Jump to content

Diana Aradia'yı Nasıl Doğurdu? Cadıların incilinden...(Aradia, gospel of the witches)


sirius

Önerilen Mesajlar

Diana Aradia'yı Nasıl Doğurdu?

 

Bakın! İşte Diana!

Hilalden tacıyla yükseliyor.

-- Keats, Endymion'dan.

 

Daha da parlak yapın

O'nun düğün gecesinde

Hilalini Yıldız Kraliçesi'nin

-- age.

 

Bu Vangelo'dur; cadıların İncili:

 

Diana güneş, ay ve ışık tanrısı kardeşi Lucifer'i çok severdi ama güzelliğine olan tutkusu yüzünden Lucifer cennetten kovuldu.

 

Diana'nın ondan bir kızı oldu, ona Aradia (Herodias) dediler.

 

O zamanlarda dünyada çok sayıda zengin ve fakir vardı.

 

Zenginler fakirleri köle yapmıştı.

 

O günlerde pek çok köleye zalimce davranılırdı;

her sarayda işkence, her sarayda esaret.

 

Çoğu köle kaçtı. Kırlara sığındılar: ve hırsız ve kötü diye anıldılar. Geceleri uyumak yerine kaçışlarını planladılar, efendilerini soyup sonra da katlettiler. Soyguncu ve katil olarak dağlarda, ormanlarda yaşadılar, sırf köle olmamak için.

 

Diana bir gün kızı Aradia'yı çağırdı:

 

Gerçekten de asil bir ruhsun,

Ama sen tekrar ölümlü olmak için doğdun

Ve aşağıya, Dünya'ya gitmek zorundasın

Kadın ve erkeklere öğretmenlik etmek için

Okulunda cadılığı öğrenebilsinler diye.

 

Ama sen Cain'in kızı, asla benzemeyeceksin onlara

O acıdan kötü nam salmış hain olanlara

Hırsız ve haydutlara

Asla öyle olmayacaksın...

 

Ve bilinen cadıların ilki olacaksın;

Dünyadaki herşeyin ilki;

Ve zehirleme sanatını öğreteceksin,

O büyük lordları zehirlemesini.

Evet, saraylarında ölecekler

Zalimin ruhunu bağlayacaksın

Eğer zengin bir çiftçiye rastlarsan

Öğret cadıya, çırağına

Şiddetli kasırgalarla tarlaları yok etmesini,

Yıldırımlar ve gökgürültüleriyle

Ve rüzgarı selamla...

 

Eğer bir papaz sana kötülük yaparsa

Sen daha fazlasını yap

İki katını; benim adıma,

Diana'nın, tüm cadıların kraliçesinin adına yap!

 

Eğer papazlar ve asiller

Zorlarlarsa inancını terket diye,

Baba, Oğul ve Meryem adına,

De ki onlara:

"Sizin tanrınız, babanız ve Meryem,

Üçü de şeytandır onların.

 

Çünkü gerçek Tanrı, gerçek Baba sizin malınız değildir,

Çünkü kötüleri silip süpürmeye geldim ben

Sizi gidi habis ruhlular, hepinizi yok edeceğim!

 

Ey Açlıktan inleyen fakirler,

Sefaletin pençesinde kıvrananlar

Çoğu zaman zindanda, ama yine de

Ruhunuz var, ve çektiğiniz acılar için

Öbür dünyada mutluluğa kavuşacaksınız

Size yanlış yapanların sonu yaman olacak!"

 

Aradia cadılığın tüm inceliklerini ve o kötü ve zalim ırkı yok etmesini öğrendikten sonra bilgilerini öğrencilerine aktardı, ve şöyle seslendi onlara:

 

Ben bu dünyayı terkettikten sonra

Ne zaman bir şeye ihtiyacınız olursa

Ayda bir, dolunay zamanı

Toplanın ıssız bir yerde

Ya da ormanda, hep beraber

Kraliçenizin herşeye gücü yeten ruhunu takdir için

Annemin, ulu Diana'nın!

Her büyüyü bilip de kazanamamışsanız,

O öğretir size bilinmeyen şeylerin gerçek yüzünü

Ve kölelikten kurtulacaksınız hepiniz

Herşeyde özgür olacaksınız

Ayinlerinizde çıplak olacaksınız

Hem kadın, hem erkek

Zalimlerin sonuncusu yok olana dek

Ve Benevento'yu oynayacaksınız

Işıkları söndürüp ardından

Akşam yemeğine oturacaksınız.

 

gospel of the witches'den çeviren: Archiver

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sirius, bunu mesaj olarak yazmak ve konu olarak açmak arasında gidip geldim ve sonunda bu yazının altına yazmak daha mantıklı geldi. Bu arada inanılmaz bir çeviri teşekkürler.

Benim sormak istediğim şey şu;

Henüz Tanrı ve Tanrıça'lar ile ilgili araştırmalarımı tamamlamamış olduğum zamanlarda öyle avare avare dolaşıyordum çarşı da falan sonra bir kolye gördüm ve inanılmaz bir hisle almak istedim onu, ki aldım da.

Araştırmalarım bittikten sonra şunu fark ettim genelde Diana (ben Artemis'i tercih ediyorum ama ne derece uygun oluyor bilemiyorum, fark var mıdır?) ile özdeşleşen bir simgeymiş. -Ellerini başının üstüne kaldırıp ayı tutan tanrıça simgesi-

Neyse sonra araştırmalarımın ileri safhasında kendimizi spesifik bir Tanrı ya da Tanrıçaya adamanın iyi ve önemli bir şey olduğunu öğrendim. Ve O'nun bizi seçmesi gerektiğine göre sence ben, Diana(Artemis) ya mı adamalıyım kendimi? Ve bu ritüelle ilgili bir şeyler biliyor musun?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

avare avare dolaşıyordum çarşı da falan sonra bir kolye gördüm ve inanılmaz bir hisle almak istedim onu, ki aldım da.

Araştırmalarım bittikten sonra şunu fark ettim genelde Diana (ben Artemis'i tercih ediyorum ama ne derece uygun oluyor bilemiyorum, fark var mıdır?) ile özdeşleşen bir simgeymiş. -Ellerini başının üstüne kaldırıp ayı tutan tanrıça simgesi-

Neyse sonra araştırmalarımın ileri safhasında kendimizi spesifik bir Tanrı ya da Tanrıçaya adamanın iyi ve önemli bir şey olduğunu öğrendim. Ve O'nun bizi seçmesi gerektiğine göre sence ben, Diana(Artemis) ya mı adamalıyım kendimi? Ve bu ritüelle ilgili bir şeyler biliyor musun?

 

Aslında bahsettiğin kolye daha çok anne tanrıça formuna ait. Yani illa diana veya başka bir tanrıçaya ithaf etmene gerek yok. Ama içinden bir ses o kolyeyi Diana'ya ithaf etmeni söylediyse kolyeni adayabilirsin ama ay tutan figür genel anlamda tanrıça'yı temsil eder. (Diana'da ay tanrıçasıdır sonuçta bağlantı oradan kurulmuş olmalı)

 

Diana ile Artemis arasında fark var, esasında olay biraz daha karmaşık. Eski dönemlerde artemis ile roma tanrıçası diana'nın özdeşleştirildiğini görüyoruz. İkisi de bakire tanrıça formunda. Hatta aynılar... Ama sonra İtalyan cadılığında yani stregeria'da Diana kültünün oluşumu gözleniyor ve bu diana kültünde, Diana ana tanrıça formuna giriyor... İşte bu noktada ayırım söz konusu oluyor. EĞer Diana'ya stregheria yani italyan cadılığı açısından inceleyeceksen Diana kültünden dolayı onu anne tanrıça formunda almak durumundasın. (Aradia bakire tanrıça formunda) Yok daha eski yunan-roma geleneğine göre çalışacaksan Artemis ile Diana aynı geçiyor. Bu konuda detaylı bir araştırma yaparak kendi kafanda şekillendirebilirsin. (Aynı şey anadolu geleneğinde de var, Artemis heykeli diye satılan heykeller aslında kibele'nin şekil değiştirmiş halidir, yani anne tanrıça formudur, bakire tanrıça değil... Haliyle esasında artemis değil :) )

 

Seçimlere gelirsek, seçimler iki taraflıdır hem sen O'nu seçersin, hem de O'da seni... Ama biraz beklemeni tavsiye ederim. Tek bir kolye ile onun senin tanrıçan olduğu manasına gelmiyor (Yine de bu bir işaret edebilir). Biraz beklersen işaretler çok daha belirgin hale gelecektir, en önemlisi seninde ona doğru çekilmen önemli. Emin olduğunda ve tanrıça bazlı çalışma yapmaya hazır hissettiğinde bu tür çalışmalara geçebilirsin. Eğer yolun başındaysa kişi, zaten patron tanrıça seçmemeli, genel olarak tanrıçalara seslenmeli. yani buna karar verecek olan sensin.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

cadıların incili . isim pek manidar olmuş :D

 

İNCİL: Hz. İsa’ya verilen ilahi kitabın Kur’an’daki adıdır. Hıristiyanların kutsal kitabıdır. Ahd-i Cedid; yeni sözleşme, iyi haber, müjde anlamlarına gelir. Ahd-i Cedid yazarları İncil kelimesine genellikle “Mesih tarafından insanlığa getirilen ve havarilerce vaaz edilen kurtuluş müjdesi, İsa Mesih’in doktrini manasını yüklemişlerdir. Bu anlamıyla Hıristiyan vahyini ve Tanrı ile insanlar arasında yapılan “yeni ahit”i ifade eder. Daha sonra kelime, İsa Mesih’in şahsını ve faaliyetlerini anlatan ilk Hıristiyan yazıları için kullanılmıştır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kitabı derleyen Charles Godfrey Leland'ın 1899'da bastığı isim bu. Kitap hristiyanlığa karşı tutumlarda bulunuyor. İncil üzerinden cadılara eziyet edildiği için tepki olarak ismi konmuş. Hristiyanlar incil için gospel yani müjde diyorlar İsa'nın müjdesi veya vahiyi manasında. Bu da Aradia'nın müjdesi yani incili... =)) Zaten dizilerden de anlaşılıyor;

 

"Eğer papazlar ve asiller

Zorlarlarsa inancını terket diye,

Baba, Oğul ve Meryem adına,

De ki onlara:

"Sizin tanrınız, babanız ve Meryem,

Üçü de şeytandır onların."

Kitap türkçeye çevrildi ama çevirisini çok beğenmedim. Okurken bir yandan ingilizcesiyle okumakta fayda var.

 

 

 

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İşin aslı kitabın İngilizcesi maalesef kötü çevrilmiş. Kitap çıkmadan çok önce Türkçe'ye çevirmiştim bir kısmını. Sonuç; Türkçe basılmış kitapla aşağı yukarı aynı metinler çıkıyor ortaya. Bunun da nedeni sadece çeviri değil, yazarın kitabın orjinalliğini bozmadan yayınlamasından kaynaklandığı ileri sürülüyor. Nitekim yaşlı bir İtalyan cadıdan elde edilmiş eski bir gölgeler kitabı olarak anılıyor. Yani kitabı İtalyanca da okusanız metin anlamları ve yapıları pek değişmeyecektir. Sadece biraz daha anlaşılır olur :)

 

Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, kitabın içindeki gizli sembolizm ve tarifler muhteşemler.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...