Jump to content

Düşüncelerin gözcüsü olmak


nevermore

Önerilen Mesajlar

Meditasyon demek gözlemek demektir.. Kendimiz dahil herşeyi gözlemek... Tanık olmak....

 

Meditasyon büyük çaba gerektirir. O çetindir, o bir zirve mücadelesidir. Meditayonun dışında kalmak ise çok kolaydır diğer taraftan. Onun için herhangi bir çaba sarf etmen gerekmez, sen halihazırda meditasyonun dışındasın, zaten herkes bu şekilde doğar. Ancak meditatif olabilmek gerçekten büyük cesaret ister, büyük azim ve kararlılık gerektirir, büyük sabır gerektirir çünkü zihnin ötesine geçebilmek bilinen en karmaşık olaydır.

 

Bizler zihnin haricinde hiçbir şey bilmiyoruz. Hatta onun ötesine geçmeyi düşündüğümüzde dahi bunu tasarlayan yine zihnin kendisidir. Öyleyse, zihin nasıl olup da kendisinin ötesine geçebilir? - karmaşıklık işte buradadır.

 

Bu noktada yardımcı olan çok önemli metod ve araçlar vardır ve bunların hepsi de dolaylı yollardır. Meditasyonu zorlayamazsın. Zorlayıcı herhangi bir şey zihnin kendi ürününden başka bir şey olmayacaktır.

 

Zihin zorlayıcıdır. Zihin Nazidir, faşisttir, vahşidir. Bundan dolayıdır ki, meditasyon sadece zihin tamamen devreden çıktığında, herhangi bir zorlama olmaksızın, doğal olarak ve kendiliğinden gelir. Ve buradaki araç, kullanılabilecek en büyük araç gözlemektir.

 

Sadece düşüncelerini gözle. Zamanın olduğu her an gözlerini kapatıp, zihninin perdesinden geçen düşüncelerini, arzularını, anılarını seyret. Ve tamamen kayıtsız kal.

 

Bu doğru, bu yanlış diye hükümler verme. Hüküm verdiğin an olayın içine atlamışsın demektir. "Bu doğru, iyi, haklı vs." dediğinde bir şeyi seçmiş olursun ki seçim yaptığın o andan itibaren onunla özdeşleşir ve ona bağlanırsın. Onun gitmesini istemez, kendin için saklamak istersin. Ve bir şeyin kötü olduğunu düşündüğünde de, onu uzaklaştırmak, ondan kaçınmak istersin. Hatta onu zihninin perdesinde dahi görmek istemezsin ve onunla savaşmaya, mücadele etmeye başlarsın ki o andan itibaren artık gözcülüğün unutulmuş, sona ermiştir.

 

Sadece bir gözcü ol: birisi ırmağın kıyısına oturur ve onun akışını seyreder. Gerçekten onu seyretmek dışında yargılanacak söylenebilecek hiçbir şey yoktur. Ve kişi yeterince sabır gösterirse, trafik ağır ağır azalır, gittikçe daha az düşünce perdeye yansır ve sonunda kendisini boş bir perdeye bakarken bulur.

 

Bunlar hayatın en değerli anlarıdır, düşüncelerin olmadığı bu anlarda orada sadece sen varsın. İzleyen, gören; ortada görecek hiçbir şey olmadan oradadır. Bunlar saflık ve masumiyet anlarıdır, bunlar kutsal olarak adlandırılabilecek anlardır. Onlar artık insana ait değildirler. Bu anlarda insanlığı aşmışsındır.

 

Yavaş yavaş bu anlar artar, artar. Ve bir gün öylesine sıradan bir iş olur ki, istediğin her an düşüncenin olmadığı bu alana girebilirsin. Tamamen farkında ve düşünceler olmaksızın - işte bu meditasyondur. Ve bu seni bütün esaretlerinden kurtarabilecek yegane şeydir, o sana barışı ve mutluluğu ve Tanrıyı ve gerçeği getirir

 

alıntı

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bana göre özellikle şehir yaşamında, yazıda bahsedilen noktaya erişmek neredeyse ütopya, bunu başarabilmek için bulunduğun alan çok önemli, öyle oda ya kapanıp sessizlik sağlayıp erişilebilecek bir nokta değil, bunu bu sistem içinde başaran varsa önünde saygıyla eğiliyorum,

teşekkürler nevermore

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sistem kendimiziz , yarattığımız ortam (boş oda , sessizlik vs )'da zorlama olacaktir. tıpkı zihin gibi , Yine onun istediği şekilde gerçekleşecektir herşey , Işte asıl mesele zihnin ötesine geçebilmektir.Zihnimizi gözlemleyebilmek , ayrı bir pencereden bakabilmektir. Asıl meditasyonda budur .

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bunu sizinle daha önce de konuşmuştuk , zorlama hareketler zihninizi karıştıracağı gibi yapmak istediğiniz eylemi (meditasyonu)n da güçleşmesine neden olacaktir.

Zihninizi susturmak yoğun çalışmalar gerektirir , bunu başardığınızda zaten meditasyon , imgeleme, imajınasyon yada diğer psişik çalışmalar çok daha kolay olacaktir .

Sıfır düşünce diye takılıp kalmak yerine bırakın zihniniz serbestce dolaşsın düşünceler arasında , ama siz ondan ayrılın . Bir sonraki düşünce nedir diye kafanıza takmayın , düşüncelerinizi serbest bırakın istediği kadar yoğun olsun ama üzerinde düşünmeyin peşinden gitmeyin , beyniniz güneşi düşünüyor ise siz sıcaklığını düşünmek için uğraşmayin , bilakis sıcaklığını hissetmeye çalışın . .

Kolay gelsin .

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...