Jump to content

Anlayamıyorum


Lucinda

Önerilen Mesajlar

Arkadaşlar sitede henüz yeniyim.Uzun zamandır paranormal olaylarla ilgileniyorum.2-3 yaşlarında yaşadığım bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum.

Babannem annemle bizi dini bir sohbete götürmüş.Kadın konuşma yaparken ben o sırada tavanda 2 tane yeşil ışık görmüştüm.Anneme söylemiştim ve o görememişti.Kadın bunu farkettiğinde burada melekler var onları görüyordur demişti.Ne tuhaf ki küçüklüğüme dair hatırladığım en net olay buydu.

Daha sonraları bu tür olayları inceledim.Astral seyahat yapmaya çalıştım.Cin çağırdım.Ne yaptıysam yapim HİÇ AMA HİÇBİRŞEY OLMADI.Gittikçe inancımı kaybetmeye başlıyorum.Bu neden oluyor bilmiyorum.Bazı başlıklarda onlarla irtibata geçmeden önce korunmamız gerektiği yazıyordu.Artık bunu bile umursamıyorum.Yeter ki gelsinler.Yeter ki görim ve inanim.Bunu istiyorum.

Ve bir de bazı psişik yetenekler var.Bunlardan durugörü benimkine giriyor.Bir kere denedim.Ertesi gün olayı yaşadım.

6. hissim çok ama çok kuvvetli.Ne düşünsem tam o anda oluyor.Telefona baktığım anda mesaj geliyor ve buna benzer bir çok olay..

Sınır ötesi yayınlarının "Yaşanmış Esrarengiz Olaylar" adlı kitabı okuyordum.Tekinsiz evlerde meydana gelen olaylarla ilgili bir bölüm.Mankenin biri evde kitap okuyorken televizyonunun üzerindeki kutu 10 dk aralıklarla düşmeye başlamış ve ve daha bir çok olay olmuş.Ben tam bu bölümü okurken kitabın ortasına masamın üzerinen( Fizik kurallarına aykırı bir şekilde) bir cisim düştü.Bu tesadüf mü? Artık hiçbir şeye anlam veremiyorum.Onlara karşı korunmakta istemiyortum.Yaşamak istiyorum.Lütfen bana yardım edin.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yaşadığını söylediğin paranormal deneyimler zaten senin bazı olaylara karşı normalden daha fazla duyarlı olduğunu gösteriyor . Zaman zaman herkesi yoklar evren :) kimisi farkına varır kimisi tesadüf der geçer . Farkındalıgın arttıkca yaşadığın paranormal ! Deneyimlerde artacak ve sonuca ulaşacaksın . . . Bu genel bir varsayım . Senin asıl ilgilendiğin yada kendini hazır hissettiğin konu nedir ?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sıkıntılarınız çok karışık.

 

Metruk binalardan cin çağırmaya, yeşil ışıktan inanç kaybetmeye :nea:

 

Beklentiniz tam olarak nedir?

 

Göreyim inanayım! Körler bizi görmüyor ama varolduğumuzu biliyor. Rüzgarı görmüyoruz ama varolduğunu biliyoruz.

 

Duyayım, inanayım. Resimleri duymuyoruz ama varolduğunu biliyoruz.

 

Hissedeyim inanayım.. bu böyle gider.

 

Demekki "doğaüstü" dediğimiz şey, bizde doğanın bir parçası olduğumuzdan bizimde üstümüzde olan bir şey. Bu durumda duyu organlarının belirleyici bir yönü kalmıyor.

 

Aslında imkansız değil isteğiniz ama yapılabilecek en zor şey. Rüzgarı görmek yada uranüsü görmek gibi bir şey.

 

Yıldızları yakından görmek istesem yapabileceğim iki şey var. Yıldızlara gitmek. Gidemiyorsam onları görebilmenin bir yolunu bulmalıyım: Teknoloji (teleskop)

 

Doğaüstüyle ilgili teknolojiye ihtiyacımız var mı bilemiyorum.Ama bununla ilgili bir çok yol var. Ayrıca amerikayı yeniden keşfetmek kadar zor ve uzun bir yolculuk olduğunu söyleyebilirim.

 

"Ruhlar aleminden ferruuuuh geldiysen kapıyı tıklaat." Tek bildiğim paralel varlıklarla böyle iletişim kurulmadığı.

 

6.hissinizin kuvvetli olduğunu söylemişsiniz? 6.his diyorsunuz ama başka bir şey olmasın sakın? Mesela "öngörü", "tahmin", "sezgi"lerin kuvvetli olması gibi...

 

6.his çok farklı birşey. Kelimelerle ifade edebilmenin güçleştiği bir özellik.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sıkıntılarınız çok karışık.

 

Metruk binalardan cin çağırmaya, yeşil ışıktan inanç kaybetmeye :nea:

 

Beklentiniz tam olarak nedir?

 

Göreyim inanayım! Körler bizi görmüyor ama varolduğumuzu biliyor. Rüzgarı görmüyoruz ama varolduğunu biliyoruz.

 

Duyayım, inanayım. Resimleri duymuyoruz ama varolduğunu biliyoruz.

 

Hissedeyim inanayım.. bu böyle gider.

 

Demekki "doğaüstü" dediğimiz şey, bizde doğanın bir parçası olduğumuzdan bizimde üstümüzde olan bir şey. Bu durumda duyu organlarının belirleyici bir yönü kalmıyor.

 

Aslında imkansız değil isteğiniz ama yapılabilecek en zor şey. Rüzgarı görmek yada uranüsü görmek gibi bir şey.

 

Yıldızları yakından görmek istesem yapabileceğim iki şey var. Yıldızlara gitmek. Gidemiyorsam onları görebilmenin bir yolunu bulmalıyım: Teknoloji (teleskop)

 

Doğaüstüyle ilgili teknolojiye ihtiyacımız var mı bilemiyorum.Ama bununla ilgili bir çok yol var. Ayrıca amerikayı yeniden keşfetmek kadar zor ve uzun bir yolculuk olduğunu söyleyebilirim.

 

"Ruhlar aleminden ferruuuuh geldiysen kapıyı tıklaat." Tek bildiğim paralel varlıklarla böyle iletişim kurulmadığı.

 

6.hissinizin kuvvetli olduğunu söylemişsiniz? 6.his diyorsunuz ama başka bir şey olmasın sakın? Mesela "öngörü", "tahmin", "sezgi"lerin kuvvetli olması gibi...

 

6.his çok farklı birşey. Kelimelerle ifade edebilmenin güçleştiği bir özellik.

 

onun gibi ama tamamen öyle değil.Peki gören insanlar nasıl görüyor? Ya da astral seyehat yapanlar? Ben sadece hissediyorum

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

telefona bakma olayı bendede hep olur :) atarım elimi cebime çıkarırım msj gelir okurum :)

bu arada baya uğraşmana rağmen başaramadıysan, yalnış bir yol izlemiş olmayasın ? istediğin hemen hemen herşey forumda mevcut ve eminim sana yardımcı olucak insanlarda burada mevcut ;)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ne güzel söylemiş üstad-ı azam demir demirkan hoca efendi; aslolan inanmak için görmek değil görmek için inanmakmış...

 

Bence öncelikle kafandaki bu kavram kargaşasına bir açıklık getirmelisin sonra inan sandığından çok daha kolay gerçekleşecek zira önün zaten açık başlamak için gerekli hassasiyeti ve farkındalığı taşıyorsun:)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

6. his, bilimsel olarak açıklanabilen bişey. Fizik ötesi bir durum, ya da özel bir güç değil. BBc'nin "Kahraman Doğanlar" adlı belgeselinde, bu konuya değiniyordu. Biz boş boş otururken de, uyurken de, düşünürken de, amaçsızca yürürken de 5 duyumuz verimli bir şekilde çalışır; bu duyularımıza gelen uyanlardan birçoğunu farkında olmadan beynimiz kayıt altına alır. Önceki bilgilerimiz ve duyularımız, yaşadığımız yeni durumlar karşısında hükümlere varır. Bu hükümler bilinçdışından geldiği için ve düşünce boyutunda olmadığı için bunlara his deriz. "İçimde bir his var", "6. hissime güvenirim" lafları ciddiye alınmaya değer.

 

Olaylara nereden bakarsan, oradan görüyorsun. 7.sınıftan lise sona kadar, ben de olağanüstü şeylere, parapsikolojiye çok inanırdım. yaşadığım bir çok deneyim olduğunu düşünürdüm. ama şimdi, rasyonel düşüncenin penceresinden bakarken, aslında öyle olmadığını görüyorum.

Yine de neye inanıyorsan, o gerçektir. Hz. İsa gölün ortasında birkaç havarisiyle kayıktaymış. Sonra ayağa kalkmış ve suyun üstünde yürümeye başlamış. Havariler buna hayret etmiş; inanamamış. İsa, bunun olabilen bişey olduğunu söylemiş ve onlardan suda yürüyerek yanlarına gelmelerini istemiş. Havari daha ayanı uzatır uzatmaz suya batmış. Bunun üzerine İsa şöyle söylemiş; "Şüphe duydun sen, bana inanmadın; eğer inacın tam olsaydı, kalbinin gizli köşelerinde bunun olamayacağına dair şüphelerin olmasaydı, sen de yürüyecektin"

 

Yani, inanmak başarmanın yarısıdır; evet :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

6. his, bilimsel olarak açıklanabilen bişey. Fizik ötesi bir durum, ya da özel bir güç değil. BBc'nin "Kahraman Doğanlar" adlı belgeselinde, bu konuya değiniyordu. Biz boş boş otururken de, uyurken de, düşünürken de, amaçsızca yürürken de 5 duyumuz verimli bir şekilde çalışır; bu duyularımıza gelen uyanlardan birçoğunu farkında olmadan beynimiz kayıt altına alır. Önceki bilgilerimiz ve duyularımız, yaşadığımız yeni durumlar karşısında hükümlere varır. Bu hükümler bilinçdışından geldiği için ve düşünce boyutunda olmadığı için bunlara his deriz. "İçimde bir his var", "6. hissime güvenirim" lafları ciddiye alınmaya değer.

 

Olaylara nereden bakarsan, oradan görüyorsun. 7.sınıftan lise sona kadar, ben de olağanüstü şeylere, parapsikolojiye çok inanırdım. yaşadığım bir çok deneyim olduğunu düşünürdüm. ama şimdi, rasyonel düşüncenin penceresinden bakarken, aslında öyle olmadığını görüyorum.

Yine de neye inanıyorsan, o gerçektir. Hz. İsa gölün ortasında birkaç havarisiyle kayıktaymış. Sonra ayağa kalkmış ve suyun üstünde yürümeye başlamış. Havariler buna hayret etmiş; inanamamış. İsa, bunun olabilen bişey olduğunu söylemiş ve onlardan suda yürüyerek yanlarına gelmelerini istemiş. Havari daha ayanı uzatır uzatmaz suya batmış. Bunun üzerine İsa şöyle söylemiş; "Şüphe duydun sen, bana inanmadın; eğer inacın tam olsaydı, kalbinin gizli köşelerinde bunun olamayacağına dair şüphelerin olmasaydı, sen de yürüyecektin"

 

Yani, inanmak başarmanın yarısıdır; evet :)

 

Gri çok güzel yazmışsın tebrik ederim. İsa hikayesi dışında söylediklerine katılıyorum. İsa örneği olmamış.

 

Bir başkası olsaydı o zaman olabilirdi. Mesela chris angel hep örnek verdiğim popüler bir isim. Bir levitasyon ustası. Onun gibi niceleri var gerek tarihte, gerek günümüzde. İsanın yaşamı ve yaptıklarının kastettiğin "düşünce ve eylem" durumuyla pek ilgisi yok. Hep öyle olduğu zannedilir. Oysaki yaşamında yaptığı, gerçekletirdiği her eylem "ilahiyata" bağlanır. Hristiyanlığın özü budur.

 

Mesela bu suda yürüme olayına bakışları tamamen farklıdır. Bugün suda yürümek isteyen belirli çalışmalarla yapabilir. Bu psişik yeteneklerini açığa çıkartıp geliştirmesiyle mümkündür. Hristiyanlık isa'dan örnekler verir ama parapsikolojik anlamda bakmaz bu duruma. İsa için tanrı diyorlar. Tanrının suyun üzerinde yürümesine sıradışı yada psişik bir yetenek olarak bakma şansları olmadığına göre geriye bir tek şey kalıyor; "Eh tanrıdır nede olsa yapar tabi". İnanç buraya çıkıyor.

 

İşin daha komiği ise hristiyanların hepsine İsa'nın yetki vermiş olması. Hastaları iyileştirebildiklerine inanıyorlar. Kalp ameliyatı gerektiğinde duayla (isanın yetkisiyle) iyileşiyor mu kişi?

 

Bir hristiyan inatla isadan yetki aldıklarını ve onun gibi suda yürüyebileceğini iddia ediyordu. Yakınımızda havuz vardı. Gel dedim gidelim bir yürü. Yürürsen bende hristiyan olucam varmısın? Aldığım cevap her zamanki duyduğum cevaptı; Sana bir şey ispatlamak zorunda değilim :)

 

Yani yazın güzel ama örnek yanlış. Çünkü bu şahsın "meçhul" hayatı ve onun savunucularının ileri sürdükleri yaldızlı palavralardan öteye gitmiyor.

 

Söylemle eylem arasındaki fark, iddiayla icraat, soyutla somut, hayalle gerçek arasındaki fark gibidir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Gri çok güzel yazmışsın tebrik ederim. İsa hikayesi dışında söylediklerine katılıyorum. İsa örneği olmamış.

 

Bir başkası olsaydı o zaman olabilirdi. Mesela chris angel hep örnek verdiğim popüler bir isim. Bir levitasyon ustası. Onun gibi niceleri var gerek tarihte, gerek günümüzde. İsanın yaşamı ve yaptıklarının kastettiğin "düşünce ve eylem" durumuyla pek ilgisi yok. Hep öyle olduğu zannedilir. Oysaki yaşamında yaptığı, gerçekletirdiği her eylem "ilahiyata" bağlanır. Hristiyanlığın özü budur.

 

Mesela bu suda yürüme olayına bakışları tamamen farklıdır. Bugün suda yürümek isteyen belirli çalışmalarla yapabilir. Bu psişik yeteneklerini açığa çıkartıp geliştirmesiyle mümkündür. Hristiyanlık isa'dan örnekler verir ama parapsikolojik anlamda bakmaz bu duruma. İsa için tanrı diyorlar. Tanrının suyun üzerinde yürümesine sıradışı yada psişik bir yetenek olarak bakma şansları olmadığına göre geriye bir tek şey kalıyor; "Eh tanrıdır nede olsa yapar tabi". İnanç buraya çıkıyor.

 

İşin daha komiği ise hristiyanların hepsine İsa'nın yetki vermiş olması. Hastaları iyileştirebildiklerine inanıyorlar. Kalp ameliyatı gerektiğinde duayla (isanın yetkisiyle) iyileşiyor mu kişi?

 

Bir hristiyan inatla isadan yetki aldıklarını ve onun gibi suda yürüyebileceğini iddia ediyordu. Yakınımızda havuz vardı. Gel dedim gidelim bir yürü. Yürürsen bende hristiyan olucam varmısın? Aldığım cevap her zamanki duyduğum cevaptı; Sana bir şey ispatlamak zorunda değilim :)

 

Yani yazın güzel ama örnek yanlış. Çünkü bu şahsın "meçhul" hayatı ve onun savunucularının ileri sürdükleri yaldızlı palavralardan öteye gitmiyor.

 

Söylemle eylem arasındaki fark, iddiayla icraat, soyutla somut, hayalle gerçek arasındaki fark gibidir.

 

 

Aslında İsa'dan örnek verme sebebim; insanın açıklayamadığı şeylere ilahi kılıflar uydurmasını onaylamak değildi. İsa'yı evrensel bir motif olduğu için kullandım.

Demek istediğim şey şu;

Bebekliğimizden itibaren, kuşların olmadığı bize telkin edilse, kuşlara verdiğimiz tepkiler görmezden gelinse, kuşlar yokmuş gibi davranılsa, zamanla kuşlara tepki vermemeye, hatta kuları görmemeye başlayabiliriz. Yani, algılarımızda ve davranışlarımızda koşullandırmalar çok etkili. Yapılmasının mümkün olmadığına bir şekilde inandığımız şeyler, aslında yapabileceğimiz şeyler olsa bile; işte bu koşullanmalar, davranışı ortaya çıkarmamıza engel olabilir.

Bunu İncil'den küçük bir örnek vererek anlatmak istedim. İsa'nın bunu yapıp yapmadığı değil; bu hikayenin bize ne anlattığıydı mesele. ;)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bebekliğimizden itibaren, kuşların olmadığı bize telkin edilse, kuşlara verdiğimiz tepkiler görmezden gelinse, kuşlar yokmuş gibi davranılsa, zamanla kuşlara tepki vermemeye, hatta kuları görmemeye başlayabiliriz. Yani, algılarımızda ve davranışlarımızda koşullandırmalar çok etkili. Yapılmasının mümkün olmadığına bir şekilde inandığımız şeyler, aslında yapabileceğimiz şeyler olsa bile; işte bu koşullanmalar, davranışı ortaya çıkarmamıza engel olabilir.

 

Güzel yorum. Teşekkürler. :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...