Gnoxis Altıncı Hissinizi Geliştirip Bilinçli Kullanabilme Dersleri-Ders 15

Ders 15:

BAŞLANGIÇTA SORU VARDI

Yaşadığınız dünya hakkında aklınız,hafızanız ve altıncı duyunuz aracılığıyla öğrendikleriniz her birtakım soruların yanıtlarıdır.Yaptığınız herşeyde bir soru ve yanıt vardır.”Akşama ne pişireyim?” gibi basit sorulardan tutun da “Kiminle evleneyim?” ya da “Bu benim için uygun bir iş mi?” gibi önemli kararlara,hatta “Ne için varım?” ve “Bütün bunların anlamı ne?” gibi varoluşla ilgili sorulara kadar.

Hayatı çarpıcı ve kendine özgü kılan da bu sorulardır.Sizin hayatınızı benimkinden farklı kılan bu sorulardır.Asıl önemli olan,hangi soruları sormanız gerektiğini bilmektir.

Altıncı Duyu Bir Hedefe Yöneliktir

Altıncı duyunun mutlaka bir soruya karşılık çalıştığını ve size bu soruya yanıt oluşturacak bilgileri sağladığını unutmayın-bu bilgiler,imgeler,duygular ya da simgeler halindedir.Altıncı duyunuzun size verdiği bilgileri anlayabilmek için,bilinçli ya da bilinçsiz olarak sorduğunuz sorudan haberdar olmanız gerekir.

Sorun,sorduğumuz soruların tam olarak farkında olmamamız.Aslında farkında olmadan altıncı duyumuza çelişkili sinyaller göndeririz(“İşimde terfi etmek istiyorum ama bunun getireceği sorumluluğu istemiyorum”,”Aşık olmak istiyorum ama sevdiğim kişiyi kaybetmekten korkuyorum” gibi).İşte bu yazılar size bilinçli olarak soru sormayı ve bu soruların yanıtlarını almayı öğretecek.Sorun,bilinçdışınızın tam anlamıyla bilinçsiz olmasıdır!

ALTINCI DUYUNUN TEK YAPTIĞI,SORU YANITLAMAKTIR

Çoğu öğrencinin karşılaştığı bir engel,”doğru” yanıtı bulmanın,üzerlerinde yarattığı baskıdır.Hepimiz yıllarca okullara gide gele,sorulardan korkmaya şartlandırıldık.

En iyisi,bir soruya karşılık olarak hissettiğiniz bütün duyguları ve izlenimleri kaydetmektir.Örneğin size önümüzdeki yaz Ortadoğu’da kuraklık olup olmayacağını sorsam,ansızın gözkapaklarınızın ardında ışıkların parlayıp söndüğünü hissedebilirsiniz.Dikkatinizi buna yönelttiğinizde,gözünüzün önünde şimşekler,fırtınalar,siz henüz altı yaşındayken taşan bir küvet ve bu yüzden azar işitmeniz canlanabilir.

Bunlar,altıncı duyunuzun sorduğum soruya verdiği yanıttır.

Bir okuma yaparken önemli olan,tüm düşüncelerinizin,duygularınızın,duyularınızın ve anılarınızın size sorulan soru hakkında bilgi sağladığını farz etmektir.Hiçbir şeyi dışlamayın,hafife almayın-ne kadar ilgisiz görünürse görünsün.

Elbette altıncı duyunuzu kullanmak yalnızca izlenimlerinizi kaybetmekten ibaret değildir,bunları yorumlamanız da gerekir.

Yine de şimdilik sadece tüm izlenimlerinizi kaydetmekle yetinin.

Altıncı Duyunuz Dünyayla Aranızda İletişim Kurar

Geleneksel Batı zihniyetinde,yanıtlar soruları izler.Altıncı duyudaysa sorular yanıtları izler.Bir soru birçok izlenimi getirir,bu da başka yeni sorular doğurur ve bu böyle sürüp gider.Öyle ki aklınıza hiç gelmeyen sorular bile sorulur.

Örneğin bir arkadaşınız size sevgilisnden ne zaman bir evlenme teklifi alacağını sordu ve gözünüzün önünde bir göl belirdi.Yeni sorular türeyecektir: Yılın hangi mevsimi?Günün hangi zamanı?

Genellikle bir yönden yanıt alamadığımız bir soru,başka bir yönden yanıtlanacaktır.”Yılın hangi mevsimi?” sorusuna yanıt alamıyorsanız,”Kişi evlenme teklif ederken ne giyiniyordu?” diye sormayı deneyin ya da bu olay 4 Temmuz bağımsızlık gününden önce mi olacak?Paskalya’dan sonra mı?” gibi sorular sorun.(23 Nisan Çocuk Bayramı’ndan sonra mı? diye sorarak soruyu türkiyeye uyarlayabiliriz )

İzlenimler,Tıpkı Domino Taşları Gibi Art Arda Gelir

Yeni sorular doğurmayan bir soru sormak mümkün değildir.İzlenimler ve sorular birbirinin ardı sıra gelir.Ancak bu düzenli bir sıra değildir(düzenli olması,mantığınızın devreye girdiğinin belirtisidir).

Örneğin önce bir mutfak,sonra bir bıçak,ardından da korku hissi algılarsınız.Bu sırayla mantıklı bir sırayı karşılaştırın;mantıklı olarak mutfak,yemek pişirmeyi ya da kahvaltı yapmayı çağrıştırır.

Altıncı Duyunun Yaratıcı Yönü

Rüyaların kendilerini hikayeler halinde ifade etmesi rastlantı değildir.Belki de bilinçli olarak yaşanılan deneyimlerin bir yansıması olarak insanoğlunun rüyalrı bile bir hikayenin yapısındadır.Daha önce de belirttiğim gibi,raüyalarla altıncı duyu arasındaki bir fark da altıncı duyuya ait izlenimlerin parçalar halinde gelmesidir.Genellikle bir izlenimi onunla ilgisiz gibi görünen bir başka izlenim takip eder.Bunları “anlamlı” bir hikayeye dönüştürmek için biraz uğraşmamız gerekir.

Önceki alıştırmaların çoğunda,soruya karşılık olarak gelen ilk izlenimler başka izlenimleri uyandırmıştı.Bu izlenimleri kendinizi zorlamadan takip etmeyi öğrenmelisiniz.

Hikayeyi yaratırken kendinizi “uyduruyor” gibi hissederseniz kaygılanmayın.Çocukken bize durmadan “uydurmamamız”,”gerçeği anlatmamız” söylendi.Ancak çoğu zaman gerçeği anlatmak için de bir şeyleri uydurmamız gerekir.İleride bu konuyu ayrıntılı biçimde inceleyeceğiz.aşağıdaki alıştırma,çocukluğunuzun doğal bir parçasıyla yeniden iletişim kurmanızı sağlayacak.

ALIŞTIRMA-15

İzlenimlerin Bir Hikayeye Dönüşmesi

Uzun ve derin bir nefes alın..

Ve zihninizde bir görüntü canlanmasına izin verin.Hiçbirşey göremiyorsanız,”görüyormuş gibi” yapın ve “gördüklerinizi” anlatın.

Şimdi bırakın bu görüntü kendisiyle ilgili bir hikaye uydursun.Bu hikayeyi kaydedin.

Özel bir çaba harcamanız gerekmiyor.Bırakın görüntü sizi yönlendirsin.Birkaç dakika yada hikaye kendiliğinden bitinceye dek devam edin.

Sonra kendinize şu soruları sorun:

• İlk baştaki görüntü size neyi anımsattı?

• En son görüntü yada hikayeyle ilki arasında ne gibi farklar/benzerlikler vardı?

• İlk görüntüyle son görüntü arasında bir “hareketlenme” oluyor muydu?

• Bu hareketi nasıl tanımlayabilirsiniz?

Görüntüler,bir anınıza ya da ruh halinize göre değişiyorsa kaygılanmayın.Bilinçdışınız,doğru bilgi vermek için en kolay kullanabileceği şeyleri seçer.

Alıştırma defterinize hepsini kaydedin.

Hangi soruyu yanıtladığınızı öğrenmek için “özel mesaj”la bana ulaşın.

Bu Alıştırma Üzerine Briaz Düşünelim

Hayatta her şey değişir ya da değiştiği düşünülür.Bu alıştırmayı bitirdiniz,şimdi düşünün,sorunuzun yönü ve “enerjisi” hakkında ne biliyorsunuz?”Hikayeniz” size hayatınızdaki bir şeyleri anımsatıyor mu?

Dikkat:Aşağıdaki yazıyı alıştırmayı yaptıktan sonra okumanız daha iyi olacaktır.

Bir Öğrencinin Okuması

Aşağıdaki okuma,uzun yıllar erkek kardeşinden ayrı kalmış bir öğrenci tarafından yapıldı:

“Beyaz tüylerle kaplı korkunç bir yüz,ama dikkatli bakınca bunun sevdiğim birinin yüzü olduğunu fark ediyorum ve onu yeniden gördüğüme seviniyorum.Onunla birlikte olamam,o da benimle birlikte olamaz ama görüşebiliriz,kendi dünyamızda kalarak bir ilişki yaratabiliriz.”

Söz konusu bu öğrenci alıştırmayı yaparken “Kardeşimle aramızdaki anlaşmazlıklar çözülecek mi?” sorusunu yanıtlıyordu.(Herkesin sorusu farklı tabi...Bu durumda soruya göre de yorum ve görüntüler de farklı olacak).

Bu okumaya karşılık alıştırmayı yapan kişi uzun bir yorum yazmış kitapta Hepsini yazmızam ama temel olarak şu sonucu çıkarmış:

“Artık kabul etmeliyim ki,küçük kardeşine kendi fikirlerini zorla kabul ettiren o büyük ağabey değilim artık.”

Yararlı Bir İpucu

Bir okuma,sorulan sorunun yanıtından çok daha fazla bilgi sağlayabilir.Hikayenizi yorumlarken değişik düzeylerde de anlamlar arayın.

Ders16: Tek Başınıza İlk Okumanız....