Holotropik nefes çalışmalarının perde arkasında neler oluyor?

Holotropik nefes çalışmalarının perde arkasında neler oluyor?

Holotropik nefes çalışmaların bilinç üzerindeki oluşturduğu etkileşmenin biyoljik ve biyokimyasal mekanizmalarımız üzerindeki tesirlerini incelediğimizde çok ilginç sonuçlara ulaşabiliriz.

Birçok kişi hızlı ve kapsamlı biçimde nefes alıp verdiğimizde bedenimize yüksek oksijen girişi olduğunu ve bütün etkileşmenin sadece buna bağlı olduğunu düşünür. Aslında durum bundan çok daha fazlasını içerir. Hızlı nefes alış verişlerin akciğerlerimize daha fazla hava getirdiği ve buna bağlı olarak daha fazla oksijene kavuştuğumuz doğrudur. Ama bütün bunlar olurken vucutta anormal karbondioksit CO2 temizlenmesi olur ve buna bağlı olarak da vücudun belirli bölgelerinde damar daralmaları oluşur.

CO2 asidik olduğundan kanın içindeki ani CO2 azalması kanın ph ( alkalin )oranını artırır. Kandaki alkalin yükselişi dokulara daha az oksijen gitmesine sebebiyet verir. Buda ters yönde çalışan bir tesir yaratır ki böbrekler bu durumu karşılamak için alkalini dışarı çıkarmak için idrar toplamayı ve dışarı çıkarmayı hızlandırır..

Beyinde hızlı nefes alışverişlere karşı tepki veren mekanizmalardan biridir. Değişen oksijen oranı sadece hızlı nefes almaya bağlı olmayıp alınan nefesin doyuruculuğuna ve kapsamınada bağlı olacağından, durum aynı anda birkaç değişik oluşumu içerir. Çok yoğun oksijen alınmasına rağmen hücrelere her zamankinden daha az oksijen gider ve beden yeni bir ayara ihtiyaç duyar.

Bu durum deniz seviyesinden yüksek bir irtifaya çıkan kişinin durumuna benzer. Yükseğe çıkıldıkça basınç artar ama oksijen miktarı azalır. Yükselen karbondioksit oranı hızlı nefes alış verişlerle giderilmeye çalışılır.

Beynin serebrak korteks denilen bölümü alkol, uyuşturucu gibi kimyasallara ve oksijen azalmasına karşı diğer bölümlerden daha hassastır ve daha çok etkilenir. Oksijen azalması durumunda çalışmasını yavaşlatır ve geri çekilir. Bu durum sonuç olarak bilinçdışı oluşuma gidişi hızlandırır yani kortikal işlemlerin engellenmesine ve beynin arkakik bölümlerinin etkilerini artırmasına olanak sağlar. Bu bilinçdışı ve bilinçli olma durumunun birbirine en yakın olduğu bir durumdur ve uyku ve uyanıklık arasındaki duruma çok benzer. Kişi bilinçli olduğu halde bilinç dışıda devreye girmiştir. Bu şekilde olağanüsti bilinç halleri dediğmiz durumlar ortaya çıkmaya başlar. Transpersonel deneyimler gerçekleşebilir. Arşetip görüntüler, geçmiş anılar vizyon olarak algılanabilir. Bu durum, bilinçaltı sağılması adı verilen bir çalışmaya zemin hazırlar ve yarı bilinçli yarı bilinçsiz bu durumda telkine hazır hale gelindiğinde geçmişte algılanmış olan birçok düşürücü bilgi zihinden temizlenebilir,

düzeltilebilir veya yeni bir ayar yapılabilir...

Holotropik çalışmalarda bilinç ve bilinçaltı yanyana geldiği için tanımlama yapamadığı, karar veremediği ve bir sonuca gidemediği durumlarda genellikle iç program devreye girer ve orijinal formata geri dönülür. Bu bizim elektornik aletlerin fabrika çıkış ayarlarına geri dönmesi gibidir. Bu şekilde beden ve zihin üzerindeki zaman içinde oluşmuş olan sapma ve arızalar giderilebilir. Sevgilerimle....

mustafa kartal

Oldukça güzel bir paylaşım teşekkürler…