Jump to content

Morfinsiz Çekilen Düş Sancıları -Batuhan Dedde-


optimist

Önerilen Mesajlar

Batuhan Dedde Mira-i Pinhan lakaplı bir sokak edebiyatçısıdır .

 

Hasat Zamanı

 

Bu kadar erken mi olacaktı hasatın, gözlerimle mi sulayacaktım seni

Ektiğimi değil hasreti biçtim, tattırma bana sensizlik şarabını

Ben senin için cennet şarabından geçtim..

Güneş olursun belki sonsuzluğuma açan

Bense kanadı kırık bir kuş, sana doğru bıkmadan uçan..

Hatıraları boynu bükük bıraktın hepsi anadan üryan..

 

Yapma bana bu hainliği, beni sensiz bırakma..

Boğma beni yalnızlığa, kırılan düşlerimle vurma sırtımdan..

Bak titriyor ellerim, dudaklarımda dudaklarının ıslaklığı hala

Yoktur tanrının bile hakkı gözlerim de ki seni almaya

Beni sensiz bırakmaya

 

Altın’dan topraktı sanki yer yüzü, ekinim.. Bir Azrail belasıdır ki sardı bütün hasadı.. şimdi bakıyorum da ne sarılığı kaldı, ne de toprağı.. sanki zindan bu yer-gök bana.. gülümsüyorum sana her sabah güneşin doğuşunda ve ellerini tutup ağlıyorum her akşam gün batımında.. geçer diyorlar ama yalan! Sadece alışıyor insan yokluğa.. ve sadece sürükleniyor büyük bir boşlukta oradan oraya.. gözyaşlarımı yüreğime akıtırken bekliyorum, tanrım! Daha ne kadar var vuslata…

 

Geberik Bir Sevda

Geberik bir sevdaya kalp masajı yapmaktı benimkisi

Kanı çekilmiş, buz kesmiş dudaklara hayat öpücüğü kondurmak

Meğer ne zormuş öldüğünü kabullenebilmek,

Artık var olmayacağını bilmek..

Kendi ellerimle seni yüreğime diri diri gömmek..

 

Gittin..

 

Bir garip sevda peşinde bıraktığın ayak izlerinde ihanet var..

Ardından ağlıyor geride kalan bütün köşe başları, bütün sokaklar..

Yalana mağlup olmuş doğrular

Yeni çiçek açmış kiraz ağaçlarımın dallarını kopartmış haylaz çocuklar

 

Bittin..

 

Her gecenin sabahında ve her sabahın gecesinde bir hüzün

Katığım bir dal sigara, demli bir çay

Hani bekâr işi, sabahtan kalanı ısıtılan.

 

Onur Katliamı

 

Sıcak bir oniki mayıs akşamıydı

Fonda ilk kez dinlediğim arabesk bir şarkı

Damarlarımda şarap, gözlerimde buğu

Yüreğimde bembeyaz bir kefen duruluğu

Birşeyde kesin karara varmışım belli

Artık sensiz devam edecek bu trenin yolculuğu

Efsanevi bütünlükler istiyordun

Bir Devrim..

İsteklerinin bizi baştan sona böldüğünü göremedin

Ne senin suçların fazladır, ne de benim

Biz beraber kırdık kalemimizi

Bizdik yine idam eden bizi..

Sen gözlerinden ve ellerinden bağladın ümitlerimizi

Bende kırılan düşlerin, keskin kenarlarıyla

Gözümü kırpmadan vurdum boynunu, öldürdüm hepsini..

Ve sıcak bir oniki mayıs akşamında

Doğduğun gün terk ettim seni, bıraktım yalnız başına

Onurumu bıçakladım bağrından

Diğer yüzümün, onursuzluğumun arka sokaklarında

Bir Cinayetin en canlı tanığı

Bir yalanın pişmanlığı akıyor şakaklarımdan

İki cinayet işledim, kendime aldırış etmeden acımasızca

Önce vurdum tekmeyi altında ki tabureye,

En sevdiğim kadınımın..

Ardından tenha bir köşede boğazladım şerefimi, sevgimi..

Gelecek adına hayallerimi ve seni çalmıştı benden,

Mirza ve Elif'i henüz doğmadan yetim bırakan bir ideoloji..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Benim Masalım

 

ayatı bir sıfata sokabilen var mı ?..

Nasıl bir olgudur ki bu..

İnmez omuzlarımdan tonlarca ağırlığı..

İnsan desem değil, cansız desem değil, hayvan desem hiç değil..

Ne kadar açmış bu böyle insanların umutlarını yemeye

Amansızca dövüşüyoruz her gün o bana vuruyo, ben ona..

Savurduğum küfürlerden,

Sanırım cehennemde melekleri bile kıskandıracak büyüklükte bir yer inşaa ettim kendime..

Bir kolu olmayan, saçları yolunmuş bir barbie bebek gibiyim..

Hayat dediğiniz küçük ******nun bebeği..

Her geçen gün canımı yakıyor..

Ve yeni bir oyuncak alana kadar annesi ona devam edicek bu..

Umut emmeye doymayan bir vampir,

Annesi karşılıksız ışık söndüren bi kaltak..

Bekliyorum heyecanla..

Bakalım kim galip gelecek sonunda?..

Bugün birşeyin farkına vardım..

Ben bir jenga'yım hayata karşı..

Bir bir çekiyor altımdan bütün sevdiklerimi..anılarımı..mutluluklarımı..

Çok usta bir oyuncu ama..

Altımda çekilecek sevdicek, mutluluk, anı.. hiç birşey kalmamak üzere..

Hala yıkılmıyorum..

Her günüm yıkılma dualarıyla geçiyor..

Bir elimde şarap kadehi..

Bir elimde sigaram..

Dudaklarımda duam..

Kulağım da hafif hüzünlü bir tını..

Bu ne tezatlık?

Gözlerim uzaklara dalmak istiyor..

Eskiye dair güzel şeylere..

Dalmak istedikçe sancılanıyor yüreğim yitip gidenlerin ardından..

kadınlar..aşklar..arkadaşlıklar..

Hem de ölümüne sevecen..

Yüreğim sancılandıkça gözlerim den fışkırıyor hüzün..

Gözyaşından ağır vergilerle yıldırdı içimde ki hüzünden kral mutluluk bireylerimi..

Geçmişe dair mutlu anılarımı..

İsyan etsek ?

Kralın çok güçlü orduları var..

Sessiz kalsak ?

Gün geçtikçe tükeniyoruz..

İçimde kopan fırtınalar aşındırdı artık yüreğim de ki sağlam limanları..

İskele ayakların da ki betonlarım sökülmüş..

Paslanmış demirlerim sırıtıyor pis pis arkamdan.

Uzaktan geçen gemiler terkedilmiş sanıp yanaşmayı bırak,

Bir ışık bile vermiyorlar geçerken ufkumdan..

Ben bir papatyaydım..

Seviyor, sevmiyorlarla mahvetti bu hayat beni..

Bütün dostlarımı tek tek ucuz bir fal eğlencesi için..

Ben bir güneştim..

Bütün ışıklarımı emdi hayat..

Aşktan ışıklarımı..

Ben bir çocuktum..

Ezdi beni..

Henüz yolun başındayken..

Ben bir güvercindim..

Vurdu beni yaramaz bir velet..

Henüz uzak diyarlara göç hayalimi gerçekleştirmeden..

Ben bir damla yağmurdum..

Kuruttu beni..

Hem de hiç acımadan..

Benim masalım da pamuk prenses bile yüz çeviriyor cücelerine..

Ve Perde

 

 

Çocuksu çizgiler taşırdı hep yüzüm

İçim bir şehit babası kadar değil belki ama

Hayalleri çalınmış bir adam kadar hüzün

Her gece yorgan altında gözümden akan yaşlar

Konferanslar verirdi yüreğime..

Ve tek tek hükümler giydirdim, çocukluğumda ki bütün sevinçlerime..

İsterdi şair, bulansa satırları hep aşk’a, sevince..

Baksın bir bakışta ateşini yükselten gözlere..

Fakat hayat bu işte!

Her dileyene vermiyor her dileneni..

Sıfırın altında etki eden gözlere hapsolduğu

Memuriyet düşüncesiyle etrafı süzen gözlerinden belli..

Yaşamak çoktan seçmeli..

Nedense görünmüyor hiç bir seçeneği..

Bir aralık akşamı yakalıyordu yağmur şairi..

Yürüyordu Geniş alnından kayan damlalara aldırmadan..

Yüzünde bir terkediliş oyunu var..

Gözlerinde iki perde

Perde arkasında oyuncular

Oyuncuların armasında

İhanetler.. Yalanlar.. Aldatanlar ve aldananlar..

Ortada kala kalmış bir yüreği var belli..

Ne yapacağını şaşırmış

Sahnede repliğini unutan oyuncular gibi dudakları kıpır kıpır

Beyni kalbine hükmetmeye çalışıyor

Avuntularla bezeli sufleler veriyor sanki..

Bir sonbahar akşamında süzülen rengi solmuş yapraklar gibi

Süzüldü aşağı doğru çıktığı yüksek sahneden

Kan kokusu bastırmıştı..

Yağmur ve toprak aromasını..

Bu onun Son Sahnesi..

Son oyunuydu..

 

Ve perde..

Gözlerimdeki Sen

 

Kış ortasında bahar havası soludum dün gece

Her zaman ki soluduğum sıradan bir hava mıydı ?

Yoksa ayazlara bulanmış, bahar görünümlü sevda mı

Hiç bu kadar tatlı gelmemişti bir dal sigara

Balkonda buz gibi hava kıçımı dondurdukça

Çok kez konuk olmuştu yüreğime ama

Böylesine umutlu bakmamıştım hiç birine

Ve başlamamış bu sevdam kadar

Hiç biri böyle harika bir lezzet bırakmamıştı dudaklarımda

Bölüşmemiştim kimseyle bir rengi, keyifli bir anı

Yahut kulaklarımın aşina olduğu hüzünlü bir şarkıyı

Gece ayaz..

Yüreğim yok yerinde,

Voltalarda istanbulun karanlık sokaklarında

Tenha bir köşede süzüyor sevda baştan başa

Beni vurup - vurmamanın arafında

Bir sır gizlerim içimde..

Biliyorum;

Bundan sonra her aynaya baktığımda

Gözlerimde sen olacaksın aslında..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Elveda

 

Kalmamalı aşk bir sokak duvarında..

Ruhta,kalpte kalmak varken..

Olmamalı ayrılıklar..

Sarmaş Dolaş, hep yanyana olmak varken..

Görmezden gelmeli kimi aksilikleri..

Anlayış göstermeli..

Kendini "o"na katmalı..

Ağlamalı sıkıntılı zamanlarda..

"O"na sarılıp ta..

Hıçkıra, hıçkıra..

Düşüp dizini yaralayan bir çocuk misali..

Doğmamalı sensiz gelecek sabaha güneş..

Karanlık olmalı her yer.. zifiri..

Gözyaşlarını saklamalı herkesten..

Karanlıkta parıltısını belli etmemeli..

Yanaklar.. Doya doya sulanmalı..

Sulanmalı ki.. İçimizde ezilen çocuk büyümeli..

Dünyanın kaç bucak olduğunu biz göstermeden..

Kendi görmeli o arsız velet..

İçinizde ki acının hırsını.. yine içinizden bir parçadan almalı..

Öldüresiye, acımadan dövülmeli o çocuk..

Ve bir gün..

Sisli, Soğuk bir kış gecesinde..

Islak sokaklarda.. bir başına gezerken..

Usulca kuytu bir köşeye çekilmeli..

Hayatın bize verdiği bıçağı saplamalı o tertemiz çocuğun göğsüne..

Yürek Sancısı ve gözyaşları eşliğinde..

Haykırarak sitem dolu bir teşekkür etmeli hayata..

Arkasından okkalı, gün görmemiş bir küfür savurmalı..

Alkolünde verdiği etkiyle yaradandan korkmadan..

Artık çocuk öldüğüne göre..

Sessiz, sedasız.. Islak sokaklara eşlik ederek..

Ayrılmalı o kuytu köşeden..

Ardı sıra gözler dağlanmalı.. ayaklar sakat bırakılmalı..

Kalpler sökülmeli yerinden..

Özlemeli o çocuğu şimdiden..

Hıçkırarak soğuk yatağa uzanmalı..

Haykırarak ağlamalı.. Uyuya kalmalı o şekilde..

Sabah kalktığında insan pişman olmamalı..

Çok özlediği çocuğun yanına gitmeli.. !

ve "final" demeli hayata..

Bu göç, gelirken ki kadar şaşalı olmamalı..

Sessiz sedasız, bir kaç seven gözyaşı dışında..

 

Seni Sevmenin Cumhuriyeti

 

Sis çökmüş istanbulun üzerine

Uslu bakışlar atıyor, puslu gözlerle

Birşeyler var sanki yüreğimde

Kaybolursam bir gün aramasın kimse

Beni ancak sen bulabilirsin

Seni sevmenin cumhuriyetinde..

 

Hüzünler Barındırdım Çocuksu Masum Yüzümde

 

 

kimsesiz, özgür bir piç olmak mı

yoksa anne babası olan bir hiç mi..

yaşamak her dem hüzünlere boğulmak mı

oysa ne insanlar vardı.. vurdumduymazdı..

sevgiye fakir büyüdüm

bir anne şefkatine hasret

babamın kirli sakallarıydı sanki vuslat..

hayallerimde hep ben gibiydi..

yetimdi..

saygıdan yoksun büyüdü hep fikirlerimde..

hüzünler barındırırdım çocuksu masum yüzümde

nedense yaşlar hep yatıya kalan bir misafirdi gözlerimde

ve çocukluğum..

farkındaydım..

bir kiracıydı yüreğimde..

hiç bir zaman aksi bir ev sahibi olamadım

yurt dışından koca delikanlılığım gelmedi bana

hiç sığınmadım sebeblerin eteklerine..

büyük adam olacaktım, umutlarım vardı

onca hayal bu küçücük akıla dardı

umutlarım vardı..

tozlu bir arsada, yaralı dizlerle top peşinden koşan bir velet gibi,

peşinden koşamadım hiç.

çok hamleler yapmayı istedim

"bak koç" diye inleyen namelerle silkindim..

her hamlemde önce yüreğimi kırdılar

sonra dizlerimi titrettiler..

şahlarım mat olmak üzere, ürkek bekliyorum

yemin olsun satırlarımda aşkta meşkte değilim

çocukluğumda çocuk olabilmekti tek isteğim..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Güzellikten Yana Sende Ki Bütün Kelimeler

 

Yok belki cesaretim sana koşmaya ama,

Bir kor bıraktın, sol yanıma..

Yüzüm yok yanaşmaya, söylemeyi birşeyleri sana..

Her ne kadar geçmişim kirli olsa da..

Korkuyorum.. Elimi tutsana..

Gözlerinden gözlerime aksana..

İpek tenini, ruhuma batırsana..

Sivri dilin ve kirli geçmişimi değil,

Senli geleceğimi vur yüzüme..

Affet yüreğimde ki sabıkalı sevdalarımı..

Babacan bir hakim tavrıyla..

Bir gülüşüne amade bu gözler.

Hep güzellikten yana sende ki bütün kelimeler..

Ömür feda gözünden düşen bir damla hüzüne..

Tanrım.. Keşke hep gülse..

Yürek biliyor hatalı olduğunu..

Tıpkı sütünü döken kediler gibi..

Oyuncağını kıran çocuklar gibi..

Biliyor hatasını ama yine de bir aman,

Bir af,

her ne kadar hatalı olsa da düşünceleri ona karşı hep saf..

Boğulurdum önceleri gözlerimle yarattığım kendi deryalarımda..

Al beni kalbine..

kilitle ve bir ömür bırakma..

Gözlerini gözlerime perçinlediğin o doyamadığım anlarda..

Deryam ol.. Sakla beni sensizlikten, ıssız bir adada..

İçinde gözlerin olan..

İçinde sözlerin olan..

Kutsaldır Yalnızlık

Büyük Bir Fener Alayı ile geçti buralardan bir zamanlar sevda..

Görkemli.. Gösterişli bir geçitti..

Tıpkı Yüreğim de ki krallığım gibi..

Şöyle bir bakıyorum da..

Hükmü bitmiş..

Artık krallığın son devri yaşanıyor sanki..

Eskiden kır çiçekleri ile seviştiğim bahçesine bakıyorum da sarayımın..

Kendi yurdumdan Sürgün edildiğim yerlerden..

Uzaklardan..

Puslu, Mülteci Gözlerle..

Yer yer hüzünlü.. yer yer matemli..

Bu gri bahçe, aynada ki bu ağlak surat benim mi ?..

Göz yaşlarım utanır oldu damlamaya çenemden..

Yüreğime baktıkça, utanarak kaçacak delik arıyor hüzünlerim..

Kendi yurdumda Sürgündeyim..

Kendime Mülteciyim..

Krallıktan, ırgatlığa çevrildi bütün ince yürek işi işçiliklerim..

El sallıyordu anılarım.. Gönlümden ayrılan sevgine..

Ufka doğru yol aldıkça sen..

Arka fonda hıçkırıklarım..

Hangimizi teselli etsem bilmiyorum...

Bıraktığın sevgin mi..

Yerle bir ettiğin yüreğim mi..

hasret şimdiden çekiştirmeye başladı paçalarımdan...

Peşi sıra ayrılık vuruyor sillesini yüzüme..

Oysa ki Bir kadeh şarap, bir ekmek parçası ve biraz soğan yeterdi bana seninle..

Neden döktüler şarabımızı ?

Kim çaldı ki soğanımızı ?

Yalnızlık ve Yalnız olmak aynı şey değildir..

Kutsaldır Yalnızlık..

Çözülemez hiç bir hesapla..

Sıfıra Sıfır.. Elde Var yine yalnızlık..

Unuttum gözlerini gül yüzlüm..

Sende unut saatlerce sana bakmaya doyamayan gözlerimi...

Bırak artık ellerimi..

Isınmasın teninin sıcaklığınla..

Onlar çoktan alıştılar gidişine..

Biliyorum..

Mağlup olacak ruhum seninle girdiğim bu sensizlik harbinde..

Ama yokluğuna bile savaşmak güzel be gül yüzlüm.

Anıları sana bırakmak istiyorum bir mazi olarak..

Afacan bir çocuk edasıyla bitmek tükenmez bir enerji ile inatlaşıyor benimle..

İnatlaşıyor ve peşimden geliyor..

Ya da beni peşinden sürüklüyor sensizliğe..

Yüreğim öksüz kaldı sensizlik ile girdiğim savaşta..

Ortalık feryat figan.. kan ağlıyor gözlerim..

Dokunduğun bütün organlarım etrafa saçılı..

Azrail bile halime acımış olucak ki..

Acıma dolu bir tebessümle es geçti ruhumu..

Giderken bana bıraktığın sert sözlerin haricinde

Hiç birşey yok elimde avucumda sana dair..

Hee birde sözlerinin yıktığı enkazda kalan ben..

Sanırım zenginim.. yıkım adına epey bir zenginim hemde..

Önceden de durum farklı değildi ki..

O yüzden alışığım ben yıkımlara..

Kaybetmelere.. ve yürek sızılarına..

Artık hayallerim kaybetme üzerine, gözyaşı üzerine bütün planlarım..

Gülen bir çift dudakla kamufule etmeye çalışıyorum;

Yüreğimde açtığın yaranın yüzüme ettiği etkiyi..

Kimileri anlıyor maske taktığımı..

Kimisi anlamamazlıktan geliyor..

Sözün özü..

Git..

Güle güle..

Alışkınım ben ellerime batan güllere..

 

Filistin Barış Kokar mı?

 

Filistin..

yıllardır kanla sulanan topraklar..

Bebek kanları..

Genç kız kanları..

Büyük Adam Olma hayalleri kuran körpe çocukların kanları..

Nasıl birşeydir çocuk olmak filistin'de..

Her sabah bomba sesleri ile uyanmak..

ve geceleri azrail ile aynı yastığa baş koymak..

Nasıl birşey acaba bir anne-baba olmak filistin'de..

Orası kanlı topraklar..

Orda hiç bir anne evladını yatağına rahat yatıramıyor..

içi rahat etmiyor..

Sabaha çıkamama riski oldukça yüksek..

Gecenin herhangi bir saatinde

herhangi bir israil askeri

herhangi bir israil bombası yavrusunu çalabilir ondan..

bu yüzden bir göz önüne getirin..

hissedebiliyormusunuz..

filistinli bir annenin evladına verdiği iyi geceler öpücüğünü ?

hissedebiliyormusunuz nasıl sarıldığını..

son kez olabilir korkusuyla..

Nasıl bir şey acaba bir abla olmak filistin'de..

Her gece kardeşinize bakıp ağlıyormusunuz ?

ya biraz sonra bir bomba düşerse üstünüze..

ve bir daha sonsuza kadar göremezseniz onu..

sizin hiç araba kornasını bomba sandığınız oldu mu ?

siz hiç bakkala bile çıkarken son kez gidebilirim diye düşündünüz mü ?..

Sizin okulunuz da dersin ortasında bomba düştü mü yüreğinize..

Sizin hiç oğlunuz öldü mü ?

henüz yeni doğmuş..

Yahut Misketin ne olduğunu bombalardan öğrenen..

Üzerine isabet eden barutun sıcaklığının etkisiyle

dudağının kenarında ki anne sütü kurumuş bir bebeğiniz oldu mu ?

bebeğiniz öldü mü ?...

Filistin barış kokar mı ?

Gerçekten filistin barış kokar mı ?

yoksa kan, kin ve petrol kokusu bastırır mı barış kokusunu..

İnsanlardan nefret ediyorum..

Dünya'dan nefret ediyorum..

Sam amca'dan nefret ediyorum..

ve israil denen topluluktan..

Tanrı'nın bile lanetlediği kavim yahudilerden..

Teşekkürler hitler..

senden bir tane daha gerek bu zaman da..

eğer beni duyabiliyorsan gel..

Orada ölen Bir çocuğun, daha el kadar bebeklerin bırakın cesetlerini..

tırnaklarını değişmem milyonlarca yahudiye..

evet ırkçıyım..

faşistim belki de..

bana göre israil var olmayı bile haketmiyor..

var olması sadece karışıklığa neden oluyor ve bebek katliamlarına..

ve filistin de her gün binlerce bebek ölüyor..

İstanbul

 

Bir simit'i böldüm ikiye ortadan..

Parmaklarımın arasından akıp giden susam parçalarıyla,

sen tütüyordun burnuma buram buram..

Yokluğun da dalıp giderken uzaklara,

irkildim simit isteyen bir martının acı çığlıklarıyla..

Şöyle bir baktım da istanbul'a..

ne puslu aşklar barındırmıştı cesurca..

ve aynı zaman da ne ayrılıkların altında imzası vardı..

kahpece...

Fatih'in istanbul'a olan aşkı mı daha çoktur,

benim sana olan aşkım mı ? diye çocukca bir müzakere yaptım kendi içimde..

sonra kendi kendime dedim ki Fatih'te kim miş ki...

İrkildim işlediğim günahın etkisiyle daha sonra..

bir daha baktım istanbul'a..

Hey gidi koca istanbul..

Ne olur altında kahpece imzan olan ayrılıklara tabi olmayalım biz..

sessizce dua ettim, gözümden düşen bir kaç damla şeffaf hüzün eşliğin de..

İstanbul'u kurtaran Fatih, beni kurtaran sensin..

Kalelerimi zapteden savaş dehası, onurlu bir kumandansın..

ve benim hayranlıkla bakakaldığım..

Zaptedilen kalelerin korunması gerekirken saldım kendimi büsbütün dehana..

Elimde Son kalan çığlıklar da anlamsızca eridi gitti bakışlarının etkisiyle..

Gece olur..

Hasret ile başbaşa verir çekiştiririz seni tatlı tatlı..

daha sonra hasret araya fitne sokmaya çalışırken bir haberin gelir..

onu paramparça yapan..

Darmadağın eden..

Ve biliyorum ki senin varlığın bile ona acı veriyor..

Bir gün yanıma gelince bir daha bize uğramamak üzere gidecek başkalarına doğru..

Gece Soğuk..

Bir dal sigaram, aklımda sen, kalbimde sen, her yerde sen...

2 yürek taşıyorum içimde biri senin biri de benim..

Soğuk gece demiştim..

Yorgan altında hayaline sarılırım, kokun çok uzakta..

dokunuyordu zaman zaman yanlızlık..

Geceleri sinsi şeytanın söylemleri kulaklarıma çarpar geçer de,

gene de alt edemez içimde ki seni..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...