Jump to content

Anadolu'nun Dev Mezarları


sirius

Önerilen Mesajlar

Anadolu'nun Dev Mezarları

Dünyanın birçok yerinde devlere ait olduğu belirtilen mezarlar bulunuyor. Yapılan kazılarda dev iskeletlere ve kemiklere rastlanıyor. Türkiye'de de bu tür mezarların ve kemiklerin bulunduğu belirtiliyor. Araştırmacı-yazar Dr. Gültekin Caymaz'ın araştırmalarını Ata Nirun derledi.

HEMEN HEMEN tüm inanç sistemlerinde, devlerden söz eden masallara, mitlere, efsane ve öykülere rastlanır. Hangi çocuk, devleri bilmez ki? Dev masallarıyla büyüdük ve aynı masallarla çocuklarımızı büyütüyoruz. Bu masalları bize kuşaklar boyu anlatanlar, nere­den öğrendiler? Onlara kim öğretti? Nasıl oldu da, devler tüm sınırları aşıp, tüm uygar­lıklarda aynı biçimlerde yer aldılar?

 

Konunun birçok araştırmacılarına göre, dev öykülerinin ardında, insanoğlunun unut­tuğu, sadece masal ve mitlerde kalan bir ger­çek yatıyor. Kısacası, devler gerçekten yaşadılar ve hatta hala yaşayanları da olabilir. Bu görüşün savunucularından ve bilinmeyen olayların izleyicisi, Dr. Gültekin Caymaz,ın görüşleri :

 

Dr. Caymaz: "Evet. Bu konudaki araştırmala­rıma göre yaşadılar. Eğer tufan. 10.000 yıl önce olduysa devler yaklaşık 15.000 yıl kadar önce yaşadılar. Mitolojilerde Tanrılarla devler ara­sındaki savaşlardan söz edilir. Bu Tanrılar bizim anladığımız manada Tanrılar değildirler. Onlar üstün insanlardı ama dünyayı yaratanlar değillerdi. Bizim boylarımızda ama üstün teknolojileri olan insanlardı. Devler ise büyük ama zekaları az yaratıklardı. Belki de bu savaş uzaylı bazı yaratıkların aralarında yaptıkları bir savaştır. Bize kalan anısal izler masala dönüşmüştür. Nasıl tufan olayı ve Nuh bir efsane olduysa devler de masal olarak kaldı.

Benim gördüğüm ve incelediğim dev çene kemiği ve dev dişler Antalya yakınla­rındaki Karain mağarasında bulundu. Yapılan çalışmalar kalıntıların 50.000 yıllık olduğunu gösteriyor. Öyleyse bunlar halen yaşayan bir canlı türüne ait olamazlar.

Fotoğrafını çektiğim 5 dev dişinin boyutla­rına bakılırsa 7-8 metre boyundaki dev insanların yaşamış olduklarına inanmak gerekiyor. Bu çene kemiğini bulanların daha başka buluntular da ele geçirdikleri söyleniyor.

 

 

http://img543.imageshack.us/img543/2597/8826image002.jpg

 

Bu fotoğraf, 1978'de çekildi. Fotoğrafta beş diş ile ona ekli altçene kemlği, dağılmasın diye bır lastik bant ile sıkıştırılmış. Bu görüntü, kemiğin içyüzünü yansıtıyor. Kemiklerin, Dr. Caymaz'ın ellerinin arasındaki görünümü, normal insan çenesine olan oranını belirliyor. Bu dişler ve çene kemiği 50.000 yıllık

 

Depo dolusu dev iskeleti

 

Dr. Caymaz: "Polatlı'da yaşayan ve otobüsçü­lük yapan Yılmaz isimli biri bana ilginç bir olay anlattı. 1950-1951 yıllarında iken kendisi at arabasıyla askeri bir kazadan çıkarılan dev insan iskeletlerinin kemiklerini taşımış. Kemiklerin çok büyük olduklarını söylüyor ve bir askeri depoya istiflendiklerini ekliyordu.Ama sonrası, bilinemiyor."

 

 

http://img232.yukle.tc/images/6197image010.jpg

Dr. Caymaz, Kapadokya'daki bir diğer uzun mezarın başında

 

1980'li yıllarda, Ankara Kalesi'ndeki, Ana­dolu Medeniyetleri Müzesi'nin paleolitik bölü­münde, benzer bir diş gördüm. Elimin orta parmağı boyundaydı. Fakat yüzde elli daha kalındı. Sorduğumda bu dişin de, Antalya'da Karain mağarasında bulunduğunu söylediler. Sonuçta şunu söyleyebilirim ki, böyle dev insan kalıntılarının bulunduğunu, resmi kuruluşlar merak ederlerse, Polatlı'daki depoyu bulup inceleme yapsınlar."

 

Dev mezarlar

 

Dr. Caymaz: "Bu tür dev mezarlar. Anadolu' da birçok yerde var. En önemlilerinden biri İstanbul'da, Beykoz'da bulunuyor. Yuşa Tepesi'nde bulunan bu mezarda. Yuşa Hazret­leri adlı bir evliyanın yattığına inanılıyor. Mezar, 17 m uzunluğunda, 4 m genişliğinde. Eğer açılıp, incelenirse, içinden dev bir iskeletin çıkması çok doğaldır."

 

11.6.1983'te Milliyet gazetesinde böyle bir haber çıktı. Adapazan ­Kaynarca yolu üzerindeki bir yatır mezarının 9,5 m boyunda olduğu yazılıydı. O mezar da incelenebilir.

 

Yine, Kapadokya bölgesinde, yani Nevşe­hir, Kırsehir ve Göreme civarında bu tür dev evliya mezarlan var. İnançlara göre, bu mezar­ların rahatsız edilmemeleri gerekiyor. Ben, böyle inançlara saygı duyuyorum ve yerlerini saklı tutuyorum. Fotoğrafını çektiğim mezar­ların boyu 7-8 metre idi. Van ve Sinop dolayla­rında da dev mezarlar bulunuyor. Ankara'nın çok yakınında bir dev mezan inceledim. Köylü­ler, beni sıkı sıkı uyardılar, sakın bir şey alıp gitme, yoksa felaketler olur dediler. Bu uyarıya saygıyla uydum.

 

Birkaç yıl önce Günaydın gazetesi de, Filipinler'de 8 m boyunda bir dev iskeletinin bulunduğunu yazmıştı. Demek ki, devler, yalnız Anadolu'da değil, birçok yerde yaşadılar. Filipinler' de bulunan iskeleti bilim adamları incelediler. Bizde de, aynı tür bir araştırma yapılabilir."

 

"Öncelikle bu araştırma, arkeolojik ve turistik yönden çok önemli olabilir. Ama daha da önemlisi, kutsal kitaplarda sözü edilen devlerin bir masal olmadıklarının anlaşılması olacaktır. Sonuçta, kutsal kitapların insanlara daima doğruyu gösterdiği anlaşılır. Belki o zaman, insanlar haksızlık ve kötülük­lerden biraz olsun kaçarlar."

 

" Ankara'da MTA merke­zindeki, Prehistorik Eserler Müzesi'ne gidin, orada birçok dev hayvanların dişleri var. ilkçağ öncesi ve ilkçağ döneminde yaşayan dev hay­vanların kalıntıları bulunuyor. Göreceksiniz ki, bu dişlerin onlarla hiçbir benzerliği yok. Bunlar sadece insan dişlerine benziyorlar ama dev boyutlardalar. "

 

http://img232.yukle.tc/images/3331image015.jpg

Dr. Gültekln Caymaz ve ekibi, Ankara yakınlarındaki bir dev mezarının başında. Ekip mensuplarından biri yere yatıp, ellerini kaldırmış, böylece mezarın boyutu daha iyi anlaşılıyor

 

Daniken devlerin izinde

 

Nisan 1982'de Dr. Gü!tekin Caymaz, Türkiye'ye gelen araştırmacı Erich von Daniken'le Ankara'da devlerle ilgili bir

konuşma yapıyor. 29 Nisan 1982 tarihli Barış gazetesinde yayınlanan konuşmanın bir bölümü şöyle:

Dr. Caymaz: Kutsal kitaplarda devlerden söz ediliyor. Günümüzde bazı kalıntılar bulunu­yor. Sizce dev insanlar yaşadılar mı? Daniken: "Evet, yaşadılar bence. Bu konuyu, 'Yıldızlara Dönüş' adlı kitabımda inceledim. Ama zamanın uçurumları arasında, bu dev insanlar unutulup gittiler ve bir masal yaratığı oldular. "

Dr. Caymaz: Bu dev dişi fotoğraflarına ne dersiniz?

Daniken: "Çok ilginç, olaylara bir anlam geti­riyor. Ben de devlerle ilgili bir kitabın çalışması içindeyim. Zaten olay, dünyanın her yeriyle ilgili, ben başka ülkelerde bu tür yüzlerce dev kalıntı ve dev mezarlar gördüm."

Kutsal kitaplarda

Devler her ırkta ve her inançta yer alır. En güçlü. kaynaklardan birisi Tevrat. Birkaç bölümü inceleyelim:

"Orada gördüğümüz halk çok uzun boylu adamlardı. Ve orada, Nefilim'den olan, Anak oğullarını, Nefilim'i gördük. Biz kendi gözü­müzde çekirgeler gibiydik, onların gözünde de öyleydik." (Sayılar Bölümü Bap: 13, 32, 33).

 

"İnsan arşınına göre, onun demir yatağı­nın uzunluğu dokuz arşın, eni dört arşındı." (Tesniye Bölümü 3/11).

 

Yine Tevrat ve ardından Kur’an-ı Kerim, dev Golyat'ı öldüren Davut Peygamber'den söz ederler. Golyat'ın mızrağı metrelerce uzunluğundadır. Aynca, mitolojinin ünlü Herkül'ü, Samson'u da birer devdirler. Yunan mitolojisinin devleri olan Titanlan da unut­mamak gerekir.

 

Yakın tarihteki devler

Bilimsel tarih, devlerden söz ediyor mu? Hiç yaşayan devler bulduk mu? Evet, diyebiliriz. İlk kaynak, M.Ö. 440'da yaşayan Empadok­les'tir. Sicilya adasında devlerin yaşadığından söz eder. 14. yüzyılda yazar Boccacio, yine Sicilya'da bir mağarada bulunan 1O metrelik bir dev iskeletinden söz ediyordu. 1577'de İsviçre'de 6 metrelik bir iskelet bulundu. Uzun araştırmalardan sonra bunun bir fil iskeleti olduğu iddia edildi.

. Yine 1500'lerde, Meksika fatihi Cortez, Ispanya Kralı'na Meksika'dan getirdiği kemikleri gösterdi. Bir diğer kaşif, ünlü Macellan, 1520'de iki devle karşılaştı, başının onun beline geldiğini söylüyordu. Keşifler çağında daha birçok ünlü gezgin, devlerden söz ettiler.

 

http://img263.imageshack.us/img263/2539/382image017.jpg

Burada dişler, çene kemiğinin dış yüzünden, beşi bir arada görülüyor

 

 

Dr. Caymaz'ın evliya mezarlarına benzer dev mezarlara, Amerika'da, Java'da, Tunus' ta ve Çin'de rastlandı. 1887'de Nevada'da 1metrelik bir bacak kemiği, 1891'de Arizona' da 3 metrelik bir mezar bulundu.

 

Ama olaylar bitmedi. Hala yaşayan devler var mıydı? 1963'te üç Amerikalı 4 m'lik bir yaratık gördüler. Yine o yıllarda bir Ameri­kalı gazeteci, 40 cm uzunluğunda, 15 cm eninde ayak izlerinin fotoğraflarını yayımladı.

 

1970'lerde bir Alman bilim adamı, 350.000 yıl önce dev bir insan ırkının yaşadı­ğını ve bilimsel açıdan bunun yakında kanıt­lanacağını söylüyordu.

 

Gerçekten yaşadılar mı?

Bugün insanlığın geçmişi ile ilgili klasik bilgi­ler artık sarsılmış durumda. En yetkin bilim adamları bile "Hayır, dev insanlar yaşamamışlardır" diyemiyorlar. Dev insanla­rın kesinlikle yaşadıklarını söylemek de müm­kün değil. Belki de şu soruyu sormak gerekiyor. Acaba insanlığın gerçek tarihi yazıldı mı?

Bilinmeyen, Sayı:27

Daha fazla bilgi için:

Dr. Güıtekin Caymaz, Know Thysel', K ültür Matbaası, 1981.

Türkiye Gizemleri, Bilim Araştırma Merkezi, 1982. Murat Uraz, Türk Mitolojisi, 1967.

Erich von Daniken, Yıldızlara Dönüş, Cep Kitapları, 1984.

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yaklaşık 20 yıl önce Antalya'da Termessos antik kentini ziyaret etmiştik... Dağın zirvesinde kurulu tuhaf bir kent burası... Merdivenler oldukça büyük boyutlardaydı. Liman şehri olmamasına rağmen içinde korsanların yaşadığı söyleniyordu. Açıkçası ben sadece eski insanların bizlerden daha iri olduğunu düşünmüştüm sürekli o merdivenleri inip çıkabildiklerine göre...

 

Türbeler konusunda biraz daha şüpheli bakıyorum olaya... İnsanlar tam olarak nerede öldüğünü bilmedikleri için de türbeyi o şekilde inşa ediyor olabilirler... İstanbul'da Yuşa türbesi de oldukça uzun.

 

Güzel konu için teşekkürler sirius

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Buhari’nin naklettiği bir hadise göre Hz.Adem’in boyu 60 zira idi. Aynı rivayette insanların boylarının gittikçe kısaldığı da anlatılmaktadır. Bu rivayete göre Hz.Adem’in boyu 40 m. civarında idi.

 

Hz.Nuh tufandan önce 950 sene tebliğ görevini yürüttüğü Kuran’da açık bir şekilde ifade edilmektedir. Seylan adasında Müslümanların Adammala, “Adem Dağı” adını verdikleri, Portekizlilerin de “Picoli Adama” dedikleri çok meşhur bir dağ mevcuttur.

 

İnsanoğlunun atasının cennetten “inişi” sırasında ilk defa buraya basmış olduğu rivayet edilir. Kocaman bir sağ ayak izi kayanın zirvesinde hep görülmektedir. Bu izin büyüklüğü için batılı bir seyyah, “Beş ayak üç parmak uzunluğunda ve iki ayak beş parmak ile iki ayak parmağı genişliğinde az derince bir çukur” demektedir. İslami rivayetlerde Hz.Adem’e atfedilen devasa boy ile orantılı olmuş olsa gerek. Çünkü bu rivayetlere göre Hz.Adem’in boyu o zaman o halde idi ki, başı göğe değiyor ve diğer ile denize basıyordu. Anadolu’da da birçok yerde dev mezarları bulunmaktadır.

 

Cortez Meksika'da dev kemiklerini bulmuştu

 

İstanbul’da Beykoz’da Yuşa Tepesi’nde bulunan bir mezarda, Yuşa Hazretleri adlı bir evliyanın yattığına inanılmaktadır. Mezar, 17 metre uzunluğunda ve 4 metre genişliğindedir. Eğer açılıp incelenirse içinden dev bir iskeletin çıkması çok doğaldır. Kadadokya bölgesinde, yani Nevşehir, Kırşehir ve Göreme civarında bu tür dev evliya mezarları vardır. Ayrıca mitolojisinin devleri olan Titanları da unutmamak gerekir. M.Ö. 440’da yaşayan Empadokles Sicilya adasında devlerin yaşadığından söz eder. 14. yüzyılda yazar Boccacio, yine Sicilya’da bir mağarada bulunan 10 metrelik bir dev iskeletinden söz ediyordu. 1577’de İsviçre’de 6 m.’lik iskelet bulundu. Yine 1500’lerde Meksika fatihi Cortez, İspanya Kralı’na Meksika’dan getirdiği dev kemiklerini göstermişti.

 

Bir diğer kaşif, ünlü Macellan, 1520’de iki devle karşılaştı, başının onun beline geldiği söylüyordu. Keşifler çağında daha birçok ünlü gezgin, devlerden söz ettiler. 19702’lerde bir Alman bilim adamı 350000 yıl önce dev bir insan ırkının yaşadığını ve bilimsel açıdan bunun yakında kanıtlanacağını söylüyordu.

 

Grekler’de, İskandinavlar’da, Mayalar’da ve İnkalar’da ilk yaratılan ırkın, devler ırkı olduğuna ilişkin ortak bir inanç vardır. Meksika Toltekleri’nin kozmogonik inançlarında bir dizi depremden sonra nesilleri yeryüzünden silinmiş olan “Kinamet Devleri”nden söz edilmektedir. Kuzey Cermen efsanelerinden Eda’larda Niflheim(1) ve “Buzul Devlerinin” kuzeyde olduğu kabul edilir. Edalar’da, Hymir’in ataları olduğu, “Devler Soyu”nun Ases’ten (İskandinav iyilik tanrılarından) daha eski bir geçmişe sahip olarak görünmeleri ile Hindular’da Asura’lar ile Deva’lardan daha eski kabul edilmeleri arasında bir ilişkisellik vardır. Bir yoruma göre, “Devler” soyunun bir kadınla birleşmesinden, semavi Ases’in doğmasıyla yarı-tanrısal bir çağ başlamış ve bunlar “Devlerle” savaşa tutuşarak önce onları yenmişler, daha sonraları, savaşçı olmaktan ziyade barışçı olan kutsal soy Wanen’lerle birleşen “Devler” tarafından mağlup edilmişlerdi.

 

Devlerden söz eden önemli kaynaklardan biri de Tevrat’tır. Eski Ahidin “Tekvin” bölümünde, “Yeryüzünde Nefilim (Devler) vardı, bunlar eski zamandan (Atlantisliler) zorbalar, şöhretli adamlardı” denmektedir. Tevrat’ta ismi geçen Filistinli (Gittit’li) dev Golyat’ın boyu 2,74 m. idi. Golyat “Gath” isimli bir Filistin şehrinden geliyordu. Tevrat’ta Golyat’tan başka, Bashan kralı “Og”dan da söz edilir. Og’un boyu ise 3,96 m. idi. Og, bir devler ırkı olan “Rafait”lerin sonuncusu idi. Tevrat’taki referanslar onun “Rafa” kökenli bir grup dev’den biri olduğundan söz eder. Ammonit’ler bu halk’a “Zamzummim” diyorlardı ki, bu çabuk ve anlaşılmaz söz anlamındaydı. Gerçekten de devlerin konuşmaları diğer insanlar tarafından anlaşılmıyordu. Tevrat’taki “Rafait” kelimesi de ölüm, güçsüzlük ve ölümün çaresizliği anlamına gelmekteydi.

 

Olmek heykeli

 

Orta Amerika’da bir zamanlar yaşamış olan “Olmekler” de zenci devlerdi. Olmekler, diğer bir dev grubu olan “Tiwanakanlar” ile birlikte Peru’daki devasa yapılarda kullanılan köle devlerdi. Tevrat’ta Refait’lerden başka bir grup devden daha söz edilir ki, bunlar da “Anakim”lerdi.(2) Anakimler Rafait’ler gibi, Kenan ülkesinin dağlık ülkesinin dağlık bölgesinde yaşıyorlardı. Tevrat’taki ifadelerden anlaşıldığına göre, M.Ö. 1300 yıllarında devlerin nesli tükenmişti. Heredot, diyotorus Sicilus, Homeros, Pliny, Plutarch ve Philostratus gibi antik tarihçileri, çağlar önce ölmüş olan devlerden bazılarının iskeletlerini bizzat görmüş olduklarından söz etmişlerdi.

Anakim'lilerin "Axe" silahları görüyorsunuz. Bağdat müzesinde

http://www.earth-history.com/_images/axes.jpg

 

Nette araştırırken buldum bunları .. Konuyla ilgili olduğunu düşündüğüm için de paylaşayım dedim :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yuşa Haz. uzunmuş ama o türbenin bu kadar uzun olmasının başka sebepleri var.Birde bir olay anlatıyım %100 gerçek Yuşa Türbesinde bir güvenlikçi geceleyin mezarda Yuşa Haz. gördüğünü iddda etmişti sabahleyin bulduklarında konuşamıyordu sonra ne oldu bilmiyorum.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yuşa Haz. uzunmuş ama o türbenin bu kadar uzun olmasının başka sebepleri var.Birde bir olay anlatıyım %100 gerçek Yuşa Türbesinde bir güvenlikçi geceleyin mezarda Yuşa Haz. gördüğünü iddda etmişti sabahleyin bulduklarında konuşamıyordu sonra ne oldu bilmiyorum.

 

Benzer anlatılar okada çok ki .. Kesinlikle doğruluğundan şüphe etmiyorum.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...