Jump to content

Madde ve Anti Madde ( Karşı Madde)


Phorcys

Önerilen Mesajlar

bu konuyla ilgili farklı denilebilecek 2 metin buldum, ikisi de alıntıdır .

 

1.

 

Maddenin ne olduğunu az çok hepimiz biliyoruz da karşı maddenin ne olduğu zihinlerde hep soru işareti olarak kalmıştır. Bu yazımda bunu açıklamaya çalışacağım.

 

Anti-maddenin (ya da daha dilimize uygun tabirle karşı maddenin) ne olduğunu anlatmaya başlamadan önce tabiattaki temel kuvvetleri incelemek gerekir.

 

Tabiatta 4 temel kuvvet vardır. Bunlar en güçlüden zayıfa doğru:

 

Şiddetli çekirdek kuvveti: Atomun çekirdeğini oluşturan protonları ve nötronları çekirdekte birbirine bağlayan, daha da ötesi protonları ve nötronları oluşturan kuarkları bir arada tutan kuvvettir. Temel kuvvetler içinde en güçlü olan olsa da erimi ancak çekirdeğin çapı kadardır daha öteye erişemez. Bu arada hatırlamışken belirteyim, + yükle + yük birbirini iter o halde nasıl oluyor da iki + yüklü proton böyle yanyana duruyor diye aklınıza bir soru gelirse cevabı bu kuvvetin atom çekirdeğini bir arada tutmasıdır.

 

Zayıf çekirdek kuvveti: Nükleer bozunmalardan sorumludur. Bunun da erimi ancak atomun çekirdeği kadardır daha ötesine erişemez.

 

Elektro-manyetik kuvvet: Bu kuvveti sadece bir kişiye elektrik çarpmasına sebep olan veya iki mıknatısın birbirini çekmesini sağlayan kuvvet olarak nitelendirmek çok eksik bir bilgi olacaktır. Bütün hayatımızın %99'unu etkileyen kuvvet budur. Atom çekirdeğinin oluşumunu şiddetli çekirdek kuvveti sağlasa da atomlar arası ilişkilerden, moleküllerin dolaysıyla vücudumuzun oluşmasından, beynin sinirler vasıtasıyla emirler verebilmesinden, sürtünme kuvvetinden; kısacası aklınıza gelebilecek bir çok şeyden bu kuvvet sorumludur. Dedim ya hayatımızı en çok etkileyen kuvvet budur. Diğerleri kadar güçlü olmasa da yine de güçlüdür. Konumuzda da anahtar rolü oynayacaktır o yüzden önemlidir. Erimi ise sonsuzdur. Yani bu şu demektir: Evrenin karşılıklı iki ucun iki mıknatıs yerleştirseniz bu iki mıknatıs elektro manyetik kuvvetin erimi sonsuz olduğu için birbirini etkiler (iter veya çeker artık siz nasıl yerleştirirseniz)

 

Kütle çekim kuvveti: Bütün kuvvetler içerisinde en zayıf olanıdır. Diğerlerininden yüzlerce kat zayıf olan elektro manyetik kuvvet bile kütle çekiminden 1000000 kat daha kuvvetlidir. (0 sayısını hatırlamıyorum ama bir kaç tane daha eklemem gerekebilir-hesabını yapamayacağım kusuruma bakmayın). Bunun da erimi sonsuzdur. Yani evrenin iki ucuna iki tane cisim koysanız bunlar birbirini çeker.

 

Şimdi temel kuvvetleri tanıdığımıza göre elektrik kavramına bir bakalım. Elektriğin (çok ilginç bir gelecek biliyorum.) ama bir tanımı yoktur. Eğer birisi yüklü bir cismin bir tel boyunca hareketi derse o elektrik akımıdır ve hemen sorun yük ne diye... Zaten bir yerde sıkışacaktır. Elektriğin maddenin en temel özelliklerinden biri olduğunu bildiğimiz halde açıklaması yoktur. O yüzden şimdilik biz de maddenin bir özelliğidir diyelim. Bu özellik karşımıza iki şekilde çıkar: + elektrik yükü, - elektrik yükü. Tabiattaki bütün maddelerin içinde bir elektrik yükü vardır. + ve - şayet maddenin içinde kendini dengelemişse biz o cisme nötr deriz. Nötr cisim elektrik yükü olmayan değil içindeki elektrik yükü dengelenmiş cisimdir.

 

Şimdi biraz da maddenin nelerden oluştuğuna bir bakalım. Çevremizdeki maddeler en kaba yaklaşımla atomlardan oluşur. Ama artık biliyoruz ki atomları da oluşturan unsurlar var: elektronlar, protonlar ve nötronlar. Günümüz bilimine göre elektronları oluşturan daha küçük unsurlar mevcut değil ama artık biliyoruz kiprotonları ve nötronları da oluşturan daha da küçük unsurlar mevcut. İşte bu unsurlara kuark denir. 6 çeşit kuark vardır ve elektronun yükünü -1 kabul edersek bu kuarklar yükleriyle birlikte şunlardır :yukarı kuark (+2/3), aşağı kuark (-1/3), alt kuark (-1/3), üst kuark (+2/3), tılsımlı kuark (+2/3) ve garip kuark (-1/3)'tır. Mesela bir proton iki yukarı kuarktan bir aşağı kuarktan oluşur. Buna göre protonun yükü 2/3 + 2/3 - 1/3 = +1 olur. (yani bildiğimiz değer). Nötron da iki aşağı bir yukarı kuarktan oluşur -1/3 -1/3 + 2/3 = 0 yani nötron nötrdür. "Nötr cisim elektrik yükü olmayan değil içindeki elektrik yükü dengelenmiş cisimdir." dediğimi hatırlıyorsunuz değil mi? Sanırım şimdi bana hak verdiniz.

 

Elektronların da bir ailesi vardır. Elektron tabiatta tek başına değildir. Elektronun ailesi de tıpkı kuark ailesi gibi 6 elemanlıdır: elektron, elektron nötrünosu, tau, tau nötrünosu, müon ve müon nötrünosu. Yanında nötrino eki olan cisimler yüksüzdür (sebebini kimse bilmiyor.) Ama nötrino eki almamış olan elektron, tau ve müon; hepsi birden -1 yüküne sahiptirler. Ancak kütleleri birbirinden farklıdır.

 

Tabiatta ki hemen hemen herşey saydığımız 6 + 6 = 12 çeşit temel parçacıktan oluşur. Ancak bütün temel parçacıklar bir araya gelip bir yapı oluşturmaz.

 

Ancak her şey bu kadar kolay değil. Zamanla bilim ilerledikçe bilim adamları madem - yüklü elektron var bunun neden + yüklüsü yok demeye başladılar. Ve zamanla görüldü ki tabiatta bütün bu saydığımız temel parçacıkların (nötrinolardan emin değilim o yüzden onlara hiç bir yorum getirmiyorum.) kütleleri birbirinin aynı, ancak yükleri kendilerine zıt parçacıkları bulundu. İşte bu parçacıklara anti-madde denir.

 

Anti maddenin maddeden tek farkı elektrik yüküdür. Yani bir yukarı kuark +2/3 yüklü ise bir antiyukarı kuark -2/3 yüklüdür. Bir elektron -1 yüklü ise bir karşı elektron (ya da ona kısa pozitron deniyor) +1 yüklüdür. Yani özetle karşı maddenin bildiğimiz maddeden farkı birinin yükü - ise karşılık gelen maddenin yükü + dır.

 

Bir örnek daha bir proton +1 yüklüyse bir karşı proton (ya da başka bir deyişle anti proton) -1 yüklüdür.

 

Bir madde kendi karşı maddesiyle karşılaşırsa sonuç E = mc^2 gereği ikisi de enerji olur. Yani bir yukarı kuark bir karşı yukarı kuarkla karşılaşırsa birbirlerini yok eder ve ikisi de enerjiye dönüşürler. Ancak madde kendi karşı maddesiyle değil de başka bir karşı maddeyle karşılaşırsa birbirini yok etmez. (İlginç değil mi?) Mesela bir yukarı kuarkla bir karşı aşağı kuark bir araya gelirse pion adı verilen bir madde oluşur. Böyle, bir kuark ve bir karşı kuarktan oluşan maddelere genel olarak meson denir.

 

Yani diyorum ki biri madde biri karşı madde illa birbirini yok etmez! Karşı madde ve maddenin birbirlerini yok edebilmeleri için birbirlerinin karşı maddesi olması gerekir! (elektronla pozitron gibi)

2.

 

Madde nedir? Hidrojen atomlarının birleşmesidir. En basitinden en karmaşık yapıya kadar aynı şey, aynı esaslar hakimdir. Hidrojen atomunda, merkezde mutlaka bir proton vardır, çevrede de bir tane elektron dönmektedir. Merkezdeki proton 3676 tane karşıt elektronla 3675 tane elektrondan oluşur. 3675 tane elektronla karşıt elektron birbirini dengeler, nötrleştirir, nötralize eder. 3676. karşıt elektron sebebiyle merkezî çekirdek; yani proton (+) elektrik yükünü temsil eder; çevrede dönen elektron da (-) elektrik yükünü temsil eder. İşte (+) yük ve (-) yük, bütün elektrik yükleri manyetik alanın elektriğe dönüşmüş şekilleri olduğu için birbirini kesin olarak çekerler ve hareket halinde olan elektron, merkez tarafından öyle bir kuvvetle çekilir ki; bu onun hareketini ne merkeze çekilerek ne de yörüngeden kaçarak devam ettirmesini sağlar. Böylece eliptik bir yörünge üzerinde bütün elektronlar, protonlar etrafında dönerler. Merkeze en yakın oldukları noktada en yüksek hız, en düşük manyetik alanın sahipleridir. Merkezden en uzak oldukları noktada da en yüksek manyetik alan, en düşük hızın sahipleridir ve hızla manyetik alan çarpımı, eliptik yörüngenin her noktasında daima birbirine eşittir.

 

İşte bu bir madde yapısıdır. Yani merkezinde 3675 tane elektronla 3676 tane karşıt elektron bulunan bir nesne. Şimdi anti maddenin oluştuğu 4 tane âlem var. Birinde madde var; zahirî âlemdeyiz biz. Biz zahirî âlemin müntesipleri için, burada bulunanlar için, zahirî âlemin fizik yapısıyla yaşayanlar için sadece zahirî âlem maddeyi içerir. Bu âlemin karşıtı yani berzah âlemi, anti maddeden oluşur. Cinlerin âlemi, kendi dizaynları içinde fiziktir; ama bize göre fizik ötesidir, fiziğin tersidir. O da bu âlem için anti maddeyi içerir, onların berzah âlemi de anti maddeyi içerir, emr âleminin ruha ait elektronları da anti maddeyi içerir bu âleme göre, zülmanî âlemin elektron yapısı da anti maddeyi içerir. Öyleyse her biri anti maddedir.

 

O halde "Anti madde nedir?” O âlemin gene atom yapısına baktığımız zaman, bütün anti hidrojen atomlarında o âleme göre gene 3675 tane elektron var, 3676 tane karşıt elektron var ve o âleme göre maddenin bir ağırlığı var. İşte, eğer insanlar o âleme ait olan bir anti maddeyi yakalayabilmiş olsalardı (bir hidrojen atomunu), hidrojen atomunun yapısında 3675 tane karşıt elektron, 3676 tane elektrona tekabül eden (yani bizim âlemimizdeki ölçümlemeye göre ) ve etrafında elektron yerine anti elektron denen bir sistem göreceklerdi. Yakalamış olsaydık bunu görecektik. Ama bu imkânsız. Çünkü anti madde, negatif ağırlığın sahibi. Yani burada bir hidrojen atomunun (basit rakamlarla karşılaştırmak için söylüyorum) 10 gram olduğunu düşünün. Bir cinin yaşamakta olduğu gayb âleminde, gene bir hidrojen atomu -10 gram ağırlığında olur ve bu âlemde onu tartamazsınız, ölçüler sıfırın altında olduğu için ölçemezsiniz.

 

İşte anti maddenin bir görüntü yapısı vardır: Merkezinde anti proton olan, çevresinde de anti elektron dolaşan bir özellik. Anti protondan murat, gene bu âlemin protonu; fakat elektrik yükü pozitif değil negatif. Çevrede dönen elektronsa, yükü pozitif olan bir elektron. Nasıl oluşuyor? Bu bir anti madde değil. Bu sadece, bir hidrojen atomunun şekil değiştirmesi.

 

İsviçre ve Almanya'dan geçen 27 kilometre uzunluğunda bir elektron hızlandırıcısı var.

Bu 27 kilometre uzunluğundaki elektron hızlandırıcısının içinden, ksenon gazı geçiriliyor ve elektronlara, protonlara, atomlara bombardıman yapılıyor. Ve bu bombardımanla bakıyorsunuz, bir hidrojen atomunun içinden bir proton bir kayba uğramış. İki tane karşıt elektronu gitmiş. 3676 tane karşıt elektrondan 2'si giderse, 3674 kalır. Elektronların yapısı değişmemiş, 3675 tane var. Öyleyse ne oldu? 3674 tane karşıt elektronla 3674 tane elektron, birbirini nötralize eder. Ama bu sefer 3675.'si bir karşıt elektron değil, elektron. O zaman merkezdeki elektrik yükü, negatif elektrik yüküne dönüştü. Böyle bir sistem, çevreden o sırada geçmekte olanlardan sadece karşıt elektronu kendisine çekebilir. Çünkü (-) elektrik yüklü nesneler, (+) elektrik yüklü nesneleri çekecektir. (+) elektrik yüklü nesne de bir karşıt elektrondur. Yörüngeden geçerken, geçiş hızıyla çekim hızı arasındaki denge, onu bir yörüngeye oturtur. Bu yörüngede (eliptik yörüngede) dönmeye başlayınca karşıt elektron, bu, bir atom yapısının tersi yapıyı içerir; yani merkezinde (-) elektrik yükü hakim olan, çevrede dönen karşıt elektronda da (+) elektrik yükü hakim olan, şimdiki hidrojen atom yapısının tamamen tersi bir yapı görüyoruz.

 

Böyle bir nesne tespit edildi. Bizim sevgili âlimlerimiz de zannettiler ki; bu bir anti maddedir. Bu bir anti madde değildir. Bu, değişime uğramış bir hidrojen atomudur sadece. 2 tane anti elektron kaybetmiş olan ve bu sebeple elektronları 1 fazla hale gelen, çok basit bir hidrojen atomu. Ama durum tersine döndü. Çevrede dönen (+) elektrik yüklü bir nesne, merkezin de elektrik yükü (-) elektrik yükü oldu.

 

Şimdi gerçekten bir anti maddenin keşfi söz konusu olabilir mi? Buna zaten dünyamızın ihtiyacı yok. Anti maddenin keşfi gerekmiyor. Anti maddenin bu âlemdeki tartılarla, ölçülerle tartılabilmesi mümkün değildir. Ama gelecekte ki; yakın bir gelecekte bu tatbik edilebilir.Bir sistemle yerçekimi kuvvetinin sıfırlanması söz konusu olabilir. İşte ne zaman yerçekimi kuvvetini sıfırlayabilirseniz veya sıfırın ötesine geçirebilirseniz, o zaman dünyadan o kadar enerji sarf etmeden ayrılmış olacaksınız. Maddenin içindeki kendi enerji, bunun için yeterlidir.

 

Bir yapı değişikliğiyle, bir hava gemisini ağırlıksız olarak hareket ettirebilirsiniz. Fiziksel ölçüde ne kadar ağır olursa olsun, onun yapısını değiştirebildiğiniz zaman ağırlığı sıfırlayabilirsiniz, sıfırın ötesine de indirebilirsiniz. Onu yaptığınız zaman, dünyada çok şeyler değişir. Eski Mısırlıların o, o zamanki insan gücüyle ulaştırılması mümkün olmayan piramitlere, o koca koca kayaları nasıl yerleştirdiğini biliyor muydunuz? İlim de bilmiyor daha. Ama onlar bunu keşfetmişlerdi. Dünyada birçok defa atom savaşı olduğunu, kayalardaki izler kesinlikle belirtiyor. Bu atom savaşlarından sonra çıkan insanlar da, mağara insanlarını oluşturuyor. Çünkü radyasyon sebebiyle hücre yapıları tamamen dejenere olmuş insanlar; konuşamıyorlar, bütün ilimlerini unutmuşlar, hayvanlar gibi mağaralarda yaşayabilen bir sistem oluşturuyorlar.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bu kitabı okuyanlara kanım ısınır :p

cern'deki deneyin ben bigbang'in oluşumunu yada nasıl oluştuğunu , yani bunu anlamaya çalışıyolar diye biliyorum. işte evren nasıl oluştu bigbang'de oluşan maddeler neler filan bunlara bakıyorlar diye. cern'deki çarpıştırıcılarda yapılan deneylerde antimadde oluşuyor ama çok çok kısa bü süre içinde gözlenip kayboluyor :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Öncelikle ufoların yakıtı anti madde değil çünkü anti madde bir yakıt değil.

 

3 alem yani boyut değil 11 boyut olduğu üzerinde sağlam bir teori var ve CRNN'deki hadron çarpştırıcısı eğer işe yararsa bu anti madde buluması umuluyor.

 

Boyut olayını açıklayım önce.Bir sinema filmi düşün.Bu film kaç boyutu? 3 diyenler malesef yanılıyorlar.2 boyutlu bir dünya sinema.Sinema perdesinde görüntü yukarı-aşağı , sağa ve soladır.Sinema perdesinde ileri ve geri yoktur.İşte şuan yaşadığımız dünyada yani 3 boyutlu dünyada ise ileri ve geri de vardır bu da bizim 3. boyut dediğimiz olaydır.Her boyutta bir hareket yönü eklendiği düşünülmektedir.

 

 

Bu yazdıklarım dünyanın en önde gelen fizikçilerinin üzerinde çalıştığı SİTRİNG teorisinden öğrendiklerimdir.Herhangi bir kişinin ortaya attığı bir tez değil birçok ve en önemlisi de en önemli fizkçierin tezidir. sitede de var biraz bilgi linki : http://www.gnoxis.com/showthread.php/36421-Her%C5%9Feyin-Teorisi?p=460291

 

Teoride herşeyin string iplikçiklerinden olştuğundan söz ederler.atomları da ayrıştırıldığından iki ucu yere bağlı bir iplikçk olduğu varsayılır.Anti maddenin ise bağımsız yuvarlak bir haka olduğu düşünülür.

 

 

daha ayrıntılı bilgi almak isteyen üyelerimize String teorisi araştırmalarında büyük katkıları olan ve tanınmasını sağlayan Dr. Brian Greene in 3 leme kitabından uyarlayıp kendi çektiği aynı adı belgeseli öneririm.O üç belgeseli izlediğinizde anti maddeyi daha rahat algılayabilirsiniz.Boyut havramını , big-bang kavramını , anti madde kavramını çok çarpıcı ve herkesin anlyabileceği birüslupla anlatmakta.

 

Hatta yerçekiminden yayılan dalgalarla diğer boyutlarla iletişim kurulabilme ihtimali de bulunmakta :) tek sorun hala CRNN de yapılan büyük hadron çarpıştırıcısının çalıştırılıp anti maddenin elde edilemeyişi.....

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

malesef şu ana kadar hiç gözlemlenemedi çünkü yeterli düzeyde hızlandıramadılar.Zaten gözlemlenebilce fotoğrafını çekerler amaçladıkları bu ilk hedefte :) CRNN in kurulum amacı da yeterli düzeyde hızlandırabilmek.

 

Never bakayım linke bulmaya çalışayım ama yıllar oldu indireli biraz zaman alabilir.Olmadı yazın gelme düşüncem var yanına o zaman elden veririm :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

CERN laboratuarı Genel müdürü Prof. Rolf Heuer konuyla ilgili şöyle demiş. ; CERN de bulunan bu metodlar sayesinde yapılan araştırmalar bizi ANTİMADDE hakkında çok daha derin bilgiler bulmamıza ve bu sırrı çözmemize yardımcı olacaktır. . Pek yakında Dünyaya geniş yeni bilgiler vereceğiz.

 

Nature Dergisindeki bildirinin orijinal metni

Antimatter was first predicted1 in 1931, by Dirac. Work with high-energy antiparticles is now commonplace, and anti-electrons are used regularly in the medical technique of positron emission tomography scanning. Antihydrogen, the bound state of an antiproton and a positron, has been produced2, 3 at low energies at CERN (the European Organization for Nuclear Research) since 2002. Antihydrogen is of interest for use in a precision test of nature’s fundamental symmetries. The charge conjugation/parity/time reversal (CPT) theorem, a crucial part of the foundation of the standard model of elementary particles and interactions, demands that hydrogen and antihydrogen have the same spectrum. Given the current experimental precision of measurements on the hydrogen atom (about two parts in 1014 for the frequency of the 1s-to-2s transition4), subjecting antihydrogen to rigorous spectroscopic examination would constitute a compelling, model-independent test of CPT. Antihydrogen could also be used to study the gravitational behaviour of antimatter5. However, so far experiments have produced antihydrogen that is not confined, precluding detailed study of its structure. Here we demonstrate trapping of antihydrogen atoms. From the interaction of about 107 antiprotons and 7 × 108 positrons, we observed 38 annihilation events consistent with the controlled release of trapped antihydrogen from our magnetic trap; the measured background is 1.4 ± 1.4 events. This result opens the door to precision measurements on anti-atoms, which can soon be subjected to the same techniques as developed for hydrogen.

Figure 1: The ALPHA central apparatus and mixing potential.

a, Antihydrogen synthesis and trapping region of the ALPHA apparatus. The atom-trap magnets, the modular annihilation detector and some of the Penning trap electrodes are shown. An external solenoid (not shown) provides a 1-T magnetic field for the Penning trap. The drawing is not to scale. The inner diameter of the Penning trap electrodes is 44.5 mm and the minimum-magnetic-field trap has an effective length of 274 mm. Each silicon module is a double-sided, segmented silicon wafer with strip pitches of 0.9 mm in the z direction and 0.23 mm in the φ direction. b, The nested-well potential used to mix positrons and antiprotons. The blue shading represents the approximate space charge potential of the positron cloud. The z position is measured relative to the centre of the atom trap.

Figure 2: Detected antiproton annihilation and cosmic ray events.

a, b, Projected end views (x–y plane) of an antiproton annihilation (a) and a cosmic-ray event (b) detected by the ALPHA detector. The reconstruction algorithm identifies the antiproton vertex (blue diamond) near the Penning trap wall (black circle). The high-energy cosmic ray passes in a near-straight line through the detector, and the vertex-finding algorithm attempts to identify it as a two-track annihilation with an unphysical vertex.

Figure 3: Distributions of released antihydrogen atoms and antiprotons.

a, Measured t–z distribution for annihilations obtained with no bias (green circles), left bias (blue triangles), right bias (red triangles) and heated positrons (violet star). The grey dots are from a numerical simulation of antihydrogen atoms released from the trap during the quench. The simulated atoms were initially in the ground state, with a maximum kinetic energy of 0.1 0.1 codes are as above and there are 3,000 points in each of the three simulation plots. In both a and b, the simulated z distributions were convolved with the detector spatial resolution, of ~5 mm.

Affiliations

1. Department of Physics and Astronomy, Aarhus University, DK-8000 Aarhus C, Denmark

G. B. Andresen,

P. D. Bowe &

J. S. Hangst

2. Department of Physics, Simon Fraser University, Burnaby, British Columbia V5A 1S6, Canada

M. D. Ashkezari &

M. E. Hayden

3. Department of Physics, University of California, Berkeley, California 94720-7300, USA

M. Baquero-Ruiz,

S. Chapman,

J. Fajans,

A. Povilus,

C. So &

J. S. Wurtele

4. Department of Physics, Swansea University, Swansea SA2 8PP, UK

W. Bertsche,

E. Butler,

M. Charlton,

A. Deller,

S. Eriksson,

A. J. Humphries,

M. J. Jenkins,

L. V. Jørgensen,

N. Madsen &

D. P. van der Werf

5. Instituto de Fısica, Universidade Federal do Rio de Janeiro, Rio de Janeiro 21941-972, Brazil

C. L. Cesar

6. Lawrence Berkeley National Laboratory, Berkeley, California 94720, USA

J. Fajans &

J. S. Wurtele

7. Department of Physics and Astronomy, University of Calgary, Calgary , Alberta T2N 1N4, Canada

T. Friesen,

M. C. Fujiwara,

R. Hydomako &

R. I. Thompson

8. TRIUMF, 4004 Wesbrook Mall, Vancouver, British Columbia V6T 2A3, Canada

M. C. Fujiwara,

D. R. Gill,

L. Kurchaninov,

K. Olchanski,

A. Olin &

J. W. Storey

9. Department of Physics and Astronomy, University of British Columbia , Vancouver, British Columbia V6T 1Z1, Canada

A. Gutierrez,

W. N. Hardy &

S. Seif el Nasr

10. Fysikum, Stockholm University, SE-10691, Stockholm, Sweden

S. Jonsell

11. Department of Physics and Astronomy, York University, Toronto, Ontario M3J 1P3, Canada

S. Menary

12. Department of Physics, University of Liverpool, Liverpool L69 7ZE, UK

P. Nolan &

P. Pusa

13. Department of Physics, Auburn University, Auburn, Alabama 36849-5311, USA

F. Robicheaux

14. Department of Physics, Nuclear Research Center NEGEV, Beer Sheva, IL-84190, Israel

E. Sarid

15. Atomic Physics Laboratory, RIKEN, Saitama 351-0198, Japan

D. M. Silveira &

Y. Yamazaki

16. Graduate School of Arts and Sciences, University of Tokyo, Tokyo 153-8902, Japan

Y. Yamazaki

17. Present address: Physik-Institut, Zürich University, CH-8057 Zürich, Switzerland.

J. W. Storey

Contributions

W.B., P.D.B., J.F., M.C.F., J.S.H., N.M. and D.M.S. conceived, designed and constructed the central ALPHA apparatus and participated in all aspects of the experimental and physics programmes. G.B.A., M.D.A., M.B.-R., E.B., S.C., T.F., A.J.H., R.H., M.J.J., A.P., S.S.e.N. and C.S. participated actively in the experimental runs, data taking, on- and offline analysis, and maintenance and modification of the apparatus. D.R.G., A.O. and J.W.S. contributed to all aspects of the detector systems and participated actively in the experimental and analysis efforts. M.C., D.P.v.d.W. and L.V.J. designed and built the positron accumulator and participated in the experimental programme. F.R. performed the particle simulations reported in this paper, made the theoretical estimate of trapping rate and supported the design and experimental programmes with simulations and calculations. P.N. led the design of the ALPHA silicon detector. P.P. was responsible for implementing the silicon detector at CERN and participated in the experimental and analysis programmes. A.D. and A.G. contributed to the experimental shift work. S.J. and J.S.W. contributed theoretical support in the form of atomic or plasma physics calculations and simulations, and provided guidance in the experimental programme. E.S. contributed to the multichannel plate imaging system and participated in the experimental efforts. C.L.C., W.N.H., M.E.H., S.E., S.M. and R.I.T. participated in the experimental programme and the physics planning effort. Y.Y. provided organizational and financial support and participated in physics discussions. L.K. and K.O. provided off-site support for detector electronics and database management systems, respectively. J.S.H. wrote the initial manuscript, which was edited by J.F., M.C.F., P.D.B., N.M. and E.B. before being improved and approved by the entire collaboration.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Andromeda'dan gelen UFO adlı kitaptaki LYA adlı kadın dünyada bulunan bir anti madde silahından bahsediyordu. Atalarımızdan kalma bir silah. Şuan kullanılmadığı halde aktifmiş. Yanılmıyor ve unutmadıysam Florida civarlarından bahsediyordu. Suyun altındaki piramitlerde saklanıyormuş. Saklanıyormuştan ziyade atalarımızın kontrolsüzleştiğini gören varlıklar tufan ile onu sular altında bırakmış. Kullanılmadığı halde kötü sonuçlar doğuruyormuş. Uçakların gemilerin kaybolduğunu öne sürüyordu. Bu da aklıma Bermuda'yı getirdi.

 

http://truthseekersmidlands.tripod.com/sitebuildercontent/sitebuilderpictures/image003triangle.gif

 

Şuan ki herşeyi atalarımızın saldırgan dnalarına borçluymuşuz. Bu dünyaya sürülmemizi , çok çok kısa olan ömürlerimizi , evrensel çok önemli bilgilerden mahrum bırakılmayı. Bu anti madde silahı bir bedeni yok ettiği gibi ondan arda kalan ruh enerjisi de yok edebiliyormuş. Ben de her ne kadar böyle birşeyin olmasını istemesem de olabilirliğini değiştiremeyiz. Sonuçta ruhumuzun bile yok olması kötü olurdu.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...