Jump to content

Asteroidler


fotonkedi

Önerilen Mesajlar

ASTEROİDLER

 

Eski Astrologlar Güneş ve Ay da dahil olmak üzere yedi planet tanıyorlardı. On iki burç ve evi bu yedi planete paylaştırıyorlardı. Güneş ve Ay birer burcu temsil ederken, diğer beş planet ikişer burcu temsil ediyorlardı. Teleskopun icadından sonra keşfedilmeye başlanan planetlerin yapıları incelenmiş ve böylelikle bir burç ve planetle bağlantıları tespit edilmiştir. Bu arada son keşfedilen Pluto’nun Akrep burcunu temsil edip etmediği de bir çok astrolog arasında tartışma konusudur. Şimdiye kadar, her nasılsa, yeni bir planet keşfediğinde onun doğasına uyan mitolojik kahramanlardan birinin adı verilmektedir. Materyalist dünya görüşü bu inanılmaz "rastlantıyı" açıklayamamaktadır.

19.yy. başlarında Bode’nin Kurallarına göre bir gezegenin bulunması gereken bölgede, yani Mars ve Jüpiter arasında, bir yörünge üzerinde duran dört küçük gezegen ya da asteroid keşfedilmiştir. Bunların dördü de mitolojik tanrıçalardan esinlenilerek isimlendirilmişlerdir, ancak bunların zodyaktaki konumlarını veren bir gökgünlüğü ancak 1973 yılının başlarında astrologların hizmetine sunulmuştur. Bu tarihten sonra bir çok astrolog bu konuya eğilmiş ve onların karakterlerinin isimlerini aldıkları tanrıçanınkilere çok benzediğini tespit etmişlerdir. Buradaki açıklamalarım kişisel çalışmalarıma dayanmaktadır. Bu sonuçlara özellikle bir asteroidin kişinin hayatında ne zaman egemen bir konuma geleceğini işaretleyerek ve o dönemlerde ne tür olayların yaşandığına bakarak ulaştım. Şimdiye kadar yüzlerce harita inceledim ve ulaştığım sonuçlar bariz ve kesin gibi görünüyor. Fakat bu asteroidler üzerinde daha çok çalışma yapılana kadar görüşler arasında farklılıklar ve kuşkular olması doğaldır.

TOPRAK ANA

Ceres toprak ana gibidir. Besleyici doğası ve kendini kişisel hizmete adama eğilimi ile Başak ve Yengeç unsurlarını birleştirir. Ceres genellikle kişiler çocuk sahibi olduklarında veya başkalarının bakımını üstlendiklerinde egemen konumda görülmektedir. Onu Başak'ın kişisel yönü olarak düşünebiliriz.

 

ÇOK İŞ, AZ OYUN?

Vesta daha çok Başak'ın kişisel olmayan yönünü temsil eder. Asteroidlerle ilgili çalışmalarımın en dramatik olaylarını Vesta'da gördüm. Egemen bir Vesta'ya sahip kişi hayatını belirli bir hizmet için adadığında o konuda mutlaka başarı sahibi olur. Buradaki temel ilke kendini işe adamadır. Bu insanlar genellikle işlerine karşı sorumluluklarını yerine getirmediklerinde mutsuz olmaktadırlar. İş mevzuularında ciddi problemlerle karşı karşıya gelebilir ya da kendi istekleri dışında çalışmak zorunda kalabilirler. Böyle sıkıntılı iş ortamlarında bilinçdışı kaçış hilesi olarak hastalık meydana gelebilir. Etkili bir Vesta ile kişisel ilişkilerde zorluklar yaşanabilir. Bazı durumlarda bütün ömür yaşamın kişisel yönünü dışlayarak hizmete adanmış şekilde geçebilir. Vesta'nın etkisinin arttığı dönemlerde genellikle birlikteliklerin bozulduğu, ayrılmaların arttığı görülür. Bu isteyerek ya da kişisel kontrolün dışındaki olaylar kanalıyla meydana gelebilir. Eski Amerika başkanı Nixon'un1973-1974 yılları arasında başına gelenler güçlü bir Vesta'ya örnektir. Watergate skandalı bütün olumsuz Vesta özelliklerini taşımaktadır: iş yüzünden yaşanan stres, birçok çalışma arkadaşından ayrılmak zorunda kalma ve sağlık problemleri... Fakat Vesta’nın olumlu yönünün de kendini sorumlu biçimde işe adama ve dikkati çeken bir başarı olduğunu gözardı etmemek gerekir.

 

TERAZİ'NİN SAVAŞAN YÖNÜ

Juno ve Pallas Terazi ile ilişkilendirilirler. Juno Terazi'nin özellikle evlilikleri içeren kişisel yönüyle bağdaştırılırken, Pallas daha çok Terazi'nin kişisel olmayan yönüyle bağdaştırılır. Pallas genelde politika ile ilgilenen kişilerin haritalarında etkili pozisyondadır. Öğreticilik ve danışmanlık da söz konusudur. Ama her nasılsa bu iki asteroid arasındaki benzerlikler farklılıklarından fazladır. Her ikisi de herhangi bir Terazi aktivitesiyle ilişkilendirilebilirler -süre giden çeşitli işbirliği veya rekabet ilişkileri. Juno ve Pallas Terazi'nin ve 7. evin, Venüs’ün bütünüyle açıklayamadığı , savaşan yönünü temsil ediyor gibidirler. Juno ve Pallas Terazi'nin adaletini ve tamamen eşitliğini talep ederler. Bu da ilişkilerde gerilimin nereden kaynaklandığını gösteren bir ipucu gibidir. Juno ve Pallas’ın astrolojiye girdiği dönemlerde kadınların özgürlük hareketlerinin güçlenmesi bunun göstergesi olabilir.

 

İŞİN HATIRI İÇİN İYİ ÇALIŞMAK

Ceres ve Vesta'nın astrolojide kullanıma girmesi Başak'ın eski iş ahlakına dönmeye olan ihtiyacımızın işaretçisi olabilir. Yani dışardan hiçbir ödül almaksızın iş aşkı için çalışmak ihtiyacı! Bütün asteroidler hem Başak'ta hem Terazi'de bulunan zanaatkarlık ve artistik yeteneklerin işaretçisi olabilirler. Bütün bu söylediklerimizi geçerli kılmak için bu konular üzerine daha çok çalışmalıyız. Ama şu da bir gerçek ki bu asteroidler bilinen yönleriyle bile astrolojiye bir çok şey katmaktadırlar. Şimdi dördü hakkında konuşabiliyoruz, oysa daha keşfedilmeyi bekleyen binlercesi var.

 

Not: Yukarıdaki yazı Zipporah Pottenger Dobyns'in Finding the Person in the Horoscope isimli kitabından alınmıştır. Zipporah Pottenger Dobyns antropoloji okumuş, klinik psikoloji alanında doktora yapmış ve 1960 yılında AFA sınavından astroloji sertifikası almıştır. Onaltı ülkede seminer vermiştir. Birçok kitabı ve makalesi yayınlanmıştır. 40 yıldır danışmanlık yaparak, yazarak, öğreterek astroloji pratiğinin içinde yer almaktaydı. 2003 yılında vefat etti.

Çeviren: Zekai Kardaş

 

*astrolojidergisi

--------------------

ASTEROİD KUŞAĞI

 

 

Güneş Sistemi'ndeki gezegenler arasında ilginç bir ayırım vardır. Güneş'ten sonraki Merkür, Venüs, Dünya, Mars (bunlara Karasal Gezegenler adı verilir) ile Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün ve Plüton (bunlara Dev Gezegenler adı verilir) arasındaki bölgede Asteroid Kuşağı adını verdiğimiz bir bölge bulunur. Bu bölgede bir gezegen olacak kadar büyük bir gökcismi yoktur; kuşağın toplam kütlesi, Ay'ınkinden küçüktür.

Güneş Sistemi'ndeki gezegenlerin dağılımına baktığımızda, bir düzen olduğu fark edilir. Her gezegenin yörüngesi, bir içtekinden %75 geniştir. Bu düzene göre, Asteroid Kuşağı'nın yerinde de bir gezegen olması gerekirdi. Peki, Bu gezegene ne oldu? Bu konuda kesin bir kanıt olmamakla birlikte, bazı gezegenbilimcilere göre, bir zamanlar burada oluşmakta olan bir gezegen Jüpiter'in çok güçlü kütle çekiminin etkisiyle parçalandı. Ya da, buradaki gezegenimsiler hiçbir zaman bir araya gelerek bir gezegen oluşturamadılar.

http://www.astrolojidergisi.com/ast-belt.gif

 

 

Kuşakta bulunan asteroidlerin toplam kütlesinin az olması, Jüpiter'in ya da birbirlerinin kütleçekimlerinin etkisiyle yörüngelerinden çıktklarıı düşüncesini destekliyor. Yörüngeden ayrılan cisimler, ya Güneş'in çevresinde başka bir yörüngeye oturuyorlar ya da Güneş ya da dev gezegenler tarafından yutuluyorlar. Zaman zaman, karasal gezegenlerle de çarpışabiliyorlar. Gökbilimciler, Dünya'dan görülebilecek asteroidlerin sayısını 100.000 olarak tahmin ediyorlar.Asteroidlerin en büyüğü olan Ceres'in çapı 914 km'dir. Bu kuşak dışında da Güneş Sistemi'nde başka asteroidler vardır.

*astrolojidergisi

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...