Jump to content

Tuna Kiremitçi


Hush

Önerilen Mesajlar

İlk Yardım

 

Adı kötüye çıkmış sokaklar gibi

Ovalayıp duruyorum, temiz yanlarını kalbimin.

Ne senden vazgeçmek sayılır ama bu,

Ne de bir yangını bölüşmek seninle.

 

Aşk bir eksiklik gibi geliyor hep

Her an itiraf edecek sanki

Ağlayarak bir şeyleri.

 

Ve dışarıda insanlar;

Toprağa bakan yüzleri

Ve kırık birer anıyı hatırlatan elleriyle

Anlamaya çalışan birbirlerini

 

Adı kötüye çıkmış sokaklar gibi

Onaramadığı yanları vardır çünkü insanın.

Bir de bakmışsın kulağın siren seslerinde,

Ve yüzün gözün telefon kesikleri.

Tuna Kiremitçi

 

 

GELME SAKIN PERİŞAN OLACAĞIM

 

 

Öfkemin gülleridir, yağmura döner yüzünü

küsüp senin güneşine

İçilecek bir kadeh schnaps’unu

yarım bıraktım

Gelme.

Gölgeni yıkma yoluma

bocalıyorum

Kasırgalar yaratma öyle çılgınca

Korkulu soluklarda geniş olmak kim

Yaşadıkça yaklaşırım sandım – oysa

suyun ateşle uyumsuzluğu gibisin

Kopabilir desem en ince yerinde

Geçmişe uyanan gözlerinin

Ateş gemilerini bir bu ürkütür

Şimdi uzaktan gülüp geçtiğim

Şimdi

uzaktan

gülüp geçtiğim

Ne mi çıkar güneş tutulmasından

Nasıl mı çocukluğum

Ben o zamanlar da böyle üşürdüm

Evlerde katı yönetimli kuklalar

çatışmalara hazırlar saygımı

Beklediğim günlere daha ne kadar

Anlatılmaz umutlara merhaba

Hatırlatma bütün onları ve onları

Benzer benim çektiklerim

Peygamber Yusufa

Bir anda çağrışımlar yok edince zamanı

Uzaklaştıkça ölçülere vurması kolaylaşan

Nasıl mı çocukluğum

Geçti mi çocukluğum

Çocukluğum mu – hiç yaşamadığım

Bırakır her yerde kendini hüzne

Unutmak pazarında en pahalı

Buyruklar – buyruklar – buyruklar

buyruklar – itirazsız – hep baş üzre

Düşünmekti ezen gözlerimi yük

yanlıştı yanlış şu benim korkularım

ürkerek birer mum gibi

yöresi sönük.

Ve bir gün

yürüdüğünü her şeyin

Ve bir gün

eh işte nasılsa

korkularımı bilinçle kovdum

Dur dediler dinlemedim

Koştum

İsyanım onlara oh ola.

Belki özüm orda diye

İlle de İstanbul dersen

Hırçın bir deniz bulacaksın kıyıda

Sonra çok bunalıma itecek seni

karanlığa kurşunla yazılan teoriler

ve gölgelerin saygısız büyüklüğü

aslına oranla

Gerekirse açıp bütün köprüleri

Yılma, yüklen şiirlere

Gücün Kartaca.

Kesin ayrılıklara yeni çiçek serpmek

en duygulu serüveni yaşarken

güneşi güldürse de arada bir

buzulları çözmeye yetmez

Ağusunu yüreğime akıtan aşkından

yeni kavuştum kendime

yine ayırma

Geçitlerde yol vermez yabanlar

Derim ki kimse aramadı böylesine

kendini bulmak için

benim kadar.

Benim kadar hiç kimse

öyle ülke ülke dolaşıp…

Uzun da olsa yollar ne çıkar

sabrımı almışım yedeğime

Ne çıkar uzatsa anılar

ahtapot kollarını

Varsayıp her şeyi hiçbir şeye

Giderim doğacak günlere.

Sen yine eskiden olduğu gibi

Zenci mızrakları havayı yırtarken

Tam tamına katıksız

Malraux’yu mu okuyorsun akşam üzerleri

Bağ bozumu türküler yakılan

o sancılı günlerinde dört mevsim

- Hayli yakın eskidikçe onlar bana -

Ateşleri yak da öyle oku

Çünkü fenerini elinden alıyorlar

Diyojenin.

Geciken bir şey var güz sularında

Bilmesem bahar belki diyeceğim

Artık hiç olmadık yerlerdeyim senden uzak

Söyleyemeden o çok ezberlediğimi

Düşüncenin yorulduğu yerden

Acıyla bıraktığım o köşeye

yeniden dönmek mi

İstemem bırak

- Çoğalan acılara yeni direnç nerede -

Oz şiirlerin Tanrısal havasında

Gelmesin eski aşklar

Yeni saltanatıyla.

Gelme sakın perişan olacağım.

Kış

 

Sormadı kimse; neden

mevsimlerden en çok kışı,

ve gençken bir nakkaşı

sevdiğini henüz. Kimse

sormak için rastlamadı.

Eğer, rastgele bir yabancı,

barış, dostluk, belki de

kopkoyu bir dürüstlük adına

eksilttiğini toplarken

zeytin ağacından, bir kış sabahı

üşüyen ellerini ısıtıp tanışsaydı,

kar, Dostoyevski ve önümüzdeki

yaz üzerine konuşabilir,

hatta sevişebilirdi, ayrıcalıklı.

 

 

Sana Dair

 

Yaşam kadar gerçek,

Yaşamak gibi sahte

Öyle çok şey var ki

Yaralayan insanı,

Bir yürek çarpıntısı

Onu her gördüğünde,

Öyle çok şey var ki bak;

Sana dair.

 

Yanlış aşklar yaşadık

Yanlış köprülerde

Yanlış gemiler yakıp aldırmadan

İki damla su çaldık

Zamanın pençesinden

Aldırmadan birbirimize.

 

Bir mucize gerek bize,

Gidecek bir başka düş.

Bir düş ki korkmamış

Zamanın karşısında

 

Ve bir çağ gerek bize

Ve bir çağ bundan özgür,

Öyle çok şey var ki bak;

Sana dair.

 

Sonra kuşlar gitti,

anladık dünya yorgun

Sen yorgun, tortusu kalmış

Eski bir korkunun

Görmedik, duymadık,

demedik bunlar kötü

 

Biz var mıydık?

Aşk var mıydı?

 

Bu ne senden ilk kaçışım

ne de ilk düşüşün yüreğime.

Ner bu serden son geçişim

Ne de son küsüşüm kaderime.

 

Tuna Kiremitçi

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ben 8. sınıftayken Tuna Kiremitçi'nin ''Git Kendini Çok Sevdirmeden'' adlı kitabı okumuştum.Güzel bir kitaptı.

Şiirleride güzel :)

Tuna Kiremitçi'nin şiirlerini paylaşarak o kitabı hatırlattın bana içim bir tuhaf oldu :D

Sağol paylaşım için emeğine sağlık :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...