Jump to content

Üst Plan Yardımları ve Bizler


nevermore

Önerilen Mesajlar

Yaşam boyunca daima yardımcılarımız vardır. Onları kendimize ancak biz çekebiliriz. Tartışma zihni genişleten bir faaliyettir. Ancak tartışma esnasında si­nirlenmemelidir. Tartışma bizi düşündüren, düşündükçe de geliştiren bir mental egzersizdir. Etrafın güzelliği «içinizdeki adam» için bir uyarıdır. Onu akort ederken bir yandan da Tanrı’ya bize yeni yollar açması için dua etmek bize tahmin edemeyeceğiniz şeyler kazandıracaktır. Zihnimizi daha gevşek bırakıp, serbest tuttuğumuz sürece bize yardım eden güç­lere imkân hazırlamış oluruz. Yardımı almak, yorgun ve gergin bir zihinle olamaz: Bu takdirde onların geleceği kapılar ka­palı anlamına gelir. Her ne kadar onlar yine bize yardımı arzu ederlerse de, bunu yapamadan beklemek zorunda kalırlar ve yardımları bize ulaşmamış olur.

Endişe ve korkular, bizlere yardım kapılarını kapar. Zihinsel sorunlarımız veya fizik ortama ait çeşitli etkiler, karanlık ruh haleti, olumsuz düşünce, saplantılar, gereksizlik, aşırılıklar ve müsekkinler yardım etmek isteyen yüksek güçlere karşı bizleri kapayan unsurlardır. Bütün bunları olumlu düşüncelerimizle değiştirmek gerekecektir. Bunun tek yolu; Şuuru solar plaxus ile birleştirmek ve mavi ışığı düşünmekle sağlanır. İçimizden bir alev hissedene kadar oturup her seferinde yaklaşık 10 dakika devam edilmelidir.

Yüksek bilgileri yüklendikçe, kendimize daha fazla hâkim duruma geliriz. Bu gerçeğe karşı uyanık olan zi­hinler, dünya plânetinde daha büyük pozisyonlara doğru ilerleme kaydederler. Dışardan gelen tesirlere önem verirler ve bu konta­ğın farkında olmasalar bile, kendi gelişmelerini hissederler. Biz yüksek güçlere doğru yaklaştıkça; karanlık güçler yavaş ya­vaş gerileyerek, zamanla da terk edeceklerdir. Zira artık onlara ihtiyacımız olmayacak demektir.

Kişisel «Ben»den ne kadar çabuk kurtulabilirsek, gelişi­mimize yardım edebilecek şeyleri de o kadar çabuk elde ede­biliriz. Esasen bu gelişme, bize yardımcı kuvvetleri üzerimize çekebilme gücüne sahip olduğumuzun bir delili olmaktadır. İn­sanoğlunun sadece aydınlatılması yeterli olsaydı, bu kendi ilerlemelerimize büyük fayda sağlar ve üzerimize gelecek muhtemel her kötü akıma karşı bizi korurdu. Ancak yalnızca bilgiler ve onların yarattığı aydınlık yeterli olmamakta, ayrıca şuurlu bir yaşam gerçeğini kazanmak üzere hissedeceklerimizi yaşama sokmak da gerekecektir. Bu şekilde zaman geçtikçe de arınmaya doğru hızlı bir yol alacağız.

Birçok insanın bu gerçekten haberi yoktur. Biz bu yolda iler­ledikçe vibrasyonu yüksek plânetler de memnuniyet doğa­caktır. En sonunda «GERÇEK»i anladığımız zaman «Gerçek olmayan» ın bizimle beraber bulunamayacağını idrak etmek mümkün olacaktır. Daima yüksek bilgi ihtiva eden kitaplar okumalıyız. Bu kitaplar bize, önceden öğrendiklerimizi şimdi ihtiyacımız olan gerçeklere ve içsel zihnimizi etkileyecek bilgilere açılış sağlar. Bunun böyle olduğunu iç şuurumuzda anlayacağız. Zaten durumumuz bu yükseltici bilgiyi alma­ya elverişli hale geldiği zaman, gelişmeniz için lüzumlu olan eserler de elimize gelecektir. Sadece bilgiye susamış aç bir ruh, görünmeyen yardımcılar tarafından beslenir. Onlar zaten bu işe dünden isteklidirler. Biz aydınlandıkça onların yardım­ları da artacaktır. Şunu unutmayalım: Işık ışığı, karanlık ka­ranlığı çeker. Bu çekim kanununun anlaşılması bize hürri­yet, barış ve tekâmül sağlayacaktır.

Bir kimsenin zihni, daha yüksek bir seviyeye geçtiği zaman daha aşağı seviyedeki zihni bu değişikliği kolaylaştıracak şekilde âdeta gevşer. Aşa­ğı zihnin yalnız başına bırakıldığı zaman bilgi kapıları yük­sek zihne açılmış demektir. Dünya plânetine inmemiz ve kontrolümüz bu yüksek plânlarda organize edilir. Şunu şöylece biliniz ki, bu dünya­daki hayatımızın sonuna kadar bizlere daima yardım edilir. Pek çoğumuz, gerek bu dünya hayatı, gerekse diğer hayatlar boyunca devamlı olarak bu yardımla beslendiğinin farkında bile değildir. Çoğu dünyadan ayrılacağından dolayı büyük bir ürküntü içinde olduğundan bu güçten ya­rarlanmakta gecikir. Bunun farkına varsalar bile, onu ken­dilerini dünyadan götürmek isteyen biri imiş gibi görürler. Bu doğru değildir. Bu güç hayatımız boyunca vardı ve dünyadan ayrılırken de bize yardım etmektedir.

Eğer felse­feler şimdiye kadar insanlara bunu öğretseydi, şimdi ölüm korkusu diye bir şey olmazdı. Her ihtiyacımız olduğu za­man biz, yine de bu gücü yardıma çağıralım. Nasıl olsa ayrılma zamanı geldiği zaman bizi kimse durduramayacaktır. Zira herkes yüksek emirlerin itaati altındadır. Ölüm diye bir­ şey yoktur. Sadece başka bir şuur âlemine geçiş vardır. Bü­tün hayat devamlı hareket halindedir. Hayatın ne başlangı­cı var, ne de sonu. Bu yüksek gücün bizimle beraber olduğu­nu daima hatırlayalım. Hatta o bazen bizi korur. Bu gerçeğin anlaşılması bize yeni ufuklar açacaktır. Bu başlı başına bir güç, güzellik ve müziktir. Her şeyi veren O' dur.

Alıntı

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...