Güzel Helena - Selahattin Batu

Oyunun özeti

Paris, Sparta’ya gelir ve Helena'yı kendi ülkesine götürür. Menelaos Girit'tedir ve dönüşte olayları öğrenir. Büyük bir orduyla Troya Seferine çıkar. Onuncu yılına giren kuşatmada henüz zafer elde edilememiştir. Fakat dayanacak güçleri de kalmamıştır.

Menelaos ve Agamemnon şehri yağmalamak, hazinelere kavuşmak arzusundayken artık ülkelerine geri dönmeyi planlamaktadırlar. Bu savaştaki asıl kahramanlardan biri olan Akhilleus'un ise pes etmeye niyeti yoktur, amacı zafer kazanmaktır. Fakat hiçbiri, Troya surlarının önüne ne amaçla geldiklerini hatırlamaz. Helena'nın adını bile anmazlar. İçlerinden yalnız Ahilleus, sefere Helena'yı Paris'in elinden kurtarmak için çıktıklarını unutmamıştır. On yıllık kuşatma sonunda Troya düşer. Ancak bu zafer Yunanlılara yetmez, daha fazlasını isterler. Gözlerini kan, ihtiras, nefret ve intikam bürümüştür. Asıl amaçlarını unutup şehri yakıp yıkmaya başlarlar ve masum insanlara zulmederler. Helena oyunun sonunda perişan bir halde ortaya çıkar. Kendi insanlarının yaptıklarından utanç duyar. Bu yüzden Menelaos’ la Hellas’a dönmez. Helena sevginin ve barışın yaşayacağı yeni bir vatan kurmak amacıyla Troya’’dan uzaklaşır.

Oyun Çözümlemesi

Oyunun Türü : Tragedya

Oyunun Dili : Şiirsel

Ana Tema : Soykırım.

Yan Temalar : Savaş, aşk, vatan sevgisi.

İlk Asal Düğüm : Paris’ in Helena’ yı kaçırması.

Çatışma : Ahilleus’ un Hektor’u öldürmesi.

Doruk Nokta : Ahilleus’ un ölmesi.

Son Asal Düğüm : Helena’ nın Hellas'a dönmek istememesi.

Çözüm : Helena’nın Hellas'a’ dönmeyerek, başka bir yere göç edip yeni bir vatan kurmak istemesi.

Baş Oyun Kişisi : Ahilleus

Hamartia : Ahilleus’ un Hektor’u öldürmesi

Anagnorisis : Hektor’un ölmesinin, Troya’ ın yıkılmasını kolaylaştırması.

Peripeti : Ahilleus’ un ölmesi

Oyun Kişileri

Ahilleus: Zulme karşı koyar, mert ve güçlü, insanlık için kendini feda eder.

Helena: İnsanî değerleri temsil eder.

Agamemnon – Menalaos: İhtirası, adaletsizliği, ilkel güdüleri temsil ederler.

Paris: Helena’yı kaçırarak, on yıl süren savaşa ve ülkesinin yok olmasına neden olur.

‘’Güzel Helena'yı 1944’’de yazdım. İkinci bir genel savaş en azılı günlerini yaşıyordu.… Ama Hitler bir zaman ne büyük ülkülerle işe başlamıştı! Milletinin bin yıllık tarihini kuracak, sosyal bir devlet yaratacak, dünyaya yeni bir nizam, yeni bir düşünce, yeni bir yaşam getirecekti. Güzel Helena bu ülkü olabilir, diye düşündüm. Bu ülküyü onun güzelliğinde biçimleyebilir, canlandırabilirdim.’’

Selahattin BATU

Batu, Homeros destanının özellikle savaş bölümünü ele alarak Troya Savaşı ile II. Dünya Savaşını özdeşleştirir. Hangi yüzyıllarda olursa olsun insanların ihtiraslarına yenik düştüğü, ilkel duygularıyla hareket ettiğini vurgular. Agamemnon ve Menalaos yüce bir amaç için yola çıkmışlar fakat zaferin kazanılmasıyla birlikte insanı insan yapan duyguların yerini zulüm ve ihtiras almıştır. Milattan önceki zaman dilimine ait bu olayın bir benzerini 20. yüzyılda da görmek mümkündür. Hitler'in amacı ülkelerine daha güzel bir gelecek hazırlamak, yeni bir anlayışla ülkesini yeniden yapılandırmaktır. Fakat savaşın başlamasıyla bu güzel düşünceler yerini ihtirasa, zulme bırakır. Troya Savaşında Yunanlılar, II. Dünya Savaşında Hitler asıl amaçlarını unuturlar.

‘’Toprağa bir kere kan dökülmeye görsün, bütün o ilkel içgüdülerimiz sanki içimizde şahlanır, amaç çabucak unutulur, hatta en güzel ülküler toprağa çalınır, hiç söylenmemiş, ışığı doğmamış gibi olurlar.’’

Selahattin BATU

Sınıf Arkadaşım Onur Özcan'ın Sunumundan...:D