Masal.

Yanlış bir zamanda mı yaşıyordum..

Çekip gitsemiydim..

Ne yanlış bir zamanda yaşıyordum..

Nede çekip gidecek bir yer vardı..

Heryer aynıydı.

Kaldım..

Bu anlamlı mısralardan yola çıkarak vardığım nokta şu.Hepimiz bir masalın içerisindeyiz.Ayrı roller, görevler, kırmızı başlıklar, kurt postları, kuzular, sepet sepet elmalar, pastadan evler, kurbağa prensler..Ama keşke bu kadar zevkli ve çocuksu olsaydı herşey.

Ama bu masalın kahramanları bizler,sizler ve onlar o kadar gerçekçi ve zalimiz ki...Zarar vermek, kirletmek, yıpratmak, kırmak ve dağıtmak içimize işlemiş...

Ömrümde belkide birkere göreceğim dolmuşçu, bakkal, Ortaokuldaki öğretmenler, belediye binasındaki hizmetli, yolda omuzuma çarpan uzaylı, karşı komşu, 1,2 ve 3.dereceden akrabalar, sürekli içinde yaşattığın o, trafik polisi ve daha niceleri..Herkes ama herkes bu masalın katili.Sevmedikten, hissetmedikten, saygı duymadıktan, zarar vermenin anlamını anlamadan yaşayan herkes bu masalın katili.

Kısacası yenilmiş bir dünyanın fertleriyiz.

Nükleer artıklarla kirlenen yüzümüz ve teknolojinin yok edici gölgesi ile kalakalmışız.

Herkes aslında o kadar kimsesiz ve bazı şeylerin yoksulu ki...

Değiştirmek elimizde demiycem.Çünkü Biliyorumki değişmeyecek..

Masallar Böyle Anlatılmaz.Biliyorum.Ben Hiç Masal yazmazdım.Dünya sisteminin hepimize anlattığı masal kötü olmasa bu kadar...

Biliyorum insanların birbirine olan yabancılığı büyüyecek

dünya küçüldükçe...

Biliyorum telefolar oldukça insanlar birbirini görmeyecek...

Biliyorum birbirimizi hiç görmeden öleceğiz...

Yanlış bir zamanda mı yaşıyordum..

Çekip gitsemiydim..

Ne yanlış bir zamanda yaşıyordum..

Nede çekip gidecek bir yer vardı..

Heryer aynıydı.

Kaldım...

Kalmak zorunda olanlara.

başlığı görünce masal anlattın sandım,sevindim.

lugburz bir daha oku bence... masal dinlemeye alışmışlara kendi gerçeğini anlatmış... asıl buna sevin sen ... eline sağlık kabak... uçuyosun harbiden ...