Jump to content

Bazı Paranormal Durumlar


neyimben

Önerilen Mesajlar

Hayaletler ile Karşılaşma

 

Hayaletlerin tarihçesi hakkında kesin bir bilgimiz yok. Ama her toplumda görüldükleri rapor edilmiştir. Son yıllarda özellikle batıda bu konu enine boyuna araştırılıyor. Hayaletlerin davranış biçimlerinden, görünümlerinden ve insan üzerindeki fiziksel etkilerine kadar geniş bir yelpaze ele alınıyor. Bütün bu çalışmalar hayaletlerin bilimsel açıklamasına olduğu kadar, ölüm ve ölüm ötesine, ölüm ötesi yaşama da cevaplar getiriyor.

 

Batıda yapılan çalışmalar o denli kapsamlı bir şekilde ilerlemektedir ki hayaletlerin hayvanlar üzerindeki etkilerini bile araştırma konusu yapmışlardır. Bu alanda yapılan araştırmalarda kedilerin köpeklere nazaran hayaletlerden korkmadığı ama sinirlendiği tespit edilmiştir. Kedilerin hırçınlaştıkları, buna karşın köpeklerin korkup bir yerlere saklanmak istedikleri görülmüştür.

 

Köpek, hayaleti fark ettiğinde kuyruğunu bacaklarının arasına alıp kanepenin altına saklandığına birçok kişi şahit olmuştur. Yurt dışında yapılan çalışmalarda hayaletlerin tespit edilmesinde köpeklerin bu özelliklerinden faydalanarak hayalet bulucu olarak kullanıldıkları görülmüştür.

 

BEDENSİZ VARLIKLARIN ETKİSİ

 

Türkiye'de yaşanan bu sıradışı olaylar, dünyanın hemen her köşesinde de yaşanmaktadır. Bu nedenle her yıl çeşitli ülkelerde toplanan Uluslararası Resmi Parapsikoloji toplantılarında örneklerin bilimsel değerlendirmeleri yapılır ve ortak bildiriler kamuoyuna sunulur.1999 yılında Cenevre'de yapılan toplantının hemen sonrasında bedensiz varlıkların etkisi adlı açıklama şöyledir:

 

Bedeni terk ettikten sonra "Öte Aleme" tam uyum sağlayamayan ve dünyadan kopmakta tereddüt gösteren bazı varlıkların, bu tür olayların meydana gelmesine sebebiyet verdikleri bilinmektedir. Bu tip varlıklar, kendilerini insanlara duyurabilmek ve bazı isteklerini yerine getirebilmek için bazı olayları meydana getirebilmektedirler.

 

Her ne kadar ileri seviyeli varlıklar olmasalar da yine de meydana getirdikleri bu olaylar, insanları düşünmeye ve araştırmaya sevkettikleri için büyük bir önem taşır. Dünyanın çeşitli yerlerinde bu tip olaylarla karşılaşılmıştır. Ve bu bütün gelişmeler ruhun ölmüş olduğuna ve ölümden sonra da yaşamın devam ettiğinin en büyük kanıtlarından biri olarak kabul edilmiştir.

 

Öteki Dünyadan Sesler

THOMAS EDİSON yaşadığı yüzyılın en önemli bilginidir. Amerika'ya ilk elektrik ışığını getirmesi, ününe iyice ün kattı. 73 yaşındaki mucit, üzerinde çalıştığı son aletin ölülerle konuşmak için çok önemli olduğunu bir radyo kanalında açıklayınca yer yerinden oynadı.

 

EDİSON'un açıklaması şöyleydi: "Eğer kişiliğimiz ölümden sonra da yaşayabiliyorsa, dünyada kazandığımız bilgiyi, anıyı ve zekayı saklaması mümkün ve mantıklıdır. Bu nedenle ölüm dediğimiz olaydan sonra da kişiliğimiz devam ediyorsa dünyada bıraktıklarımızla ilişkiye geçmek isteyecektir. Bu kişiliğin maddeyi de etkileyeceği düşüncesindeyim; bu mantık doğruysa yeterince duyarlı bir alet yaparsam bu ilişkiyi kaydedebilirim.

 

TEYBE KONUŞAN ÖLÜLER

 

THOMAS EDİSON'un ölümünde sonra yaşanan bir tesadüf, büyük bilim adamının son çalıştığı aleti ve sözlerini ispat eder nitelikteydi. Ünlü İsveçli ressam, müzisyen ve flim yapımcısı FRİEDRİCH JÜRGENSON, ıssız bir yerde kuşların sesini teybine almıştı; evine dönüp çalışmalarını dinlemek için teybini çalıştırdığında kuş seslerinin yanında zayıf insan sesleri de geliyordu; bu sesler Norveç ve İsveççe konuşarak aralarında kuşları tartışıyorlardı.

 

Olayı tesadüf olarak kabul eden JÜRGENSON, bir radyo dalgasının karıştığını düşündü ve tekrar bir deneme yapmaya karar verdi. Bu kez daha değişik sesler duydu; bu sesler ona sesleniyor, kendilerinin ölmüş akraba ve arkadaşları olduklarını söylüyorlardı. Uzun çalışmalar ve deneyimlerden sonra 1968'de (KAİNATTAN SESLER) adlı kitabını yazdı. Bu kitap, bütün dünyada büyük yankılar yarattı; Alman hükümeti FREİBUR Üniversitesi parapsikoloji başkanının bulunduğu bir ekibe harcamalarının hükümet tarafından karşılanacağını söyleyerek profesör ve bilim adamlarının konuyla ilgili araştırmalar yapmasını istedi.

 

Alınan sonuçlarda bilim adamlarının raporlarında şunlar yazılıydı: Fabrikadan yeni çıkmış kasetle sessiz ortamlarda kayıt yapılıyor; kaset dinlendiğinde tanımlanan kelimelerle konuşan insan sesleri duyuluyor; bu seslerin kökeni çağdaş bilimce açıklanamıyor ve bu seslere "hiçbir yerden gelen sesler" adı veriliyor. Alman profesör HANS BENDER, bu raporun sonuna şunu ekleyerek deneyleri hükümet yetkililerine teslim ediyor: "Bu olay insanlık için nükleer fizikten bile önemlidir."

 

NASA DA HABERDAR

 

Olay Nasa'nın da ilgisini çekiyor. CAPE KENNEDY'den iki mühendis, görevlendirilmiş bilim adamlarını ziyarete geliyor; ekibin çalışmalarını, aletlerini ve yapılan deneylerini inceleyen ziyaretçiler, sorular sorduktan ve akıl da verdikten sonra hiçbir açıklama yapmayarak Amerika'ya geri dönüyorlar.

 

Görevli ekip şöyle düşündü: NASA'dakilerin konuyla ilgili bilgileri vardı, kim bilir onlar o etkin kayıt aletleriyle ne sesler alıyorlardı. Nereden köken alırsa alsınlar, profesör ve bilim adamlarından kurulu bu ekibin kainattan aldıkları sesler parapsikoloji alanında adeta çığır açtı.

 

Nazar

Halk arasında oldukça güçlü bir inanış olan nazar değmesi olayının boş bir inanış olmadığı ve bilimsel çalışmalar alanına alınarak etkileri ve neticeleri dünyanın birçok ülkesinde değerlendirilmektedir. Nazar değmesine ilişkin düşünce çok eski ve derindir. Nazarın bazen söylenen bir sözden, bazen derinden bir bakıştan, bazen de iyi olmayan düşünceden kaynaklandığını biliyoruz. Bu nedenle kendimizi nazara karşı korumak amacıyla bazı yöntemlere başvururuz.

 

KEM GÖZ

 

Kem göz kavramı iki bölümde incelenir. Birincisi, şiddetli ve tesirli, diğeri ise belirsiz bir bakış anlamındadır. Biri kötü düşünceleri ve istekleri nakleden bir araç gibidir; diğeri ise gözün sahibi olan insanda varolan tehlikeli bir enerjinin kaynağından kendi istekleri doğrultusunda çıkan uğursuz bakış olarak değerlendirilir. Bu bakışa bir de söz unsuru karışacak olursa o zaman tehlike daha da büyük olur.

 

RUHSAL TESİR

 

Prof. Dr. Süheyl Ünver, nazar hakkındaki bir yazısında şöyle demektedir: "Bugün nazar değmesinin ruhsal mekanizmasının vücudumuzdaki atom enerjisine dönüşmesiyle ilgili olacağını bilmemiz gerekiyor. Bizde bir ruhsal tesir olduğuna göre vücudumuzdaki bazı maddelerin enerjiye dönüşmesi elbette ki mümkündür. Fikirlerimizin birgün yeni atom enerjisinin keşifleriyle ispatlanacağı inkar edilemez bir gerçektir. İnsan bir maddedir ve onun da ruh diyeceğimiz bir enerjisi vardır.

 

MAVİ BONCUK

 

Nazarın etkisine en etkili savunma mavi boncuktur. Mavi renk, çağlardan beri korunma prensibini temsil eder. O göğün rengidir. Rivayete göre Cengiz Han, babasının mavi bardağından su içerdi. Yüksek mahkeme başkanlığına verdiği emirde halkın taksim ve mahkeme kararları mavi deftere (Koko Debder) yazılsın, yasanın esasları ise ak kağıda mavi kalemle yazılarak nesilden nesile geçsin emrini verdiği söylenir.

 

Selçuklular, türbe ve medreselerini mavi çiniyle yapmaya özen göstermişler, gök medreseler birçok ilin süsleri olarak bizlere kalmıştır. Selçuklular mavi çininin koruyucu gücünü genellikle Ayet-el Kürsüyle takviye etmişlerdir. Bugün ise "maşallah" yazısı geniş ölçüde bu amaçla kullanılmaktadır.

 

DÜŞÜNCENİN ŞEKİLLENMESİ

 

Düşünce özel şekillere bürünmüş olan maddeden meydana gelmiştir. Bu şekiller gerçekten canlıdır, hassas ve durugörü yeteneği taşıyan kişiler tarafından görülebilirler. Düşünce şekilleri konusu uzaktan tesir ve telkin konusunun teknik temelini oluşturur. Nazar konusunda da söylenen sözün ya da düşüncenin şekil alması söz konusudur. Bu olguda aşırı beğenme, kıskançlık, aşırı heyecansal bir duygu, çekememezlik gibi durumlar söz konusuysa, elementlerinde etkisiyle düşünülen şey daha etkili olarak hedefe ulaşmış olur. Sonuç olarak da nazar dediğimiz olay gerçekleşir.

 

BİLİMSEL AÇIDAN NAZAR

 

Vücuttaki bazı enerjilerin yayıldığına ve bazı etkilerin bulunduğuna ilişkin parapsikolojik kanıtlar vardır. Nazar olayını da bu konuyla bağdaştırmak gerekir. Kirlian tekniğiyle yapılan incelemeler, vücutta değişen biyokimyasal hassasiyetleri ve yüksek iletme özeliği ile ışıldamaları göstermektedir. Prof. Dr. sitkovsky; 'Nazarın mistizmle hiçbir ilgisi yoktur. Bir insan düşündüğü zaman enerji yayar; bu enerji bazı kişilerde daha güçlüdür. Bu fiziksel ve fizyolojik bir gerçektir' demiştir.

 

ALINTIDIR.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Film mi gerçek mi tam olarak kavrayamadıgım bir derlemeydi o video... ama şunun benim yaşadıgım olayla alakası var ki o kadını ısran şeyın aynısından benim kollarımda ve gövdemde de var morluklar olmakta sıksık... aynı tür şeyse bunu ben nasıl çaresine bakıcam fakat bulamıyorum yöntem.. kurcaladıkça artıyor yaralarım...

 

Paylaşımın için teşekkürler :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Banyoda ki aynam yerek düştü büyük bir gürültüyle kırıldı !! bu olay şimdi oldu :/ afk yım gelicem birazdan toplamam gerek cam parçalarını off off !! hep zarar hep ziyan !! dğn msn de fairytale ile konusurkende gardolabım yere yıklıdı... :/ saaat 3.55 civarlarında... öff yardım edebilicek biri yok mu ??

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaşlar Son Birkaç Senedir Benimde Başımdan Aralıklarla Paranormal Olaylar Geçmekte...

İlk Başlarda Beynimin Bana Oyunu Diye Düşünüyordum.

Ama Yaklaşık 2 Sene Önce Olayların Şiddetlenmesi Nedeniyle Birkaç Gece Farklı Arkadaşlarımda Kaldım.

Onların Da Tanıklığı Olunca Hiç Kuşku Duymamaya Başladım...(Kütüphane'nin üstüme devrilmesi,garip telefonlar,gece uyumaya yakın yaşadığım rahatsızlıklar...)

O Günden Beri Araştırıyorum...

Etrafımdaki İnsanları Da Bilgilendirmeye Çalışıyorum.Bana Kaçık Gözüyle Bakanlar Dahi Olsa Devam Edicem...

En Garibi İse Bazen Yaşadığım Şeyler Beni Çok Korkuturken,Bazen Olağan Birşeymiş Gibi Davranıyorum...Elimde Olmadan.(örneğin;en son 1.5 ay önce yaşadığım,hissettiğim şeyler beni çok tedirgin etti)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bugün evimin bütün elektronik sistemi arızalandı hiç online olamadım ! elektirkler bir şok dalgası gibi birden arttı ! sonrada elektriklerim gitti elektirkler yok iken bilgisayarım ekranı açıldı ! (güç kaynagı kullanmıyorum) ardından 2 3 dk yakın hiç sönmeden çalışmaya devam etti ekranda ışık vardı... neyse odamdan çıktım mutfakta sabah kahvaltım için kendime tost yapıyodum bayat ekmeklerden elektrikler olmadıgı için buda yarım kalmıştı.. kararımı değiştirdim normal kahvaltı yapıcaktım bodrumdan güm diye bir ses geldi alt katta boş şişeler ve kırık bir sandalye vardı sadece aşşagıya indim hiç birşey göremiyordum el feneri mi aldım kapının arkasında asılıydı zaten bodrumun lambası yok tu zaten... lambayı yaktım etrafı kolacan ederken hiç birşey bulamadım.. biraz ürkmüştüm tırsarak yukarı çıktım eletriklerin geldigini fark etttim buzdolabım ilk çalışmaya basladıgında büyük bir titresim yapar ve zınnn diye ses çıkartır neyse kahvaltımıda adam akıllı edemeden evden ayrıldım çünkü iyice bunlamıştım bu son olanlardan yeni eve geldim ve elektriklerimde yeni geldi ben eve geldigimde hiç bir elektrikli aletim çalışmıyordu bu arada mutfakta ki içinde mercimek olan kavonozum paramparcaa olmuş bir vaziyette tezgahın üzerinde duyruyordu... hiç bir anlam veremiyorum... ne yapmak istiyor hiç birseyini anlamıyorum.. yardım edebilicek bir üye veya admin varsa yardımlarını bekliyorum.. en azından karşımdaki inin daha ne oldugunu bilmiyorum 8 yaşımdan beri benimle birlikte oldugunu biliyorum... ruh mu cin mi şeytan mı bilmiyorum en azından bu konuda yardım edin.. iyi geceler :(

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...