Jump to content

'Zen' Aforizmaları


nevermore

Önerilen Mesajlar

Zen’i doğru tanımlayan, özüne inebilen rafine ve yoğunlaştırılmış bilgiler olabildiğince kolay anlaşılır biçimde aktarılmaya çalışılmış; genel esaslar dışında, özlü sözler ile kısa yorum ve değerlendirmelerde ustaların isimleri parantez içinde verilmiştir. Yorumlanma ve değerlendirilmeleri size kalmıştır.

Organize olmuş, katı biçimde kurallara bağlanmış, tüm kural ve hükümleri alabildiğine ‘kodlanmış’ klasik dinlerden veya inanç sistemlerinden birinin izdeşi iseniz sürekli aynı şeyleri, aynı ritüeli; ibadetlerinizde ise kalıplaşmış biçimde aynı sutraları-âyetleri yaşamınız boyunca tekrarlayıp durursunuz. Hem de bazı dinlerde her gün ve defalarca. Ama onca tekrarın sonucunda inancınıza da yaşamınıza da kendinizden hiçbir şey ve hiçbir yorum katamazsınız. Hep basmakalıp, önyargılı ve tekdüzesinizdir. Sutralarda-âyetlerde yapılabilecek tek bir harf hatasından bile ölesiye çekindiğiniz gibi, standart ibadetlerinizde de sürekli olarak şekilsel bakımdan bir yanlışlık yapma olasılığının tedirginliğini yaşarsınız. Tabii ki bunca biçimsellikle de ‘içe dönüş’ mümkün olamaz. Çünkü onların amacı kişinin gerçek anlamda tekâmülü olmayıp, yöntemlerinin hedefi de kayıtsız-koşulsuz yaşanacak bir itaat sürecinin sonunda oluşması kaçınılmaz olan ‘üniformite’dir. Oysa ki klasik dinlerin hiçbirisine benzemeyen Zen’de ruhsal bakımdan gelişmenize engel oluşturacak katı biçimsel kurallar yoktur. Bu sayede zihinsel özgürlüğe ulaşabilir, içsel huzura erişip yaratıcılığınızın farkına varabilirsiniz.

 

Zen ile, içinizdeki doğal kaynağı ve onun yansıması olan temel iyiliği kolaylıkla keşfedebilirsiniz. Bunun için de o sorumluluğu üstlenebilmek, cesur ve sebatkâr olmak gerekir. Bu sayede gerçek-kendi’nizle bağlantı kurabilmek kolaylaşacaktır. Zaten amaç da önce ‘kendini bilmek’tir. Bunu keşfedebilen hiçbir şeye bağımlı olmaz, çünkü artık zihninin dizginleri elindedir.

 

Zen’e çok yakın bir başka geleneğin mensubu olan Chögyam Trungpa’nın söylediklerine bir göz atalım:

 

“Dünya öyle mekanikleşti ki, artık düşünmemize bile gerek kalmadı... Keyif ucuzladı, neşe azaldı, mutluluk bilgisayarlaştırıldı... Ânda varoluşu tekrar keşfedebilmek için nereden geldiğinize, özünüze dönüp bakmalısınız. Bu, kendi zihninize, tarihin başından önceye, düşünmenin başlangıcından evvele, hattâ düşünce oluşmadan önceye bakmaktır. Bu özgün temelle bağlantı kurduğunuzda, geçmişin ve geleceğin yanılgıları aslâ kafanızı karıştıramaz. Devamlı olarak şimdiki ânda varolabilirsiniz”. (Şambala’dan)

 

Bu özet derlemenin, Zen’i etkilemiş veya Zen’den etkilenmiş diğer düşünce sistemlerinin anlaşılmasını kolaylaştıracağına inanıyoruz.

 

Şimdi dilerseniz, kimilerinin ‘yaşayan tek din’ dediği Zen’in önce genel esaslarına, daha sonra da kurucusu Bodhidharma’dan günümüze kadar gelen yorumlarına topluca bir göz atalım.

 

Genel Esaslar:

 

. Özgür olmayan cahil bir insan kendini görünmez iplerle bağlamıştır. Bağlanmışlık da, bağlanmış olduğunu hissedememe ve bu durumu inkâr da tamamen zihinseldir. Bu tür yanılgılar zihnin doğru yerde ve doğru nitelikte olmamasından kaynaklanır.

 

. Bir Zen izdeşi zamanını okumaktan çok (hattâ Zen kitaplarını bile) meditasyona vermelidir. Çünkü kendi deneyimleri olmadığı sürece, gerçekte Zen’in yabancısı ve ancak filozof bir serseri olunabilir. Herkes kendi cevherini bulmalıdır.

 

. Kendinizi bilmeden çevremizde ve doğada olup bitenleri bilemeyiz.

 

. Zen, geçmişin ve geleceğin sınırlamalarından kurtulmaktır.

 

. Hisseden tüm canlılarda ‘Buda-doğası’ vardır. Sezgi sahibi olmayan varlık yoktur. Bildiğimiz biçimde duyulara sahip olmayıp alıştığımız ve hissedebileceğimiz türde tepki veremediklerinden onların sezgisinin olmadığını sanırız.

 

. Budacı yaşam ‘karmik yaşam’a teslimiyet değildir. Zen çalışmasının amacı zihni sarıp sarmalayan karma’nın kısıtlamalarından kurtulmaktır... Aksi halde amaca giden yolun anlamını yitirmiş olursunuz.

 

. Zen, içinde bulunulan ânı sevgiyle, şefkat ve merhametle dolu dolu yaşamaktır.

 

. Doğru sözler kimi zaman yanlış ellerde yanlış hâle gelir. Ama yanlış sözler, doğru ellerde her zaman doğru hâle gelirler.

 

. Hepimiz gerçek dünyada değil de kendi yaratımımız olan gerçek dışı bir dünyada yaşıyoruz. Gerçeğin farklı biçimde algılanmasının nedenleri aşırı heves ve istekler, önyargılar, yanlış izlenimler, gerçekçi olmayan duygular, değerlendirmeler ve tutkulardır.

 

. Kılıcın kendisini kesememesi gibi, koşullu düşünce de kendisini göremez, eleştiremez.

 

. Bu hayatta iyi olursanız, sonrakinde de iyi olursunuz; kötü iseniz, karşılığında kötülük bulursunuz. Eylem ve edimleriniz sizi yankı veya gölge gibi takip eder.

 

. Doğru edimin esası her şeyi önce doğru dikkatle yapmak ve aynı zamanda tüm yaşama da saygı duyabilmektir. ‘Birlikte varolma’nın doğası bunu gerektirir. Bunu doğru kavrayabilirsek, hayatımızın anlamını aramak için doğru uygulamalarda bulunmaya başlayabiliriz. Zamanla anlayışı ve özgün doğamızda varolan şefkati geliştirebilir, acıları dindirip dönüştürebiliriz ki bu da hayatımızın anlam kazanması demektir.

 

. Kişi aydınlanma idealine de, ulaşabildiği aydınlanma deneyimine de takılıp kalmamalıdır. İnsanların dünyasına dönemeyen, ona katılamayan aydınlanma değersizdir.

 

. Zen’de hedef yolun kendisidir.

 

. Kalbinizin şefkatle dolabilmesi için önce zihninizin özgürleşmesi gerekir.

 

. Farkındalık, her ânın şuurla ve dolu dolu yaşanmasını sağlayan gerçek bir mucizedir.

 

. Her nefesin, her hareketin ve edimin, her duygu ve düşüncenin, kısacası kendimizle ilgili ve ilişkili olan her şeyin farkında ve bilincinde olmalıyız.

 

. Buda’ya göre, kişinin yaşıyor olup olmaması o kişinin farkında olup olmamasına bağlıdır. Yani yaşam ve ölüm gerçekte tamamen bir farkındalık meselesidir.

 

. Bir düşünceye bağlanıp kalmak zihni koşullandırır; o düşüncenin diğerlerine kayıtsız şartsız üstün tutulmasıysa bağımlılık yaratır.

 

. Zihin dinginleştiğinde açılır.

 

. Gerçek doğamız zihinsel deneyimlerimizin ötesindedir.

 

. Meditasyon hem bedenin hem de ruhun besinidir. Dağınık zihinden doğru zihne ve nihayetinde doğru zihinden bilince giden yoldur.

 

. Sözcüklere sığdırılmaya çalışılan öğreti er geç özünü yitirir. Çünkü değişmeyen tek şey ‘değişimin sürekliliği’dir.

 

. ‘Gecicilik’ gerçekliğini kabul etmediğimiz için acı çekeriz.

 

. Buda, dünyanın onurlandırdığı ve dünyayı onurlandıran kişidir.

 

. Budacılık çalışmasının amacı budacılığı öğrenmek değil, kendimizi öğrenmektir.

 

. Bir Zen izdeşi kişileştirilmiş hiçbir tanrıya ibadet etmez, çünkü ‘düalite’nin yapaylık olduğunu bilir. Hiçbir dinsel kuralı gözetmediği gibi gelecek vaadlerinin peşinden de koşmaz. Onun, başkası tarafından yaratılıp yine o başkası tarafından özen gösterilip korunacak, kayırılacak, dogmaların ve ilâhî varsayımların yükünü taşıyıp özgürlüğünü kısıtlayacak bir ruhu da yoktur.

 

. Ünlü Zen deyişlerinden birisinde şöyle denir:

 

“Hiçbiryer’den gelir, Hiçbiryer’e gideriz”.

 

. Budacılar tüm inançların öğretilerini ve kutsal metinlerini incelerler, her dinin ve inancın gerçek ve güzel olan taraflarını kabul ederler.

 

. Budacı öğretinin amacı, önce saf olan ‘başlangıç zihni’ne ve özgün doğamıza ulaşmak, daha sonra onun ötesindeki bilinçliliğe ve orada varolan yaşama erişmektir.

 

. ‘Buda doğası’na sahip olduğunuz için Buda olma potansiyeline sahipsinizdir. Ona sahip olduğunuz için de çalışmanızda aydınlanma vardır.

 

. Zen’deki tek yemin ‘Dörtlü Bodhisattva Yemini’dir:

Duyarlı varlıklar sayısızdır; onları koruyacağım.

Arzular tükenmezdir; onlara son vereceğim.

Dharma (öğreti, yol) sınırsızdır; onda ustalaşacağım.

Buda yolu aşılmazdır; ona ulaşacağım.

 

. Güneş batıdan doğsa bile, bodhisattva’nın yalnızca tek yolu vardır. Onun yolu, her eyleminde gerçek doğasını ve içtenliğini ifade etmektir.

 

. Toplumdan uzaklaşan veya terkeden, onun değişimine yardım edemez.

 

. Birisini kendi görüşlerinizle zorlamayın; daha çok, bu görüş üzerinde o insan ile birlikte düşünün.

 

. Zazen’in (Zen çalışması) amacı, fiziksel ve zihinsel olarak varoluş’un özgürlüğüne ulaşmaktır.

 

. Sonsuz olmayan varoluş nedeniyle, sonsuzluk varolur.

 

. Herşeyin geçici olmasının, hiçbir şeyin sürekli bir kimliğe sahip olmamasının gerçekte harikulâde bir güzelliği vardır. Önemli olan bunu doğru kavramaktır.

 

. Tek bir ay bütün sularda yansır. Sayısız yansımalar tek bir ayın sadece imgesinden başka birşey değildir.

 

. Şu an bizlerde ölüm korkusu vardır. Fakat özgün doğamızı yeniden kazandığımızda, o zaman Nirvana vardır. Nirvana sona ermek değil; ‘öteye geçmek’tir, ‘katılmak’ ve ‘devam etmek’tir.

 

. Bu yaşamdaki aydınlanmaya inanmadığınız sürece, hiç Zen çalışmamanız daha iyi olur.

 

. ‘Satori’, samadhi ve Nirvana’yı da içerir; “anuttara samyag sambodhi”ye, yani ‘tam ve aşılmaz aydınlanma’ya kadar gider.

 

. Ruhsal güçler güvenilir olmadığından ve kullanımı yanıltıcı, hattâ tehlikeli olabileceğinden, aslâ onların peşinden koşulmamalıdır.

Bodhidharma’dan:

 

. Eğer bir Buda aramak için zihninizi kullanırsanız Buda’yı göremezsiniz... Bir Buda bulmak için kendi doğanızı anlamanız gerekir. Özgün doğasını gören herkes bir Buda’dır, ... görüp anlayamayansa sadece bir ‘fanî’!

 

. Sözcükler de görüntüler de yanılsamadır. Asıl gerçek görüntülerin ardında, sözcüklerin ötesindedir. Sözlere dökülmüş öğreti ‘yol’ değildir. ( “O nedenledir ki Zen metinleri sözcüklerden azamî ölçüde tasarruf ederler, kısadırlar. Sadece konunun özünü anlatma ve aktarma çabasındadırlar.” - Katsuki Sekida)

 

. Her gün sutra okuyup budalara yakaran fanatikler, gerçekte Buda’nın ne demek istediğini anlayamayanlardır. Bu şekilde ne kadar çok çabalarlarsa, Büyük Bilge’nin yolundan o kadar uzaklaşmış olurlar.

... Zihinlerinin ‘buda-zihni’ olduğunu göremedikçe kafalarını kazıtmalarının da, benzeri olanca şekilselliklerin de hiçbir anlamı yoktur.

 

. Bilgeler geçmişi düşünmezler, bugüne yapışıp kalmazlar, gelecekten endişelenmezler; sadece Yol’u izlerler.

 

. Zen izdeşleri için ‘On İyi Edim’ şunlardır: Cinayet, hırsızlık, zina, yalan, iftira, küfür, dedikodu, hırs ve öfke’den, bir de yanlış görüşleri savunmaktan sakınma.

 

Ustalardan Yorumlar

 

. Budacılık, zihinlerimizi evrensel yasayla uyum içine girmesi için özgürleştiren bir öğretidir. (Nyogen Senzaki)

 

. Başlangıç Zihni, sevecenlik dolu bir zihindir. Zihnimiz, sevecen olduğunda sınırsızdır... Bu nedenle en zor şey, başlangıç zihnini koruyabilmektir. (Suzuki)

 

. Zen’i öteki okullardan apayrı yapan, kendine özgü çok belirgin bir tadı var. Bu da Zen’in, Mahayana felsefesiyle Çin’in Taocu ve Konfiçyüsçü öğretilerinin uygun oranlarda karışmasından oluşan çok değişik bir alaşım olmasından ileri geliyor. (İlhan Güngören)

 

. ‘Ruhanî’ ve ‘dinsel’ olanların belirli amaçları vardır, öteki dünyaya dair amaçlar. O nedenledir ki Buda, amaçlarına bağlı hintlilerden ziyade çinliler tarafından daha iyi ve daha doğru biçimde anlaşılabilmiştir. (Osho)

 

. Kutsal metinleri incelemek, sutraları okumak ya da oturmak da Zen’dir şüphesiz. Fakat, eğer çabanız ya da çalışmanız doğru yönde değilse, bunların hiçbiri işe yaramayacaktır. Hattâ yalnızca işe yaramamakla kalmayacak, aynı zamanda saf doğanızın bozulmasına da neden olacaktır. (Suzuki)

 

. Buda-dharma’yı duyumsamak çok zor değildir; daha zor olan onu uygulamaktır. Uygulamak çok zor değildir; daha zor olan Yol’u kavramaktır. Yol’u kavramak çok zor değildir; daha zor olan yol’dan çıkmamaktır. (Sheng Yen)

 

. Soru: Budacılar bir tanrıya inanır mı? Yanıt: Eğer ‘tanrı’ sözcüğü evrensel yasanın şiirsel bir ifadesiyse, o zaman yanıt ‘evet’; fakat eğer bu sözcük evrensel yasadan ayrı kişisel bir varoluşu ifade ediyorsa yanıt ‘hayır’dır... Dünyada olmayan bir tanrı sahte bir tanrıdır ve tanrının içinde olmayan bir dünya gerçek değildir... Tanrının evreni yarattığı ve sonra da bu evrenin dışında kaldığını söylemek bir çelişkidir.(Nyogen Senzaki)

 

. Varoluş’un bütünlüğü içinde mevcut ve algılanabilen türde bir varoluş formu zamanla ve koşullara bağlı olarak sona erer; ancak sonraki varoluş ortamında burada algılanabilen o geçici varoluş unsurları değişime uğrar; reenkarnasyonlar sürer; bu süreçte her şey ve tüm bileşenler değişikliğe uğrar. Ama varoluş’un aslî unsuru olan bilinç yokolmaz.

... İşte o gerçek benliğin doğumu da ölümü de olmaz. O ‘sürekli varolan’ı sadece aydınlanmış kişiler farkeder ve o nedenle de doğmadıklarını ve ölmeyeceklerini söyleyebilirler.

... O buradaki doğumunuzla doğmamıştır, buradaki ölümünüzle de ölmeyecek olandır. (Takuan Soho)

 

. Hiçbir öğretiye, teoriye veya ideolojiye tapmayın; ya da mecbur olmayın; hattâ budist olanlarına bile... Bütün düşünce sistemleri yol gösterme aracıdır, nihai gerçek değildirler. (Tiep Hien)

 

. Sıradan insan şeklin ötesindeki bütünlüğü göremez. (Takuan Soho)

 

. Budacılığı öğrenmek, kendimizi öğrenmektir. Kendimizi öğrenmek, kendimizi unutmaktır. (Dogen Zenji)

 

. İçsel varlığınızla temasınızı sağlayacak en iyi yöntem Zen’dir... O sadece bilince inanır. (Osho)

 

. Bilgeliği aramak bilgeliktir.(Suzuki)

 

. Zen insan bilincine verilmiş bir armağandır. Zihnin temelden dönüşümüdür, daha önce denenmemiş bu özel arınma yöntemi ile zihni tamamen saflaştırabilirsiniz. (Osho)

 

. Her ne kadar benliğin en sonunda çözülmesi gerekse de, benliksizliğe varmamıza yardım etmesi için aynı zamanda o benliğe ihtiyacımız vardır... Onu küçümsememelisiniz; o sizi benliksizliğe götürecek araçtır. (Sheng Yen)

 

. Tanımlanabilir olan dört zihin durumu vardır: ‘Dağınık zihin’, ‘basit zihin’, ‘tek zihin’ ve ‘zihinsizlik’. (Shih-Fu)

 

. Çalışmalarımızın düşüncelerden, beklentilerden, hattâ aydınlanma isteğinden bile arınmış olması gerekir. (Suzuki)

 

. Şimdiki ân, tüm başlangıcı olmayan geçmişi ve sonsuz geleceği içerir. (Taizan Maezumi Roshi)

 

. Gerçek özgürlük, kendi arzularımızdan özgür olmaktır. (Katsuki Sekida)

 

. Eğer gerçekle aranıza Buda girerse, onu da öldürünüz! (Lian Ch’i)

 

. O muhteşem farkındalık yeteneğini edinmenin belirli bir yolu veya yöntemi yoktur. (Pi Yen Lu)

 

. Hoşluk ya da nâhoşluk bakış açımıza, mutlu olup olmamamızsa farkındalığımıza bağlıdır. (Thich Nhat Hanh)

 

. Şefkatten yoksun kişiler, ancak onun sayesinde görülebilecek olan şeyleri göremezler. (Thich Nhat Hanh)

 

. Kendisi ‘öz’ü anlayamayan, anlayabilenleri bilmişçe eleştirir. Diğerlerine gülerken gerçekte kendi cehaletine gülmekte olduğunu farkedemez. (Takuan Soho)

 

. Caynalar, hindular dünyadan kaçarlar. Zen üstadları ise hem dünyada yaşar hem de onu dönüştürürler... Çünkü dünyadan el etek çekmek aptalcadır. (Osho)

 

. Düşünmemeyi düşünün. Düşünmemeyi nasıl düşünürsünüz? Düşünmeyerek. Zen sanatının özü budur. (Dogen Zenji)

 

. Bir ağacın büyümesini istiyorsanız yapraklarını sulamanız işe yaramaz; köküne su verilmesi gerekir. (Thich Nhat Hanh)

 

. Zen’in ruhsal gücü eyleme geçmiş olan inançtır. (Sheng Yen)

 

. İsa, Zen’in esasını bilse de topluluğa karşı bir yahudi gibi konuşmak zorundaydı. (Osho)

 

. Bir daha tekrar gelmeyecek olan bu gün, yaşanan her ân, paha biçilmez bir hazine değerindedir. (Takuan Soho)

 

. ‘Şimdi’den başka bir şey aslâ olmamıştır ve eğer insan ‘şimdi’de yaşayamazsa başka hiçbir yerde yaşayamaz... Eğer Buda’yı aramaya çalışırsan, onu kaybedersin. (Lin Ch’i)

 

. Huzur içinde bir adım atabilirsen iki tane de atabilirsin. Sonunda bütün adımların dingin ve huzurlu olabilir... Yürüyüş meditasyonu (kinhin) dikkat, konsantrasyon ve huzur getirir. (Thich Nhat Hanh)

A.Kerim SOLEY

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...