi, aksine ne yazık ki, psikolojik davranışın yönlendirilmesinde DDA'nın kullanılmasına da ilgi duyuluyordu. Altmışlı yılların sonlarına yaklaşmadan önce, hükümetin desteklediği psi araştırma projeleri görülmemiş bir şeydi. Ancak o fırtınalı (soğuk savaşın doruk noktasına ulaştığı) yıllar arasında, parapsikoloji alanında ortaya çıkan yeni güç göz ardı edilemez

duruma geldi.

Altmışlı yılların sonunda, elbette ki potansiyel faydalarını ortaya çıkarmak amacıyla, DDA'nın tüm yönlerini araştırmaya başlayan cengaver ve buluşçu Sovyetler Birliği'nden söz ediyorum burada. Bu amaçla DDA özünün doğasını keşfetmek ve özelliklerini geliştirmek için araştırmalar başlatılmıştı bile. Ayrıca hatasız DDA yetenekleri açığa çıkmış kişilerin eğitimleri

sürdürülüyordu.

Amerikalı analizciler bu durumu önce şüpheyle, sonra hayretler içerisinde izliyorlardı. Başlangıçta bütün bunlara Sovyetlerin, Batı'nın aklını karıştırmak için bilinçli olarak uydurdukları bir yanlış haber olarak bakıldı. Ancak daha sonra, bunları kanıtlayıcı araştırmalar tamamlanıp basında duyulmaya başlandığında, potansiyel tehlikelerden sorumlu Amerikan bürokrasisi harekete geçmeye hazırlandı.

Yeni durumun komik bir yönü vardı. Sorumlu Amerikan bürokratları bilim adamlarına danışıyorlardı ki bunlar da kendilerince akademisyen çevrelere bakış açılarını iletiyorlardı. DDA'ya gelince, bu fenomen genel olarak kabul görmüyordu. Sosyopolitik organizasyonlarda belli bir konuma gelmiş olan kimseler kariyerlerini tehlikeye sokmak istemiyordu. Kısa bir süre sonra Amerikalıların parapsikolojisi ile Sovyetlerin yeni disiplininin (psikoenerjetik) birbiriyle karşılaştırılamaz olduğu ortaya çıktı. Bunun sebebi ise parapsikolojinin Amerikan bilimi tarafından fazla ônemsenmemesi ve bu konuda bilginin yetersiz olması idi. Böylece şu soru ortaya çıkmış olmalı: Parapsikolojik araştırmalar için bir anda oluşturulan bütçe, yeni psikoenerjetiğe eşdeğer bir bilim oluşturulmasını sağlar mı?

Parapsikoloji kendi sosyopolitik perspektifini değiştirebilecek durumda olabilir mi? Doğruyu söylemek gerekirse, bu sorulara daha hala cevap aranmakta.

Bu görevle ilgilenmek zorunda olan komitenin endişeli heyecanı tahmin edilebilir. Bu arada sürekli, şu kötü tehlike vardı: Sovyetler gerçekten de psikoenerjetik konusunda ilerleyip uygulamalı bir DDA geliştirebilir mi? O zaman bunu kesinlikle casusluk için kullanırlar.

Giderilmesi gereken bir DDA eksiği mi var? Toparlamak gerekirse, 1980 yılında DDA araştırmacılarının, Çin Halk Cumhuriyeti'nde bilimler arasında imtiyazlı bir yer aldığı duyuldu. Bu konu orada dikkate alınıyor, hükümet tarafından destekleniyor, uzman fizikçi ve psikologlar tarafından araştırılıyordu, Psi orduları hakkında söylentiler başlamıştı. Söylenenlere göre, DDA yakında, bir ülkenin en çok korunan devlet sırlarını elde edebilecek olan taktik bir silah durumuna gelecekti. Bu söylentilerde az da olsa bu bir doğruluk payı varsa, o zaman Amerika'nın uzun zamandır anti psi ve anti DDA tutumuna sahip olarak­ başı derde girerdi.

Medyaya bakacak olursak, psi teknolojisi Birleşik Devletler ve Sovyetler Birliği arasındaki "psiko savaşlarında" ve büyük ihtimalle de Çin Halk Cumhuriyeti tarafından kullanılmaya başladı bile. Bu psi yarışında ABD beynin ve insandaki DDA yeteneklerinin maddesel-bilimsel olarak ele alınmasından dolayı doğal olarak geri kalacaktır. Bilimsel modernistler kendilerini akılsal bilim adamları

olarak görüyorlar ve rasyonalizme uymayan her fenomene akılsal olmayan bir şey yani fantezi ürünü olarak yaklaşıyorlar.

Eğer Amerika Birleşik Devletleri resmi olarak modern bilimsel tesislerde DDA araştırmaları gerçekleştirseydi, DDA hakkındaki tüm "açıklamalar" beynin "akılsal" yarımküresinin alanına yönelik olurdu. Bu yüzyılın başlarında oluşturulan bir temel yasa, bütün paran ormal güçleri geri iten ve bütün psikolojik somların cevapların beynin mekanizmasında arayan dogmatik bir görüşün sonucu olarak ortaya çıkmışür. Bu dogmalar ABD'nin bilim programlarında genel olarak kabul görmüş ve Birleşik Devletlerde gerçekleştirilen psi araştırmalarında kullanılan steril laboratuar yöntemlerinin çoğunu tayin etmekteler.

Eğer Birleşik Devletler, gizli istihbarat amacıyla kullanmak için telepati ve uzaktan algı gibi paranormal yetenekleri geliştirmek istiyorsa, psinin gerçek temellerini anlayabilmek için öncelikle uygun yaklaşım ve işlem şekilleri getirmesi gerekir.

Ne Sovyetler Birliği ne de Çin Halk Cumhuriyeti bilimsel, akılsal modernizmin sınırlarını bir engel olarak görüyor. Çin Halk Cumhuriyeti'nin genel dünya görüşü eski bir felsefi esasa dayanıyor. Çin felsefesi, şuurun ve insan yeteneklerinin batının akıldışı

olarak damgaladığı yönlerini zaten başından beri hakikat olarak kabul etmektedir. Sovyetler de fenomenlerin, bunlara batıda ister akıldışı olarak yaklaşılsın, ister yaklaşılmasın, tüm yönlerini araştırmaya yönelik gelişmiş yeteneklerini sergilemişlerdir.

Sovyetler DDA bulmacası m çözmüş ve "psi silahları yarışında" dikkate değer bir avantaj elde etmiş gibi görünüyor. Her ne olursa olsun bu üç dünya gücünün faaliyetleri dolayısıyla DDA, bugüne kadar hiç ulaşamadığı bir statüye sahip oluyor. Bu şu anlama geliyor. Fazla uzak olmayan bir gelecekte duyular dışı yetenekler de, tıpkı akıl, zeka ve iyi bir eğitimde olduğu gibi bir liyakat olarak kabul edilecek.

Bilimkurgu literatüründe bu gelişim önceden görülmüştü ve -önceleri "psişik araştırma", sonra "parapsikoloji" ve nihayet "psikoenerjetik" diye adlandırılan- organize araştırmalar bu gerçeği su yüzüne çıkardılar.

Bu kavramlardan fazla kafanız karışmasın. Bütün bu disiplinlerin kapsamı temelde aynıdır ve hepsi de doğa vergisi bir duyular dışı algının var olduğunu kabul ederek yola çıkmaktadır.

Sadece kendi duyular dışı yeteneklerini DDA özü bağlamında geliştirmeye başlamış olan kişiler, eşiğinde bulunduğumuz uygulamalı DDA çağının değerini bilecek ve ona bir katkıda bulunacaklardır. Kişinin kendi DDA potansiyeli ile olan tanışıklığı uygulamalı DDA anlayışının temelini oluşturacaktır ve oluşturmaya başlamıştır bile. Kendi DDA özünü geliştirmeye başlamayan bir kişi, gün gelecek bir kenarda kalacaktır ve eşiğinde bulunduğumuz DDA çağının ne değerini bilecektir, ne de ona iştirak edebilecektir.

Genel olarak psi gibi duyular dışı algı (dışa iletilmiş algı yeteneği) da birbirini besleyen üç tane önemli söylence tarafından engelleniyor.

Öncelikle en alt düzeyde, DDA tecrübelerinin açıklanamaz olduğu söylencesi bulunuyor, ikinci olarak, parapsikolojinin meta düzeyinde DDA'nm kavranamaz olduğu söylencesiyle karşılaşıyoruz. Ve şüpheci üst yapı bize, DDA'nın hiç var olmadığı ve buna yönelik tüm tahminlerin boş olduğu söylencesini sunuyor. Bu söylence ise, nüfusun yüzde onundan daha fazlası sürekli olarak DDA tecrübesi yaşadığı halde, DDA'nın açıklanamaz olduğunu kabul eden sıradan vatandaşların beklenti alanları için bir paüama maddesi oluşturuyor.

Böylece sorumluluğu kimse üstüne almak istemiyor ve yeni şeyleri araştırmakla yükümlü olan bilim sistemleri bile bu ezici yükü üstlenmek istemiyorlar, özellikle de etiketleri tehlikeye gireceğinden ve bunları köklü bir şekilde değiştirmek zorunda kalacaklarından dolayı. Bu bilim sistemleri, ortaya çıkacak olan hakikatler onları değiştirmeye zorlaymcaya kadar direnecekler.

DDA'nm kişisel düzeydeki gelişimini destekleyen birçok neden var. Bu düzeyde sıradan vatandaş sezgiyi kullanabilir çünkü ve en önemlisi, alt yapıda oluşan hakikatler ister istemez üst yapıyı da değiştirecektir. Ne yazık ki, bilimsel üst yapıların kendi hedefleri açısından sıkça şovenist ve partizanca bir tutum içerisine girdikleri bir gerçek. Bazıları kendilerini, kendi yarattıkları ve daha sonra gittikçe daha çok takılıp kaldıkları söylenceler ile elit bir düzeye yükseltiyorlar.

Her toplumun, toplum onu istese de istemese de bir üst yapıya ihtiyacı vardır. Bunun en büyük dezavantajı, benzersiz tecrübeler uygunluğunu yitirdikçe, üst yapılarda hüküm süren arka planın topluma üstün gelmesidir. Üstyapıların zirvesinde uygun olan tipteki tecrübeler, salt üst yapıyı güçlendiren dogmaları temsil eden tecrübelerdir.

Tecrübe edinmeye en çok olanağı olan sıradan vatandaştır. Bu alanda, en kapsamlı ve etkileyici DDA tecrübelerine rastlıyoruz. Elimizdeki istatistikler fazla bir bilgi vermiyor. Nüfusun yaklaşık yüzde sekseni DDA'nm varlığına inanırken, yüzde onundan fazlası hayatlarını değiştiren DDA tecrübesi yapıyormuş gibi görünüyor. Bu düzeyde kendiliğinden ortaya çıkan DDA tecrübeleri meydana geliyor. DDA'nın yasaklanmış olduğu birçok üst yapıda nadiren DDA tecrübesi yaşanır ya da en azından bunlar engellenir.

Tecrübeli bir yazar olan Brian Inglis, Science and Parascience (Bilim ve Bilim Ötesi) isimli kitabında bu temel problemlere değiniyor:

"Bazı şüpheciler, eldeki kanıtların etkileyici olduğunu kabul etmeye hazırlar; ancak bunların önemsiz olduğu düşüncesindeler çünkü gerçekten elde ikna edici hiçbir olay yok... Bu durumda maddesel inancın etkisinde bulunan akademik dünya faktörü büyük bir rol oynuyor, üstelik kuantum fiziğinin bu esası çoktan aşmış olmasına rağmen... Kuantum fiziği, mikro düzeyde gerçekleşen paranormal fenomenlere, mekan değişimlerine ve psikokineziye sürekli olarak kanıtlar sunuyor. Bergson, Geley ve başkaları, bu fenomenlerin makro düzeyde kendilerine özgü şekilleri nasıl ve neden aldıklarına dair açıklamalar getirmeye başladılar bile. Asıl sorun, yeni fizik fizikçilerin kendilerinden başkasını etkilemeden eskisinin yerini alabilmiş iken, paranormal fenomenler hakikatinin kabul edilmesi durumunda, bugün doğal olarak kabul ettiğimiz birçok disiplinde -örneğin biyolojide, psikolojide, felsefede­ öğretilenlerin tamamen sorgulanacak ve saçmalık olarak aşağılanacak olmasında yatıyor."

Yetmişli ve seksenli yılların en göze çarpan hadisesi New Age (Yeni çağ) hareketinin ortaya çıkmasıydı. Bu, temelde üst yapıların bozukluklarına bir itiraz olarak ve bütünsel;.olan yeni bir hayat düşüncesine dayanarak oluştu. New Age hareketinin global hedefi, hayali bir unsurun yeniden topluma entegre olmasıdır. Bu unsur, sosyal enerjilerin, politik üst yapılarının oluşturduğu ve dünyanın ekosferini olduğu kadar tüm insan biyosferini de tehlikeye düşüren söylenceleri aşmasını sağlayan bir unsurdur. Bu söylenceler asılmazsa işimiz harap.

New Age hareketi, bu problemi kişisel düzeydeki tecrübeleri destekleyerek çözmeye çalışıyor. Yazar Marilyn Ferguson'un da söylediği gibi: "Değişim, tek tek bireylerin değişmesiyle başlar."

Bu dönüşümde, DDA/dışa iletilmiş algı yeteneği büyük bir rol oynuyor. Kişinin kendi yeteneğini az da olsa tecrübe etmesi, beden sınırlarını aşan insani unsurları fark etmesi, bütünsel bir şuur anlayışına bir bağ oluşturabilir. DDA realitesini parapsikolojik deneylerde kanıtlamaktansa, herkesin bazen düşük düzeyde olsa bile DDA'yı kişisel olarak tecrübe edebilecek durumda olduğu gerçeğinin önemi

vurgulanmalıdır. Bu düzeydeki DDA realitesi, DDA fenomenlerini bir saçmalık olarak kabul eden üst yapılardakinden daha kapsamlı ve değerlidir.

DDA, kişiselolarak tecrübe edildikten sonra, tüm insanlığın, daha doğrusu tüm hayatın birbiriyle sıkı sıkıya bağlı olduğu anlayışını kuvvetlendirir. Bunu kendim de yaşadım. Bu anlayışın genişletilmesini sağlayan en kısa ve kesin yol, sıkı bağlantılı DDA'dır. Çünkü bu durumda elde edilecek olan sonuçlar kontrol edilebilir ve içsel bir DDA özünun varlığı açığa çıkabilir. Elbette ki, sıkı bağlantılı DDA'yı aşan birçok başka örnek de vardır. Fakat böyle bir tecrübeyi yaşamış olan kişi, insanın her: şeyiyle birlikte bir DDA yeteneğine sahip olduğunu kabul eder. Bunların dışında, DDA'nın yeni bir kapsamda ele alınıp geliştirilmesini gerektiren başka sebepler de vardır. Kişisel düzeyde, gelişmiş bir DDA potansiyel olarak birçok fayda sağlayabilir. DDA'nın pratikte birçok uygulama olanağı vardır, ki gelişmiş medyomlar bunları bazen oldukça iyi bir şekilde kullanıyorlar.

Aile mensuplarryla ve sevilen kişilerle olan telepatik temaslardan haberdar oluyoruz, özellikle de bu kişiler sıkıntılı bir durumdaysalar. DDA bazen kaybolan eşyalan veya insanları bulmada yardımcı olabiliyor. Başkalarının düşüncelerini öğrenmek, sezgisel olarak katlar yapmak veya felsefi düşünceler elde etmek güzeldir, Duvarların arkasını "görmek", masasındaki iskambil kağıtlannı teşhis etmek, at yarışıarında birinciyi veya loto'daki numaraları önceden bilmek, borsadaki sırları kavramak en zor olan görevlerden bazılarıdır, ancak bazı gelişmiş medyomlar bunları da başarabiliyorlar.

Her insani yeteneğin büyüyen ve gelişen bir özü vardır. Büyüme ve gelişme, kesin algının, çabanın, pratiğin ve sezgisel anlayışın ürünüdur. Spor alanında yaşanan devrim buna iyi bir örnek. Bir zamanlar zorla yapılan çalışmalarla dayanıklılığın geliştirilmesi ön plandaydı. Bugün ise, tüm organizmayı kavrayarak mükemmel sonuçlar elde etme isteği ön plandadır, bu da atleti bütünsel olarak görmeye götürür. Doğru beslenme, doğru saatlere ayarlanmış bir uyku, vitaminler ile destek, anlayış, kısa süreli çalışma döngüleri vb. bugünkü spor alanlarının temelini oluşturuyor. Bu tutum sanatta, akılsal bilimlerle ve ordu alanıyla ilgili kişilerce de benimsendi.

Bütün bu değişik yetenekleriri temelinde bir öz yatmaktadır. Bütün yetenekler bu durumda iken, keşfedilebilir. kavranıp geliştirilebilir. Bu gelişim sürecinde hata yapılırsa, yeteneğin körelme ve olma tehlikesi vardır. Bütün bunları göz önünde bulundurarak, DDA özünün temel fenomenlerine bütünsel olarak yaklaşmamız gerektiğini aniayabiliriz. Çaba ve pratiğin kesin ve etkili olması

isteniyorsa, bilgi ve genel bir tecrübe gereklidir. İyi bir medyom olabilmek

için istek yeterli değildir. Bir yüksek adayın, sadece isteği dolayısıyla engeli aşamaz. Sporda bu prensip kabul parapsikolojide henüz benimsenmedi. Fakat sonunda anlaşılacaktır. Bütün kanıtlar, Rusya' daki atletlerin bütünsel olarak

çalışmalarının, daha iyi sonuçlara götürdüğü gerçeğini gösteriyor. Ve her Rusya' da psi yeteneklerin geliştirilmesinin bütünsel bir temel üzerinde gerçekleştirildiğini gösteriyor.

Bu gerçekler -ki bunlar Amerikan analizciler tarafından potansiyel bir tehlike olarak görülüyor- DDA ve psi'ye karşı hükümetler düzeyinde yeni bir ilginin oluşmasını sağlamıştır. DDA realitelerinin üst yapılar tarafından saklanmaya çalışılmasını engellemeliyiz çünkü bu üst yapılar davranışlarını hala eski hakikatlere göre ayarlıyorlar. Sonuç olarak duyular dışı tecrübeler İnsanların tecrübeleridir. Böylece gerçek yönetim prensipleri, ancak derinlerden gelebilir, öyle bir alanlardan ki burada entelektüel fikirlerden daha çok kişisel tecrübe geçerlidir.

Siz kendiniz, DDA'yı tecrübe etmeyi ve gelişiminizi DDA'nın da içinde bulunduğu spiritüel yönlere doğru yônlendirmeyi istemelisiniz. Ancak o zaman DDA'mn gerçek anlamı ve değerli geleceği fark edilip anlaşılabilecektir.

Ingo Swann DDA - Evren Dili adlı kitaptan

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...