Jump to content

Yakında Evrenin İlk Anı Gözlemlenebilecek


0warlock0

Önerilen Mesajlar

Gökbilimciler Big Bang’in oluşumuyla ilgili en temel kanıtın peşine düştüler. Eğer evrenin oluşumuyla meydana gelen çekim dalgaları saptanırsa evrenin ilk anı ve evrimi hakkındaki bulmaca da çözülecek.

 

İSTANBUL - Gökbilimciler önümüzdeki on yıl içerisinde genişleyen evren teorisi için en somut kanıtlar bulmayı hedefliyor. Aranan kanıt 13.7 milyar yıl önce evrenin ve zamanın başlangıcından kalan mikroskobik yoğunluktaki dalgaların ölçümlenebilmesi ile bulunacak. Bu aynı zamanda, evrenin oluştuğu ilk anın da anlaşılabilmesi ve gözlemlenebilmesini sağlayacak.

 

ÇEKİM DALGALARI ARAŞTIRILIYOR

Chicago Üniversitesi’nden John Carlstrom, dokuz farklı üniversiteden gelen bilim adamlarıyla birlikte, dünya üzerindeki en güçlü teleskoplardan biri olan Güney Kutbu Teleskopu (GKT) ile evrenin başlangıcına ve evrimine ait kanıt arıyor.

 

Takımın ajandasında, genişleyen evren teorisinin tabii tutulacağı en zor test var. Bunun için, Einstein’ın genel görelilik teorisinin öngördüğü üzere, evrenin genişlemesi sonucu oluşması gereken çok zayıf çekim dalgalarının bulunması gerekiyor.

Bu aynı zamanda genişleyen evren teorisinin çeşitli versiyonlarının da doğru olarak yeniden kurgulanmasını sağlayacak. Carlstrom bunu şöyle açıklıyor: “Eğer çekim dalgalarını bulabilirsek bu bize genişleyen evren hakkındaki her şeyi anlatacak. Şu anda bununla ilgili geçmişe oranla az olsa da farklı açıklamalar var. Ama bunların hiçbir bu kadar olağanüstü ve sıcak ‘Big Bang’in kuantum ölçeğindeki bir dalgalanama ile başladığını öngörmüyor.”

 

FARKLI EVRENLER

Carlstrom ve Fermi Ulusal Laboratuarları’ndan Profesör Scott Dodelsun geçtiğimiz günlerde katldıkları ‘Başlangıcından Sonuna Evren’ adlı konferansta çalışmaları hakkında bilgi verdiler. Konferansın dinleyicileri arasında paralel evrenler kuramını ortaya atan Alan Guth da vardı.

 

 

 

İKİ BÜYÜK DÜZENSİZLİK

Dodelson konferansta şunları söyledi: “Farklı evrenler olda bile, teorinin tanımı gereği bu evrenlerle kontak kurabilme olanağımız yok. Ancak genişleyen evren kuramını araştırmanın yolu var. Bu teoriye göre evrenin oluşumuyla iki çeşit düzensizlik meydana geldi. Bunlardan ilki atom altı parçacıkların yoğunluklarıyla meydana gelen ve evrenin her yerinde devam eden dalgalanmalar. Bu dalgalanmalar zaten bilim adamları tarafından gözlemlendi.”

 

Genellikle bunlar atomik ölçektedir ve bunun farkına varmayız. Ama genişleme bunları anlık olarak kozmik boyutlarda gerebilir. Teori bu haliyle çalışıyor. Bu dalgalanmaların nasıl olduğunu hesaplayabiliyoruz ve görünen o ki bunlar uzayda gördüğümüz galaksileri oluşturacak biçimde sonuçlanıyor.

İkinci düzensizlik tipi ise Einstein’nın belirttiği uzayın ve zamanın bükülmesi olarak da tanımladığına benzer olan çekim dalgalarıdır. Çekim dalgalarının, gökbilimcilerin elektromanyetik radyasyon frekanslarını ölçen uygun teleskoplarla gözlemleyebileceği kozmik düzeye ulaşma ihtimalleri var.

 

Eğer John Carlstrom’un üzerinde çalıştığı alet yeterince duyarlı olursa bu gerçekleşebilir.”

 

 

YENİ POLARİMETRE HAZIRLANIYOR

Carlstrom ve ekibi Güney Kutbu Teleskopu (GKT) ile gözlem yapmanın yanı sıra yani teleskopla birlikte çalışan, çekim dalgalarını ölçebilecek bir polarimetre üzerinde de çalışıyorlar.

 

GKT elektromanyetik spektrumda kızılötesi ile mikrodalga arasındaki dalga boylarını ölçebiliyor. Teleskop Big Bang’den sonra oluşan ayrıca kozmik mikrodalga radyasyon alanlarını tarıyor. Bilim adamları bunu şöyle açıklıyor. GKT’nin elde ettiği veriler kozmik senfoninin davul ve korna sesleri gibidir. Şimdiyse bilim adamlar kulaklarını senfoninin daha düşük seslerini yani çekim dalgalarını algılamak için dört açıyorlar.

 

 

KARANLIK ENERJİ DE ÇÖZÜLECEK

GKT ayrıca evrenin bir başka büyük sırrı olan karanlık enerjiyi çözmek için de kullanılıyor. Karanlık enerji evreni öteye itiyor ve çekim gücünü alt ediyor. Karanlık enerji görünmezdir ama gök bilimciler etkilerini son birkaç milyar yılda şekil alan galaksi demetlerinde görüyorlar.

 

Dodelson tüm bunlardan sonra soruların cevap bulacağından umutlu: “Şu anda büyük resmin parçalarına sahibiz ama hangi fizik yasalarının bunları oluşturduğunu henüz bilmiyoruz.sonraki amacımız bu fizik yasalarını bulmak olacak.”

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...