Jump to content

Bilimkurgu ve “Seçilmiş kişi Sorunsalı”


hortlana

Önerilen Mesajlar

Bilimkurgu ve “Seçilmiş kişi Sorunsalı”

 

Bilimkurgunun son eserlerinde genel olarak kullanılan ve tarih boyunca kullanılmış olan bir yöntemdir “seçilmiş kişi” olmak.Genel olarak basit olduğu zannedilen bir kişi üzerinden gelişir olaylar.Sonradan bu kişinin belirli kriterler yüzünden daha önceden belirlenmiş,beklenen bir kurtarıcı,bir yokedici veya bir anlamda diğerlerinde üstün bir kişi olduğu anlaşılır.Şimdi burda kişi o olduğu için mi kehanetler veya matematiksel tahminlere uygundur,yoksa uygun olduğu için mi o kişidir?Bu sorun genel olarak çözüm dışındadır ama zaten sorumuzun ve irdelemek istediğimiz konun can damarı o değil.Bilimle ve mantıksal süreçle bu kadar iç içe geçmiş bir edebiyat türünün neden kader(aslında tanımı Türkçede biraz kaymaya uğramış ve çifte kimlik kazanmıştır) veya bir kimsenin ne olacağının daha önceden tayin edilmiş olması bu kadar sık karşımıza çıkıyor?

Sorunun cevabı bence politika ve kültürde yatıyor.İnsanlığın başlangıcından beri insanlar kendilerini koruyacak daha büyük bir güce gereksinim duyduklarını hissetmişlerdir.Topluluk piskolojilerinin bir yan etkisi gereği insanlar her zaman birilerininin gidişatı kontrol ettiğini düşünmek ister rahat olabilmek açısından(bazenden tam tersidir.Bizden daha mükemmel biri olmak zorundadır, yoksa başarısızlıklarımızın ,kötü durumlarımızın bizim yaptıklarımızla ne alakası olabilir.Bir kurtarıcıyı beklemek,bizden ayrı ve üstün özellikleri olan birinden medet ummak herzaman kolaydır.İnsanlar kendilerine yol gösterecek büyük ölçüde yardım etcek insanlarda kendilerinde göremedikleri bir özellik veya bir kehaneti gerçeklemeleri istenirki artık “sertifikalı” bir kurtarıcıları olsun.

Bu anlayış karanlık çağlar ile başlamış olup bir önceki 2 veya 3 yıl önceya kadar tartışılmaz bir güçle geldi.İnsanları taştan kılıç çıkarabilen krallara,ejderlerle dövüşebielcek güçte kahramalara,idare ve halkına hükmetme yeteneği direkt olarak tanrı veya tanrılar tarafından bahşedilen bir bilgeliğe ve tartışılmaz iktidar odaklarınıa ihtiyaçları vardı.Bu bireyin değil insan haklarının bile gelişmediği bir dönemin mitolojisi ve mantık anlayışı ile harmanlanmış hikayeler ve bence zamanını yansıtması açısından çok güzel ve zamanı dışında değerlendirilmesi zaten yanlış.

Fakat günümüze gelindiğinde bilimkurgu eserlerinin mantığa dayanması gereken konularının hala böyle mistik veya kaderci yönlere saplanıp kaldığını görüyoruz.Bunun arkasında çok azda olsa ırkçılık ve sınıf ayrımıda olsa genel olarak toplumun içinde yaşayan bireyin birşeyler yapabilecek gücü kendisinden bulamamasından yararlanması.Mesela herhangi bir insan istesede Jedi olamaz,neden? Kanında çünkü yeterince mediklorin yoksa istediğiniz kadar ağzınızla kuş tutun olamazsınız.Dolayısıyla jediylık öyle istekle,seçimle ilgisi olan birşey değildir doğuştan bir anlamda belirlenmiştir kimlerin olabileceği,yani gerçek hayattaki soylular gibi aykırı bir sınıfın işidir.Beni rahatsız eden nokta aslında olayın geneli değil sunuluş şekli,sanki çok normal kabul edilmesi gereken bir gerçekmiş gibi bilinç altımıza sunulması,ayrı ve yetenekli özellikleri olan insanlar olmaları onların toplumdan izole bir hayat sürmelerini mantıklı kılar ve demokratik bir sistemin tüm basamaklarını aşıp kendi içlerinde karar alma ,uygulama ve seçim yapma yetkisine sahip olurlar ve halk bunu gayet doğal karşılar.Jedi tapınağı yakılıp yıkıldığındada halk hiç huzursuzluk çıkarmaz ve yüzyıllardır güvendikleri Jedilerin yok edilmesine seyirci kalırlar çünkü yeni çıkan klonlar onlara bir isyanın çıktığın söylemiştir.Halkda “büyüklerimiz ve güçlülerimiz doğruyu bilir kuralına uyarak” hiçbirşey yapmazlar.Bir başka örnek ise Dunedadır,Muaddib Fremenlerin arasına kabul edilir ve hemen onları kontrol etmeye başlar,onları çöl gücü olarak kullanır.Çünkü o seçilmiş kişidir, Benegeserit rahibelerinin yüzyıllardır gördüğün bir kehaneti gerçekleştirmiştir,onun gücünü sorgulamanın bir anlamı yoktur.Yine bu örenkte karakterin yaptığı seçimlerin bir önemi yoktur,olacağı varmış olmuş mantığı gider.Bu yönden İsaac Assimovun piskotarih öğrestiini daha çok beğenirim,kişilerin haytalarını öngörmekten çok toplumsal hareketlerin ancak öngörülebileceğini söylemiş ve en azından bir bakıma mantık temeline oturmuş bir çizgi sergilemiştir.Dune örneğine dönecek olursak ben burda bir anlamda politik bir kalıntı görmekteyim,kitabın içinde saltanatın olmasının yanında iyi ırklar arasından bile bir hiyerarşi sözkonusudu buraya kadar normal.Fremenler ki başına buyruk ve özgür yaradılışlı insanlardır, gezegenlerini yönetmek için gelen yeni efendi ırklarını her nedense çok sevmişlerdir.Burda bence bariz bir şekilde İngiliz sömürge kültürünün diğer milletlerden gelen insanları yönetme hakkını kendinde gördüklerini görüyorum ve bundan karşı tarafından faydalı çıkacağı veya memnun olacağı dayatısı getiriliyor.Bunun gibi kimsenin kabul edemeyeceği bir tezide tabiki kadercilikle kapatmak zorunda kalıyor.

Bilimkurgu bu yüzden tercihini insan iradesi yönünde kullanmalıdır.Çağımızın bilim adamları ve sanatçılarının veya yazarlarının büyük bir kısmı(alber einsteini ve üstün zeka olan birkaç kişi ve şanslı olan birkaç kişiyi göz önünde bulundurmazsak) kendi seçimleri sonucu kısmen doğru zaman ve doğru yerde bulunarak kendi hür iradeleriyle konumlarını hak etmişlerdir.Bu adamlar inatla özveriyle,çalışkanlıkla,sabırla ve iradeyle ve olaylara değişik bir bakış açısıyla bakmak istedikleri için oldukları insan olmuşlardır.Atatürk’ün doğuşunu kimse taşlara yüzyıllar öncesinden kazımamış veya yıldızlara bakıp söylemiş değil,ayrıca kendiside hata yapabilen normal bir insan,ama iradesi ve kararlılığı zekasıyla birleştiği zaman onu güçlü bir insan yaptı.

Mesela son dönem eserlerinden Matrix’de olay çok güzel kıvrılmış bence.İlk filmin sonunda özel zannedilen adamın aslında o kadarda özel olmadığı ortaya çıkıyor.Sadece çevrimi tamamlayan bir başka halka daha olduğu anlaşılıyor.Meğerse kendinde önce gelen sayısız aynı yapıya sahip insandan bir farkı yok,ve varlığının nedeni makineleri durdurmak değil insanlığı bir kehanet saçmalığını içerisinde oyalayıp devamlı aynı noktada tutmak.Makinelerin onun için geçmesi gereken kapıdan geçip döngüyü tamamlamaktan başka hiçbir gelecek öngörmediği Neo kendi özgün iradesi sayesinde ve kendi seçimi sayesinde kurtuluyor ve filmin sonun tüm kehanetleri boşa çıkarıyor .Kendi öz iradesi onu kendi kopyalarından farklı kılıyor.Ne makineler tuzla buz oluyor,nede makinelerin istediği döngü devam edebiliyor ve hiçkimsenin beklemediği bir barış süreci başlıyor.İşte bilimkurgunu ve temelini aldığı bilim buna izin verir kehanetlere ve seçilmiş kişi,özel insan saçmalıklarına değil.Çünkü bilinirki bir insanın yaşamını belirelyen az veya çokda olsa kısıtlı zamanında kısıtlı yaşam alanında yaptığı kısıtlı seçimlerdir.

Bu yüzdendirki bilimkurgu önümüzdeki yüzyıllarda insanlığa yine yolunu göstermeye devam etme misyonun sürdürecekse bilimsel gerçeklere bağlı kalmalı ve böyle mistik konulara geçmişten kalmış kalıntılara(klan toplumu,büyücülük,imparatorluk düzeni,kılıç dövüşleri) gireceksede mantıklı sebeplere dayandırmalı veya dayandrımıyorsa bile yüzyıllar önce gömülmüş olan düşüncelerin sırf okuyucuyu kolay havaya sokabilmek amacıyla tekrar insan bilinç altısına nüfuz etmesini engellemeli ve bu sorumluluğu üstünde taşımalıdır.

Bunun yanında diğer taraftan zaten bilimkurgu olarak insanın yaratıcı tarafınında teşvik edilmesini sağlamalıdır ve geçmişte sağlamıştırda.

 

Biraz alakasız bi yazı oldu ksura bakmayınız arkadaslar. yazıda denildiği üzre bu cogu insanda psikoloji bir durummuş.Ya da ben öyle algıladım./Bir kurtarıcı olması isteği.Sizde de bu istek var mı merak ettim..

boynuzsuzgeyikler tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...