Karmik Astroloji

KARMİK ASTROLOJİ

http://www.astrologyanalyst.com/edit_images/const_map_cellar.jpg

Modern batı Astroloji tekniklerinin kadim Tibet Astrolojisiyle birleştirilmesi sonucu ortaya çıkan tekniğe verilen isimdir. Batıda spiritüel Astroloji olarak da tanınır. Modern batı Astrologları Hint ve Çin Astrolojisinin etkisi altında iki ana kolda gelişmiş Tibet sistemindeki bakış açılarını kendi zodyaklarında kullanmaya çalışmaktadırlar . Aslında Astrolojik kökeni tam anlamıyla Karma inancı üstüne kurulan Astrolojik sistem kadim Hint Astrolojisi Jyotish'tir . Yalnız Jyotish' in , batıda çok fazla taraftar toplayamamasının sebebi tüm varlık inancını ve varlığın ana sebebini Karma inancına dayatması ve psikolojik gerçeklerin ve sosyal dinamiklerin bu Astroloji tekniğinde bulunmaması , ayrıca Hint sisteminin Güney ve Kuzey diye adlandırılan iki ayrı formda en azından 20 ayrı stile sahip olması ve belli güney sistemlerinin belirgin Kuzey sistemlerinden çok farklı anlamlandırılması Hint Astrolojisi' nin gücünü batıda hızla kaybetmesine sebep olmuştur .

Batılıların Tibet Astrolojisinde bulunan sistemleri kendi kültürlerinde özümsemeleri Hint' e göre çok daha kolay olmuştur. Birinci etki Tibet sisteminde batı sisteminde ki gibi tropik zodyak'ın kullanılmasıdır ki ; bunun sebebi Çin kültürünün Tibet üstündeki etkisi sayılabilir.

Tibet'te her şey den önce gelen ana konu dindir. Buddha ve onun öğretileri çok önemlidir.

http://www.astrologyanalyst.com/edit_images/Buddha.jpg

Budist kurallar dışına asla çıkılamaz. Burada Hint sisteminde bildiğimiz Karma düşüncesi Astroloji ve bedeni iyileştirme sanatı olan ruhsal şifacılık , toplumsal anlamda çok önemli fenomenlerdir. Tüm doğu inançlarında olduğu gibi Tibet insanı da kendisini doğayla bir bütün olarak görmektedir. Doğadan uzaklaşan materyalist insanların bedensel hastalıklara daha fazla yakalanacağı inancı Tibette yaygın olan bir düşünce biçimidir. Tibetli rahipler Astroloji ve bitki bilimini çok iyi bilmektedirler. Doğadaki mineralleri ve ağaç köklerini kullanarak onları uygun Astrolojik dönemlerde hazırlarlar . Hasta kendi haritasındaki en yararlı etkilerin göründüğü anda tedaviye başlanır ve çoğunlukla haritanın göstergeleri hastalığın sonuçlarını tedavi eden şifacı rahip tarafından bilinir . Tibet sistemindeki en büyük inanç budha ve ruhun madde üzerindeki egemenliğidir. Aslında Karma Astrolojisi Hint'e , Çin'e ve Tibet'e özgü kurallar ile doğuda binlerce yıldan beri yaşamakta pek çok kültür bu bilginin üstünde evrimleşmektedir. Bu sebeple modern batıda kullanılan noktaların hemen hepsi bu üç kadım Astroloji bilgeliğinde olduğu gibi uydumuz Ay ve Ay'ın özel noktaları , düğümleri, durakları ,metonomik döngüleri, eklipsleri ile daha çok bir ay Astrolojisidir. Oysa klasik ve modern batı Astrolojisi Güneş döngüleri ve mevsim döngüleri üzerinde çalışmaktadır .

Aslında batının Güneş kökenli Tanrı inancı ve eril medeniyeti ile doğunun Ay kökenli tanrıça inancına sahip dişil medeniyeti , dünya üzerindeki Ying ve Yang dengesini sağlayan ana güçler değil midir ????.

--------------------

Tüm doğu kökenli Karma Astroloji tekniklerinde olduğu gibi batıda da ayın haritadaki konumu bulunduğu burç dispozitörü , evresi ,kavuştuğu ve açı aldığı sabit yıldızlar durağı, haritada Karma ile alakalı en önemli noktalardır .

Karma Astrolojisinde Ay'ı sönmüş Güneş olarak da kabul edebiliriz. Bir önceki yaşamımızdaki tüm yeteneklerimizi, geçmişimizi, çocukluk döneminden gelen hatıraları, geçmiş yaşamımızdaki ana karakter tipimizi göstermesi açısından çok

önemlidir . Tüm yaşamlar boyu, aslında alt şuurda geçmiş yaşam hatıraları varlığını korumaktadır. Ay , bize bu hatıraların neler olduğunu, detaylı bir şekilde gösterir. Otomatik tüm davranışlarımız, çocukluktan gelen erişkinlikte üzerine bir dünya kurduğumuz tüm yetenekler de , Ay ve karmik kökenli olarak incelenmelidir. Burada Ay' ın Güneş ile konumu yani evresi çok önemlidir . Kısaca izah etmeye çalışırsak, Ay Güneş ile uyumlu açılara sahip ise kişinin bilinç altı ile bulunduğu şartlar ve şu anki beden yaşam tipi uyumlu olmakta ve kişilik aslında çok fazla içsel çatışma yaşamadan hayatını devam ettirmeye çalışmaktadır. Aksi tüm durumlarda kişiliğin kendisiyle anlayamadığı bir rekabeti söz konusu olabilir .

Tüm Ay Güneş karelerinde ve dolunaylarda doğan kişilerde garip bir içsel huzursuzluğun ve duygusal tatminsizliğin ana sebeplerinden biri, acaba geçmiş yaşamdaki koşullarla şu anın uyumsuzluğu gerçeği midir ?

Burada pek çok spekülasyon yapabiliriz. Fakat dolunay döneminde doğmuş veya Ay Güneş karesi ilk dördünde veya son dördünde doğmuş kişilerin içsel stresi Ay' ın Güneş ile diğer tüm yumuşak açılarından daha gergindir. Yeni Ay dönemi aslında geçmiş ile bugünün bize aynı şekilde cereyan etmekte olduğunu gösterir iken, bireye tek yönlülük ve yüzeysellik verebilir.

Dolunay doğumlarında ise gördüğümüz kişiliğin içinde var olan iki düşünceye veya iki ayrı yöne doğru sürekli çekilme çabası içinde olduğunu görmekteyiz. Bu iki yönlülük, ebeveynleriyle ilk ilişkilerini kurmaya çalışan çocukta çok belirgin bir şekilde elektral veya odipal bir sorun olarak da karşımıza çıkabilir .

Bunun yanında batı tipi horoskoplarda , Yengeç burcuna yerleşen gezegenlerde ayın kontrolü altında olduğu için bir önceki yaşamla ilgili pek çok bilgiyi Yengeç burcu bize sunmaktadır . Kadimlerin 666 sayısıyla andıkları Yengeç burcu, ruhun evrim için dünyaya indiği ilk burç olarak kabul edilir. Kişisel gezegenler dediğimiz Merkür ,Mars ve Venüs' ün hareketleri çok dikkatli bir şekilde incelenmelidir.

Özellikle bu üç gezegenden her hangi birinin retro hareketi bundan bir önceki yaşamda kişiliğin yaşadığı ve bu hayatta da hala etkisini sürdüren karmik , yoğun bir duygusal travmayı göstermesi açısından çok önemlidir . Özellikle Venüs ve Mars retro hareketi bir önceki yaşamda çekilen sıkıntının veya bireyin ruhsal travmasını bulmamız adına çok önemli bilgiler verebilir . Mars' ın kadında retro hareketi , Venüs' ün de erkekte retro hareketi , her iki cins içinde cinsel problemlere işaret eden, bireyin ne yazık ki psikodinamik yapısında ciddi bir travmanın olduğunu gösteren habercilerdir.

Ağır gezegen retroları ruhun tıkandığı, ilerlemekte zorlandığı düşünce yapılarını gösterirken , burada Satürn ve Jüpiter çok önemli bilgiler bize verebilir . Bilhassa Jüpiter'in olumsuz bir burçtaki retro hareketi kişiliğinin geçmiş yaşamdan getirdiği bir kefareti veya ruhsal evriminde çok ciddi bir probleminin olduğunu göstermektedir. Zaten kadim Astroloji bilgisinde var olan en büyük şans gezegeni Jüpiter' in böyle zayıf bir konumda haritaya yerleşimi, kişiliğin bu yaşamında geçmişteki tüm yanlışlarını yüklenerek geldiğini ve yaşamın belli zaman aralıklarında bu yanlışları idrak etmek için çok ağır sınavlarla karşılaşacağı gerçeğini gösterir.

Burada Jüpiter karmik yapıda Hıristiyanlığın 7 ölümcül günahından en azından birinin , ruhun evrim sürecinde ilerlemesini engellediğini göstermektedir. Aslında bu 7 ölümcül günahı tüm dinlerde ve ahlaksal düşüncelerde kabul eden görüş, insan bilincinin ve doğanın özüne aykırı düşünce biçimleri olduğu gerçeği üzerine kuruludur.

Doğada tembel bir kurt , hırslı bir kedi , aç gözlü bir çuha çiçeği , şehvetli bir martı , öfkeli bir penguen göremezsiniz .Doğa kendi içindeki otonom süreçlerini gerçekleştirirken olması gereken gerçeklikten eksik veya fazla davranışlar göstermez . Eğer gösterirse doğal denge zaten hızla bozularak yaşadığımız dünya yaşamsal özelliklerini hızla kaybedecektir. Papa Büyük Gregory 6. yy' da 7 Ölümcül günah demişti onlar için.. Arzu.. Öfke.. Oburluk.. Tembellik.. Gurur.. Hırs.. Gıpta... İşte Jüpiter' in horoskopta zayıf olarak bulunduğu burç, yerleştiği ev , gezegenlerden aldığı tüm kötü açılar bu kefaretin yapısını bize gösterir. Bu tip insanlar horoskop yapılarına göre zaten çoğunlukla egoist ,bencil ,aşırı gururlu, materyalist , dünyasal hazlara düşkün kişilerdir. Geri giden Jüpiter de Karma her zaman yüksek akıl, zihin ile kendi duygu ve düşüncelerini incelemekle ilgilidir. Jüpiter’in vaat ettiği onur ve saygıya değer olduğunu hissetmek için kişi kendine kendi doğruluğunu kanıtlamalıdır. Önceki enkarnasyonlarda uymadığı, tecavüz ettiği bazı yüce, dini ve spiritüel prensipler olmuştur. Şimdiki hayatında, bu prensiplerin değerini zihninde yeniden belirlemeye daha azimli hisseder. Başkalarına karşı yargılayıcı olmaktan kendini korumalıdır, çünkü kavrayamadığı kuralları titreten bir dış dünya görür.. Eğer iç doğrularının anlatımını dinlemeyi başkalarından bekliyorsa onlara karşı sabırlı olmalıdır.

Başka bir seviyede, geri giden Jüpiter’in doğasında çok fazla "Deja Vu" deneyimi vardır. Geçmişten zamanlar ve mekanlar bugünün içine karışır. Böylece bilinci bu iki boyuta doğru yayılır ve çoğu zaman limiti yoktur. Zihnini tanı olarak ileriye doğru bir noktaya nasıl bağlayacağını bilemez. Bunun yerine her yerin evi, her zamanın şimdi olduğunu en sonunda öğrenmek için çevresinden gelen düşünce sembollerini içine çeker. Bu dış semboller gerçeği daha fazla temsil ettikçe kişi daha rahat hale gelecektir. Bireyin bilinçli olabilmesi kadar, gerçek öz dürüstlüğü tanımlanabilir özelliklerinin en önemlilerinden birisidir.

Eğer kötü açılar varsa geri giden Jüpiter, geçmiş enkarnasyonlardan gelen kin' in devam etmesine neden olur. Bu durumlarda, mevcut hayatındaki insanlara karşı bunu yansıtacaktır. Ancak bu bir istisnadır, çünkü geri giden Jüpiter, kişinin yüksek aklı aracılığıyla kendisini görmesine olanak sağlar. Bunu yaptığı zaman, kişisel gelişiminin bir kısmı daha yüksek ve daha bireysel bir anlayışa yol verecektir. İçteki zenginliğin gelişmesi en sonunda dış dünyadaki zenginlikleri elde etmek arzusunun önüne geçecektir.

Jüpiter' in güçlü olduğu konumlarda ise ; bilgi tam aksi istikamette bulunmaktadır. Çoğunlukla Jüpiter burada güçlü bir burçta ve güçlü bir yerleşimdedir . Ay ve diğer gezegenlerle açısı ya olağanüstü iyi ya da orta derece olumludur . Bu tip Jüpiter yerleşimine sahip bireylerde Jüpiter geçmiş yaşamlarındaki toplumsal paylaşımcılıklarını ,egosuz kişiliklerini ve olumlu düşüncelerini ödüllendiren bir nevi problem ve sıkıntılardan koruyan bir yapıda horoskopta yerleşmiştir. Jüpiter burada verici konumda olup kişiliğin ilerlemesi için yalnızca biraz çaba ve motivasyon enerjisine ihtiyaç duyar . Kişi nazik ve paylaşımcıdır , karşısına gelen tüm problemlerden çok fazla zorlanmadan çıkabilir veya Jüpiter o tam anlamıyla bu etkinin farkına varmadan bireyi koruyarak onun problemlerini azaltan bir yapıya bürünmektedir . Bu tip horoskoplarda Jüpiter'in bulunduğu burç ev konumu ve gezegenlerden alınan tüm acılar kişiliğin şansının bulunduğu yeri tanrısal yardımın ne şekilde ona yardım edeceğini veya kişiliğin güçlü olduğu yaşam alanlarını gösterir.

Satürn karmik Astrolojide Ay ile beraber en önemli noktalardan biridir . Zaten ayın 28 günlük lunar döngüsü ile Satürn'ün 28 yıllık solar döngüsü arasında bir senkronizasyonun varlığı orta çağ Astrologları tarafından dahi bilinmektedir.

Satürn horoskopta yerleşimi ile bizim bu yaşamda sınanma şeklimizi , kişiliğimizin üstünde var olan tüm üst otoriter güçleri göstermesi açısından çok önemlidir. Geri giden Satürn’e sahip bir kişi, geçmişinde yarım bıraktığı ne varsa tamamlamak konusunda ciddidir. Daha önce aceleyle düşünüp bitirmiş olduğu şeylerdeki boşluğu doldurmak için geriye dönme isteği vardır. Sağlam ve başkalarını düşünen biri olma eğilimindedir. Bazı zamanlarda aşırıcı derecede ihtiyatlı ve tutumlu görünebilir, fakat onun tarafındaki herhangi bir yedek , tamamen anlamlı bir kullanım için bir şey saklama ihtiyacından doğmaktadır. İsrafa veya savurganlığa inanmaz. Çünkü diğer hayatlarında bunu yaşamıştır. Şimdi öğrendiği ve ulaştığı her şey için derin bir minnet duyar. Kendisini çevresinde gördüğü her şey için güçlü bir minnettarlık duygusu olarak gösteren Tanrıya içsel bir borcu olduğunu hisseder.

Kendisinden daha az bilgili veya deneyimli olan insanlara öğretme çabasındadır. Ancak bu kişiler onun geçmiş hayatını ve büyük mücadelesini onaylamıyorlarsa., kişi başarısız olabilir. Bunun sonucunda, büyük kişisel mücadeleler ve özveriler olmadan insanın erişemeyeceği bir olgunluk inşa edilir. Geri giden Satürn her zaman geçmiş enkarnasyonlardan devam eden bir Karma’yı işaret eder. Ders ne olursa olsun, kişi bunu tamamlamada, bitirmede inanılmaz yavaştır. Bu yüzden mevcut hayatta, eski hayat ruhundan ekstra bir yük taşımaya ihtiyacı vardır ki böylece bu ikisi en sonunda orada birleştiğinde, gerçek misyonunu tam olarak anlamak için elinde yeteri kadar kanıt olacaktır. Bu hayatında yaptığı şeylerin çoğu, Satürn’ünün temsil ettiklerinin tekrarlanmasıdır. Fakat şimdi, tamamen farklı koşullar ve olaylarla karşı karşıyadır. Gezegenin geri hareketi, özellikle eğer dersinin yükünden kaçmaya çalışırsa, Satürn’ün kısıtlayıcı gücünü kişinin hissetmesine neden olur. Ancak, eğer sabırlı bir rehberle beraber olduğunu anlayıp, hayal edebileceğinden daha yüce bir şeyin ona yavaşça liderlik ettiğini düşünüp bu güçle uyumlu olursa, Tanrı’nın bu gezegenle güzel bir Evren yarattığını takdir edebilir.

Satürn kişinin öğretmenidir ve geri hareket ettiğinde kişi bu hayatından önceki benzer öğretileri deneyimler. Yıllar geçtikçe geri giden Satürn’den sürekli akıtılan bir bilgelik vardır.Tüm gezegenler arasında, geri gitme pozisyonunda en doğal ve rahat olan gezegendir, çünkü insana ruhu ve geçmiş enkarnasyonunda karşılaştığı koşullar ile bunların nasıl anlaşıldığı arasında şekillenmiş bir ilişki geliştirmek için bir çeşit ikinci şans sağlar. Şimdi Satürn’ün nazik rehberliğinde, geçmişinde öğrendiği her şeye bir form verme kabiliyetine sahiptir.

Karmik Astrolojide Ay düğümleri gezegen yerleşimleri kadar önemli etkilere sahiptirler. Bir horoskopta ayın kuzey düğümü (rahu) ruhun türlü yaşamlar sonucunda kazandığı şeyleri ve evrimsel yapısını, farkındalık düzeyini gösterir. Burada önemli olan ayın düğümlerinin aslında genel bir karmik bütünlüğü gösterdiği gerçeğidir. Ay kendi başına bir önceki yaşamın yapısını verirken, düğümleri ruhun evriminin ne boyutunda olduğunu göstermesi açısından çok önemlidir . Güney düğümü (ketu ) ise ruhun evriminde sürekli tekrarlayarak yaptığı hataları ve günahları göstermesi açısından önemlidir. Bunun yanında Ay düğümleri kişiliğin ait olduğu aileyi ve ailenin ortak karmik geçmişini de gösterebilir.

Aslında Caput Draconis ve Cauda Draconis denilen bu iki nokta ruhun evrimsel yapısında hangi boyutta olduğunu bizlere anlatan horoskoptaki en önemli etkilerdendir.

Kuzey düğümü Jüpiter karakterinde olup şanslı etkilere sahiptir . Güney düğümü ise Satürn karakterinde olup, yaşamın kendi bütünlüğü içinde kişiliğin gelişmesini engelleyen pek çok olayı gösterir. Özellikle güney düğümü ile kavuşan gezegen geçmişten gelen problemlerin ana yapısını bize gösterir . Bazı horoskop yerleşimleri vardır ki; tüm gezegenler kendi evlerinde ve açıları çok güçlü bir konumda olsa bile güney düğümü ile birleşmiş bir gezegen yaşamdaki tüm ilerlemeyi bir anda tersine çevirebilir. Kişilik anlamlı rastlantılarla farklı kişiliklere veya olaylara sürüklenir veya felaket diyebileceğimiz olayları çevresinde yaşar. Güney düğümü gezegen kavuşumlarında gördüğümüz ana etki kişiliğin olayların içine girmesindense olayları bir gözlemci gibi seyretmesi gerçeğidir.

Örneğin küçük yaşta en yakın arkadaşı ağır bir hastalıktan ölen birey 40' lı yaşlarında en yakın arkadaşlarından birinin çocuğunun kanser gibi ağır bir hastalıktan kaybetmesini deneyimler . Bu Astrolojik etkinin sebebi Satürn' ün çocuk yaşta ve ileri yaşta transit etkisinin güney düğümü ile kavuşmuş bir Neptün veya Plüton gibi ağır bir gezegenle eş zamanlı çalışmasından kaynaklanabilir. Ay düğümlerinin ışıklardan veya herhangi bir gezegene kare açıları ve 135' lik partil açıları da yaşamda krize benzeyen pek çok olaya sebebiyet verebilir .

Uranüs Neptün ve Plüton karmik Astrolojide çok önemli yapılara sahip olmakla beraber bunların burçsal nitelikleri dünyaya gelen grupsal karmik yapıların niteliklerini gösterdikleri için bireysel horoskoplarda ilk önce Ay ile yaptıkları açıları bakılır. Bir sonraki aşama ise bu gezegenlerin horoskoptaki ev yerleşimleri ve güçleridir .

Kısaca karmik Astroloji'ye ait bazı uygulama noktalarından yazımızda bahsettik. Diğer yazılarımızda karmik yapılar ve kadim doğu bilgeliğini bizlere gösteren Tibet, Çin ve Hint Astrolojisinde karmik ana formlarda kullanılan tekniklerden de bahsedeceğiz.