Jump to content

Gecmisin Sehrinde Kaybedilen


Macbeth

Önerilen Mesajlar

Yagmurun camlara çarpısı ve trenin raylar üstünde cıkardıgı ses uykumu getiriyordu.''insanlar hic de yorgun görünmüyorlar halbuki saatlerdir yoldayız'' diye gecirdim icimden.Bir kabus veya rüyaydı heralde gördügüm.Karsimda oturan bir cift sürekli yanımda oturan çocuga bakıyor ve cok endiseli görünüyorlardi.Belli ki cocugun annesi ile babasiydi bunlar.''Çocugun nesi var?'' diye sordum.''hasta ve ölüyor'' dedi kadın sadece.O an icin birden beliren yada benim yeni farkettigim siyah pardösülü ve kemerli uzun sapkalı bir adam çocugun öteki yaninda, çocuga gülümsüyerek birseyler anlatıyordu.Cekinerek sordum:''Sen de kimsin?'' Siyah pardösülü adam:''Ben her canlıya bir iyi bir de kötü haber getirenim.Ben her canlının sorunlarını,sorumluluklarını ve üzüntülerini sonlandiranim , yaptıgım bu iyilik karşılıgında onların umutlarını,mutluluklarını alır ve sevdiklerinden koparırım.Çogu canlının lehine olan bir antlasmadır bu fakat nedense hepsi korkar bu antlasmadan.Nihayetinde hepsi kalemi ellerine alıp antlasmamı imzalar.Antlasmami imzalamaya can atanlar sadece onun hic merhamet göstermedikleridir.Nedense ondan degil de benden korkarlar.''dedi.

 

''O da kim?'' dedim. Siyah pardösülü adam parmagıyla, bes sıra uzakta cam kenarinda oturan, kızıl cübbeli, yüzünün yarısı yanmıs ve sürekli sırıtan adamı isaret ederek:''İste orda oturan,adı Izdırap'' dedi.

 

Trenin fren sesi duyuldu ve yagmur kesildi. Trenden inip kalabalıkta etrafıma kısa bir süre bakındıktan sonra cocuk ve ailesini gördüm.İcimden bir ses aileyi takip etmem gerektigini söylüyordu ve ben de öyle yaptım.Aileyi takip ederken şehrin tuhaf yanlari gözüme carpmaya baslamıstı:Sehir aynı tip binalardan olusuyordu.Kapalı yesil renginde duvarlari olan binalar dıs cepheden gri sütünlarla süslenmisti.Hepsi üc katlıydı ve hepsinde çatı yerine teras vardı.Sokak lambalarinin ve binalardaki evlerin ısıklarının yanmayısı, her sokagın aynı genislikte ve neredeyse aynı uzunlukta olusu sanki labirentin icinde yürüyormusum gibi bir hisle kapladı icimi.

 

Sadece üç-dört sokagın birlestigi noktalarda ısıga rastlıyorduk.Isıgın kaynagı kimi zaman bir meyhane, kimi zaman bir restorant oluyordu.Sokakların birlestigi noktalar haric ısıgın olmayısı cok rahatsız edici degildi cünkü gökte hic bulut yoktu ve yıldızlar ile Ay'ın ışıgıyla, yoldan gecen az sayıdaki insanin ellerinde tuttuklari mumlar etrafı yeterince aydınlatıyordu.

 

Birkac kilometre yürüdükten sonra mimarisi ve yüksekligi daha farklı eski cürümeye baslamıs beyaz bir binaya girdik. Buranin bir hastane oldugu hemen gözüme carpti.Habulki dısardan bakıldıgında binanın ne amacla kullanıldıgını kestirmek neredeyse imkansızdı.

 

Çocugun ailesinin yanına bir doktor gelip:''Buyrun bu taraftan yedinci kata cıkacagız'' dedi.Yedinci kata geldigimizde cocuk haric kimsenin beni farketmedigini anladım.''Rüya iste'' diye icimden gecirdim ve doktor ile cocugun ailesinin aceleyle bir odaya girislerini izledim.İcerden anlasılmayan boguk sesler gelirken tüm hastanede yankılanan kahkaha sesleri duyuluyordu.Cok gecmeden kahkalarin sahibi bulundugumuz koridorun basında kendini gösterdi.Bu trende gördügüm kızıl cübbeli suratının yarısı yanmıs ve sürekli sırıtan adamdı, gerci artık sırıtmıyor kahkahalar atıyordu.Yagmur basladı,koridorda yatan hastalarin iniltileri yagmurun sesine karıstı ve Izdırap cocuga egilerek:''Favori mekanima hos geldin seninle burda en az birkac sene cok eglenicez'' dedi ve ardından bakıslarını önünde bekledigimiz odanın kapısına dikti.

 

Izdırap kapıya bakarken suratının yanmıs bölümünün degismekte oldugunu farkettim.Göz ucuyla bakıslarını bana kaydırmıstı ve suratının yanmıs kısmının hatları benim suratımın hatlarinin seklini almaya baslıyordu.Büyük bir korkuyla koridorun sonuna dogru kostum fakat koridorun sonundaki kapı birden kapandı.Doktor,cocuk ve ailesinin koridorun öbür ucundaki bir odaya girdiklerini duydum. Izdırap acmaya calıstıgım koridor kapısının yanına gelip, cok neseli bir ifadeyle:''Bosuna ugrasiyorsun en az birkac sene burdasın dedim ya duymadın mı?''

''Tek istegim burdan cıkmak bırak geri döneyim!'' dedim. ''Bu lanet yere niye geldim ki!''

 

Izdırap güldü ve cocugun girdigi odayı gösterdi.Odadan cıglık sesleri gelmeye baslamisti.Belimde aniden bir acı hissettim.Elimle yokladıgımda belimde büyük bir yaranın olustugunu anladım.Yara kanamaya basladı kan ayaklarımın dibine yayıldı,yıgıldım.Kanın icine battım burnumdan ve kulaklarımdan iceri girmesin diye ugrastım fakat birsüre sonra kendimi bıraktım.Kan cigerlerime dolarken duydugum tek sey boguk bir kahkahaydı.Çok ama cok uzun bir süre kanımın icinde nefes alamadım.Bu sürenin sonunda koridordaki odalardan birinde uyandım ve karsımda doktoru gördüm.

''Artık gidebilirsin'' dedi. Odadan cıkıp,zemin kata indim. Ana cıkıs kapısında duran ufak cocuk beni bekliyordu.

 

Hic kolay olmadi o cocuga veda etmek.Ben kurtulmustum dısardaydım fakat cocuklugum sonsuza kadar o hastanede kapalı kalacaktı.

Macbeth tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

nacizene bir eleştiride bulunmak istiyorum ;

kurgu güzel, kurguda olaylar arası geçişlerde biraz başarısızsın ve olayın derinliğini okuyucuya yansıtırken biraz tereddütlü kaleme almışsın, düzeltirsen güzel olur

 

ve güzeldi keyif aldım Teşekkürler :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...