Jump to content

Kitapların Geleceği


nevermore

Önerilen Mesajlar

Kütüphaneler yıllar boyunca, kolektif zekamızı saklama yeri olmuştur. Unuttuğumuzu ve hala bilmediklerimizi geri getirebileceğimiz evrensel bir beyindirler ve hala da öyleler. Eğer izin verirseniz bir benzetme yapacağım; bir kütüphane bütün evrenin görüldüğü ve aynı zamanda da anlaşıldığı ilahi bir aklın insanlar tarafından yapılan mümkün olan en iyi taklididir. Büyük bir kütüphaneden sağlanan bilgiyi kendi aklında tutabilen bir kişi, bir şekilde, Tanrı’nın aklını da taklit etmiş olur. Başka bir deyişle, biz kütüphaneleri icat ettik çünkü ilahi güçlere sahip olmadığımızı biliyoruz ancak onları taklit etmek için elimizden geleni yapıyoruz.

İlk olarak biliyoruz ki kitaplar bizim yerimize bir başkasının düşüncesini sağlama yolu değildir. Tam tersine onlar, daha ileri düşünceler uyandıran makinelerdir. Sadece yazının bulunmasından sonra Proust’un “A la Recherchu du Temps Perdu" gibi bir şaheserini yazabilmek mümkün olabildi. İkinci olarak, bir zamanlar insanlar bir şeyleri hatırlamak için belleklerini eğitseler de yazının icadından sonra kitapları hatırlamak için bunu yapmak zorunda kaldılar. Kitaplar belleğe meydan okur ve onu geliştirirler, onu uyuşturmazlar.

Ancak tam da bu noktada bizim çözme aktivitemiz başlamalıdır, çünkü hipermetin yapıyla genelde iki farklı olgudan söz ederiz. Birincisi, metinsel hipermetin vardır. Geleneksel bir kitap, soldan sağa (ya da sağdan sola, ya da yukarı ,ya da aşağı; değişik kültürlerle değişir) düz bir şekilde okunmalıdır. Sayfalar atlanabilir ya da -bir 300 sayfaya ulaşıldığında, onuncu sayfada ne söylendiğini kontrol etmek için geri dönebilir- ancak bu fiziksel emek demektir. Buna karşı olarak hipermetin metin çok boyutlu bir ağ, ya da her bir düğümün, ya da noktanın başkasıyla potansiyel olarak bağlanabileceği bir labirenttir. İkincisi, sistematik hipermetin vardır. WWW bütün hipermetinlerin büyükannesidir, ki burası istediğin kitapları en kısa zamanda seçebileceğin dünya bir kütüphanedir. Web, bütün varolan hipermetinlerin genel bir sistemidir.

Basit olarak anlatmak gerekirse, kitaplar bilgi aktarmak için en uygun araçtırlar. İki çeşit kitap vardır; okunacak ve danışılacak olanlar. Okunacak kitaplar söz konusu olduğunda, onları normal olarak okuma yolu benim “dedektif hikayesi yolu” olarak adlandıracağım yoldur. Birinci sayfadan başlarsın ki, bu sayfada yazar sana bir suçun işlenmiş olduğunu anlatır, sonuna kadar patikaları izleyerek keşif işini yaparsın ve sonunda da suçlunun baş uşak olduğunu bulursun. Sonra, danışılacak kitaplar vardır, elkitapları ve ansiklopediler gibi. Ansiklopediler danışılmak için oluşturulmuşlardır ve hiçbir zaman birinci sayfadan sonuna kadar okunmazlar.

Hipermetinler, ansiklopedileri ve elkitapları, kesin bir şekilde modası geçmiş hale getireceklerdir. Dün, bütün bir ansiklopedinin bir CD-ROM üzerinde olması olasıydı; bugünse, onu karşı referans yapılabilecek ve bilginin lineer olmayan geri dönüşünü yapabilecek web ağından almak mümkündür.

Kitaplar, bir kez icat edildiklerinde, bir daha iyiye götürülemeyecek araçlar çeşidine dahildirler; çünkü zaten uygundurlar tıpkı çekiç, bıçak, kaşık ya da makas gibi.

Buna karşın iki yeni buluş endüstriyel olarak sömürülmenin kıyısındadırlar. Bir tanesi, isteğe bağlı basımdır. Birçok kütüphanenin ve basımevlerinin kataloglarının çoğu tarandıktan sonra, okuyucu istediği kitabı seçebilir, operatör bir tuşa basacaktır ve okuyucunun istediği kaynağı kullanarak bir kopyayı basıp ciltleyecektir… Basitçe söylenirse, tıpkı eski basımlarda olduğu gibi her kitap, alıcının isteğine göre şekillendirilebilecektir.

İkinci buluş ise, kitabın sırtına bir mikro-kaset yerleştirerek yada onu internete bağlayarak, bir kitabın tümünü önümüzde olabildiği “e-kitap”tır. Buna karşın,bu durumda bile, bizim şu anda elimizde olanlardan farklı olacaktır, ki bizdekiler de parşömenler üzerindeki eski kopyalardan farklıdır ve ilk 1623 Shakspeare kopyası, en son Penguin basımından farklıdır. Yine de ”e-kitaplar” buluşu gerçekleştirenlerin umduğu kadar bir ticari başarı yakalayamamışlardır. Bu tür kitaplar, şu anki sözlükler ya da özel belgelerde olduğu gibi bilgi danışmak için yararlı olabileceklerdir.

Aslında, daha öncekileri yararsız kılmayan teknolojik buluşlar da vardır. Arabalar bisikletlerden hızlı giderler ama onları yararsız kılmamışlardır ve hiçbir teknolojik gelişme bisikleti daha önce olduğundan ileri taşıyamamıştır. Yeni teknolojinin etkisinin hükmünü ortadan kaldırdığı fikri, olayı çok hafife indirgeyecektir. Fotoğrafçılığın bulunuşundan sonra ressamlar, gerçekliği üreten zanaatçı gibi hizmet etme zorunluluğu hissetmeseler de; bu, Daguerre’nin buluşunun yalnızca soyut resmi cesaretlendirdiği anlamına gelmez. Modern resimde fotoğraf modeller olmadan var olamayacak bir gelenek vardır; örneğin hiper-gerçekliği düşünün. Burada,gerçeklik fotoğrafik göz aracılığıyla ressamın gözünden verilir. Bu da demektir ki kültür tarihinde bir şeyin başkasını öldürdüğü hiç olmamıştır. Daha çok, yeni buluş, eskisini büyük oranda değiştirmiştir.

Bilgisayar, basılı belgelerin yeni üretim ve dağılma modlarını yaratır.

Bugün, okunacak bir kitabın ya da şiirin bile hipermetine çevrilebileceği yeni hipermetinsel vezin teknikleri vardır. Bu noktada ikinci soruya çevrilmiş durumdayız çünkü sorun artık yalnızca fiziksel değil, ondan daha çok yaratıcı eylemin okuma işlemlerinin doğasıyla ilgilidir ve bu soru yumağını açmak için en önce karar vermemiz gereken şey hipermetinsel bağlantıyla ne demek istediğimizdir. Bu türe ait olan metinlerin nasıl çalıştığını anlamak için önce,söz konusu olan metin evreninin sınırlı ve sonlu, sınırlı ancak hemen hemen sonsuz, sonsuz ama sınırlı yada sınırsız ve sonsuz olup olmadığına karar vermemiz gereklidir.

Öncelikle, sistemler ve metinler arasında bir ayrım yapmalıyız. Bir sistem, örneğin dilbilim herhangi bir dilin bütün olasılıklarını kaplar. Sonlu bir dilbilgisi kurallar seti konuşana sonsuz sayıda cümle yapma fırsatı verir ve dilbilim maddesi başka dilbilim yada diğer işaretler açısından yorumlanabilir-bir kelime bir tanımla bir olay bir örnekle bir hayvan yada bir çiçek imajla ve bunun gibileri-

Dilbilimleri sözlükler ve ansiklopediler birer sistemdirler ve bunları kullanarak istediğiniz bütün metinleri yaratabilirsiniz. Ama bir metin kendi başına bir dilbilim yada bir ansiklopedik sistem değildir. Herhangi bir metin kapalı bir evren yaratmak için sonsuz yada belirsiz olasılıkları azaltır. Eğer, örneğin, ”bu sabah kahvaltıda...” gibi bir cümle söylesem,hepside organik olmak şartıyla sözlük bir sürü olası madde koymamı sağlar. Ancak ben metnimi kesin olarak üretsem ve “bu sabah kahvaltıda ekmek ve tereyağı yedim” desem o zaman peyniri, havyarı, pastırmayı ve elmayı dışarıda bırakmış olurum. Bir metin, bir sistemin sonsuz olasılıkları budur. Örneğin bir peri masalı alalım “kırmızı şapkalı kız” gibi. Metin belli bir grup karakterle başlar -küçük kız, bir anne, bir büyükanne, bir kurt ve orman- ve sınırlı adımlarla sonuca ulaşır. Bir peri masalını kesinlikle bir kinaye olarak okuyabilir ve olaylara kahramanların eylemlerine ahlaki anlamlar yükleyebilirsiniz, ancak kırmızı başlıklı kızı, Sindirella'ya çeviremezsiniz. Bu önemsiz gibi görünür ancak yeniden yapıcıların radikal hatası bir metinle istediğinizi yapabileceğinizi düşünmeleridir. Bu kesinlikle yanlıştır.

Şimdi düşünün ki sonlu ve sınırlı bir metin kelimeleri diğerleriyle bağlayan birçok bağlantıyla hipermetinsel biçimde organize edildi. Bir sözlükte yada ansiklopedi de kurt sözcüğü onun olası tanımlamasının yada karşılığının parçasını oluşturan her bir diğer sözcükle bağlanmıştır (Kurt hayvanla ilgilidir: memeliden yırtıcı hayvana, bacaklara, kürke, gözlere, ormanlara, kurtların yaşadığı ülkelere gibi). Kırmızı başlıklı kızda kurt yalnızca göründüğü yerdeki metin bölümlerinde yada açık olarak anıldığı yerlerle bağlantılıdır. Olası bağlantı serisi sonludur ve sınırlıdır. Hipermetinsel stratejiler nasıl böyle bir metini “açmak” için kullanılırlar.

İlk olasılık, metni fiziksel olarak sınırsız yapmaktır. Bir açıdan, bir hikaye değişik yazarların katkılarıyla zenginleştirilebilir. Başka bir şekilde de iki yada üç boyutlu olabilir. Bununla şunu demek istiyorum K. B. K.'da yazar ilk bir başlangıç noktası önerir (kız ormana girer) ve değişik katılımlar birbiri ardına öyküyü geliştirir, örneğin kız kurtla değil Ali Babayla karşılaşır, büyülü bir şatoya girerler, büyücü bir timsahla karşılaşırlar ve öykü böylece yıllarca sürebilir. Ancak metin de sınırsız olur bir yandan, çünkü her bir kavşakta her bir yazar farklı bir seçim yapabilir. Bir yazar kızı Pinokyo ile karşılaştırır, öbürü kızı bir kuğuya dönüştürür yada piramitlere götürür ve hazinesini bulur.

Bu noktada, yazarlığın ve organik bir bütün olarak sanatın devamı konusunda bir soru sorulabilir ve ben, okuyucumu haberdar ediyorum ki geçmişte yazarlığı yada organik bütünlükleri bozmadan böyle şeyler oldu. İlk örnek “Itallian Commedia dell’arte”dir. Temel öyküsünün özetinden sonra aktörlerin ruh durumlarına ve hayal güçlerine bağlı olarak, her performans bir diğerinden farklı olmuştur ve bundan dolayı da herhangi tek bir çalışmayı tek bir yazar Arlecchino Servo di due Padroni’nin diye nitelendiremeyiz ve sadece ara verilmemiş performanslar dizisi halinde görürüz, ki bu performansların çoğu da kaybolmuştur ve her biri de birbirinden farklıdır.

Diğer bir örnekte caz müzisyenlerinin bir araya gelip müzik yaptığı bir toplanma olabilir. Söylemeye çalıştığım şey her katılanın birşeyler eklediği, hiç bitmeyen öykülerin deneyimlendiği popüler ortak sanatta yazarlığın yokluğu fikrine zaten alışkın olduğumuzdur.

Bir hipermetin kapalı bir metni bile açma görüntüsü verebilir. Bir dedektif öyküsü öyle kurgulanabilir ki okuyucusu kendi çözümlerini seçebilirler sonunda suçlunun rahip mi, dedektif mi, anlatan mı, yazar mı ya da okuyucunun kendisi olup olmaması gerektiğine karar verebilirler. Böylece kendi kişisel öykülerini kendileri yaparlar. Böyle bir düşünce yeni değildir. Bilgisayarın bulunmasından önce şairler ve öykücüler, okuyucuların sonsuz olarak kendilerinin oluşturacağı tümden açık metinler düşlemişlerdir. Bu düşünce Le Lince’nin düşüncesidir ve Mallarme tarafından övülmüştür. Raymond Queneau da sınırlı sayılı dizelerden milyonlarca şiir oluşturacak birleşik algoritimler icat etmiştir. 60'lı yılların başında, Max Saporta sayfaları başka öyküler oluşturabilecek şekilde değiştirilebilen bir roman yayınlamıştır. Nanni Balestrini bir bilgisayara birbirinden ayrı dizeler vermiştir ve o da bunlardan farklı şiirler oluşturmuştur.

Bütün bu fiziksel olarak hareket edebilen metinler okuyucuya sonsuz mutlak bir özgürlük izlenimini verir ancak bu yalnızca bir izlenimdir, özgürlük illüzyonu. Bir insana sınırlı sayıdaki elemanlardan sınırsız metinler oluşturma izni veren bir makine bin yıldır vardır ve o da alfabedir. Sınırlı sayıdaki harflerden oluşan bir alfabeyi kullanarak milyarlarca metin oluşturulabilir ve bu kesinlikle Homer dan günümüze kadar yapılagelmiş olan bir şeydir. Öte yandan, harf, kelime değil de önceden düzenlenmiş kelime dizileri yada sayfalar veren uyarıcı metin bizi istediğimiz şeyi yaratma konusunda özgür bırakmaz

Özgür metincilikteki en son noktada kapalı bir metin olarak başlayan bir metin "Kırmızı Başlıklı Kız" yada "Arap Geceleri" ve ben bir okuyucu, isteğime göre değişiklik yapabilirim ve böylece ikinci bir metin yaratırım. Bu artık orijinaliyle aynı değildir yazarı ben olurum her ne kadar benim yazarlığımın kabulü kesin yazarlık kavramına bir silah verse de.

Bir kitap bize bir metin verir ki bu metin farklı yorumlara açık olsa da değiştirilemeyecek bir yapıdadır. Yazık zaten yazılmış olan bir kitapla ki bunun geleceği bastırıcı ve yazara ait bir kararla belirlenmiştir, bunu yapamayız. Kaderi kabul etmeye mecburuz ve onu değiştiremeyeceğimizin farkına varmalıyız. Hipermetinsel ve interaktif roman bize özgürlük ve yaratıcılık verir ve umarım ki böyle yaratıcı bir aktivite geleceğin okullarında uygulanır. Ancak zaten yazılmış olan “savaş ve barış” hayallerimizin sınırsız olasılıklarıyla değil ama yaşamı ve ölümü yöneten ağır yasalarla yüzleştirir.

Eco, Umberto.http://weekly.ahram.org.eg/2003/665/bo3.htm

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...