Jump to content

Enerjilerin Rezosansı


nevermore

Önerilen Mesajlar

Dünya, galaksiler,evrenler ve içlerinde bulunan her bir var, Mutlak bir enerjinin değişik devinim planlarına uygun olarak devinen partiküllerinin farklı yoğunluk hallerinde bulunan kalıplarıdır.. Işık bir maddesel kalıptır. Ancak bizim etrafımızda gördüğümüz ve algıladığımız şekilsellikte ki kalıplar gibi değil. Işığın bazı yoğunluk hallerini görme eylemseliğini gerçekleştirirken algılayabiliriz bazılarını da yine bu görme eylemselliğini gerçekleştirirken görme eşiğinin dışında olanlarını algılayamayız. Bizler dış dünya ile ilgili gereksinimlerimizin büyük bir bölümünü beş duyu organlarımızın bize intikal hassasiyeti oranında karşılarız. Gördüklerimiz , görmediklerimiz, duyduklarımız duymadıklarımız, tattığımız tadamadığımız, hissettiklerimiz hissedemediklerimiz her ne varsa onlar hep kendi kalıplarına uygun olarak hep var oldular ve olmaya devam edeceklerdir.

Fark edilse de edilmese de var olan varlığını sürdürmeye devam ediyorsa neden varlar ve varlarsa biz niye algılayamıyoruz. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi boyutun oluşabilmesi için zamana ve mekana ait partiküllerin (kuvant altı partiküllerden olan porlar kast ediliyor) devinirken ortaya çıkardıkları enerjilerin birbiri ile rezonansını tamamı tamamına oluşmasının sonucunda ortamsallık(boyut) ortaya çıkıyor. Rezonans olan rezonans hadisesini yaşadığıyla oluşturduğu platformda yaşamayı seçer. Bu bir bakıma zorunludur da çünkü rezonansı sağladığı atmosferin dışına çıktığında bir uyumsuzluk husule gelecektir. Bir dirençleme olacaktır her iki tarafta da. Taraflardan birinin kendi enerji yoğunluğunu diğerinin enerji yoğunluğuna uygun hale getirmesi gereklidir çünkü dahil olduğu atmosfer kendi titreşim aktifliğine uygun olanları kendi bağrında barındırır. Bu varoluşun en temel yasasıdır. "Titreş ki titreşebildiğin titreşebildiğin oranda seninle titreşebilsin" yani her var yerli yerinde.

Bir çoğunuz meditasyon veya yoga ile uğraşmışsınızdır en azından etrafınızda olanlarından bir ve ya bir kaçı uğraşmıştır. Kendi deneyimlerinden ve ya bir tanıdığınızın size aktardıklarından bilirsiniz. Bazı meditatif çalışmalarda tam bir yoğunluk sağlanamaz bazen de tam bir yoğunluk sağlanır. Tam bir yoğunluk sağlandığı anlarda farklı boyutlarda seyir edilebilinir, başka alemlerin varlıklarıyla muhatap olunabilinir. Yoğunluk sağlamak veya sağlayamamanın temelinde kendi ektoplazmik varlığımızın yoğunluğunu astral yolculuğu yapabilecek kıymete yükseltilememesindendir. Meditatif yoğunluğu sağlayabilmek için şimdiye kadar söylenenin aksine sesiz sedasız arkada yumuşak bir müzik, tütsüye gerek yoktur. Tamamen beynimizde biter. Yukarıda saydıklarımda tamamen motivasyona dayalıdır. Yanlış anlamayın kendinizi motive etmiyorsunuz beyninizi motive ediyorsunuz. Çünkü beyindir tüm düşünce aktifliğini gerçekleştiren. Beyin okyanusunu dinginleştirmek gerçekten zordur. Hatta beyin siz uyurken bile düşünür. Çok garip ama öyle bazen günlük hayatta yaşadığınız hadisleri geceleri yatarken rüyalarınızda da görürsünüz bunun nedeni beyniniz siz uyurken bile düşünce faaliyetini sürdürmektedir. Siz uyurken beyin faaliyetlerini nasıl sürdürebilir sorusunun cevabı şöyledir; İnsanlar düşünmeden yapamaz. Düşünce de bir nevi kalıptır. Düşünce hareketli ışıki aktif karakterli ancak daha yüklem verilmemiş partiküllere( kuvant altı partikül olan porlardan bahsediliyor porlar için ölçü vermek gerekirse kuvanttın yedi de biri kadardır) derç olur. Bu porlar Samanyolu galaksisinin iç uzayında ki düşünce repliklerine kayıt altında alınmaktadır. Bu kayıtlar siz benden terki yapsanız dahi silinmeyecektir. Siz uyurken de beyninizdeki faaliyetler Samanyolu galaksisinde bulunan düşünce replikleri ile iletişime geçebilmektedir.

 

Unutmayın o düşünceler sizin düşünceleriniz. Beyninizde ki her bir nöronu da ele alırsak ki nöronların oluşturan her bir d.n.a'nın genetik uzay bölgeleri mevcut ve düşünceleriniz buralarda da cirit atarken birbirleri ile iletişim halinde olan Samanyolu galaksisindeki düşünceleriniz ve genetik uzay bölgelerinde ki düşünce eylemselliği gerçekleştirirken yaşadığınız olgulara dayalı olarak açığa çıkan duyarlılıklar siz de yeni yeni beyin faaliyetleri oluşturmak için çalışıyorlar. Konunun daha fazla dağılmaması açısından meditasyon konusuna dönmek istiyorum Meditasyon yaparken de siz uyumuyorsunuz ancak şuurunuz şuan rezonanse olduğunuz alemin uyaranlarına nispeten kapalı olacaktır. Şimdi siz meditasyon yaparken astral olarak girmek istediğin alemlerin enerji yoğunluklarına ektoplazmik formunuz ile uyum sağlamaya çalışacaksınız yani enerjinizi o alemlerin enerjileri ile rezonanse edeceksiniz. Mantra adı altında ki sözcük kalıplarının mükerrer olarak tekrarlanıp, o mantraya yüklenmiş olan enerjiye uygun bir yoğunluk sağladıktan sonra, bu mantralar sizi, alemlere giriş kapısı olarak alemlere ektoplazmik formunuz ile dolaşmanızı sağlayacaktır. Yani siz mantraları kullanmak ile girilecek olan alemler ile enerji rezonansını sağladınız.

Enerjinin rezonansını şimdiye kadar göksel bir çalışma sırasında nasıl olabileceğini vurguladım. Enerjinin rezonansı aslında gündelik hayatta da bizi bırakmaz. Enerjinin rezonansı sonsuzluğa kadar devam eder.

Bir arkadaş toplantısına katıldınız ve toplantıda yeni insanlar ile tanıştınız. Tanıştığınız insanlardan bazılarına aşırı derecede sıcaklık duydunuz hatta onu sanki daha önceleri tanıyormuşsunuz gibi. Bazılarına karşı pek de samimi duygular beslemiyorsunuz, bazılarına da "eh işte" duygularını besliyorsunuz. Bunun nedeni tabi ki enerjilerinin rezonansı.

Artık bir çok parapsikolojik çalışmalar göstermiştir ki insanlar dünyaya sadece bir defa gelmiyor bir çok defa geliyor. Dünyaya her gidiş gelişlerinde bir önceki yaşamlarında karşılaştıkları sujeler ile tekrar tekrar karşılaşıyorlar. Zira birbirleri ile halletmeleri gereken bir karmaları var. Bu karmaların hepsi kötü olmak zorunda değil bazılarıyla o kadar iyi beraberlikler kurmuşsunuzdur ki bu beraberliğin etkisi sizin bir sonraki yaşamınıza tesir etmiş ve o varlıkla karşılaştığınızda siz ona karşı sıcak duygular besleyip daha önceden onu tanıyormuşsunuz hissine kapılırsınız. Dikkatli durun çünkü birazdan beynimiz yine devreye giriyor. Bir önceki yaşamınızda yaşadıysanız yaşadınız geçmiş yaşamlarınızda kullandığınız beyninizdeki bütün kayıtlar şimdi bu yaşamınız kullandığınız beyinin genetik uzay bölgelerinde kayıtlı.(bu konuya daha sonra ayrıntılı olarak gireceğim) ektoplazmanız aynı sadece kullandığınız maddi form değişik daha önceki hayatınızda tanıdıklarınızın da maddi formları değişik. Ancak titreşimler farklı. Netice-i kelam var olan her ne var enerjinin farklı yoğunluktaki hali olup bu yoğunluk hallerinin bir birleri ile titreşebilmek için yapmış oldukları rezonans hadisesi..

Eylem BAŞMAN

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...