nevermore Oluşturma zamanı: Nisan 18, 2011 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 18, 2011 Sitenin her daim en ilgilenilen konularının başında bu astral gezinti .. Aşağıda yazacaklarım Tıpkı çakralar hakkında geniş bilgi başlıklı konumda da olduğu gibi farklı şeyler olmayacak . Bunca zaman orada burada okuduklarınız belki deneyimleriniz yada duyduklarınızdan ibaret geniş kapsamlı bir yazı yazmayı ihtiyaç hissettim . Nedeni yine sizin üstün arama butonu kullanamama özelliğiniz Baştan söyleyeyim aşağıdaki yazı herhangi bir yerden alıntı olmayacak . Tabi ki tanımlar ve teknikler genel anlamı ile aynı olduğu için kendi deneyimlerinden örnekler versemde bilinen tekniklerin ne işe yaradığınıda anlatmaya çalışacağım. Bu gün bitirebileceğim bir konu değil o yüzden konu bitmeden burada soru sormamanızı rica ediyorum. Öncelikle söylemek istediğim şey astral seyahat psişik bir yetenek değildir . Uyuyan ve rüya gören herkes düşük güçte bir projeksiyonla bedeninden ayrılır . Bu arada bazı arkadşların yanlışını düzeltmek istiyorum ayrılan kesinlikle ruhumuz değildir. Uyuduğumuz esnada astral bedenimiz yada bir başka deyimle dublemiz bizi taklit eder yani balon gibi havada asılı durur.. İşte projeksiyon deneyiminde amaç bu balonu serbest bırakmaktır. Ancak burada hemen değinmek istediğim bir nokta var , kişi gün .çerisinde de astral deneyimini kısa sürede olsa yaşayabilir. Hatta ünlü isimler (Ernest Hemingway, Arthur Koestler, Vircinia Woolf, D.H. Lawrence gibi yazarlar) bu tür tecrübeleri yaşadıklarını belirtmişlerdir. Cenk Koray'da kendi başından geçen bir olayda koltukta otururken birden koltuktaki fiziksel bedenini seyrederken bulduğunu söylemiştir. Aslında bunun istemsiz olduğunu söylemek pek doğru değildir. Vücuttan ayrılma olgusu, yaşamın tehlikede olduğu yada tehlikedeymiş gibi göründüğü zamanlarda, aşırı fiziksel gerilim koşullarında, genellikle kendiliğinden çıkış bir çok defa söylenmiştir. Bu tür insanlar olay sırasında (rüyadaymış gibi) olaya ilgisiz bedenlerini izlemişler çoğu kez uzun bir süreden sonra kendi vücutlarına baktıklarının farkına varabilmişlerdir. Demek ki farkındalık her yerde olduğu gibi burada da büyük rol oynuyor.Bu yüzden düşündüğünüz kadar basit değildir astral seyahat . Hatta bir çok psişik tecrübeden çok daha uzun siren bir çalışma gerektirir. Fiziki bedeninizi hergün aynada görüyor tanıyorsunuz , ama bize burada gereken fiziki bedenimiz değil . dolayısıyla ruhsal evrim süresince takip etmemiz gereken bir yol olmalı . Ve tüm farkındalık çalısmalarının kaynağı gibi meditasyon yaparak ruhumuzu , benliğimizi tanımalı onun özüne inmeliyiz , ki projeksiyon esnasında karşılaşabilme ihtimali olan zorluklasrla başa çıkalım . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
lmb33 Yanıtlama zamanı: Nisan 18, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 18, 2011 Geniş kapsamlı bir yazı paylaşım için teşekkürler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
smother Yanıtlama zamanı: Nisan 18, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 18, 2011 Teşekkürler, yazılarınzıı takip eden biri olarak bilmediğim şeyler değildi aslında. Ben hergün meditasyon ve solunum çalışmaları yapıyorum, ve et yemeyi azalttım. Hatta bazı günler hiç yemiyorum. Biraz saçma bir soru olucak sanırım ama bir yazınızda "sırf eti kesmek önemli değil bence bütün hayvansal gıdalar kesilmeli astral seyahat için" türevinden bişey demiştiniz, et hani neyse ama bir menemensiz ya da peynirsiz bir hayat düşünemiyorum Peki süt ve yumurta ürünleri tüketirsek bu astral seyahate çıkışta bir engel oluşturur mu? Konulara baktım ama bir cevap bulamadım. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
black_sabbath Yanıtlama zamanı: Nisan 18, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 18, 2011 sadece astral seyahat için değil bütün psişik çalışmalarda hayvansal gıdaları kesmek kişininin enerjisini arttırması için önemlidir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
smother Yanıtlama zamanı: Nisan 18, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 18, 2011 Evet ama özellikle bu Türkiye gibi bir ülkede zor... Hemen hemen herşeyde hayvansal gıda kullanılıyor... Neyse yine de yılmak yok gerekirse bütün yiyeceğimi kendim üretirim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
black_sabbath Yanıtlama zamanı: Nisan 18, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 18, 2011 kendi yemeğinizi kendiniz yaparsanız zor değil sürekli o şekilde yaşamak mümkün değil zaten.sadece belli bir süreliğine yapmak gerekiyor.zaten sadece beslenme değil başka yönlerden de perhiz yapmak lazım. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
smother Yanıtlama zamanı: Nisan 18, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 18, 2011 Hahah bir noktadan sonra kalsiyum ve protein eksikliği başgösterebilir tabi ki Yine de en azından birkaç hafta dikkat edicem beslenmeme, çakralarım açılıncaya kadar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
99waytodie Yanıtlama zamanı: Nisan 18, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 18, 2011 Tam çıkış esnasında, hani resmen patlayacak bir balon gibi hissettiğimiz, kalp atışlarının hızlandığı anda, ne yapmalı? Kendimizi bırakmamız mı lazım yoksa düşünceye devam mı etmemiz gerek? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Nisan 18, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 18, 2011 arkadaşlar başta da söyledim sınav haftası olmasını bile umursamadan elimden geldiğince yazmaya çalışacağım . Ancak (yukarıda rica etmiştim) konu bitmeden soru sormayın ki , toparlaması kolay olsun Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Nisan 20, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 20, 2011 İki günlük bir aradan sonra kaldığımız yerden devam edelim; Astral projeksiyonun oluşabilmesi için istemli ve istemsiz şartlar gereklidir . Biz istemli yani bilinçli şartları ele alacağız ama hemen kısaca deyineyim .. Gün içerisinde / ki yukarıda tanınmıs kişilerin söylemlerinde olduğu gibi / farkında olmdan astral bedenin yani süptil bedenin dışarı çıkma vakası hiç de azımsanacak sayıda değildir..Eminim bunu şu an konuyu okuyan bazı arkadaşlar da yaşamıştır .. İlk deneyimim de benim böyleydi . Farkında olmadan çok kısa bir süre yaşadığım bu deneyimi araştırarark buldum ve geliştirdim . Yaş konusunda çok fazla soru var .. ben 13 yaşında falandım bilinçsiz yaşadığım ilk deneyimde . ancak bilinçli bir şekilde projeksiyon deneyimini yaşayabilmem için yaklasık iki sene ciddi anlamda çalışma yaptım .. Başarısız olduğum her denemede umutsuzluğa kapılmadım bir sonraki deneme için notlar tuttum .. Astral projeksiyonda başarının anahtarı , aslında evrendeki farkındalığımızın yükselmesinin anahtarı ile aynı .. Yani meditasyon .. Bir çok arkadasın burada veya başka yerde okuduğu bilgileri uygulamasını anlıyorum ancak çok azınız başarılı olabilirsiniz . Çükü altyapıyı hazırlamadan yapılan çalışmalar ya başarısızlıkla sonuçlanır yada süptil bedenin fiziki alemde bir kaç dakıkalık süzülmesi ile sonuçlanır ki bu astral seyahat değildir .. (deneyimlerde okuduğum konuların büyük çoğunluğu bu yönde.) Çünkü astral bedenimiz tamamen bilinç ve şuurdan oluşur . Zihninizden boşanmış bilinç ve şuur kendine yeni bir alem yaratır . ( bunu rüya olarak düşünün) ancak kontrol edemediğiniz şuur hafızasındaki bilgileri kullanarak size oyun oyun oynar .. (hani şu ilk deneyimlerde gördüğünüz inler cinler varlıklar vs ) işte bunlar tamamen beynin astral bedeni geri çağırma durumudur . Peki hem beyninizden bağımsız süptil bedeni serbest bırakıp hemde onu kontrol altında tutabilmek nasıl oluyor ? işte karmaşa başlıyor Dilimin döndüğünce anlatmaya çalışacağım .. süptil bedenimiz bize ait olan şuur ve farkındalık ile hareket Eder . Yani astral bedenimiz bizim boşlukta duran kopyamızdır .. Bizim bildiğimizden fazlasını bilmerz bizim gördüğümüzden fazlasını da görmez .. Ancakkkk ; beynimiz ile irtibatı kesinceye kadar .. Rüyalarınızı düşünün ne kadar absürt şeyler görürüsünüz .. İmkansız seyler hatta hiç yasamadığınız seyler görürsünüz ancak beyin kendisi onlara anlam yukleyip tepki verir.. (korkar üzülür mutlu olur vs ..) ve başa çıkamadığını anladığında bedene sinyal yollar .. ' uyan!! ' bizde kan ter içinde uyanırız .. İşte projeksiyonun önünde olusan duvar da kontrol edemediğimiz duygulardır .. Astral projeksiyonda iken kişinin uyandırılması düşme hissi yaratır .. Süptil bedenin vucuda geri dönmesidir bu . Ve bu duyguları kontrol altına alamayan kişi projeksiyonda başarılı olamaz ( dediğim gibi süptil bedenin bir kac dakıka odada dolasması vucudunu yatarken görmesi astral seyahat değildir ) Bunun için yapılması gereken süreç içindeki çalısmaların basında meditasyon gelir .. Bunu uzun uzun anlatmaya gerek yok sitede yeterince konu var . Kısa bir açıklama ; Meditasyon bir şeyin üstüne derin ve kapsamlı bir şekilde düşmek, düşünmek anlamına gelmekte. Bu sayede kişi zihninde var olan milyonlarca düşünce selinden kurtulup gerçek soruya cevap bulma tekniğine verilen ad. Başka bir yorumlada meditasyon insanın asıl ruhsal benliği ile irtibata geçme olayına denir. Ancak bu başarı herzaman işe yaramaz. Nedeni ise sürekliliktir. Çünkü meditasyon sürekli ve tekrarı sonsuz olan bir uygulama işlemidir. Bunu en basit örneği dinine bağlı bir müslüman'ın aksatmadan ibadetini yapması olarakda gösterebiliriz. Meditasyon'un faydalarını saymakla bitiremeyeceğimiz gibi bize en faydalı olacağı alan psişik olgular üzerinde konsatrasyonumuzun hat safada olacağı gerçeğidir. Tabi bunun için sürekli olarak uygulamamız lazımdır. Yani meditasyon yapmak bir yaşam tarzıdır diyebiliriz .. Şimdilik bu kadar . İnanın sınv haftası çok vakit ayıramıyorum .. sorulanızı da okudum konu içerisinde yeri geldiğinde hepsi konusulup tartısılacak . Çok uzun bir yazı doyurucu ve acıklayıcı bir yazı olsun diye ağırdan alıyorum hani heyecanı gitmesin derdindeyim .. sorularınız olursa mesajla değilde buradan sorun ( önce arama butonunu kullanın) ki heerkes bilgilensin .. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mksubzero349 Yanıtlama zamanı: Nisan 20, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 20, 2011 Gerçekten çok yararlı şeyler yazıyorsun.. Teşekkürler.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Mayıs 2, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 2, 2011 Astral seyahat konusunda en çok karsılasacağınız olay vücudn tepkileri ve buna bağlı olarak çıkısın gerçekleşmemesidir.. Yukarıda da bahsetiğim gib önce kendimizi vücudumuzu tanımazssak bu tepkilerin sıklığı ve şiddeti normaldir .. Herkesde olacak diye bir genelleme yapamayız ama vücuttaki seğirmeler kasılmalar çıkış gercekleşmese bile sonrasındaki yorgunluk hissi son derece olağan şeyler bu yüzden endişelenmenize gerek yok .. yine telkin yöntemi ve nefes çalışmaları ile kendinizi hazırlamanızda fayda var . böylece hem odaklanma konusunuda hemde olası tepkileri en aza indirme konusunda sıkıntı yaşamazsınız .. Yeterli ön hazırlığı yaptıgınızı düşünüyorsanız ( ki bu kişiden kişiye değişir acele etmeyin .. 'hah tamam astral yapıcam' düşüncesi ile bu işe kalkısmayın .. Mesela bir a boyunca düzenli şekilde her gün aynı saatte meditasyon yapın .. Nefes egsersizleri ile imajinasyon çalışmalarınızı destekleyin .. ağır yiyeceklerden kaçının sebze ağırlıklı beslenin .. Beyninizin sağlıklı çalışması için mumkun oldugunca doğal gıdalar kullanın alkol vs gibi maddeler bilinç altınızla sinir sisteminiz ile doğrudan etkileşim halınde oldugu için bu bir aylık süreçte uzak durun .. Yani anlayacağınız burada yada başaka bir erde okuduğunuz astral konuları sizi heveslendirsin ama hemen tekniklere başalamayın . Bu sizi olumsuz etkileyecektir.. Tekniklere ileride değineceğim ama en önemlisi kendi tekniğinizi geliştirek . Bu zaman için de bilinen klasik tekniklerri kullanarak sonuca ulaşabilirsiniz ama açık söyleyeyim kendi tekniğinizi geliştirmek çok daha doğru sonuç elde etmenizi sağlar. Peki astral seahat size ne sağlayacak , Bunu bir alıntı ile kısaca paylaşmak istiyorum ; 'Astral seyahet dünyaya bakis açinizi tümüyle degistirir.Ölümsüz oldugunuzu bilir ve sonsuzlugun bir parçasi oldugunuzu hissederseniz.Daha önceden dert ettiginiz seylerin aslinda ne kadar saçma oldugunu görürsünüz.Daha önceden gümüs kordon adi verilen bir bagla astral bedeninizin dünyadaki bedeninize bagli oldugunu söylemistim.Bu bagin gevsek olmasi durumu sizin ne kadar uzaga gidebileceginizi belirler.Bazi insanlar beden disina çiktiklarin da arkalarina dönüp yatakta uzanan bedenlerine söyle bir bakmak isterler.Eger o kisi ilk defa böyle bir deneyim yasiyorsa arkasina dönüp öylece uyuyan bedenini gördügünde heyecanlanabilir ve onu bedene baglayan gümüs kordon gerginleserek tekrar yataga dönmesini saglayabilir.Bazilarinda bu bag nedense pek gergin degildir.Bu tip insanlar astral seyahet hakkinda hiç bir bilgi sahibi olmamalarina ragmen 14-15 yaslarindan itibaren beden disi deneyimleri istem disi olarak yasamaktadirlar.' 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Mayıs 2, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 2, 2011 Bu arada teknikler dedim sitede araştırma yaparsanız bir çok teknik bulacaksınız çok bilinn bir kaç tekniği aşağıya olduğu gibi yazıyorum.. Hazırlık dönemi ; Astral Seyahat Denemelerine Baslamadan Once Yapmanız Gerekenler! * Vücudunuzu rahatsiz eden ve hissettiginiz tüm aksesuarlari çikartin. (saat, yüzük, kolye) * Göz kapaklariniza direkt isik gelmeyecek sekilde odayi karartin. * Basiniz kuzeye gelecek sekilde kuzey-güney aksisine göre sirt üstü yatin. * Tüm elbiselerinizi çikartin, fakat vücut isinizi normal seviyede tutacak sekilde ayarlayin. * Nerede ve hangi zamanda olursa olsun mutlaka rahatsiz edilmeyeceginizi bildiginiz bir yerde olun. * Rahatlama durumuna geçin. * Nefesinizi yarim açik dudaklarinizdan alip verin. METOD 1 (Rahatlama ve Ucma istegi) Ayaginizdan alniniza kadar vücudunuzu nokta olarak düsün ve zihinsen gücünüzle bedeninizin 1 metre yukarida olduguna odaklayın Astral bedeninizin alin kismini vücudunuzun ayak hizasina gelecek sekilde ileriye gittigine odaklanin. Ayaklariniz sabit bir noktada kalacak ve yüzünüz 90 derece dik gelecek sekilde yukari ve ileri dogru kalktiginizi ve ayaklarinizin üzerinde dogruldugunuzu düsünün ve buna odaklanin. Birden hafiflediginiz kus gibi oldugunuzu hissedeceksiniz iste ozaman kendi bedeninizi yatarken gorebilirsiniz. METOD 2 (Ters Dusunme Beyin Aldatmacasi) Hazirlik bölümündeki asamalarin tümü gerçeklestirilir. Kuzeye dogru yatis pozisyonunuzu, güneye dogru yatmis gibi düsünerek beyninizi aldatmaya çalisin.Beyniniz devamli kuzeye dogru oldugunuzu ispatlamaya çalisacaktir. Beyninizi inandirdiginiz anda titresimlerle birlikte yükselmeyi gerçeklestirin Yükselmede zorluk çekiliyorsa her nefes verisinizde biraz daha hafifleyip yükseldiginize odaklanin.Yükselmenin diger yolu ise yukarida asili bir ipi çektiginizi düsünmektir.Eger titresimler halen olusmamissa ipi her çektiginizde belli bir rahatlama ve titresimler meydana gelecektir.Ugrasilar sirasinda birden fazla teknigi kullanmaktansa her adima tam konsantre olmak akla baska seyleri getirmeyeceginden mutlak basariya kolayca gitmenizi saglayacaktir.Ayrilma tam olarak gerçeklestiginde görüntüler ve ugultular baslayacaktir. (herkes için ayni olmayabilir)Artik yapmaniz gereken tek sey düsüncelerinize hakimiyet ve uçus provalaridir. Beyinde orientation denilen bir özellik vardir.Bu su demektir.Sizin gözleriniz kapali olsada elinizin ayaginizin nerede oldugunu bilirsiniz.Gözlerinizi kapayin ve parmaginizla burnunuza dokunmayi deneyin.Bunu ilk denemenizde basarabilirsiniz , her ne kadar farkinda olmadan gayet dogal bir sekilde yaptiginiz bu eylem beynimizdeki spesifik bir özellik olmadan gerçeklesemez. Sizin amaciniz basit bir hile yaparak beyninizi kandirmak ve bedeninizi bir süre için terketmek.Kendinizi bir hapishaneden kaçmaya çalisan bir mahkum gibi düsünün.Beyniniz ve onun koruma iç güdüsünü ise sizin disari kaçmanizi engellemek üzere orada bulunan gardiyanlara benzetebiliriz.Bedenden disari kaçabilmek her tarafi kameralarla dolu olan bir hapishaneden kaçmaktan daha zordur.Beynin oryantasyon özelligi sayesinde sizin tam olarak nerede oldugunuzu bilir.Normal bir uyku esnasinda da sizin tam olarak uyku haline geçmeniz bekler ve öyle uyur.Oysa beyni kandirarak bedeni uyutnak ve disari kaçabilmek mümkündür.Eger korkarsaniz zaten beden disina çikmaniz imkansizdir. Simdi her zamanki gibi uyumak için yataginiza gittiginizi düsünelim.Beyin gayet her zamanki gibi siradan bir sekilde hormonlorunuzda gerekli ayarlamalari yapiyor metabolizmanizi yavaslatiyor ve gayet siradan bir durum bu.Bu arada beyin tabiiki oryantasyon olayini son olarak bir kez daha kontrol ediyor.Bu arada siz duruma müdahele ediyorsunuz ve aslinda bulundugunuz yerin tam ters tarafinda yani ayakucunuzun oldugu yerde basinizin oldugunu iddia ediyorsunuz.Beyin hemen gerekli kontrolleri yapar ve size tam tersini iddia eder.Bu sirada önemli olan kendi iddianizi ona kabul ettirebilmektir.Eger diger odalardan ses gelirse ,sesin gelis yönünü kontrol eden beyniniz bir avantaj kazanir ve baksana ses nereden geliyor demekki beden senin söyledigin yönde degil der.Eger odada bir gece lambasi varsa yada pencereden gelen bir isik varsa gözleriniz kapali bile olsa göz kapaklariniza gelen isik sayesinde beyin bedenin gerçek yönünü belirler ve sizin onu yaniltmak istediginizi anlayabilir.Tüm bunlara ragmen en azindan ilk denemeleriniz de beyniniz size karsi koyamayacaktir.Bir süre sonra ona ayaklarinizin oldugu yerde aslinda basinizin oldugunu kabül ettireceksiniz.Bu asamadan sonra artik beyin oryantasyon özelligini kaybetmistir.Uyku durumuna geçene kadar bedenin gevsemesini hissetmeye basliyabilirsiniz.Bedeniniz bu durumda o kadar gevser ki ayaklarinizi bile hissedemessiniz.Karin boslugunuzda da bir gevseme hissedersiniz.Kendinizi oldukça hafiflemis hissedersiniz.Daha sonra kulaklarinizda bir ugultu hissedersiniz.Sakin paniklemeyin, bilahere bedende vibrational state olarak adlandirilan çesitli titremeler hissederseniz.Bu titremeler astral bedeninizde meydana gelmektedir.Ve gerçekte yatakta yatan bedeniniz titremez.Bu durum artik iyice bedenden ayrilmaya yaklastiginizin habercisidir.Genelde ilk denemeleriniz de böyle bir durumla karsilastiginizda korkar ve vazgeçerseniz hata edersiniz.Bir dahaki sefere bu asamalara ulasmak daha zor olabilir.Bir de bu asamalara ulastiktan sonra beden den ayrilmayi gerçeklestirmek önemlidir.Bu da bir yetenek ,biraz da bilgi isidir. Bu asamada rope metodu diye adlandirilan yöntem etkilidir.Karanlikta yukaridan asagiya dogru bir halat sarktigini ve sizin ellerinizle onu çektiginizi düsünün.Burada halati görmeniz önemli degil ,büyük ihtimalle bir kaç kez çektikten sonra görüntü de bazi kopukluklar olacaktir.Kesinlikle vazgeçmeyin ve ipi çekmeye devam edin.Ipi göremeseniz de çekin.Bu sekilde Astral ayrilmayi rahatca gerceklestirebilirsiniz. METOD 3 ( IP METODU ) Astral Seyahat tekniklerinde en çok anlatilan metodlardan biridir..Ön hazirlik safhasi tamamsa hiç biryerinizi hissetmiyorsaniz hayalinizde tavandan bedeninize dogru bir ip sallandigini ve sizde o ipe tutunup kendinizi yukeri çektiginizi hayal edin.Vücudunuzu kipirdatmayin.Yavasa yavas kendinizin yukari dogru çekildiginizi hissedeceksiniz.Bazen o esnada özellikle el,kol ve bacaklarda karincalanmalar olabilir sükunetinizi asla bozmadan heyecanlanmadan olayin akisina kendinizi birakirsaniz kendinizi odanizin içinde aniden buluverirsiniz. METOD 4 (Hayal Telkin Metodu) Bu deneyden önce yattiginiz odanizi iyice inceleyiniz. Ön hazirlik safhasindan sonra kendinizi bedeninizden 1 kaç metre yukarida süzülürken ve odaniza bakarken hayal edin detaylari atlamadan herseyi görmeye çalisin.Oda lambasini,oda kapisini,masanizi vs...Bu teknik sizin bedeninizden ayrilmaniza yarar sagliyacaktir. METOD 5 (Ruya Metodu) Rüya metodlari sayesinde astral seyahat deneyimleri yasayan kisilerin sayisi bir hayli fazladir.Bu teknikteki amaç rüya görüken rüyada oldugunuzu fark ederek suurunuzu geri kazanmaya dayanir.Bunun için yapmaniz gereken günlük hayatta yasadiginiz olaylar karsisinda Neden oldu? Nasil oldu? niçin oldu? gibi sorular sorup ve kendinize her mantikli cevaplar verisinizden sonra "Demekki riyada degilim" demeniz gerekmektedir.Rüyada gördügünüz o saçma seyler karsisinda beyin ayni mantigi aranmaya çalisacak ve bulamayincada rüyada olmadiginizin farkina varabilecek ve kendinizi aniden odanizda yada bildiginiz baska biryerde astral seyahatteyken bulabileceksiniz. Kendi kendinize vereceginiz telkinler astral seyahatte büyük önem tasir.Gece yatmadan tuzlu birseyler yiyin ve odanizin bir kösesine bir bardak su koyun.Her gece yatmadan bunlari yapin ve yine her gece yatmadan kendinize su telkinde bulunun "Rüyamda susadigimda kalkip o kösedeki bardaktan su içecegim fakat bardaga dokundugum anda suurumu kazanacagim" Bu teknik uygulanmasi çok kolay oldugundan bir çok kisi bu yolla astral seyahat deneyimi yasayabilmistir.Bu teknigi en az 15 gün boyunca sürekli denemelisiniz.Ben teknikleri yeterince kisa ve öz olarak tuttum.Bu teknikler en çok kullanilan ve iyi sonuç getirebilicek tekniklerdir ama hiç birinin digerinden üstün bir yani yok bence.Siz yapabiliceginize inandiktan ve korkmadiktan sonra yeterli telkin kullanirsaniz sonuca ulasabilirsiniz. METOD 6 (Kaslari art arda gevsetme yontemiyle seyahat) Rahat edebileceginiz bir yer bulun.Bir koltuk,yatak veya divani kullanabilirsiniz; fakat yatay bir posizyondayken gevsemek buyuk olasilikla astral cikmayi kolaylastiracaktir.( Onceki yillarda ilgilterede yurutulen bi arastirmada, kendiliginden astral seyahat yasayan oldukca fazla sayida kisinin o sirada yatmakta olduklarini ortaya koymustur.) Basladiginiz zaman kaslaranizi kramp girme raddesinde sikmayin. Yanlizca sikin, bese kadar sayin, sonra bir kac saniye (5-10) gevsetin ve diger kas grubuna gecin. Tum dikkatinizi gerilimi ve gevsemeyi hissetme uzerinde toplayin.Dusuncelerinizin farkli ilgelere kaymasini izin vermeyin.Bedeninizin o anda uzerinde calistiginiz belli kismina odaklanmayi surdurun.Unutmayin. Kaslari art arda gevsetmek fiziklsel bir egzersiz oldugu kadar zihinsel bir egzersizdir. Her kas grubunu 2 yada 3 kere sikip gevsetin. Her ayri kas grubunu sikarken, bedeninizin diger kisimlarini hareketsiz ve sakin kalmsina calisin. Tum benliginizin, bedeninizin o anda uzerinde calistiginiz kisminda konuslandigini varsayin. bunlari yaptiktan sonra bedeninizi hissetmemeye baslicaksiniz cok rahatladiginizi hissedeceksiniz iste o anda kendinize telkinler verin yukardan asagi ip sarktigini dusunun ve yukari dogru cekildiginizi hissedin bunu isteyin ve birden kendinizi yukarda vucudunuzu izlerken bulabilirsiniz... Uyari:Astral seyahat pratikleri belki ilk günlerde sonuç vermeyebilir fakat bu sizin bu konu üzerinde yeterince çalismaniza baglidir.Her ne kadar bazi istisnalar ilk zamanlarda çikabilirsede,sizin bikmadan usanmadan çalismaniz gerekebilir.Bir kez bedenden ayrildiginizda artik olayi kavramis olucak ve artik istediginiz an astral seyahat yapabileceksiniz... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Severus9 Yanıtlama zamanı: Mayıs 2, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 2, 2011 Peki Uzaklık bakımından Gümüş Kordon'umuzu nasıl daha gevşek hale getirebiliriz? vede birçok deneyimden itibaren istediğimiz veyahutta heran düşünmemizle beraber Astral Seyahat yapabilme durumumuz var mıdır? Saygılar. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Mayıs 2, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 2, 2011 Peki Uzaklık bakımından Gümüş Kordon'umuzu nasıl daha gevşek hale getirebiliriz? vede birçok deneyimden itibaren istediğimiz veyahutta heran düşünmemizle beraber Astral Seyahat yapabilme durumumuz var mıdır? Saygılar. ilerleyen günlerde o konularada değineceğim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dck Yanıtlama zamanı: Mayıs 2, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 2, 2011 Teşekkürler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Mayıs 12, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 12, 2011 Her İstediğiniz zaman seyahati gerçekleştiremezsiniz . Bu konuda yeterli bilgi ve tecrübe sahibi olsanız dahi sizin dışınızda gelişen durumlar vardır.Astral katmanda süptil enerjiler çok akışkandır . Enerjinin yoğun ve harketli olduğu zamnlarda deneyimini gerçekleştiremeyebilirsin . Yani çıkış işlemi gerçekleşir ancak odadan dışarı çıkamazsın . Astral bedenin fiziki boytta kalır . Gümüş kordonunuzun gevçekliği ve dolayısıylas sizin ne kadar uzağa hangi boyutlara gidebilceğiniz tamamen kozmik güce bağlıdır . Size verilen bir izindir diyelim . Bu izni geliştirmek sizin çabalarınız ile olabilir ancak kozmik işleyiş kendi kriterlerinde harekt eder.. Çakra çalışmaları burada önem kazanıyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Mayıs 13, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 13, 2011 Her tür bilgiye sahip olmamıza rağmen Astral Seyahati gerçekleştirmek her zaman zor olmuştur, bunun ana sebeplerinden biri, yönetmeye alışık olmadığımız, hatta bunun nasıl yapılacağını bilmediğimiz bir enerji bedene sahip olmamız ve bilincimizi bu bedene nasıl yönlendireceğimizi bilmememizdir. Yani astral beden farklı frekanstaki boyutlara gidebilmek için bir araçtır, ama her zaman aracı kullanmak için ehliyetli bir sürücü gereklidir. Sürücümüz ise bilincimizdir ama asıl sorun zaten burada başlamaktadır. Bilincimiz her zaman fizik bedende kalmaya alışmıştır, farklı bir enerji bedene taşınma fikrine ve hiç bilmediği bir boyutta varolma fikrine alışık değildir. Bilincimiz, Astral seyahat gibi hiç de alışık olmadığı durumlar karşısında bize karşı koyan en büyük engeldir.Astral seyahat yapabilmek için fizik bedeni hazırlamak, enerji dengesini sağlamak ve gerekli çakra aktivasyon dengesini yapmamız gerekmektedir. Bunları fizik bedenimizle astral bedenimizi ayırabilmek için yapmaktayız. Bir astral ayrılmayı kısaca anlatacak olursak, öncelikle bedenimizi iyice gevşetip tek parça olarak düşünmemiz ve tam manasıyla uykuya yakın bir konuma getirmemiz gerekmektedir. Bunu yaparken bir yandan da tek bir hedefe odaklanıp başka bir şey düşünmemek, yani bir nevi zihni boşaltmak yada tek bir noktaya odaklanarak konsantre olmayı sağlamaktır. Bunları gerçekleştirdiğimizde özellikle kalp ve karın bölgemizde bazı belirtiler meydana gelecektir. Bunlar kalp atışlarının hızlanması yada karın bölgesinde kasılma yada çekilme hissi olacaktır.Buraya kadar herşey normal gibi görünse de aslında en büyük yanılma burada olmaktadır. Çünkü aslında istenen gerçekleşiyor ve Astral beden Fizik bedeni terk etmeye başlıyordur. Hissettiğimiz kalp atışı yada kasılma, yukarı çekilme, kulaklarda uğultu, patlama sesleri gibi hisler tamamen bilincimize bunların fizik bedendeki duyu organlarına ve bölgelere gelen uyarılar olduğunu zannetsek de aslında astral seyahat sırasında bize yardımcı olacak duyu noktalarımızın, uykunan tam aksine canlı kalarak astral bedenin ayrılmasına işarettir. Yani bütün bu belirtiler fiziksel bedende değil astral bedende gerçekleşmektedir. Atan kalp değil kalp çakrasının hızlanmış dönüşüdür, uğultu kulaklarımıza değil, ayrılma aşamasındaki Astral bedenimize gelmektedir. Genelde bu belirtilerin kaynağı kişi tarafından bilinmediğinden bu aşamaya kadar gelen insanlar tarafından korku üretilmekte ve bilinçaltına „Astral Seyahat Korkusu“ atılmaktadır. Bu aşamadan sonra da bilinçaltı temizliği yapılmazsa Astral seyahat denemelerinde gelinebilecek en son nokta bu aşamayla sınırlı kalacaktır. Yukarıdfa ki açıklama ' yaklaştımmı ? çıktımmı ? başardımmı ?' sorularını soran arkadaşlar için gerekli bir açıklamadır . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
smother Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2011 Teşekkürler. Oldukça yaklaşmışım Ama çakra açma çalışmaları yapmam gerek, her nekadar sıkça meditasyon yapsam da yeterli değil demek ki. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
lmb33 Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2011 Her tür bilgiye sahip olmamıza rağmen Astral Seyahati gerçekleştirmek her zaman zor olmuştur, bunun ana sebeplerinden biri, yönetmeye alışık olmadığımız, hatta bunun nasıl yapılacağını bilmediğimiz bir enerji bedene sahip olmamız ve bilincimizi bu bedene nasıl yönlendireceğimizi bilmememizdir. Yani astral beden farklı frekanstaki boyutlara gidebilmek için bir araçtır, ama her zaman aracı kullanmak için ehliyetli bir sürücü gereklidir. Sürücümüz ise bilincimizdir ama asıl sorun zaten burada başlamaktadır. Bilincimiz her zaman fizik bedende kalmaya alışmıştır, farklı bir enerji bedene taşınma fikrine ve hiç bilmediği bir boyutta varolma fikrine alışık değildir. Bilincimiz, Astral seyahat gibi hiç de alışık olmadığı durumlar karşısında bize karşı koyan en büyük engeldir.Astral seyahat yapabilmek için fizik bedeni hazırlamak, enerji dengesini sağlamak ve gerekli çakra aktivasyon dengesini yapmamız gerekmektedir. Bunları fizik bedenimizle astral bedenimizi ayırabilmek için yapmaktayız. Bir astral ayrılmayı kısaca anlatacak olursak, öncelikle bedenimizi iyice gevşetip tek parça olarak düşünmemiz ve tam manasıyla uykuya yakın bir konuma getirmemiz gerekmektedir. Bunu yaparken bir yandan da tek bir hedefe odaklanıp başka bir şey düşünmemek, yani bir nevi zihni boşaltmak yada tek bir noktaya odaklanarak konsantre olmayı sağlamaktır. Bunları gerçekleştirdiğimizde özellikle kalp ve karın bölgemizde bazı belirtiler meydana gelecektir. Bunlar kalp atışlarının hızlanması yada karın bölgesinde kasılma yada çekilme hissi olacaktır.Buraya kadar herşey normal gibi görünse de aslında en büyük yanılma burada olmaktadır. Çünkü aslında istenen gerçekleşiyor ve Astral beden Fizik bedeni terk etmeye başlıyordur. Hissettiğimiz kalp atışı yada kasılma, yukarı çekilme, kulaklarda uğultu, patlama sesleri gibi hisler tamamen bilincimize bunların fizik bedendeki duyu organlarına ve bölgelere gelen uyarılar olduğunu zannetsek de aslında astral seyahat sırasında bize yardımcı olacak duyu noktalarımızın, uykunan tam aksine canlı kalarak astral bedenin ayrılmasına işarettir. Yani bütün bu belirtiler fiziksel bedende değil astral bedende gerçekleşmektedir. Atan kalp değil kalp çakrasının hızlanmış dönüşüdür, uğultu kulaklarımıza değil, ayrılma aşamasındaki Astral bedenimize gelmektedir. Genelde bu belirtilerin kaynağı kişi tarafından bilinmediğinden bu aşamaya kadar gelen insanlar tarafından korku üretilmekte ve bilinçaltına „Astral Seyahat Korkusu“ atılmaktadır. Bu aşamadan sonra da bilinçaltı temizliği yapılmazsa Astral seyahat denemelerinde gelinebilecek en son nokta bu aşamayla sınırlı kalacaktır. Yukarıdfa ki açıklama ' yaklaştımmı ? çıktımmı ? başardımmı ?' sorularını soran arkadaşlar için gerekli bir açıklamadır . krında şişme oluyor bende sanki tırpanlanıyor gibi daha sonra kendimi toplanıyor ve ya bir parça pamuğu 2 ye bölüyor gibi bir çekilme ile karnıma doluyor daha sonra yeşil gözler görüyorum hızlanıyorum çınlama duyuyorum dikkatim dağılıyor Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.