hayat ve ölüm

bizler tanrıdan arta kalanlarız..ve tanrı öldü..büyük bir gürültüyle yada bir patlamayla..ve dağıldı boşluğa..

evrende canlılar oluşmaya başladı arta kalanlardan..şanslı olan dünyalarda..

derken dünyaların savaşı başladı..karanlık ve aydınlık tarafını paylaştık ve savaşıyoruz hala..

hep hayalimizde tanrılar yarattık..ama gerçek tanrı nasıl olmalıydı ve nasıl doğmalıydık öğrenmek için..

ya hala doğmadı yada hala büyüyor biyerlerde..

belkide bu bir çaresizlik yada boşluktur..bir umut arayışı..

güneşin canlı ve güzel gösterdiklerini..sahte ışık cansız ölü ve soğuk gösterir..

peki mezarlara koyduğumuz ruhlar şimdi nerdeler ???

o zaman hayat ve tanrı bir yalan..

sonsuzluk kimin için geçerli ?

yada gerçektir kimbilir..

bilim sadece bize ışık tutabilir..

buda bir geçiş süreci olabilir..

maddenin evrimleşmesidir belkide ölüm..

doğmak içindir hepsi gerçeğe..

uyanırsın ölümde..

evrenin içinde..

küçük bir gezegenin üstünde..

boyun kısalmıştır..

sesin dahada ince..

ve

onu görürsün...

hiç kimsenin geçemediği gerçeğin kapısı..

girmeye kalkışan oracıkta ölü verir..

yada aslında hepsi geçmiştir..

bilim? sürekli acıkan, ikinci saate nasıl çıkacağı bilinmeyen şey en fazla bir saatine ışık tutar..

Bizler tanrının parçalarıyız ve tanrı öldü . .

Bütünü oluşturamayacaksak , yada bütüne ulaşamayacaksak , yani yok olduysa yani öldüyse hayatın anlamı nedir ?

Ölüm ve yaşam insanların aksine göksel dünyanın terimleridir . . Insan ne öldüğünü bilir nede doğduğunu . .