Jump to content

Allan Kardec


nevermore

Önerilen Mesajlar

Leon Denizarth Hippolyte Rivail, daha iyi bilinen adıyla Allan Kardec Lyons’da, 4 Ocak 1804’te, sulh hakimliği ve baroda nesiller boyunca onurla yer alan Bourg-en-Bresse adlı eski bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Babası da büyükbabası gibi yüksek karakterli ve iyi bir yüksek mahkeme avukatıydı; annesi de belirgin bir şekilde zarif, hünerli, güzel ve cana yakındı; kendisi bundan hayatı boyunca hiç değişmeyecek bir şekilde derinden ve işe yarar bir şekilde etkilenmişti.

Yverdun’daki Pestallozi Enstitüsünde (İsviçre) eğitim aldı ve sonradan bütün hayatını göze çarpan bir örnek olarak tahsis edeceği araştırma ve düşünce özgürlüğü alışkanlığı kazandı. Doğanın kendisine verdiği öğretme arzusundan dolayı daha 14 yaşındayken kendini kendisinden daha az ilerlemiş olan okul arkadaşlarına yardıma adadı; botaniğe o kadar düşkündü ki, çocukken bütün gününü dağlarda 20-30 mili sırtında bir çantayla yürüyerek, bitki koleksiyonu için numuneler arayarak geçirirdi. Katolik bir ülkede doğmuş ama Protestan bir ülkede eğitim görmüştü, daha henüz bir çocukken çeşitli Hristiyan mezhepleri arasında birleşik bir inanç oluşturmak için aracılık etmeye başladı. Yıllardır sessiz kalan bu dini reform başarısızlıkla sonuçlandı; arzu edilen çözüm yolu onun zamanında ve pozisyonunda mümkün değildi.

Ülkesindeki çalışmalarını bitirince 1925’te Lyons’a döndü. Lyons’a kendini yasalara adama niyetiyle döndü; ama çeşitli dinsel hoşgörüsüzlükler onu mahkemeye uyum sağlama fikrinden vazgeçirdi ve bazen, gençler için Telemachus ve diğer bazı standart Fransızca kitapları Almancaya çevirdiği Paris’teki ikametgahına çekilmesine yol açtı. Kariyerini belirleyerek, 1828’de erkek çocuklar için bir müessese kiraladı ve kendini öğretmeye adadı. Bu, onun hünerlerine ve zevklerine uyuyordu. 1830’da kendi parasıyla Rue de Sesves’te büyük bir bina kiraladı ve orada kimya, fizik, karşılaştırmalı anatomi ve astronomi bölümlerini açtı. Bu umumi dersler, bizzat kendisi tarafından 10 senelik bir periyot süresince devam ettirilmiştir. Buradaki çalışmalar başarılı olmuştur, toplumun her kesiminden bu toplantılara katılan beş yüzden fazla kişi, hala bilim dünyasının doruklarında yer almaktadır.

Çekici olduğu kadar karlı bir eğitim de vermeyi arzulayan Kardec hesaplamanın yeni bir metodunu buldu ve Fransız tarihinin mnemoteknik tablosunu çıkardı; bu, öğrencilerine her asırdaki keşifleri ve kayda değer olayları hatırlamasına yardım etmek içindi.

Birçok eğitim topluluğunun üyesiydi; “Çağın ihtiyaçlarıyla en uygun çalışma sistemi nedir?” sorusuyla ilgili çalışmalarından dolayı Arras Kraliyet Derneğinden onur ödülü almıştır. Birkaç yıl Paris’in Frenoloji Topluluğunun sekreterliğini yaptı ve Manyetizm Topluluğunun aktif üyeleri arasında yer aldı. Burada uyurgezerlik, trans, durugörü ve mesmerik faaliyetle bağlantılı çeşitli konular üzerinde uygulamalı araştırmalar yaptı. Çalışmalarının temelindeki inanç onun mantal faaliyetlerini, bilgisinin çeşitliliğini, pratik zekasını ve çalışma arkadaşlarına karşı faydalılığını göstermeye kafidir.

1850’lerde “masa döndürme” fenomeni Avrupa’nın dikkatini çekiyordu ve o zamana kadar “spiritist” olarak bilinen diğer fenomenlerin gerçek yapısını hızlıca tahmin etti ve bunu şimdiye kadar şüphe edilen, görülen ve görülmeyen dünyaları birleştiren ilişki düzeninin varlığının kanıtı olarak tanımladı. Bilim ve din açısından önemini önceden görerek, insanın bu yönünün araştırılmasının önemini fark ederek, bu yeni fenomenin dikkatlice araştırılmasına girişti. Bir arkadaşının “medyom” denilebilecek iki kızı vardı. Kızlar neşeli, cana yakın, sosyal ve hayat doluydu. Genç arkadaşlarıyla veya kendi başlarına oturup irtibata geçerek eğleniyorlardı ve önemsiz tertipteki şeyleri sözlü şekilde alıyorlardı. Ama bütün ilgilenenleri şaşırtan şey, Kardec orada olduğu zamanlarda bu bayanlar tarafından nakledilen mesajların çok ciddi ve ağır bir karaktere bürünüyor olmasıydı; onun bu görünmez zekaları sorgulaması bu değişime yol açmıştı ve ona “yüksek düzene ait ruhların onun için geldiği ve gelmeye devam edeceği, bunun onun dinsel bir görevi tamamlaması için olduğu” söylenmişti.

Böyle bir şeyi beklemediği için şaşırmış bir halde bunun doğruluğunu test etmek için insan yaşamı ve içinde yaşadığımız evrenle ilişkili sorular hazırladı. İstekli bir şekilde bu amaç için haftada iki akşam çalışarak kendini adayan kızların aracılığıyla varlıkların cevaplarını aldı. Masaya vurulan darbeler ve yazıcılık yoluyla alınan cevaplar spiritist teorinin temelleri haline geldi.

Bu irtibatlar iki senedir devam ediyorken karısına bu görüşlerini şöyle izah etmişti: “Bu ne ilginç şey! Görünmez zekalarla olan görüşmelerim fikirlerimde ve inançlarımda bir devrim meydana getirdi. Bu eğitim bütün olarak insan yaşamı, görevi ve kaderi hakkında yeni bir teori meydana getirmektedir. Bu bana tamamen rasyonel ve anlaşılır, teselli edici ve çok ilginç görünmektedir. Bu konuşmaları kitap olarak basmak istiyorum; çünkü beni derinden etkileyen şey başkalarını da derinden etkileyebilir.” Bu fikri sıcak karşılayan karısından sonra Kardec, bu fikri görünmez konuşmacıların onayına da sundu ve onlar bu fikri onun zihnine kendilerinin sunduğunu ve onunla kurulan iletişimlerin, sadece onun için olmadığını, bütün dünya için olduğunu söylediler ve artık bu planın uygulanma zamanının geldiğini eklediler. “Verdiğimiz bilgileri somutlaştıracak bu kitaba sizden çok bizim çalışmamızın ürünü olduğu için Ruhların Kitabı (Le Livre des Esprits) adını vereceksiniz; bunu kendi isminiz altında değil Allan Kardec ismi altında basacaksınız (Bu annesinin ailesinden eski bir Bröton ismiydi). İsminizin Rivail kısmını halen basılmış olan kitaplarınız için tutun; ama bizim emirlerimizle basacağınız kitap için bizim verdiğimiz ismi kullanın ve bunu size henüz bahsettiğimiz görevi tamamlamak ile ilgili bütün işleriniz için kullanın. Bu sır size Tanrı inayetiyle verilmiştir ve bizim rehberliğimiz yolunda ilerlerken açılacaktır.”

Kitap üretilip basılarak büyük bir hızla satıldı ve sadece Fransa’da değil bütün kıtada inanç değişimlerine yol açtı. Okuyucular onu sadece Allan Kardec ismiyle tanıyorlardı. Buna istisna olarak arkadaşları, karısı ve kendisi vardı. Kitabın basımından hemen sonra Paris Ruhsal Çalışma Topluluğunu kurdu ve ölene kadar oranın başkanı oldu ve her cuma akşamı ruhlardan bilgi almak amacıyla evinde toplanıldı. Bu bilgi alma yazıcı medyomlar aracılığıyla gerçekleşti; bu çalışma, gerçeğin ve görevin açıklanması için yapıldı. Aynı zamanda ölümüne kadar aylık olarak yayınlanan La Revue Spirite dergisini kurdu ve kendisini Ruhların Kitabı’ndaki fikirleri savunmaya adadı.

Benzer topluluklar, hızla bütün dünyada kurulmaya başlamıştı. Bu yeni basılan dergilerin birçoğu yeni doktrini savunuyordu ve bunların hepsi Paris topluluğuna iletiliyordu; en dikkate değer ruhsal irtibatları onlar sağlıyordu. Hem sağlandığı kaynağın çeşitliliği hem de niceliği açısından muazzam bir ruh öğretisi, Allan Kardec’e ulaştı ve onun tarafından 15 yıl boyunca bitmez bir coşkuyla toplandı, koordine edildi ve çalışıldı. Kendisine dünyanın her yanından verilen, gönderilen materyalle kendisine orijinal olarak ruhlar tarafından yazdırılan Ruhlar Kitabı’nı genişletti ve bitirdi; 1857’de çalışmalarını yeniden gözden geçirerek bastı ve bu kitap Spiritüalist Felsefe Ekolunun kitabı olarak kabul edildi. Aynı materyallerden faydalanarak 4 çalışma kitabı daha meydana getirdi; Medyomlar Kitabı (Medyomluk ve ruhsal celseler hakkında ilmi eser-1861); İncil’in Ruhlar Tarafından Açıklaması (Ahlakın ruhların görüş açısından tefsiri-1864) Cennet ve Cehennem (İnsan ırkının ilahi yönetiminin adaletinin savunması-1865) ve Yaratılış (bu kitap Ruhçu teorinin modern bilimin keşiflerine ve Musa’ya ait ruhlar tarafından açıklanmış kayıtlara uygunluğunu gösteriyor-1867). Aynı zamanda Spiritizm Nedir? ve En Basit İfadelerle Spiritizm adlı iki ilmi eser daha basmıştır. Sayılıp dökülmüş olan bu çalışmalarla bağlantılı olarak belirtmek gerekir ki, Allan Kardec bir medyom değildi ve ruhlarla iletişim yoluyla tekamül ettikleri için kendini diğerlerinin medyomluğundan faydalanmaya mecbur etti. Onun ismi ve üyeleri arasında derhal bağlantı kurulabilecek yaşam ve görev teorisi, yanlış olarak sadece onun veya onunla irtibat kuran ruhların ürünü olduğu düşünülmüştür. Aslında bu, şimdiye kadar sunulan spiritüalist teorilerin kişisel veya bireysel olarak ifadesi olmanın da ötesindedir; dinsel felsefenin temeliyle ilgili çalışmaları hiçbir şekilde onun zekasının ürünü değildi ama kendi için yeni olduğu kadar okurları için de yeni olan bu çalışmalar değişik ülkelerde yaşayan ve çeşitli sosyal sınıftaki, birbirini hiç tanımayan binlerce medyom yoluyla bilgi veren birçok ruh varlığının birbirine uygun ifadeleri, Kardec tarafından bir sisteme göre tanzim edilmiştir.

Fiziksel olarak Allan Kardec orta boylu, geniş, yuvarlak kafalı, belirgin kaşlı ve gri gözlü idi ve bir Fransızdan çok Almana benziyordu. Enerjik ve azimliydi ama sakindi. Temkinliydi ve soğukluk derecesine varacak kadar hayalperestlikten uzaktı, doğa ve eğitimden dolayı zor inanırdı, mantıklıydı ve fiillerinde, düşüncelerinde olağanüstü pratikti. Mistisizmden de hayranlıktan da eşit derecede uzaktı. Hırstan, lüksten ve gösterişten uzak olduğundan ve sade bir yaşam benimsediğinden; öğretmenlikten ve Ruhların Kitabı ve Revue Spirite dergisinin gelirlerini kendi yönettiği hareketin propagandasına harcadı. Harika eşi, onu dünyasal ve eve ait kaygılardan kurtarmış, böylece onun kendini tamamen işine vermesine imkan sağlamıştı. Kardec yolundan sapmaz bir şekilde kendini vakfederek ilerlemeye devam etti ve bunu, diğer dış işleri, ilgileri ve arkadaşları kabul etmeyerek yaptı. Başladığı andan ölünceye kadar böyle devam etti. Tanıdık bir arkadaş grubu dışında hiç ziyarette bulunmazdı ve Paris’ten nadiren ayrıldı. Kışları kasabanın merkezinde, dergisini bastığı odada ve yazları Villa Segur’da geçiriyordu. Burası kendi kurduğu ve bahçesini ektiği yarı kırsal bir sığınma yeriydi. Şimdi hızla yapılaşmış ve geniş caddeleri olan bu yer o zamanlar ıssız bir yerdi.

O ciddi, ağır ağır konuşan, mütevazı tavırlıydı; ciddiliğinden ve doğru fikirliliğinden dolayı hususi bir karaktere sahipti, ne yargılardı ne de tartışmadan çekinirdi, ama hayatını vakfettiği konuda konuşmaya asla ilk önce kendisi başlamazdı. Dünyanın her tarafından kendisiyle konuşmaya gelen sayısız ziyaretçiyi kabul etti. İtirazları ve soruları cevaplayarak, zorlukları açıklayarak ve bütün ciddi katılımcılara bilgi vererek ve özgürce, heyecanla konuştuğunda yüzü genellikle mutlu ve dahiyane bir şekilde aydınlanırdı; halbuki onun aslında pek gülmediği bilinir.

Kendini ziyaret eden binlerce kişi arasında sosyal olarak, edebi olarak, sanat ve bilim dünyasında oldukça yüksek yerde olanlar da vardı. İmparator 3. Napolyon’un spiritist fenomene ilgisi gizli bir şey değildi ve Kardec’e çeşitli zamanlarda mektuplar yazdı ve onunla Tuileries’te, Ruhlar Kitabı’nın doktrini hakkında uzun konuşmalar yaptı.

Uzun yıllar kalp rahatsızlığından mustarip olan Allan Kardec 1869’da ölümünden sonra propagandayı sürdürecek yeni bir organizasyonun planını yaptı. Buna yasal ve tanıtımsal bir statü vererek, varlığını sağlamak için bunu kitap basan ve kitap satan bir şirket haline getirmeyi kararlaştırdı. Bu şirketin 99 yıl için kurulmasını istedi ve satın alma, satma ve yayımlama gücüne sahip olmasını, bağış ve mirasları alabilmesini istedi. Kurulduğunda “Allan Kardec’in Çalışmalarını Sürdürme Birleşik Ortaklık Şirketi” adını alacak olan bu şirket, spiritist yazılarının ve Revue Spirite yazılarının telif haklarına sahip olacaktı. Ama Allan Kardec, projesinin gerçekleşmesini görecek kadar yaşamadı ve bu projenin çalışmaları onun dul eşi tarafından yürütüldü.

31 Mart 1869’da içinden ayrılacağını önceden gördüğü topluluğun kurallarıyla ilgili bir çalışmayı henüz bitirmiş ve Rue Sante Anne’deki odasının çalışma masasında, her zaman kullandığı sandalyede otururken ve bir düzine kağıtla uğraşırken uzun zamandır kendisine acı veren damar genişlemesi hastalığı sonucunda öldü. Önceden belirleyebildiği, bu dünyadan ruhların dünyasına geçişi iç çekmesiz ve titremesiz biçimde gerçekleşti; bu barış dolu bir uykuya dalış ve tekrar uyanış gibiydi; böylesine bir yaşama çok uygundu.

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Fizik bedeni, Montmarte mezarlığındadır. Birçok arkadaş ve yüzlerce insan her yıl orada onun ölümünün yıldönümünde toplanır. Avrupa’daki mezarlıklarda normal olduğu gibi anmaya ait bazı sözler konuşulur ve taze çiçekler konulur.

Allan Kardec tarafından kurulan görüşlerin kaç kişi tarafından benimsendiğini doğru olarak tespit etmek imkansızdır; tahminen milyonlarcadır, saptanamayacak kadar sayısızdırlar. Çeşitli ülkelerdeki bu görüşlerin savunuculuğunu yapmaya kendini adayan yayınların sayısı 40’ın üzerindedir ve her geçen gün artmaktadır. Allan Kardec’in ölümü onun tarafından kurulan fikirlerin yayılmasını yavaşlatmamıştır. Kardec’in doktrininin yeni dinsel gerçeğin gelişiminin temeli olduğunu düşünen insanlar, bunun İsa tarafından önceden tahmin edildiğine inanmaktadırlar. Bu, dünyanın ortaya çıkışından beri gizli tutulan birçok şeyin açıklanışının başlangıcıdır ve bu kehanet yapıldığı sırada insanlık bu önceden bilişe hazır değildi.

ALLAN KARDEC

(1804-1869)

Ruhların Kitabı’na Anne Blackwell

tarafından yazılan önsöz

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...