Jump to content

"Mücahit" Gerçeği


ihaveadream

Önerilen Mesajlar

Evvela milletçe bir huyumuz var. Önümüzde rakı, bira oldumu ya da ortam kahve, çay bahçesi oldumu cahilinden, cühellasına içimizde bir kaplan peydah oluyor. Şair, filozof, siyasetçi, eleştirmen, analist, arkeolog, tarihçi, zoolog daha bir ton şey oluveriyoruz. Hiç ummadığımız adam çıkıyor geliyor öyle şeyler diyor ki " lan müneccim dalağı mı yedin bu kadar kan gitti beynine " diyoruz. Şaşırıyoruz. Yürü git lan diyoruz, sövüyoruz.

 

Geçenlerde, güneşli bir izmir sabahında, sahilde koşu yaparken birden gözlerim karardı. Noluyoyuoyu lan şeklinde, yarım kalmış bir homurtuyla haldur huldur banka, taşa, toprağa tutunarak toparlanmaya çalıştım. Kaslarım tekrar çalışmayı reddedince eve doğru seyirttim. Tam manasıyla eve çıkmadan önce, ne halta ne tür tepkime yarattığını bilmediğim; ama 20'Lik dişi çıkan adama bile acayip şekilde verilmekte/tavsiye edilmekte ısrar edilen tuzlu ayran fenomeninden bir yararlanayım dedim. Girdim içeri kahveden. Orta, ileri yaşlı kel adamlar, miyadı dolmuş futbolcular, esnaf, en saf, hacısı hocası bir araya gelmiş oturuyorlardı. Vazgeçilmez yeşil renkli, tüylü kumaştan yapılmış masa örtüsü, demir bacaklı tahta gövdeli masalar, 30 yıl önce alındığı belli olan tabure ve sandalyeler buyur dedi bana. Ortamda yasakları delen bir sıgara kokusu, sürekli cinsel içerikli, artık noktalama işareti sayılıp, her cümlenin sonuna "koyulan" küfürlerle, okey oynayan adamların yanından geçerek oturdum kapıya yakın bir köşeye.

 

10 dakika bekle, yok. 15 dakika bekle yok. Kahvenin sahibi oralı bile değil. Mal mal duruyorum öyle. Neyse, adamın sonunda farkıma varmış olacak ki yanıma geldi. Uykulu gözlerle, kelleşmiş saçlarla, " ne söyleyeceksen söyle getireyim kak git bulmaca çözcem " şeklindeki sabırsız bakışlarıyla karşımdaydı, kahvecilerin %90 ı gibi doğulu idi. Ayran alabilir miyim, bir de tuz varsa rica etsem ? dedim. Adam ilk önce hafif ayılır gibi baktı. Sonra, "dur sana yardım edeyim" şeklinde, her muhabbete girme alışkanlığı neticesinde " Hayırdır, üşüttün mü sen ? " dedi. Hiç şaşırmadım. Türk insanının her türlü hastalığa koyduğu teşhis, "üşütmek". Karnım ağrıyor, üşütmüşsün. Burnum ağrıyor, üşütmüşsün. Boğazım ağrıyor, üşütmüşsün, başım ağrıyor, üşütmüşsün. Göğsüm ağrıyor, üşütmüşsün. Üşütmüşsün de üşütmüşsün. Bir de bunun kankası var, cereyanda kalmak.

 

Her neyse, tuzlu ayran geldi önüme. Bir yandan tuzlu ayran içip, diğer yandan feci şekilde hırpalanmış, özellikle nedense, posta gazetesine göz attım. Yine fenere ronaldinho, beşiktaşa robinho, galatasaray'a da ibrahimovic geliyormuş. Hemencecik sıkıldıktan sonra gazeteyi kenara attım ve insanları seyretmeye başladım.

 

Ben insanları seyrederken yanıma bir amca geldi. Biraz inceledi beni. Okuyup, okumadığımı sordu ve beklediğim bir gol olan "nerelisin" sorusunda ısrar etti. Neyse, türk insanına has " nerelisin, aslen nerelisin, orda kaynım var, oralarda bilmem ne varmış, geçenlerde bizim oğlan gitmişti " şeklindeki tanışma rtüelinden sonra, başladık memleket kurtarmaya.

 

Biliyormusun, dedi. Bu ülkede her şey bozuk. Kansızlar, ne hale getirdiler. İçimden " hmm oke " deyip, ayranımı içerken, bir yandan da amcanın devam eden konuşmasını dinliyordum. İzmir Etnografya müzesinden var ya, paşanın biri 17.5 tonluk heykel söküp kaçırdı ! demez mi ? Az daha kusuyordum ayranı ! İzmir Etnografya müzesinin şefiydi benim babam. Çocukluğumu o taş kaldırımların üstünde, ağaçların arasında, iki binalı yapısının bahçesinde koşarak geçirdiğim yerden bahsediyordu. Tanıyordum orayı. 17.5 tonluk heykel ! At da biraz destekli at be adam. İnanamıyordum, adam rakamlar, paşa'nın ismi, olayın tezgahlanışı, hangi örtgütle, ülkeyle bağlantısı olduğunu, bu işi yapan paşanın annesinin kızlık soy adını, terfi aldığı yaşı her şeyi biliyordu ! 17.5 heykeli söylediğine göre tırla kaçırmışlardı ve hiç gündeme çıkarılmamıştı. Pes 17.5 tonluk heykel kacırılacak ve ses çıkmayacak. O kadar inandırcı konuşuyor ki yani, etnografya müzesini bilmesem yiyecektim ! Mucahit abiydi o, boyacıydı. Sabahtan akşama kadar dükkanda oturan mücahit abiydi. Kayserili mücahit abimizdi. Devam ettik. Aydın ve ege taraflarından bahsettik. Yerin altında, bir sürü elmas ve altın madeni var diyordu. Yer altındaki cevherlerin değerini anlatıyor, turgut özal'ın nasıl buraları ele geçirdiğini ve TSK paşalarının nasıl buraları kullandığını rakamlarla birer birer ortaya koyuyordu. Adam öyle bir anlatıyordu ki, sanırsınız türkiye dünyanın en iyi altın madenlerine, elmas madenlerine sahip.

 

Döndük dolaştık, konu bir şekilde CHP lideri kemal kılıçdaroğluna geldi. Neymiş ? Adam sünnetsiz, alevi .venkmiş. Halkın içinden mücahit abi öyle diyordu. SSK'nın başındayken nasıl batırdığını, nasıl güvenilmez adam olduğunu anlatıyordu. Öyle emindi ki, sanki hayatı boyunca Kemal Kılıçdaroğlunun sünnet olup olmadığını araştırmış, kökenine inmişti. SSK'yı batırırken yanındaydı.

 

Konu RTE'ye geldiği zaman, bir çok iyi, bi çok kötü diyip kendiyle çelişiyordu.

 

Bunun gibi rakamlar vererek öyle şeyler anlattı ki..

 

KOMÜNİZM

LENİN

ATATÜRK

İSMET İNÖNÜ ( RUS AJANI OLDUĞUNU İDDA EDİYORDU )

MASONLAR

MİSYONERLİK

RİZA

MİLLİ EĞİTİM POLİTİKASI

İSRAİL

MOSSAD

FBİ

PKK

GÜNEY AFRİKA

WORLD CUP 2010

 

Bunun gibi konularda adam rakamlarla çatır çatır konuşarak beni hayrete düşürdü. Vay be dedim. Vay be. Boyacı mücahit abime bak.

 

Çıktım o gün kahveden. İlginç bir deneyimdi.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

mücahitler tükenmez... :D

 

onlar o kadar kemikleşmiş bi grupturlar ki "kahvede vatan kurtaranyus" şeklinde ayrı bi grup bile olmuşlardır homo sapiens türünün içinde

 

aslında zararsız tiplerdir ...

onlarla konuşup da etkilenecek saflıkta ve zeka düzeyinde insanlarla zaten muhatap olmazlar

neden tepki alırlar anlamam

candır onlar yaa yirim

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yazın gayet başarılı ve nasıl desem ''akıcı'' kelimesi cuk oturur :D eline sağlık.. Mücahit abiye keşke sorsaydın hangi okuldan mezunsun yada okul okudun mu gibi şeyler :D bak eminim derdi ki ''ben hayat okulu okudum A....Koyım Milli eğitimde eğitim mi veriliyor sanki '' :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hayır ondan değil. Yazılan metinin içinden bi' cümleyi parantez içinde google'ye aratıp. Ona ait olup olmadığını anlayabilirdi.

 

Doğru gerçekten çok mantıklı. Araştırmak varken neden sorasın kime ait olduğunu saçmalamak olur. Elinin körü'nde adetler böyle galiba.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...