Jump to content

Homofobi


Urumhamatahayil

Önerilen Mesajlar

492.jpg

 

Gay ve lezbiyenler tarafından 1994 yılında toplumsal bir hareket olarak başlatılan Kaos GL, 15 Temmuz 2005�te Ankara Dernekler Müdürlüğü�ne başvurarak KAOS Gay ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma Derneği�ni kurduklarını iletmişti. Ankara Vali Yardımcısı Selahattin Ekremoğlu ise 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu�nun 56. Maddesinde yer alan �Hukuka ve ahlâka aykırı dernek kurulamaz� hükmünü ihlalden, derneğin feshini istiyor. Durumu daha da vahim kılan Kaos GL�nin herhangi bir faaliyetinden dolayı değil sadece resmi olarak eşcinsel varlığın kabul edilmemesinden ötürü hukuka ve genel ahlâka aykırı bulunup derneğin kapatılmasının talep edilmesi. Anlaşılan devlet Kaos GL�yi 10 senedir Ankara�da çeşitli faaliyetler düzenleyen bir kısım �öteki� olarak algılıyor, iş resmiyete dökülmek istendiğinde her zaman her yerde olduğu gibi eşcinselleri görmezden geliyor, geçiştiriyor, �kendi yatak odalarınızda istediğinizi yapın ama dışarıda heteroseksüel bir yaşamın parçası olun� komutunu veriyor. Ama nereye kadar?

 

 

 

Geçtiğimiz yaz Kanada�nın ardından İspanya�da da, evlenen eşcinsel çiftler heteroseksüel çiftlerin tüm haklarına sahip olunca, Türkiye�deki ufku nasıl gördüğünü öğrenmek için Kaos GL Kurucu Üyelerinden Ali Erol ile konuşmuştum. Ve elbette laf, hayatın her alanında karşımıza çıkan homofobiye karşı nasıl mücadele edilebileceğine ve Kaos GL�nin bu mücadelenin neresinde konumlandığına gelmişti. Grubun dernekleşme talebi Medeni Kanun�a aykırı bulununca Ali Erol�un anlattıklarını iletmenin tam sırası olduğunu düşündüm:

 

 

�Toplumdan ve insanlar arası ilişkilerden homofobiyi yeterli seviyede uzak tutmak, zaman alacak. Ama homofobiye karşı mücadele, sadece eşcinsellerin, homofobik tutum ve uygulamalara maruz kalanların tek başına altından kalkabilecekleri bir durum değil. Biz elbette eşcinsel varoluşumuz ve hak ettiğimiz özgürlük için mücadele edeceğiz. Kaos GL olarak başından bu yana �birlikte özgürleşme�nin altını çiziyoruz. Heteroseksüel insanların da bizimle beraber mücadele etmelerinin zeminini yaratmaya çalışıyoruz. Örneğin çalışma hayatında cinsel yönelim ayrımcılığına karşı bir yasal düzenleme, çalışma hayatındaki homofobik tutum ve uygulamaları birden ortadan kaldırmayacak, aynı şekilde yasal düzenleme sağlandı diye eşcinsel kadın ve erkeklerin ayrımcılığa, homofobik tutum ve uygulamalara karşı otomatikman seslerinin yükselmesine, haklarını aramalarına yol açmayacak. Çünkü bu aynı zamanda bir özgüven ve örgütlenme sorunu. Bizim yıllardır yapmaya çalıştığımız ana alanlardan birisi, eşcinsel kadın ve erkeklerin kendileriyle barışmaları, özgüvenlerini geri almaları ve de özsaygılarını yükseltmeleri yönünde oldu. Bunlar sağlanabildiği ölçüde dönüştürücü bir pratik yaratılabiliyor.�

 

 

Ali Erol�un aktardıklarını yeniden düşününce önyargıların ötekileştirdiğimiz insanların hayatlarını ne denli kabusa dönüştürebileceğini bir kez daha fark ettim. Empati kurmak bu kadar zor mu? Geçen yıl sonuçlarını okuduğum bir ankete göre, Avrupalı aileler çocuklarının uyuşturucu bağımlısı olmalarını eşcinsel olmalarına tercih ediyorlardı. Başkalarına � (eşcinsel) çocuğuna anlayışlı davran� tavsiyesinde bulunan anne-babaların aynı durum kendi çocukları için mevzu bahis olduğunda olaya aynı soğukkanlılıkla yaklaşacaklarından şüpheliyim.

 

 

 

Bakın, eşcinsellik bir hastalık veya arızalı bir durum değildir. Üstelik bir insan sadece kendi cinsini seviyor diye toplumdan tecrit edilemez. Bundan on sene öncesine kıyasla daha ileride olduğumuz kesin ancak eşcinsel düşmanlığıyla baş edebilmemiz için daha çok yolumuz var. Öncelikle bu düşmanlıkla yüzleşmemiz gerek. Her gün gazetenizi aldığınız köşedeki bakkal, eski ilkokul arkadaşınız, belki de aklınızın ucundan bile geçmeyen lise öğretmeniniz eşcinsel. İşte Kaos GL gibi oluşumlar sayesinde gelecekte ülkemizde eşcinseller korkmadan cinsel tercihlerini söyleyebilecek hatta sokakta yürürken �hetero� taklidi yapmak zorunda kalmayacak. O zaman bu tür homofobik tutumlarla karşılaştığımızda boynumuzu büküp oturmayalım, heteroseksist düşünce biçimini her kabullenişimizde kendimize çelme takıyoruz, farkında değil misiniz?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ben bir heteroseksüel olarak eşcinselliğe çok olumsuz bakmasamda yine de onaylabileceğim bir şey olarak görmüyorum.eşcinsellerle arkadaslık yapabilirim ancak kesinlikle çocuğumun kardeşimin veya sevdiğim diğer bir kişinin eşcinsel olmasını istemem.bu durumda ben de homofobik kategorisine giriyormuyum?

bir de benim görebildiğim kadarıyla eşcinsellik büyük ölçüde erkek cinsine özgü bir olgu.kadınlarda daha az ortya çıkıyor ve lezbiyen diye tabir edilen kadın eşcinseller in çoğu aslında eşcinsel (Homoseksüel) değil biseksüel yani iki cinse de ilgi duyanlar . ancak erkeklerde biseksüellik çok az ve erkek eşcinsellerin çoğu homoseksüel. bu nun açıklaması nasıl olabilir sizce?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Erkeklerde biseksüellik bence hiç az değil, sadece toplum tavrı onların bunu gizlemelerine yol açıyor yada zaten kendi kendilerine bile itiraf edemeden içlerinde yaşıyorlar. Hatta kimi uzmanlar her insan aslında biseksüeldir diyebiliyorlar:confused:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

O kadar özgürlükçüyseniz eşcinsellerden nefret edenlerin de,nefret edebilme özgürlüğü olduğunu unutmayın....

We mümkünse çok çok güzel öwünülebilecek bir şeymiş gibi filmlerde,dizilerde,orada burada lanse etmeye çalışmayın....

Şimdi bana bazılarınız yine şövenist domuz diyebilir,içinden ya da dışından...

Eşcinselliğe karşı olmam şövenist domuz olmama neden oluyorsa eğer....Ewet ben tam anlamıyla şövenist bir domuzum....

Kendi tercihleriniz beni ilgilendirmez...Ta ki tercihlerinizi genç nesillerimizin önüne süsleye püsleye çıkarmadığınız sürece....

Bu laflarım yalnızca tek bir üye baz alınarak değil....Tüm bu demokrasi,insan hak we özgürlükleri adı altında toplumları zehirlemeye dewam eden herkes için söylenmiştir....

Umarım işi polemiğe dökmeye kalkan olmaz...

Çünkü ben de ifade özgürlüğümü kullandım...

Saygılar....

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

eşcinselliğe olumsuz yönde bakmıyorum. çevremde eşcinsel tanımıyorum fakat olduğuna eminim. insanların,toplumun baskısına maruz kalarak kendilerini rahatça ifade edemediklerini düşünüyorum. tmm kendi abimin veya arkadaşımın yani yakın çevremde olan insanların gay veya eşçinsel olmalarını istemem belki ama toplumun onları bu kadar dışlamasını da istemem. en nihayetinde bizler insanız ve onlarda insan. bizim sahip olduğumuz hakların çoğuna onlarda sahip ama cinsel tercih söz konusu olduğunda böyle bi ayrım yapılmamalı. yaradılışları nedeniyle insanları dışlamamalıyız arkadaşlar... herkezin düşüncelerine saygılıyım bu konuda polemik vs.. gibi şeyler yaratmakta değil amacım. sadece benim düşüncem..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ben bu tarz olumsuz tutumlarla ne ailemde ne iş yerimde ne okulumda nede başka biryerde rastlamadım bana çok şaşırtıcı geliyor öyle laflar edilmişki size zarar veren birini öldürmiş ırzına yada malına tecavüz etmil çok korkunç varlıklar gibi sevdiğiniz birinin bile öyle olmasını istemiyorum demek homaofabikce bir tutum çünkü istenmeyecek kaar korkunç olduğunu düşünüyor demektir bu merak eettim ne olarak görüyorsunuz nasıl görüyorsunuz

 

buarada erkek ve kadın eşcinsel sayısı okadar farklı değil yapılan araştırmalarda her beş kişiden biri gay biri lezbiyen biri biseksüel biri transgan biride heterosesüel yani hepsi eşit sayılara denk geliyor

 

bu arada ek bilgi homofobikler yapılan araştırmada gizli eşcinsel olarak çıkıyor çünkü bir düzcinseli(heteroseksüeli birinin hangi cinsel yönelimde olduğu ilgilendiyormuş)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

O araştırmacılar gizli ya da açık eşcinsel olmasın sakın....

Sizler kendi tercihlerinizi kişisel hak olarak görüp söyleyebiliyorsanız,ben we benim gibilerin

de eşcinselleri hoş görmeme hakkımız olduğunu unutmayın...

Ayrıca sağda solda demokrasi,kişisel hak we özgürlükler adı altında eşcinselliğin üstü kapalı

öwülmesi açıkçası midemi bulandırıyor...

Üye adım bu we benzeri konularda görüşlerimi yeteri kadar özetlediği kanısındayım...

Kimse toplumların geleceğini kirletme hakkına sahip değildir!!!

Kendi tercihlerinizi kendi hayatlarınızda yaşamanız we bunu gayet normal we güzel bişi gibi lanse etmemeniz

dileğiyle....

We umarım kişisel polemiğe dökmeye kalkan olmaz...

Kendi görüşünüz için saygı beklerken...Benim görüşüm için benimle polemiğe girmeyin...

Kolay gelsin....

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Eşcinsellere karşı olma tavrı bana çocuğunu cinsellikten mümkün oldukca uzak yetiştiren, ama kanlı bağırsaklı, şiddet dolu filmler ve bilgisayar oyunları ile içli dışlı olmasına ses çıkarmayan ana babaları anımsattı.

 

Tabii ki herkes herşeyi yaşamak zorunda değildir, ama karşılıklı rıza olduğu ve kimse zarar görmediği sürece cinselliğin hiçbir çeşidine tu kaka diyemeyiz... Dersek gülerler bize.

 

Her "alternatif* yaşam tarzı"ndan dostlarım var, ve hepsini severim. Mühim olan "erkeklik"se eğer, benim kadınlı erkekli dostlarımın hepsi de çoook delikanlıdır. Her birine canımı emanet edebilirim. Ama hayır, mühim olan pavyon, disko, otellerde yerli-yabancı uyruklu kadınlar bulup birlikte olmaksa o zaman ben de erkek değilim: böyle bir talebim asla olmadı ve libidoma sahip çıkabiliyorum.

 

* "alternatif" bu metinde "şovenist domuzlar" kendilerini azınlıkta hissetmesin diye kullanılan politically correct bir kelimedir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

konu ilgimi çekti..çünkü ben açıkcası eşcinselim..eşcinseller arasında öyle pislik insanlar varki tahmin bile edemezsiniz..her gün en az 5-6 kişiyle yatıyolar..biraz açık konuşuyorum herkesten özür dilerim ama böyle..ama çoğuda benim gibi gerçek bi ilişki istiyor..ama bence yinede bu ülkede eşcinsellik kötü bişey çünkü herkesin amacı farklı

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Eşcinsellik yada daha genel olarak cinsellik ,bana kalırsa oyle insanların gozune soka soka yaşanmaması gereken özel bir durumdur.

Eşcinsellere karsı kesinlikle değilim,ayrıca bir bayan olarak,arkadaşlarımın arasında en iyi anlaştığım grubu oluştururlar.

Herkes kendi cinselliğini,olması gerektiği gibi kendi kapısının ardında yaşadığı sürece kimsenin libidosu,kimseyi ilgilendirmez diye düşünüyorum.;)

 

Çocuğumun cinsel eğilimlerinin farklı olmasını istermiyim diye düşündüğümde ise, kendini iyi hisedip,hayatından ödün vermiycekse ve en en en önemlisi de mutlu olucaksa bu onun seçimidir..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

anlamakta zorlanıyorum sanki birileri çıkıyor ve hadi eşcinsel olalım diyorlar. ya bunun insanın mantık ve aklıyla alakası yokki. nasıl heteroseksüel bir erkek güzel bir kız gördüğünde etkilenir, bu durumun aynısı. insan istediği duyguyu istediği şekilde yaşayabilmeli..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Birde şu var,eşcinsellik bulaşıcı bir hastalık değil,neden bu kadar korkuluyor onu anlamıyorum.Eşcinsel biriyle zaman geçirdiğinizde size bulaşmaz.Ama özellikle erkekler bunu asla anlamıyorlar ve anlıycaklarını da sanmıyorum.Belki de içlerindeki feminenliğin dışa vurulacağından korkuyorlardır,orası tartışılır.

 

Bu bir tercih,içten gelen bir dürtü , bir seçim. Sonradan hadi ben eşcinsel olmak istiyorum diye olmaz sanıyorum.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

sanırım bahsettiğin marital tedavinin bi parçası olan ses(cinsel)terapi.... aslında gayet uygun çözümler çıkıyo ortaya fakat kişinin eşcinsellik durumundan kurtulma isteği terapide büyük rol oynar....

 

Tabii orası tartışılmaz.

 

Bi de şunu söylemek istiyorum.Gerek bu konuda gerekse başka konularda insanların hayatına müdahalede bulunmayalım derim ben.Sonuçta kimseyi bağlamaz ama bu demek değil ki göğüslerini gere gere benim cinsel tercihim budur demesinler.Bize ne canım.Özel özeldir.Adı üstünde.Sen özeline saygı göstermeyip başkalarıyla paylaşırsan karşıdakine kapıyı açarsın bi kere ve istediği yorumu yapar çünkü yorum yapmasına izin vermişsindir bi kere.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Halen eşcinsellik yeni bir icatmış gibi görülmekte. Yüzyıllardan beri olan bir cinsel seçimdir. İnsanlar dışında hayvanlarda da vardır. Doğuştan gelebildiği gibi sonradan da cinsel tercihini değiştirenler vardır. Çevremizde gay ve lezbiyenler var..Her insanda erkeklik ve kadınlık hormonu vardır. Eğer sorun hormon dengesizliğinden kaynaklanıyorsa, psikolojikte etkileri ortaya çıkartır. Ve hormon tedavisi ,psikolojik tedavi ile düzeltilme imkanı vardır. Çünkü kimse eşcinsel olmayı bir anda kabul edemez.Toplum tarafından dışlanacağını bilir.

Tabi birde işin sapkınlık boyutu var. Cinsel kimliğini karman çorman etmiş dejenere insanlar, bunlar eşcinsellikten tutun, hayvan ve çocuk istismarına kadar giderler.. Çoğunun en korktuğu şey yakalanmaktır. Çünkü yaptıkları hem etiğe hem toplumsal ve hukuki yasalara aykırıdır. Nasıl katillik psikopatlarda bir içgüdü ise bu da benzer sapıklık içgüdüleri ile yaptıkları rezaletlerdir... Her eşcinsele suçlu gözüyle bakmak yanlıştır. Ben eşcinselim diyenden korkulmaz. Eğilimleri eşcinsel olduğu halde saklamayı tercih edip , psikolojisini mahvedip toplum içinde dejenerasyona uğrayıp sapıtanlardan korkmak gerekir.

Bazı erkekler bir gayle tanıştığında , ulan şimdi bu bana asılır diye bir telaş kaplar içini, halbuki her tanıştığı kız ona asılmayacağına göre bir gayin sarkmasıda pek olası değildir... Lezbiyenlerde kadınlara sarkar diye birşey yoktur elbet. kurulan eşcinsellik dernekleri amacının dışında faaliyet göstermedikçe sorun olmaz. Eşcinseller düzelemiyorlarsa hayatlarını bir şekilde kazanmak zorundalardır sonuçta onlarda insan. Derneklerin amacı topluma "heey biz eşcinseliz ve eğleniyoruz, mutluyuz" mesajı vermek değil (sonuçta özendirici birşey değildir) ezilen ve baskıcı toplumdan ayrılıp korunma ve insan yerine konma hakkını istemek olmalıdır.

 

Kısaca, eşcinsellik söylenebilir ama uluorta yaşanmamalıdır.Dünya'nın dengesi kadın ve erkek ilişkileri üzerine kuruludur.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yo, ben asla karsi degilim, sonucunda hormonlardan gelen bir sey bu, Staright olmak ne kadar normal ise, gay , lesbian, transsexual olmak o kadar normal

 

Unutmayinki Turkiyede suanda hepimizin tanigi bir transsexual var.

Ilk Gaylerinden biri de vardi onu da hepimiz biliyoruz, bir tanesi yine suanda ki siyasi partiye kendi tabiri ile yakin bir kisi... C.I

 

Turkiyede halen daha cinsellik tabu, kaldi ki bir kiz bile erkek arkadasi ile cinselligi istedigi gibi yasayamiyor, nerede gay lesbian ve digerleri yasayacak.

 

Ulkemizde cok fazla gizli homosexual, bazilari siradan bazilari ise sohretli

 

Ornegin Onlardan (sohretli) birinin Londra'nin arka sokkaklarinda erkek sevgilisi ile gorene kadar gay oldugunu bilmiyorum, Turkiyede bilen sayisi az ve hep yalanlaniyor gay oldugu ama neredeyse tum Londra biliyor..

 

isim veremem ama, sarkici degil onu soyleyebiliirm.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

lezbiyen olduğum için kendimi hiç suçlu hissetmedim.çünkü yanlış yapmadığımı kendim biliyorum.bu da bana yeter.beni anlamayanlar umrumda değil.hiçkimse beni dışlayamaz! ve şunu söyleyeyim arkadaşlar.lezbiyen olmak gördüğün her kıza asılmak demek değildir.çünkü lezbiyenlik ya da genel konusayım homosexüellik sadece cinsellikten ibaret değildir! aşık da olursun.bunu yaşamayanlar ya da empati yapamayanlar ileri geri konuşacaklar belki.ama ben bunu yaşamış biri olarak anlatıyorum.anlamak isteyen düşünür birkez.belki hak verir.ama bağnaz olanlar beni anlamayacaklardır.onlara da şunu söyleyeyim.hiçkimseden korkum yok!

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...