Jump to content

Vampirizm: Efsane ve Gerçeklik (Cain'in Kitabı)


Wasteland

Önerilen Mesajlar

Önsöz

Sana hissettigim gerçek korkuyu anlatamam,bu sözlerimi bir kerede kafana kazi ve bir daha unutma. Belki pismanlik duyacagim. Belki onlar bu baskiyi asla göremeyecekler. Yine de bu raporu vermek benim görevim. Bu ,onlarin söyledigine göre kan baginin içinde olan birsey. Benim babam ve onunda babasi bu müthis ve serefli görevi takip ettiler. Gerçekten ama gerçekten bizim dogamiz bu görev ile sekillendirilmis; biz bilgiyi ararken asla arastirmalarimizi kesmeyiz. Biz Mnemosyne’ leriz. Geçmisi ve Hatiralari Arayanlar. Bizler özel olarak bu kitabi arastirmak üzere görevlendirildik. Tüm Vampir Soyu ile ilgili bilgilerin bulundugu büyük kitap, Caine, Caine’ in çocuklari ve torunlari tarafindan yazilan koleksiyon. Iste bu o kitap.Ilk önce Eden’ in dogusundaki Nod diyarinda yazildigi söylenen kitap. Gündüz vakti kabuslarla bizi esir alan ve her gece cahilligimizden gerçeklere dogru aci yolculuklar yasatan kitap. Yine de ben, cansizligimin her dakikasinin tadini çikariyorum. Ipek eldivenlerin içinden geçerek kitabin sayfalarini birer birer çeviren yasli, burusmus tenimin verdigi hissin tadini çikariyorum. Ellerim yumusakça üzerine vuran ışığı memnuniyetle paylasiyor. Önümdeki kitabi okuyorum. Yazilarin mürekkebi yeni kurumusken Charlemagne henüz gençti. Beni, en ufak dokunusumla kirintilar haline gelmekle tehdit eden tabletleri okurken derin ve sessiz bir korkuya bürünmem hosuma gidiyor. Hepsinden öte, onda ölümsüzlükten fazlasi olmasi ihtimali beni kendi içinde yakmakta. Bu bir arastirma. Ben dünyanin hertarafini dolastim. Belki de bu kitabin yasi en yasli akrabalarimdan bile fazla olabilir. Günün birinde ebedi görevim benden hayatimi alirsa nerede olursam olayim korku nedir bilmeyecegim! Kalibim küçük, vücudum zayif olsa bile kalbim güçlü ve kanim daha da güçlü.Babalarimizin uyurken söyledikleri yalan ve abartili hikaye parçalarinin beni götürecegi gölgeli yerlerden korkmuyorum! New York’ un saf vahsetinin içersinde kayboldum, Kingston valisi ile beraber çayimi yudumladim, Johannesburg da bir ömür boyunca bana düsman olacak kisilerle tanistim, Cairo’ nun en iyi kazi araçlarini kiraladim, Casablanca’ da dövüstürüldüm, Toledo’ daki antik çelikler ve anitlar hakkinda çesitli bilgiler ögrendim.Dover’ in bembeyaz uçurumlarini kazdim, Dublin’ de ölümcül bir yumruktan zar zor kaçabildim, Brest’ te uyanik gözlerden sinsice sivistim ve Cologne’ da bir manastirdan, antik kitap koleksiyonlarini onlarin elinden kurtardim.Berlin’ de 14 dini parsömeni yakilmadan önce kurtardim.En iyi kahveyi yudumladim ve Avusturya’ nin en bilgili kimseleriyle Vien’ de sohbet ettim.Prag Üniversitesi’ nin altinda ,en gizli tünellerde saklanan bir Methuselah’ tan eski Sümerlere ait gizli bilgileri ögrendim. Oslo’ nun en soguk kisi ile cesaretle yüzlestim. Yine de, bütün bunlar yalnizca önsezilerimle olmadi.Ancak bir gece böyle gidebilirdi. Bu yüzden; sezgileri ile bizlere gizlenmenin yollarini ögreten, görünenin ötesini sezmemizin yollarini gösteren, emreden sözlerimizin baskalarini kendi yolumuza çekmesini kolaylastiran kisiye, bizi bulan kisiye tesekkürlerimi sunuyorum.Ve sürekli kendisine dua etttigim, bana karanlikta görebilmeyi, topragin altinda uyuyabilmeyi ögreten savasçi dostum Karsh’ a da. Yine de kurucumuzun bize bütün bunlari nasil sagladigini merak ediyorum. Babam ve onunda babasi korkunç bir lanetin içine düsürülmüs görünüyor.Çilginlik, karanlik, önce sessizligin hemen ardindan tutarli görüsün verdigi korkunç kayip ve iletisim onlari vurmus görünüyor.Onlarin çok mu uzagindayim?Tremere dostum bana yazdigi mektuplardan birinde çilginligimin sebebinin akrabalarimıza güç saglamak için bizlerin bu ugurda yaniyor olabilecegini söylemisti.Bu dogru olmali, çünkü ben ,daha fazla bilgi edinme istegime karsi koyamiyorum. Bu uykuya ihtiyaç ya da kana ihtiyaç kadar karşı koyulması zor bir istektir benim için. Bu çevirinin aceleyle baskiya yetistirilmesi gerekiyor. Bunun verdigi telas beni en çok korkutan seydir. Belki de bu çilginliktir.Yine de bu sözcükleri baskiya vererek İsrafil’ in narin gizlenme gerekliligine (Masquerade) zarar verme niyetinde olmadigimi bilmeni isterim.Amacim bu kitaptan sadece ve sadece 10 adet basmak ve bu kopyalardan hiçbirini Seth’ in çocuklarinin eline vermemek(Tipki Babalarimizin Gölgelerin Hikayesi’ nde bizlere emrettigi gibi). Yine de bunu simdi yayimlamaliyim.Bunlar Nod’un Kitabi Hikayelerinin simdiye kadar toplanmis en eksiksiz koleksiyonu. Simdiye kadar hiçbir çeviri bu kadar eksiksiz degildi.Caine’ in Kutsal Ölçütleri’ de buna dahil . Ve aslinda bu tekslerinde aslinda tamamlanmamis oldugunu söylemek beni utandiriyor.Gerçeginden uzakta. Onun parçalarının, alevlerin antik yapilari yokettigi gibi yanarak dumanlarla beraber yokoldugunu gördüm.Bir Antediluvian’ in mezarinda kitabin tamamina dokunmustum ve ufalanarak tozlar haline geldigini izlemekle yetinebildim. Altin’ in Kayip Sehri’ nde yeraltindaki mabedde, Amazon Ormanlari’ nin gizli derinliklerinde 13 tastan tabletin sakli oldugunu biliyorum. Bu parçalardan herbiri Vampir Soyunun 13 klaninin herbiri için ayri özel kelimeler içeriyor.Ama ben bunlardan yalnizca birini görebildim .Oradan kaçmak zorunda kalmadan hemen önce.Yine de bilmecenin bir parçasi, simdiye kadar biraraya getirilerek toplanmis en büyük parçasina sahip olmakla övünüyorum. Elimdeki gerçek , ama hala onlarin sadece bir parçasi. Belki de benim bu kitabin her parçasini arayarak hatiralarin ucunu takip ediyor olmam yanlis bir davranistir. Ve simdi burada olmayan fakat her adimimi takip ederek beni sinirlendiren birisinin oldugunu biliyorum. Amelek’ in ta kendisinin tek elini öne uzatarak beni önledigini biliyorum, diger Methuselah larin da tabiiki. Ama bunları dahi bulabilmek çok zor, örnegin, Antediluvian lar ve Methuselah larin isimlerini bilebilmek bir güçtür. Bazi büyücüler, bu isimleri ögrenerek onlarin üzerinde hakimiyet sahibi olabilirler. Bunun verdigi korkudan ötürü Antediluvian lar ve Methuselah lar isimlerini tarih boyunca gizlemislerdir. Aslinda isimlerinin bazilarini kesfetmis oldugum için sansliyim ama yine de bu isimlerin Antediluvian larin esas isimlerini koruyabilmek için baskalarini yanlis yönlendirmek amaciyla biraktiklari sahte isimler olabileceginden süpheleniyorum.Yine de bu isimleri burada sunacagim.Belki de bu, gerçek Antediluvian lari saptayabilmek için kullanilabilecek tek yoldur.Bununla beraber bir klanin yalin isminin o klanin kurucusu ile baglantili olabilecegi saplantisinin içine düsmüs durumdayim. Örnegin, Malkav Malkavian a denk gelmektedir.Bu kuskusuz aptalca bir çalisma olarak görülüyor fakat benim için baska bir seçenek yok.Bir keresinde Brujah Antediluvian’ inin gerçek ismini ögrenmistim fakat bir sonraki gece kolumun kesilerek üzerine kendi ismimin yazilmis oldugunu gördüm. Sonrasinda ise bir daha klan kurucularinin isimlerini arastirmayacagima dair yemin ettim. Ben bu sözleri yazarken Cihat ajanlarinin beni izlediginden kesinlikle eminim.Dün geceden beri alt kattaki ana hole inmiyorum.Orada bir miktar kan birikintisinin ve bir kadinin gri- gümüsi gözleriyle beni izlediklerini görmüstüm.Kadin’ in giydigi pelerinin üzerinde Ventrue klaninin sembolü olan hükümdar asasi vardi, asanin beni izledigini, beni aradigini, beni haddinden fazla sinirlendirebilmek için Ventrue’ yi yanında getirdigini biliyorum. Ama hiç önemli degil. Ben gerçekleri yazacagim ve seni lanetlenmis olmanin huzuruna kavusturacagim. Bu teks parçalarini derlemeye girismemin çok basit bir hikayesi var, en azindan çesitli hikayelerle baglanti olarak. Sonuna üç noktanin birakildigi bir cümle gördügünüzde o özel parçada aslinda çok daha fazla sözcügün olmasi gerektigini bilmeniz gerekir.Yine de onlar ner nasilsa kaybolmus silinmis ya da benden gizlenmistir. Su anda bu mektubu bitirmek ve kitabimi tamamlamak için sadece Londra’ dan gelecek bir paketi beklemekteyim.Bu pakette sadece tek bir kopyasi bulunan‘Caine’ in Kutsal Ölçütleri’ kitabi bulunacak ve benim karmasik bilmecemin son parçasi da böylece tamamlanmis olacak.Büyük bir beklenti içersinde onu elimde tutmayi ve ona dokunmayi bekliyorum.Ve eger benim kardeslerimden biri ona yanaşmaya cüret ederse ben... ben onlari Atesin ölümüyle bulusturacagim! Benim tüm korumama ragmen Mikail’ in kutsal kılıcı onlari daglayacak . Çünkü kimse ona fazla yanasamadi. Soyumun içersinde muzaffer bir hükümdarlik sürecegim.

Caine'in Vampir Oluşu bölümü

İlk zamanları düşünüyorum

uzun zaman öncesini

İlk zamanları konuşuyorum

en eski Babamdan

İlk zamanların ve Karanlığın çöküşünün

şarkısını söylüyorum

Nod’da,

Cennet’in ışığının

geceyi aydınlattığı,

ve ailemizin gözyaşlarının

yerleri ıslattığı yerde

Her birimiz kendi yolumuzda,

yaşama hazırlanıyor

ve topraktan besinimizi alıyorduk

Ve ben, ilk doğan Caine, Ben,

keskin şeylerle,

kara tohumlar ektim

onları toprakta ıslattım

onlara baktım, büyümelerini izledim

Ve Abel, ikinci doğan Abel

hayvanlara baktı

kanlı doğumlarına yardım etti

onları besledi, büyümelerini izledi

Benim kardeşim, onu sevdim,

O en zekiydi,

en sevimliydi,

en güçlüydü.

O tüm neşemin ilk parçasıydı.

Sonra bir gün

Babamız bize dedi ki,

Caine, Abel

Yukarıdaki’ne kurban vermeniz lazım –

sahip olduğunuz her şeyin

ilk parçasının hediyesi

Ve ben, ilk doğan Caine, Ben

gevrek filizleri topladım

en parlak meyveleri

en tatlı çimenleri

Ve Abel, ikinci doğan, Abel

en genci kesti,

en güçlüyü

en tatlı olan hayvanını

Babamızın sunağı üzerinde

kurbanlarımızı yatırdık

ve onların altında bir ateş yaktık

ve dumanın onları taşımasını izledik

Yukarıdaki Tek olana

Abel’ın kurbanı, ikinci doğanın,

Yukarıdaki Tek olana güzel koktu

ve Abel kutsandı.

Ve, Ben, ilk doğan Caine, Ben

sırtımdan vuruldum

zalim bir söz ve lanetle,

kurbanım değersiz görüldüğü için.

Abel’ın kurbanına baktım,

hala tütüyor, et, kan.

Ağladım, gözyaşlarımı tuttum

gece gündüz dua ettim

Ve Babamız

tekrar kurban zamanı

geldi dedi

Ve Abel,

genç olanını,

tatlı olanını

en sevdiğini sundu

sunak ateşine

Ben götürmedim

en genç olanını,

en tatlısını

Yukarıdaki Tek olanın

istemeyeceğini bildiğim için

Ve kardeşim,

sevdiğim Abel

bana dedi ki

“Caine, getirmemişsin kurbanını,

sahip olduğun her şeyin

ilk parçasının hediyesini

Yukarıdaki Tek için

sunak taşında yakmaya.”

Sevgi gözyaşları akıttım,

keskin şeylerle,

kurban ettim tüm neşemin ilk parçasını,

kardeşimi.

Ve Abel’ın kanı

sunak taşını kapladı

ve güzel koktu

yandığı gibi

Fakat Babam dedi ki

“Lanetli olan, Caine,

kardeşini öldürmüş olan.

Benim gibi

sen de kovulacaksın.”

Ve ben Karanlıkta amaçsızca dolaşmam için

Nod diyarına sürdü.

Karanlıkta uçtum

Işık kaynağı göremedim, korktum.

Ve yalnızdım.

Lilith’in Gelişi

Karanlıkta yalnızdım

Ve açlık hissettim.

Karanlıkta yalnızdım

Ve soğuğu hissettim.

Karanlıkta yalnızdım

Ve ağladım.

Sonra oradan bana geldi

hoş bir ses,

tatlı bir ses,

Yardımın kelimeleri.

Bitişin kelimeleri.

Bir kadın, karanlık ve sevecen,

gözleri oyulmuş,

Karanlığın içinden bana geldi.

“Hikayeni biliyorum Nod’lu Caine.”

dedi gülümseyerek.

“Açsın. Gel! Benim yiyeceğim var.

Üşümüşsün. Gel! Benim giysilerim var.

Üzgünsün. Gel! Benim rahatlığım var.”

“Kim benim gibi Lanetli birini rahatlatabilir?

Kim beni giydirir?

Kim beni besler?”

“Ben Babanın ilk karısıyım,

Yukarıdaki Tek olanı reddeden

ve Karanlığın içinde Özgürlüğe kavuşan.

Ben Lilith’im.

Bir zamanlar, ben de üşüdüm,

ve benim için sıcaklık yoktu.

Bir zamanlar, ben de açtım,

ve benim için yiyecek yoktu.

Bir zamanlar, ben de üzgündüm,

ve benim için rahatlık yoktu.”

Beni aldı, beni besledi.

Beni giydirdi.

Onun kollarında, rahatlığı buldum.

Ağladım,

gözlerimden kanlar süzülene kadar

ve O, onları öperek aldı benden.

Lillith’in Büyüsü

Ve bir süreliğine

Lilith’in Evi’ne yerleştim

ve sordum ona

“Karanlığın Dışında,

nasıl inşa ettin bu yeri?

Nasıl yaptın giysileri?

Nasıl yetiştirdin yiyecekleri?”

Ve Lilith gülümsedi ve dedi ki,

“Senden farklı olarak, ben Uyanmıştım.

Etrafında Örülen ağları görürüm.

Gücün dışında olan ihtiyaçlarımı yaparım.”

“Beni de Uyandır, Lilith,” dedim.

“İhtiyacım var bu Güç için.

Sonra, kendi giysilerimi yapabilirim,

kendi yiyeceğimi yapabilirim,

kendi Evimi yapabilirim.”

Kaygı Lilith’in alnını kırıştırdı.

“Uyanışının sana ne yapabileceğini bilmiyorum,

Baban tarafından gerçekten Lanetlendiğin için.

Ölebilirsin.

Sonsuza kadar değişebilirsin.”

Caine dedi ki,

“Güç olmadan yaşam,

tam bir yaşam olmayacak.

Hediyelerin olmazsa ölebilirim.

Senin Kölen olarak yaşamayacağım.”

Lilith beni sevdi, bunu biliyordum.

Lilith sorduğum her şeyi yapardı,

buna rağmen bunu istemedi.

Ve Lilith, parlak gözlü Lilith,

beni Uyandırdı.

Kendini bir bıçakla kesti

akıttı benim için kanını bir kaseye.

Susamışça içtim. Tatlıydı.

Ve sonra Cehennem’e düştüm.

Sonsuza kadar düştüm,

düştüm Karanlığın en dibine kadar.

Caine’in Baştan Çıkarılması

Ve Karanlıktan

parıldayan bir ışık geldi

gecenin içinde bir ateş.

Ve büyük melek Mikail

bana kendini gösterdi.

Korkmadım. Ne işi olduğunu sordum.

Mikail, Cennetin Generali,

kutsal Alev’in taşıyıcısı,

bana dedi,

“Adem’in oğlu, Havva’nın oğlu, suçun büyük,

ve Babamın merhameti de büyük.

Yaptığın kötülükten pişman olmayacak,

ve O’nun merhametinin seni yıkayıp temizlemesine

izin vermeyecek misin?”

Ve Mikail’e dedim ki,

“Yukarıdaki Tek olanın lütfuyla değil,

kendim gururumla yaşayacağım.”

Mikail lanetledi beni, dedi ki,

“O zaman, bu toprakta yürüdükçe,

sen ve senin çocukların yaşayan ateşimden korkacak,

ateşim sizi derinden yakıp, etinizin tadını çıkaracak.”

Ve sabah, İsrafil geldi

alev kanatlarıyla,

ufku aydınlatan,

Güneşin sürücüsü,

koruyucusu Doğu’nun.

İsrafil konuştu,

“Caine, Adem’in oğlu, Havva’nın oğlu,

kardeşin Abel seni ve günahlarını affetti.

Yaptığın kötülükten pişman olmayacak,

her şeye kadir olanın merhametini kabul edecek misin?”

Ve İsrafil’e dedim ki

“Abel’ın affıyla değil,

ancak kendimi affedersem var olabilirim.”

İsrafil lanetledi beni, dedi ki,

“O zaman, bu toprakta yürüdükçe,

sen ve senin çocukların gün doğumundan korkacak,

ve güneşin ışıkları seni ateş gibi yakmak için arayacak

nerede saklanırsan saklan.

Şimdi Saklan, Güneşin gazabını senin üzerine göndermesi için.”

Fakat bu topraklarda saklanacak bir yer buldum

ve Güneşin yakıcı ışıklarından saklandım.

Derinlerinde toprağın, Dünyanın Işığı

Gecenin dağları arkasında saklanana kadar uyudum.

Günlerce süren uykumdan uyandığımda,

nazikçe çırpınan kanatların sesini duydum

ve Azrail’in siyah kanatlarını gördüm etrafımı kaplamış halde-

Azrail, biçici, Ölümün meleği,

karanlıkta yaşayan kara Azrail.

Azrail sessizce konuştu, bana dedi

“Adem’in oğlu, Havva’nın oğlu,

her şeye kadir olan Tanrı seni ve günahlarını bağışladı.

Onun merhametini kabul edip

seni almamı ve seni lanetsiz bir şekilde

ödülüne götürmemi kabul eder misin?”

Ve kara kanatlı Azrail’e dedim ki,

“Yukarıdaki Tek olanın merhametiyle değil,

kendi merhametimle yaşayacağım.

Ben ne isem oyum, ben ne yaptıysam yaptım,

ve bu hiçbir zaman değişmeyecek.”

ve sonra, korkunç Azrail yoluyla

her şeye kadir Tanrı beni lanetledi, dedi ki.

“O zaman, bu toprakta yürüdükçe,

sen ve senin çocukların Karanlığa tutunacaklar.

Sadece kan içeceksin

Sadece kül yiyeceksin

Her zaman ölümde olduğun gibi olacaksın,

Hiç ölemeden, yaşamaya devam edeceksin.

Sonsuza kadar karanlıkta yürüyeceksin,

dokunduğun her şey ufalanarak yok olacak,

son güne kadar.”

Kederli bir şekilde feryat ettim,

bu korkunç lanete ve

etimdeki yırtılışa.

Kan ağladım.

Gözyaşlarımı bir kasede topladım

ve içtim.

Hüzün içeceğimden

kafamı yukarı kaldırdığımda

büyük melek Cebrail,

nazik Cebrail,

Cebrail, Merhametin Efendisi

bana göründü.

Ve büyük melek Cebrail bana dedi ki,

“Adem’in oğlu, Havva’nın oğlu,

Farkına var, Babamızın merhameti

senin tahmin edebileceğinden daha büyük

hatta önünde Merhametin yolu açıldı,

ve sen bu yola Golconda diyeceksin.

Ve bunu çocuklarına anlat,

bu yoldan gelip,

tekrar Işıkta yaşayabilirler.”

Ve bununla birlikte, karanlık kalktı,

bir maske gibi

ve tek ışık

Lilith’in parlak gözleriydi.

Bana bakıyordu, biliyordum

ve Uyanmıştım.

Enerjim bana doğru akın ettiğinde

nasıl şimşek kadar hızlı hareket edeceğimi [sürat]

nasıl dünyanın gücünü ödünç alabileceğimi [Güç]

nasıl taş gibi olabileceğimi [Dayanıklılık]

keşfettim.

Bir zamanlar aldığım nefes gibiydiler.

Lilith sonra bana

avcılardan kendini nasıl sakladığını [Şaşırtmak]

itaate nasıl emredeceğimi [Hükmetmek]

ve nasıl saygı talep edeceğimi [Duruş]

gösterdi.

Sonra, Uyanışımla birlikte,

şekil değiştirmenin yolunu [Değişkenlik]

hayvanlara hükmetmenin yolunu [Hayvanlık]

gözlerimle geçmiş görüşleri izlemenin yolunu [Himaye]

buldum.

Sonra Lilith geldi ve durmamı emretti, dedi ki,

sınırlarımı aşmışım,

çok ileri gitmişim

varlığımı tehdit etmeye başlamışım.

Güçlerini kullandı ve bana durmamı emretti.

Güçleri yüzünden, onu dinledim,

fakat derinlerimde bir yerde bir tohum ekildi,

isyanın tohumu

Bir Gece, kendime geldiğimde,

sonsuz imkanları gördüm yıldızlarda

ve biliyordum ki

gücün yolu ve kanın yolu

onlara sahip olmam için bekliyordu,

ve fark ettim ki bu Son Yol,

diğer yolların yetişip büyüyeceği yoldu.

Yeni güçlerimle,

beni Karanlığın Hanımına bağlayan bağları kırdım,

o gece Lanetliler Kraliçesini bıraktım,

kendimi gölgelerde gizleyerek,

Nod diyarından kaçtım

ve sonunda bir yere geldim,

onun iblislerinin bile bulamayacağı bir yere.

ANCIENT LORE CAİNE KANI

Başlangıçta sadece Caine vardı.

Hiç sevgi beslemediği kardeşini kurban eden Caine

Yaşadığı yerden kovulan Caine

Ölümsüzlükle lanetlenen Caine

Kana açlık duymaya lanetlenen Caine

Caine ki, hepimiz onun soyundan geldik

Atalarımızı atası.

Bir yüzyıl süresince o ‘Nod‘ diyarında yaşadı.

Yalnızlık ve acıyla

Sonsuzlukla eşdeğer bir süre yalnız kaldı.

Ve hatıraları ona hep hüzün verdi

Böylece O ölümlülerin dünyasına tekrar döndü.

Ölümlülerin dünyasına

Öldürdüğü kardeşinin, kardeşinin çocuklarının dünyasına”

 

Devami Var Uzun Çevri

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Caine ‘Children of Seth’ e (Seth’ in Çocukları.Vampirlerin ‘akrabaları’ olarak çağırdıkları isim) döndüğünde birçokları onun, vampirlerle ölümlülerin birlikte yaşayacakları muazzam bir şehir inşa etmeye gittiğine inanıyorlardı. Vampir soyuna mensup bazı tarihçiler bu süreci ‘Saf Uyum Zamanı’ olarak tabi ederler. Birçok alaycı Cainite (Caine soyundan gelen vampirlere verilen isim) ise bu dönemde vampirlerin Seth’ in çocukları için birbirlerine zarar verdiklerini idda ederler. İşte bu dönemde 13 farklı klanın ortaya çıktığına inanılır. Bu farklı klanlarda tıpkı Caine’ in yaptığı gibi insanları vampirleştirerek kendi çocukları (Childer) haline getirebiliyorlardı. Böylece soylarını devam ettirmekteydiler. 2. Jenerasyondan 3’ ten fazla, 3. Jenerasyondan da 13’ ten fazla vampir olduğu fikri ise çoğunluk tarafından gözardı edilmiştir. Cainite, inançları ise atalarınınefsanelerine ithaf etmektedir.Bu efsaneler 3. Jenerasyondan 100’ ün üzerinde vampirin olabileceğini idda etmektedir. Fakat bunu doğrulayacak herhangi bir kanıt henüz bulunamamıştır.

 

 

”Güçlü bir soyun hükümdarı olsa da ,o hala yalnızdı.

Hiç kimse onun gibi değildi.

Onun hüznü tekrar kabardı.

Sonra kendi çocuklarını yaratarak büyük bir günah daha işledi

Fakat bu çocukları tarafından bir soy daha geldi,

Caine’ in torunları

Ve ardından Caine söyledi

“Bu suçumuzda bittiğinde, daha fazlası olmayacak.”

Caine’ in ağzından çıkanlar kanundu, onun soyu buna itaat etti.

Şehir yüzlerce yıl ayakta kaldı,

Ve güçlü imparatorlukların merkezi haline geldi.”

 

 

Şehrin geceleri sayılıydı, hikaye aynen devam ediyordu. Ve Tanrı, Caine’ in çocuklarını telef etmek için ‘Büyük Sel’ i gönderdi. Bu olay kutsal kitaplarda Hz. Nuh’ un büyük bir gemi inşa ederek üzerlerine çöken bu büyük Tufana karşı insanlığın kaderini kurtardığı ‘Nuh Tufanı’ olarakta bilinir.

 

 

”Ama sonra Tufan geldi,

Büyük Sel tüm dünyayı sardı.

İlk Şehir yokoldu.

Ve halkı da onunla beraber.

Caine bir kez daha hüzünle doldu ve kendini yalnızlığına terk etti.

Bir köpek gibi, çöplüklerin arasında

Ve hükmünü kendi sonuna bıraktı

Onlar(Caine’ in çocukları) geldiler ve Caine’ e geri dönmesi için yalvardılar.

Şehri yeniden kurmaları için.

Ama O onlarla gelemezdi.

Sel’ in kendisine ceza olarak gönderildiğini söylüyordu.

Dünya yaşamına geri dönüşüne ceza olarak

Ve ‘Gerçek Kanun’ devrildi.”

 

 

Babaları Caine’ in yokluğunda vampirler kendi aralarında önemsiz didişmelere ve savaşlara girdiler. Vampir soyunda cinayet ve hırs kanun haline geldi ve onlar İlk Şehrin görkemini yeniden yaşatmaya çalışsalarda İkinci Şehir hilenin ,dalaverenin, açlığın ve şeytanlığın kovuğu haline geldi.

 

 

“Böylece onlar ölümlülerin bıraktığı topraklara geri döndüler

Ve kendilerinin yeni hükümdarlar olduklarını duyurdular.

Hepsi birer grup oluşturdu

Caine’ in şerefi süregelsin diye

Ama onlar Caine’ in bilgeliğine sahip değillerdi.

Büyük savaş devam etti,

Yaşlılar kendi çocuklarına karşı,

Ve çocuklar atalarını yoketti.”

 

 

Atalarını yokederek yükselen bu akraba katilleri ‘Klanlar’ diye tabir edildi. Onlar 3. Jenerasyondular, 4 ve üstü Jenerasyonların ataları.Yine de; zayıf bilgelikleri onlardan, tıpkı kendilerinin babalarına karşı ayaklandıkları gibi çocuklarında onlara karşı ayaklanıyor olduğunu görmekten alıkoydu.Ve bu ayaklanma açıkça görünür hale geldiğinde Atalar oldukça sinirlendiler ve büyük bir oyun oynama kararı aldılar., Ataların gücünü göstermek için başlayacak olan savaş, ‘The Jyhad’ (Cihad). Ve çocuklarının yaptıklarını gizliden gizliye izleyebilmek için saklı sığınaklarına çekildiler. Kaçınılmaz korkunç savaş başlamıştı. Sonucunda ise İkinci Şehir çöktü.Vampir soyu ve Seth’ in çocukları ,Antediluvian ların üzerlerindeki korkunç etkilerinden kurtularak özgürce yaşaybilecekleri topraklara dağıldılar.Her ne kadar bu inanışın aptalca olduğu düşünülse de 3. Jenerasyonun o muazzam gücüne ve gazabına bir daha rastlamadılar. Böylece, hikayeler der ki, geceler birçok kez Cihat’ ın öfkeyle devam ettiğine tanık olmuştur. Bu sefer tüm vampir soyları arasında fakat Yaşlıların vahşi savaşında piyonlar olarak…

 

 

”Sonra asiler yeni bir şehir kurdular

Ve klanlarını bu şehre getirdiler.

Burası müthiş bir şehirdi ve insanlar onlara sanki tanrıymışçasına tapıyorlardı

Onlar kendi istekleriyle yeni bir jenerasyon daha oluşturdular.

Caine’ in 4. Jenerasyonu.

Ama onlar Jyhad’ dan korktular

Ve yeni soylar yaratmaları Çocuklarına yasaklandı.

Bu gücü Yaşlılar kendileri için tuttular. N

e zaman yeni bir çocuk yaratılsa avlanıyor ve öldürülüyordu.

Onun babası da beraberinde.

Bu şehir Caine’ inki kadar muhteşem olsa da sonunda o da yaşlandı

Yaşayan her şey gibi o da adım adım ölüme yaklaştı

Atalar ilk önce gerçeği göremediler

Ve dönüp baktıklarında ise çok geç kalmışlardı

Onların şehri yokedilmişti ve onların gücü de yokolmuştu.

Ve onlar güçlerini serbest bıraktılar, soylarını da beraberinde

Ve güçlü atalarını zayıflatabilmek uğruna birçokları öldü

Ama onların otoritelerinin kaybolmasıyla beraber herkes kendi çocuklarını yaratmakta serbest kaldı.

Ve bu olur olmaz yeni nesiller yaratıldı,

Yeryüzünü bir baştan öbür başa değin yöneten.

Ama bu son olmayacaktı.

Zaman geçtikçe yeni soylar ortaya çıktı

Ve sonra bir kez daha savaş başladı

Yaşlılar derinlere gizlenmişlerdi,

Tehlikeyi haber aldıklarında.

Ama çocukları onların şehirlerini ve akrabalarını buldular.

Ve onlarda savaşın büyük dalgasına kapılarak öldürüldüler.

Savaşın sonunda Jenerasyonların hiçbiri

Artık birbirleriyle konuşmuyordu.

Ölümlüler dev bir dalga gibi kıtalara yayıldılar

Vampirlerin şehirlerini yakıp yıkmak için.

Ölümlüler vampirlerin kendi içlerinde savaştıklarını anladılar

Fakat bu ölümlülerin işine yaramıştı.

Soylarını yeryüzüne yaymalarına.

Böylelikle bu savaş sona erdi,

Tüm vampirler birbirlerinden sakladılar.

Ve çevrelerindeki insanlardan da

Wraith the Oblivion

ÖLÜMSÜZLÜĞE BAĞLANIŞ

Evet, ölüm, fakat onun bir basamak üstünde, kefenin içersinden açılmış bir geçit gibi tıpkı. Ölüm anı, bir yolculuğun defterine mührünü basıp kapattığın ve diğer bir yolculuğa başladığın bir âdettir aslında, bizim için her an gerçekleşmesi olası bir yol.

 

Tamamlanmamış binlerce iş, gezilmemiş milyonlarca yol, özlemler ve pişmanlıklar. Bil ki bunlar senin ölü bedeninle beraber yitip gitmezler. Tam tersine yokolmayarak, senin yaşamını ellerinde tutarlar. Birer hayalet, birer gölge olurlar.

 

Bu dünya ve öteki arasında kapana kısılmış ruhlar, karanlık lanetlerinin içinde kaybolmuşlardır. Beraber yaşamaya mahkûm edildikleri saf ızdıraplarıyla beraber geçmişlerinin içine kısılmışlardır, arzularının ve korkularının içine…

 

Birçoğu, beklemedikleri bir şekilde, vahşi veya acımasız bir ölüm ile. Tamamlayamadıkları önemli işlerine, kalplerini delip geçen henüz söylenmemiş sözlere, kaderin kısa tuttuğu yaşamlarına bağlanmışlardır. Diğerleri ise, mutluluğa olan trajik özlemleri, yaşarken yapmalarına izin verilmemiş işleri tamamlamaları ile lanetlenmişlerdir ve çürütülmektedirler. Az bir kısmı ise acılarına, nefretlerine ve tutkuyla bağlandıkları ideallerine sürülmüşlerdir.

 

Onların hepsi, anlamaya ve geçmişe ait bazı kesitleri idrak etmeye dair bazı fikir özleri barındırırlar. Tüm bu varoluşlar bir anlam bütünüdür, özellikle de altdünyada, hayatta kalabilmek için ölüme karşı verdikleri mücadelede. Hafızalarından çıkaramadıkları parçaların, tutkularından geriye kalanların onlara bağlanması ile hisarın dışına taşan Bozulmuşluğun kirli sularını içeride tutmaya çalışan bir kale inşa ederler. Onlar öyle münzevi ve zanaatkâr kimselerdir ki, hatıralarını törpüleyip parlatarak daima canlı tutmak zorundadırlar. Bu; salt yozlaşmaya karşı kendilerini az da olsa koruyabilmeleri için gereklidir.

 

Bir türün üstün varlığı olmak, boşluğun içinden geçebilmekle mümkündür, Bozulmuşluğun kalbinden geçebilmek ile. Gölgenin en derinlerinde barındırdığı karanlık benimsenmelidir, hiççilik inkâr edilmelidir, korku reddedilmeli, tutkuya bağlanılmalıdır. Geçmiş reddedilmelidir, gelecek önümüze serilmelidir. Herkim ki kendini geliştiremedi, acısının üstesinden gelemedi, maneviyatını hissedemedi yahut korkusundan ötürü manevi bütünlüğünü yüceltemedi, o kişi, karanlığın ta kendisi tarafından yutulup içine hapsedilecektir.

 

 

 

Senin varlığını artık hissetmiyorum

Senin okumuş olduğun kitaplara dokunamıyorum

Yıldızların altında seni takip ediyorum

Peşini bırakmaksızın, hatıralarının

Senin tanrın öldü ve bu kimsenin umrunda değil

 

Ve asla dinmeyen asaletinin

Kendi ikiyüzlülüğünün içinde boğuldu o

 

Ama sonunda artık özgürüm

Eğer bir cehennem varsa, seni orada göreceğim

 

Uluyan yaratıklara veda öpücüğü gönderiyorum

Tanrınla beraber tüm alçakgönüllülüğünüzle yanarken

 

Bu, seni benden ayırıyor

Söylesene, bunun için ölmeye değer miydi?

 

Çektiğim acıyı asla bilemeyeceksin

Ve de üstesinden geldiğim ızdırabı

Aynı şekilde bende, senin hakkında aynılarını bilemeyeceğim

Yine de Unutulmuşluğun kopçalarıyla

Biz, beraber olacağız

Cain Kitabindan

Vampir Nedir? Nasıl Ortaya Çıkmıştır?

 

Vampirler ilk katil Kain’in soyundan gelmektedir ve tıpkı Kain gibi; kan içmekle, güneşi bir daha asla görmemekle, ateşten, gerçekten kutsal olan her şeyden uzak durmakla ve ölümsüzlükle lanetlenmişlerdir. Vampir soyundan birinin bir insanın kanını içip kurutmasının ve ardından ölümlünün son nefesinde ona kendi kanından birkaç damla vermesi yeterlidir. Böylece insan ölmeyecektir, vücudu sıcak kalmaya devam edecektir. Uyandığında ise artık o bir yaşayan değil bir ölüdür. Kana karşı dayanılmaz bir gereksinimi vardır. Atası ona kendi kanını sunar onu vampir yapmasıyla ölümsüzlüğün dünyasına adım atılır. Bu dünyaya adım atan herkes ilk olarak lanetlenmiş olmayı kabullenmeye çalışır. Vampir olan kimse artık nefes almıyordur, kalbi atmıyordur. Birkaç hafta metabolizması kişinin ölümlü yaşantısından farklı olarak kanı kullanmaya alışacaktır. Bunun sonrasında ise vampir, klanının ona getirdiği doğaüstü güçleri kullanmayı öğrenecektir. Bu olduktan sonra artık o bir vampirdir. Babası ona yeni formunu kabullenişi için gereken neyse öğretir, varlığını ve gereksinimlerini benimsedikten sonra onu kendi toplumlarına buyur eder. Her vampir varlığını ve şartlarını kabullenmek zorundadır. Bu kabulleniş bir gecede de tamamlanabilir, senelerde sürebilir. Yine de her halükarda vampir içinde bulunduğu şartlara uyum sağlamak zorundadır, yani lanetlenmişliğini kabullenmek ve bu yolda ilerlemek.

 

Vampirlerin ortaya çıkışı ise ilk vampir Kain’e dayanmaktadır demiştik. Daha sonraki bölümlerde detaylarıyla değineceğim, şimdi ise kısaca anlatıp geçmekle yetiniyorum. -Kain, İslami kaynaklarda Kabil ismiyle tanınır ve Habil’in kardeşidir. Kain ilk katildir ve ilk lanetlenmiştir. Kardeşi Habil’i katlinden ötürü tanrı tarafından lanetlenmiş ve sürgüne gönderilmiştir. Nod’un diyarına düşen Kain burada Hz.Adem’in ilk hanımı ve Nod’un Diyarı’na geldikten sonra Uyanmış olan ilk büyücü Lilith ile karşılaşmıştır. Lilith Kain’in Nod’da yokolmasını önlemiş, ona yiyecek, içecek, giyecek ve barınak sunmuştur. Kain tüm bunlardan faydalanırken bir taraftanda neden kendisinin bu güçleri kullanamadığını sorgulamaktadır. Lilith ona Uyanmışlıktan bahseder, tüm bu güçleri kullanabilmek bu yolla mümkündür. Büyü ile… Kain Lilith’i kendisini de bir Uyanmış yapmasına için ikna eder. Fakat tam uyanmışlık içn gerekli ritüel yapılacakken ilahi güçler araya girer. Kain Nod Diyarından Abyss'e çekilerek yüce melekler tarafından tanrının yoluna çağrılır. Fakat Kain yolundan geri dönmezr ve bunun sonucunda da yüce melekler tarafından ayrı ayrı lanetlenirr. Tüm lanetlerin ardından yeniden Lilith’i onu bulur ve uygun ritüel ile Kain'i bir Uyanmış yapar -birçok kaynak bu ritüelin Lilith'in kanını içmesi ile gerçekleştiğini söylemektedir. Uyanmışlığın verdiği muazzam güç ona vampirlerin şu anda sahip olduğu disiplinlerin en üst mertebelerini verir.

 

-Lilith’in kanının kudretinin farkında olan Kain bundan daha fazla yararlanmak ister, ki bunu yapmaya çalıştığında Nod’dan çekilir ve ölümlülerin dünyasına bırakılır. Kain, diğer kardeşleri Seth’in çocuklarının kurmuş oldukları şehrin(İlk Şehir) başına geçer ve hükmünü koyar. Aynı zamanda ilk üç çocuğunu da yaratarak vampir soyunu devam ettirir.

 

Şehir onun gücü ve kanunları ile yüzlerce yıl ayakta kalır ve medeniyetlerin merkezi haline gelir. -Bu olurken ikinci nesilde kendi çocuklarını yaratmıştır. Vampirlerin üçüncü jenerasyonu… Bundan sonra ise Kain kendi varlıklarının ölümlülerce bilinmemesi ve iki tarafında birbirlerine zarar vermemesi için yeni nesil oluşturmayı durdurur. -Ve Büyük Sel. Tarihte Nuh’un Tufanı olarakta bilinir. Büyük Sel İlk Şehri altında bırakır ve şehir dağılır. Kain ise şehri kendi çocuklarına bırakarak ortadan kaybolur. Cihad gelene değin bir daha ortalarda gözükmeyeceği dilden dile dolanır.

 

-Kanuni’nin ayrılışının ardından onun ardı sıra gelen nesil İkinci Şehri kurarlar fakat şehir İlk Şehrin haşmetinden eser taşımamaktadır. İkinci Şehir yozlaşmışlığın ve pisliğin bir yuvasıdır adeta. Bu dönemde üçüncü nesil vampirler ikinci nesil olan atalarını yok etmişlerdir(Aynı zamanda bahsettiğimiz üçüncü nesil vampirlerin 13 vampirden ileri geldiği ve bu 13 vampirin şimdiki 13 klanı ortaya çıkardığı söylenmektedir). Ve yine kendi rejimleri de, onların ardından gelen nesillerin onlara savaş açmasıyla devrilir ve vampirler yüzyıllar sürecek bir belirsizlik sürecine girerler. Artık her vampir bir başka vampir ile savaş halinde olacaktır. Üçüncü nesil vampirler olan Antediluvianlar ise kendi kovuklarına çekilecek ve Gehenna gelene değin bir daha ortaya çıkmayacaklardır. Bundan sonra Antediluvianlar savaşlarını gizliden yönetmektedirler.

 

-Ortaçağın karanlık, skolâstik felsefenin benimsendiği baskıcı dönemlerinde vampirler kendi klanlarını bir araya getirebilmişler ve yavaş yavaş güç unsuru oluşturmaya başlamışlardır. Tiranlıklarını her alana yayan vampirler kutsal mekânlardan büyük kütüphanelere, şehirlerden yabana, askeriyeden yönetime kadar her noktaya yayılırlar. Yine o dönemlerde eskiden İlk Şehir’in bulunduğu ve artık sadece kalıntıları bulunan bölgede vampirler günümüze değin sürecek olan kendi içlerindeki büyük savaşa, Cihad’a tutuşurlar. Bu dönemle birlikte vampir toplumu güç kaybederler, insanlık büyür ve güçlenir.

 

-15. yüzyıla gelindiğinde kilise kendi içlerine sızan vampirlerin farkına varır ve Engizisyona başlar. Ardından Anarşi Devrimi (Anarch Revolt) patlak verir ve klanlar birbirleri ile gruplaşarak global güç toplulukları oluştururlar. Anarşi Devrimi, yedi klanın(Bruha, Gangrel, Malkavyan, Nosferatu, Toreador, Tremer ve Ventru ) katılımı ile Camarilla örgütü kurulur. Maskeli Balo geleneği bu noktada ortaya atılır.

 

-Camarilla’ya katılmayan iki klan ise (Zimitsi, Lasombra) korkunç kültleri Sabbat’ı ortaya çıkarırlar. Camarilla’nın aksine Sabbat daha kaotik ve mobilize bir örgüttür. Benimsedikleri görüşler bağlamında vampir toplumunu ciddi tehlikeye sokarlar.

 

-Kalan dört klan ise(Asamitler, Set’in Takipçileri, Giovanni, Ravnos) herhangi bir gruba dahil olmamışlardır ve bağımsız klanlar olarak ele alınmışlardır.

 

-Günümüze yaklaşıldıkça nesiller artmış ve vampir kanıda bununla beraber güçsüzleşmeye başlamıştır. Bir üst nesil bir alt nesile nazaran vampirsi güçlere daha az hâkimdir. Bu da vampirlerin inanmak istemedikleri Gehenna’nın kehanetlerinden birine tekabül etmektedir. Zayıf Kanlı Olanların Zamanı (Time of Thin Blood) . Denirki bu zamanda vampirlerin kanı ve gücü öyle zayıflayacaktır ki onların sıradan ölümlülerden lanetleri dışında neredeyse hiçbir farkları kalmayacaktır. Ve yine o zaman geldiğinde Antediluvianlar tekrar uyanacak ve kendi soylarından gelen vampirleri yok edeceklerdir. Bu bir kehanet tabi, gerçek olur mu olmaz mı bilinmez ama üzerinde sürekli araştırılan ve hazırlanılan bir konu olduğu tartışılmaz bir gerçektir.

 

-Camarilla ve Sabbat örgütleri birbirleriyle amansız bir savaş içersindedirler. Benimsedikleri görüşler açısından birbirleriyle zıtlaşmaları ve yine birbirlerini tehlikeye atmalarından ötürü aralarında amansız bir mücadele vardır. Ölümlü gözlerden uzak, bu mücadele devam etmektedir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Caine’ in Efsanesinden Kisa Bir Kesit

 

Nod’ un Kitabinin bu kisminin Hristiyan kaynak yazitlari ile karsilastirmali olarak tam olarak uyusmamasinin hiçbir önemi yok.Bizim için önemli olan, belki de ilk zamanlardan beri, Düsüs’ ten sonra bizi çevreleyen seyler üzerine kisisel bakis açilaridir.Caine’ in bizlere, sözlerini kendi güdülerinden yola çikarak söylemistir ve bu kitapta, bizim Caine hakkindaki düsüncelerimizin sekillendirdigi bir hikaye oldugu tamamen dogru olmasina ragmen biz bu hikayedeki bazi unsurlarin gerçek oldugunu varsayabiliriz.Herseyden önce Caine’ in hikayesi sadece görenlerin anlattigi bir hikayedir –ki biz yine de bu hikayeye itimat ederiz-. Ah, sevgili babamiz. Bazi Islami mitlerinde Satanist olanlarin cennetten atilmis olduklari belirtilmektedir .Bunu sebebi insanoglunu sevmemeleri degildir. Tanriyi, baska hiçbirseye tapmayacak kadar çok sevmeleridir.Bu sebepten Tanridan baska hiçkimseye kulluk etmemislerdir.Ve belki Caine’ de sevgisini Tanrisiyla paylasmak istemistir kimbilir.Kardesini o kadar çok sevmekteydi ki En Büyük Olana layik olabilecek degerde baska birsey düsünemiyordu belki de. Çünkü kardesini öldürmüs olmasinin baska bir sebebi yoktu. O ölümü bilmezdi, ‘Ölmeden hemen önce tekrar dogmak’ insanlarin tecrübesini ettigi birseydi. Ayrica o zamanlarda yasamis baska kisilikler de kitapta yardimci rol üstlenmistir.Hebrew Midrashim’ in en yaslisi oldugu bilinen Lilith’ in bu hikayelerdeki varligi kitabin tamamiyle bir efsanevi edebiyat çevirisi olmadiginin kesin bir kanitidir.Cennetten atilmadan önce Lilith, Caine’ in önceleri cennetin isiginin içinde oldugunu ve sonrasinda atildigini görmüstür. Gerçek Büyünün Anasi Lilith’ in kendi fikirlerini sundugu siir dizelerinde de belirttigi gibi Caine’ in ilk disiplinini Lilith’ ten almasi da meslektaslarim arasinda dogruluguna güvenilen bir düsüncedir.Baskalari ise Lilith’ in rolünü Babamiz Caine’ in uyandirilisinda kendi büyü potansiyelini kullanmasi olarak görürler. Caine’ in zamanini Lilith ile beraber, esi ve hizmetkari olarak geçirdigi ”Lilith’ in Dönüsü” öykülerinde de kesfedilmemis birsey kalmamistir. Lilith’ in Caine in içindeki tanrisal gücü yavas yavas sinirlandirarak büyüsel gücü uyandirmasi sizce sadece bir vakit kaybi midir yoksa bunda bir çesit çiraklastirma gizemi var midir? Gerçek sudur ki, Lilith böyle yaptikça eksik kavrama yetisiyle Caine’ in ; Adem’ in ilk çocuguna da yapilmis olabilecegi düsünülen ‘Uyanis Kupasi’ndan onun kanini içmesine karsi kaygi duydugunu göstermektedir. Biz, bu kupanin Caine’ in üzerinde bir halüsinasyon etkisi yaratip yaratmadigi yada Caine’ in gerçekten fiziksel olarak Karanligin içersinde bilinmeyen bir yere tasinip tasinmadigini speküle edemiyoruz. Orjinal tekslerin çevirilerinde açiklansa bile bu asla anlasilamaz.Esasinda bu durum orjinal tekslerde „nefes almak” ya da „hareket etmek” gibi anlamlara yüklenmistir.Ve her ikisi de aslinda ayni açiklamaya isaret ediyor: ‘Caine’ in fiziksel olarak bir yerden bir yere tasinmadigi’ . Ve biz bundan herhangi bir tartisma konusu çikaramiyoruz. Bilinen kayitlardaki şaman inançlarina benzer olarak defalarca meydana gelen halüsinasyonlarin olagan sonuçlari. Yani Caine’ in basina gelen halüsinasyonlar aslinda sana ya da bana da gerçekçi gelebilecek bir yolculuk. Bununla beraber çocugum Beckett, Caine’ in Hikayesi’ nin tüm vampirlere ibret olmasi gerektigi sürekli ifade etmektedir.Ben buna tamamen karsi olsamda yine de Beckett sevdigim bir çocugum. Bu yüzden onun çalismalarina ve buluslarina da burada yer verecegim. Nod’ un Kitabinin simdiki çevirileri ( Dr. De Laurent’ in çevirileri ) edebi açidan gerçeginden uzak olmasindan ötürü orjinal tekslerdeki gerçek amaçlar ortadan kaybolmustur. Bu benim; Caine ve Abel’ in hikayesi, Caine’ in laneti, sonradan karsisina çikan Lililth ile bulusmasi gibi Ilk Soyun hikayeleri üzerine arastirmalarimi baz alarak kurdugum kendi teorim. Kendi çalismalarimi ve Caine üzerine dünyadaki diger çalismalari(Caine’ e ibadet eden ‘Kara El’ in ele geçirilen yazitlari da dahil) gözönünde buldurarak Caine’ in bilinmesi gereken gerçek öyküsünü yarattim. Insanlarin; avlanarak yasama evresinden, çiftlik hayvanlari yetistirme ve tarimi gelistirme evresine geçisinden sonraki dönemde digerlerinden diger kabilelerin basi kabul edilen iki büyük kabile vardi.Bunlar Abel’ in halki ve Caine’ in Halki olarak bilinirlerdi. Abel’ in Halki hayvancilikla ugrasirlardi ve Caine’ in Halkina nazaran daha ilkel bir yasayislari vardi.Gökyüzünde yasayan savasçi Büyük Günes Tanrisina tapmaktaydilar. Caine’ in halki ise tarimla ugrasmaktaydilar ve Abel’ in halkina göre daha medeni bir yasayis tarzi benimsemislerdi.Hasat dönemi zamanin çok önemli oldugunu düsündüklerinden topragin bereketi ve ayin gizemini tasiyan ve ‘Kara Ana’ diye de bilinen Ay Tanriçasina tapinmaktaydilar . Ama halklarin hepsi mutlu degillerdi. Abel, Caine’ in halkina sürekli saldirmaktaydi, onlara ikinci sinif insanlar olduklarini ve kendi Günes Tanrilari gibi avlanmadiklari için lanetlendiklerini söylemekteydi. Caine’ in halki savasmayi pek iyi beceremezdi ama Caine onlara topraklarina saldiranlara karsi kendilerini savunmalari için keskin aletleri nasil kullanacaklarini ögretmisti.Abel’ in halki onlara aci çektirmek için tekrar geldiklerinde Caine’in halki onlara savasarak cevap verdi. Abel’in halkindan bütün erkekler, kadinlar ve çocuklar öldürüldü. Sonrasinda ise Abel’ in Günes tanrisina inanan halki onlari kan lanetine tutulsunlar, yabanlarda evsiz barksiz kalsinlar diye beddualar ettiler.Onlarin kasabalarini yaktilar, topraklarini tuzladilar, ve hepsine Caine’ in halkinin bir daha düzelemeyecegini ve halktan ayrilmalarini söylediler. Onlar lanetin tuzagi içersinde haftalarca amaçsizca gezdiler. Ta ki yemeksiz ve susuz kalip baslarina birsürü bela gelene kadar.Sonra ayin ötesinde yasayan Kara Ana’ nin rahibesi ortaya çikti.Rahibenin yardima gelmesiyle Caine’ in halki rahat bir nefes aldi. Rahibe onlara büyüyü bahsetti, nasil avlanilacagini gösterdi, kan içmeyi ögretti. Güneş Tanrısı Caine’ in rüyasına girdi ve ona ; halkıyla beraber geri dönüp, kendilerini Seth’ in çocuklarının iradesine bırakmalarını söyledi. Caine reddetti. Buna karşın Güneş Tanrısı da ona kabilesindeki herkesin lanetleneceğini söyledi. Ve bu oldu. Fakat Kara Ana onlara bu laneti yenmenin yolunun elbet bulunabileceğini söyledi: Eğer Caine’ in halkı onun gizemli yollarından geçerek kendisine gelirse, Kara Ana onları Güneş Tanrısının lanetinden kurtaracaktı. Buradan çıkarılan ise; Caine’ in halkı(ve Caine) bizim medeniyete olan ihtiyacımızı , bizim daima aramaya mahkum edildiğimiz insaniyeti, Abel’ in halkı(ve Abel) ise bizlere kendi hayvansı doğamızı ,vahşice içgüdülerimizi ve bizi daima kandırmaya çalışan içimizdeki iblisi gösterir.Kara Ana kanımıza işlenmiş büyüye, Disiplinlerimize rehberlik eden gizemi gösterir.Güneş Tanrısından bizlere kalan mirası -laneti- bulabilmemiz için Kara Ana’ nın gizemini aramalıyız. Ergo diyorki , ”Ben bir İblisim, İblis olmak için dünyaya geldim.” Galconda tüm bu hedeflerin sonunda durmakta, belki de herşeyi dengede tutmak ve içimizdeki İblisin üstünlüğünü bize göstermek için.

Diğer Whıte Wolf Kitaplari İyi Olanlar

· Doğunun Irkı (Kindred of the East)

· Abanoz Krallığın Irkı (Kindred of the Ebony Kingdom)

· Vampir: Karanlık Çağlar (Vampire: the Dark Ages)

· Viktorya Çağı: Vampirler (Victorian Age Vampire)

· Kurtadam: Kıyamet (Werewolf: the Apocalypse)

· Kurtadam: Vahşi Batı (Werewolf: the Wild West)

· Büyücü: Yükseliş (Mage: the Ascension)

· Büyücü: Sihirbazın Savaşı (Mage: the Sorcerer’s Crusade)

· Hayalet: Yokoluş (Wraith –the Oblivion)

· Hayalet: Dünya Savaşı (Wraith: the Great War)

· Peri: Sanrı (Changeling –the Dreaming)

· Avcı: Hesaplaşma (Hunter –the Reckoning)

· Mumya: Diriliş (Mummy –the Ressurection)

· İblis: Düşüş (Demon –the Fallen)

· Orfeus (Orpheus)

· Karanlık Çağlar Karanlıklar Dünyası (Dark Ages World of Darkness

Tabikide Clan Book Lari Unutmamak Gerek Her Klani Tek Tek Anlatan Kitaplar

Keşke Yasaklanmasalardi

Ve Güzel Bir Şiir

Işıklar… Sarı, mavi, kırmızı ve bunlardan oluşan diğer tüm renkler. Hepsi birden oynaşıyor, iç içe geçiyor, birbirleriyle karışıyorlardı. Ama hepsi ruhsuz, hiçbiri bana yeniden doğuşumdan öncesini hatırlatmıyor. Bu yaşantı tüm bu renklerin ötesinde, renksizlikten farksız adeta.

 

Yeniden doğmadan önce Japon ve Hint felsefeleri ile ilgilenen bir akademisyen olmama rağmen nice zamandır felsefi düşünemez oldum. Çünkü ne zaman felsefe üzerine yormaya kalksam zihnimi tarifsiz bulantılara sokan bir hiççilik ile yüzleşmek zorunda kalıyorum. Ne zaman kütüphanemin raflarına baksam içimdeki o lanetli sureti görmek zorunda kalıyorum. Hissizlikle uyuşturulmuş tenim ne zaman kitaplarımdan birine dokunsa benliğimin derinliklerinde yatan o canavar kulaklarıma fısıldıyor.

 

”Sen bir hiçsin, tıpkı etrafındaki diğer her şey gibi. Ancak kendini avutabilirsin ki bu da çektiğin işkenceleri daha da arttıracaktır. İnkâr etmek bir yere kadar, kendi gerçekliğini benimsememen seni sadece güçsüzleştirecektir. Bu kitapta yazanların hepsi yalan. Çünkü hiçbiri seni ve yüzleştiğin gerçek dünyayı yansıtmıyor. O sayfalarda yazılı olan bilgiler ve disiplinler herkesçe görülebileni yazabilir sadece. Görünenin ötesine uzanan ebedi karanlığı ise sana ancak ben gösterebilirim. Toprağın altında ve göğün ötesinde yatan zifiri karanlığın altında yatan şifreyi sana ben verebilirim. Seni içinde bulunduğun hiçlikten bilince ancak ben çıkarabilirim.

Şimdi bana sarıl. Sana benimsemen gerekenler neymiş göstereyim.”

 

Gözlerim, yatakta müstehcen fikirlerini dışa vururcasına benim için usul usul kıvranan çıplak fahişeye bakarken zihnim tek bir şeye odaklanmış durumda. Kan… Doyasıya kan. Tek ve kesin bir hamleyle kadının boğazını ellerimle kavrıyorum. Dişlerimi yumuşak derisini yırtarak boğazının içine gömüyorum. Tatlı kan damağımdan aşağı doğru yavaşça süzülüyor. Her yutkunuşumda bedenim muazzam bir zevkle çalkalanıyor.

Hiçlikten farksız ruhum, kanın beni kendine çeken ruhuyla tatmin buluyor. İçimi ısıtan o baş döndürücü etkisi bana zevklerin en büyüğünü tattırıyor.

Ve ruhumu saran hiççilikten sıyrılarak benliğimi buluyorum…

Bazi Kısımlar Alıntıdır Bazı Kısımlari Yazarken Yardım Aldık Ama Çoğunu Kendimiz Çevirdik Ve sitemizde Daha Önce Yayınlanmişdir Alıntı Yapdığımız Kaynaklara Ve Çevride Yardımcı Olan Herkese Çok Teşekkurler İlk Üye Olduğum Zaman Paylaşacakdim Ama Unutmuşum İyi Okumalar

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

-15. yüzyıla gelindiğinde kilise kendi içlerine sızan vampirlerin farkına varır ve Engizisyona başlar. Ardından Anarşi Devrimi (Anarch Revolt) patlak verir ve klanlar birbirleri ile gruplaşarak global güç toplulukları oluştururlar. Anarşi Devrimi, yedi klanın(Bruha, Gangrel, Malkavyan, Nosferatu, Toreador, Tremer ve Ventru ) katılımı ile Camarilla örgütü kurulur. Maskeli Balo geleneği bu noktada ortaya atılır.

 

Bu bölüm Vampire's Masqurade oyunundan değil mi?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hepinize Ben Tesekkurederim Konuyu Açali Gerçekden Uzun Bir Zaman Olmuşdu Ve Uzun Bir Seyehat'ın Ortasindayim Sitemizi Hala Takip Ediyorum Ama Yorum Yazacak Kadar Müsayit Olamiyordum Bu Konuyu Begenmeniz Beni Gerçekden Çok Mutlu Etti

 

Bu bölüm Vampire's Masqurade oyunundan değil mi?

 

Evet Bu Bölümü Ordan Alıntı Diye Düşüne Biliriz Ama O Yukarda Yazdigin Bölüm Bir Cok Kitapdan Derleme Olmus Book Of Nod Kitaninda Ve Bir Kac Senaryo da Kulanilmisdir Ama Konumuz Cainin Kitabi Oldugu İçin Onuda Yazdim

 

Aslinda Temelde O Söyledigin Oyun Ve Bir Cok Kİtap Hep Birbirlerinden Esinlenilerek Yazilmisdir O Yaznin Eski Taş Yazitlarda (Tabletler)de Yer Aldigini Söyleyenlerde Var Zaten Efsanelerde Böyle Sisperdesi Altindadir Neyin Gercek Neyin Sahte Neyin BAslangic Oldugu Pek Bilinmez Hepinize Tesekkurler Cok Yorgunum Sacmalamis Ola Bilirim Belkide Saçmaladim :D Ama Kusra Bakmayin Hepinize İyi Sabahlar

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hepinize Ben Teşekkur Ederim Benim En Sevdigim Paylasimim Buydu Cok Önemli İslerim Dolayisiyla Yorum Ve Paylasimda Bulunamiyorum Ama Sitemizi Ziyaret Ediyorum Yakında Araniza Dönecegim Hepinize Teşekkurler M.Mustafa Kardesime Selamlar Ve Ayrıca Teşekkurler Bu Paylasimin Devami Gelecek.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ve büyük melek Cebrail bana dedi ki,

“Adem’in oğlu, Havva’nın oğlu,

Farkına var, Babamızın merhameti

senin tahmin edebileceğinden daha büyük

hatta önünde Merhametin yolu açıldı,

ve sen bu yola Golconda diyeceksin.

Ve bunu çocuklarına anlat,

bu yoldan gelip,

tekrar Işıkta yaşayabilirler.”

 

Golconda Nedir

 

: Burda Gecen Golconda Kelimesini Anlamanız Aslinda Devamını Ekleyecegim Hikayeyi Kavramanızıda Saglar Bana Burada Gecen Golconda Kelimesinin Anlamını Bir Cok Defa Sordugunuz İcin Acıklma İhitiyacım Hissetim :

 

Golconda Bir Vampirin Arınmasıdır. Kimisine Göre Bir Efsane Kimisine Göre İse Bir Amaçtır. Golconda Bir Durumdur Bir Haldir Aslında, Bir Vampir'in Golconda ya Ulaşması İçin En Önemli Koşul İnsandan Daha İnsan Olmasıdır (Bir İyilik Meleği Yani). Bu Durumda Vampir Yaşamak İçin Gerekli Olan Kan içme ihtiyacını Minimuma İndirmiştir (Hayvan Kanı İcmek De Golconda a Aykırı Bir Durumdur Cok Fazla Miktarda Tüketiliyorsa Sonucda İnsandan Dahada İnsan ) (Kuralda Normal Bir Vampir Gecede Bir Birim kan Kaybederken, Golconda'daki bir Vampir Haftada 1 Birim Kan Kaybeder), İçindeki Canavar a Öylesine Hakimdir Ki Bir Daha Kanı Görünce Delirme Veya Kan İcin Cıldırma Olaylarına Girmez, Ayrıca Kanı Kullanmadada Büyük Avantajlar Kazanır. ama Golconda Erişilmesi Cok Zor ve Uzun Bir İştir.

 

Vamipirler İcin Bu İmkansiza Yakındır Ve Vampir Bunu Basarirsa Diger Vampirlere Oranla Daha Gücsüz Düser.

 

Derleme .....

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kan güçlü olmak , beyin ve kaslar için deri ve iç organlara transfer olur. Beyne giden ekstra kan bize daha hızlı düşünmeye neden olur. Alyuvarın artan üretimi, daha hızlı pıhtılaşma yanı sıra, daha hızlı ve daha derin solunum için olanak sağlar.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kan güçlü olmak , beyin ve kaslar için deri ve iç organlara transfer olur. Beyne giden ekstra kan bize daha hızlı düşünmeye neden olur. Alyuvarın artan üretimi, daha hızlı pıhtılaşma yanı sıra, daha hızlı ve daha derin solunum için olanak sağlar.

 

Ve Ayrıca Kaslara Giden Ve Kalbe Giden Kan Arttikca

 

Kisi Dahada Güclenir Ve Vücüd Metobolizma Hızı Arttigi İcin Güc Ve Hız Kazanir

 

Kanı Azaltmaya Calisan Vampir İlk Olarak Delirme Kana Karsi Koyamama Güclügü Cekebilir Fakat Bu Konuda Gelisdikce Kana Karsi Koyma Ve İrade Kazanır Kan Arzusu Azaldikca Kisi İnsanliga Daha Yakın Olur Ve Bu Konu Cok Cok Uzun Yıllar Alir

 

Vampir Cok Fazla İnsan Kanı Tüketirse De Kana Karsi Koyma Gücü Azalir Kisiligine Yasina Ve Bilgeligine Baglidir Eger Vampir Yasli Bilge Ve İnsancıl Kisilige Sahipse Yıllar Gecdikce Kana Karsi Koyma Gücü Artar

 

Ama Vampir Yeni Yetmeyse Kan İcdikce Daha Fazlasini İster Cünkü Avcı Sınıfıdır Ve Avlanmakdan Zevk Alir

 

Burda Bir Efsaneden Ve Tam Anlamiyla Bilinmeyen Birseyden Bahsedip Onun Üstüne Teoride Bulunup Mantık Yürütüyoruz Eski Anlatılanlar Ve Belgelere Dayandırarak Yapiyoruz Bunu Bu Tamamiyle Bir Hayal Ürünüde Olabilir Ve Bir Cok Kitaba Filme Oyuna Konu Olmusdur Ve Her Efsanenin Ve Hayal Edilen Herseyin Bir Baslangıcı Oldugunu Düsünüyorum Gürülen Duyulan Konusulan Seyler Üstünden Efsaneler Olusur Sonucda

 

Ayrica Sana Gelince Öyle Bir Yazmissinki Yorumu Vampirmissin Gibi Düsünmemizi İstiyormussun Gibi Yada Öyle Olduguna İnaniyormusun Gibi Ve Bu Beni Güldürdü :D

 

Saygısızlık Olarak Algılama Ben Sadece Düsüncemi Paylasdim Yorumun Ve Katgın İcin Tessekurler

 

Zaten Burada Golconda Dan Bahsediyoruz Cok Eskiye Dayanan Bir Mithden

 

Sonucda Ben Arasdirmacıyım Arasdirmayı Severim Efsaneleri Ve Mithleri

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaşlar vampirlere inanmayın yani oha yuhh denir vampire inananlar ... ölürüm bu saçmalık ne...
İnanç nesnel bir kavram değildir. İnsanlar kendi doğrularını kendileri oluştururlar. Herhangi bir inanç size birşey ifade ediyorsa, doğru ya da yanlış olmasının önemi yoktur. Bu şekilde bir yorumun bu forumda yer bulması da ilginçtir ne yazık ki...
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Biliyordum.:whistling: Ama artık varlıkları kanıtlansın sizde rahat edin bende.:)

 

Ahh bence kesinlikle varlar kuzen :D Ama kanıtlanabileceğini sanmıyorum yani ben bir vampir olsam kesinlikle göstermezdim gerçek kişiliğimi helede bu kadar vampir fanı varken :Dİşin gizemi kalmaz :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...