Jump to content

Bioenerji : Genel Bilgiler


nevermore

Önerilen Mesajlar

Bioenerji Nedir?

Evrende herşey enerjidir. Evrendeki herşeyin özü kuant dediğimiz enerji zerrecikleridir. Gördüğümüz, algıladığımız canlı cansız herşey kuant dediğimiz enerji zerreciklerinin belli sayılarda yoğunlaşmasıdır.

 

Evren bir enerji okyanusudur. Nesneler arası boşluklar dediğimizde enerjidir. Sürekli titreşim halinde olan kuantlar özel programa organize olup şeyleri oluşturur. Vücuda gelen oluşumları biz isimlendiririz. Beş duyu ile algılayabildiklerimiz kadar, duygu ve düşüncelerde enerjidir. Onların titreşim sayılarının yoğunluğu, niteliğini ve kalitesini belirler.

 

Bizlerde belli titreşimlerin "kan-kemik-kas-sinir-doku vs." birleşimi ile organize olmuş enerji varlıkları olduğumuz kadar bizi canlı kılan özel bir enerji sistemi ile donanmış durumdayız. Evrensel enerji ile sürekli bağlıntıda olan ve ondan beslenen vücudumuzdaki enerji sistemimiz özgün bir yapı oluşturur.

 

Vücudu kan damarları gibi saran "nadi" dediğimiz enerji kanalları ile bu enerji dolaşır. Belli şekillerde enerji meridyenleri oluşturur. Bu meridyenlerin başlangıç ve bitiş noktaları, özel enerji tetikleme noktaları olduğu kadar, enerji beslemesi yapacağı organ ve sistemleri işaret eder.

 

Evrendeki herşeyde olduğu gibi bizimde bir manyetik alanımız vardır. Biz ona AURA diyoruz. Auramız bireysel enerjimizin evrene açılan yanıdır. Değişik katmanlardan oluşmuştur. Kadim bilgilerden, bu günkü bilimin ışığında yeniden değerlendirmelerimizle bunun 8-9 katman kadar olduğu bilgilerine ulaştık. herbiri özgün renk ve yoğunluğa, akışa sahip olan aura katmanlarının, bizim enerji kalitemize ve onu kullanabilme yeteneğimize göre(bilinçli veya bilinçsiz) bütün evreni kaplayacak bir enerjidir.

Evrendeki her şeyle irtibatımız önce auramız vasıtası ile olur. Görüntümüz, fikirlerimizden önce diğerleri bizi auramızdaki yükün niteliği ile tanır, değerlendirir. Diğer bir değişle algılar. Günlük tabirle “elektrik aldım-alamadım” veya “çekici-itici, sevimli-soğuk, pozitif-negatif” deriz. Bunun için karşılaşmamıza gerek yoktur. Çok uzatan o kişiyi düşünsek bile onun enerji alanı ile bağlantımız kurulur.

 

Auradaki 7 katman birbirine özel aktarımlarla bağlı çakralar vasıtası ile vücuda enerji beslemesi yapar. Kişisel enerjimizin evrene yayımı kadar; kendi titreşimine uygun olan enerjileri bu vasıta ile biyolojik bedenimize aktarır. Çark şeklinde olan bu enerji merkezlerine ÇAKRA diyoruz. Sankritçe “şakra” da denir. 7 ana “majör”çakramız vardır. Her biri ayrı frekanstadır. Titreşimde 4 devirden başlar 972 devire kadar değişir. Her biri vücudun belli bölgelerinde olup, bir sistemi “dolaşım, sindirim, genital, hormonal, sinir sistemleri vs.” bölgesindeki organların enerjisini besler kontrol eder. Biyolojik olarak sistemleri ve organizmayı harakete geçiren bu güç vücudun bir bakıma mazotu, pili gibidir. Hücrenin rejene olabilmesi için gerekli üç unsurdan biridir; "Besin-oksijen-enerji"

 

Çakra olması gereken çalışma ritminde değilse çok çalışan veya az çalışan bir çakra ise enerjisini beslediği sistemde veya organda sağlık sorunları oluşur. Bu enerji sistemindeki bir arazdan kaynaklanabileceği gibi bazen genetik, travmatik veya yanlış yaşam biçiminden oluşan sorunlarla çakranın ritmini bozabilir.

 

Çakralar fizyolojik bedenimiz kadar, ruhsal ve zihinsel enerjilerimizide besler. Çakraların düzgün sağlıklı çalışması; beden,ruh,zihin bileşkesi olan canlının tüm enerjilerinin sağlıklı çalışmasını sağlar. Düzgün çalışmayan çakra sorumlu olduğu sistemde ve organda yeterli performansı sağlayamayıpsorun yaratırken, diğer çakraların ritminide bozarak genel sorunlarda yaratır. Çakralar birbiri ile bağlantılıdır, birbirini destekler.

 

Kuyruk sokumunun biraz üstünde bulunan özel bir enereji olan KUNDALİNİ yaş ve bilinç düzeyimizle uyanan potansiyel bir gücümüzdür. Her ne kadar özel tekniklerle “suni” harekete geçirebilsede!!! Esas uyanması bilinç kalitesine bağlıdır. En doğru ve sağlıklı olanı ruhsal gelişimle uyanıp, her bir şakra bilincini belli aşamalarla kateden seyri tasvip etmekte, diğer popüler kültürün getirisi, teknik çalışmaların bilinçsiz uygulamalarını son derece sağlıksız bulmaktayız. 5000 voltluk bir enerjiye sahip kundalininin kontrol edilemeyişi ciddi ruh, zihin, beden sağlığında sorunlar yaratır. Unutmayalım ki akıl hastalarının hepsinin kundalinileri kontrolsüz akar. Vücut elektriğini yükselten “ani şok, heyecan, korku veya aşırı ibadet, zikir” gibidurumlarda kundalinin ani uyanması ile yaşadıklarımız çok küçük nüanslardır. Zor anlarımızda, adrenalinimiz yükselince harekete geçebilen bu enerji bize artı güç veren hazinemizdir. Bilinçli enerji çalışmaları ile, kişisel gelişimimizle onu kontrol altına alabiliriz, yerinde gerekli kullanımda değerlendiririz.

 

Bioenerji, yaşam enerjimizdir. Vücudumuzda belli bir birim derecesinde, belli bir akış ritminde ve denge halinde olan bir sistemdir. Onun olması gereken düzeyde oluşu; beden, ruh ve zihin sağlığımızın dengede oluşudur. Bu denge bozulursa ruhsal, fiziksel, düşünsel sağlık sorunları yaşarız.

 

Vücudumuzda majör (ana) çakralardan başka 28 tane minör (ikincil) çakra, tsobo, marma ve el ayak refleks noktaları vardır. Bunlar daha çok enerjiyi tetiklemek için kullanılır. Düzensiz çalışan çakraları harekete geçiren noktalardır. Ayrıca şu ana kadarki tespitlerimizle 88.000 özel noktayı tanıyoruz. Bu da bize vücudumuzun son derece duyarlı büyük bir anten olduğunu gösterir.

 

Çakralar iç salgı bezlerinin üzerindedir. Yoğunlaşmış enerji bölgesi olan çakralar düzgün performansla çalışması yedi önemli salgı bezinin düzgün hormon salgılaması demektir. Sağlığımızı koruyan, güçlendiren bu işlemin devamını sağlamak için önce enerjileri, evrensel enerjiyi, yaşam enerjisini, beden, ruh, zihin enerjilermizi ve vücudumuzdaki bu sistemi tanımamız gerekir. Onu korumayı, güçlendirmeyi, bozulunca yeniden düzenlemeyi öğrenmek kadar, bozulma sebeplerini de bilmek gerekir.

 

ENERJİ SİSTEMİMİZ NEDEN BOZULUR

Bizler doğal varlıklarız. Doğada yaşamak üzere programlanıp yaratıldık. Doğamıza uygun olmayan yaşam tarzı en önemli sebeptir.

 

*sentetik giysiler, eşyalar

*elektro manyetik araçlar

*topraktan uzak olmak

*hava kirliliği

*hormonlu ve genetiği değişmiş yiyecekler

*çok durgun veya çok hareketli yaşam

*ani şok ve üzüntüler

*çevresel faktörler (yaşam alanımızın konumu ve çevremizdekiler)

*olumsuz duygu ve düşünceler

***STRES!!!!

 

ENERJİMİZİ NELER KORUR VE GÜÇLENDİRİR

 

*Doğal yaşam

*olumlu duygu ve düşünceyi yaşam modeli yapmak

*kristaller ve mineral taşlar

*renk terapileri

*çevre ve mekan düzenlemesi

*sağlıklı beslenme ve spor

*İlk şart kesinlikle sağlıklı ve güçlü enerji sistemi olmasıdır. Hiçbir fiziksel, ruhsal, zihinsel sorunu olmamalıdır. Kendi olumsuz titreşimleri algılamayı ve aktarımcılığı durdurur.

* Konuyu temelinden, prensip ve dinamiğinden kavrayabilecek iyi eğitimli olmalıdır.

*Pratik ve uygulamalar da tecrübe sahibi olmalıdır.

*Duyu ötesi algılamaları "duru görü" güçlü olmalıdır.

*Terapi sırasında her türlü dış algılamaya karşı kapalı olabilmeli, hastadan başka hiçbir şeyle etkileşimde olmama yetisini kullanabilmelidir.

*Vücut enerjisinin her bölümün "her çakranın, her sistemin, kemik, kan, doku titreşimlerin ayırdına varabilecek agılama düzeyinde olup,olumsuz titreşimlerin farkına varabilmelidir.

*Onunla rezone olup, olması gereken titreşim düzeyine\ngetirebilecek aktarımcı olabilmelidir.

*Her bir çakraya, lokal sorunlu bölgeye ait enerjiyi tespit edip o bölgeye o tür enerjiyi çekebilecek kadar geniş kapsamlı "KANAL OLABİLMELİDİR"

*Hastadan sağaltma yoluyla kendi bedenini çektiği olumsuz kirli enerjiyi en kısa sürede boşaltabilmelidir.

*İlk şart kesinlikle sağlıklı ve güçlü enerji sistemi olmasıdır. Hiçbir fiziksel, ruhsal, zihinsel sorunu olmamalıdır. Kendi olumsuz titreşimleri algılamayı ve aktarımcılığı durdurur.

*Konuyu temelinden, prensip ve dinamiğinden kavrayabilecek iyi eğitimli olmalıdır.

*Pratik ve uygulamalar da tecrübe sahibi olmalıdır.

*Duyu ötesi algılamaları "duru görü" güçlü olmalıdır.

*Terapi sırasında her türlü dış algılamaya karşı kapalı olabilmeli, hastadan başka hiçbir şeyle etkileşimde olmama yetisini kullanabilmelidir.

*Bazı bölgelerde "kronik veya aşırı tembel"kanal olunup aktarılan enerji canlanma için yetersiz kalabilir. O durumda kendi enerjisinden aktarım yaparak bir "AŞILAMA" yapabilmelidir.

*Terapi boyunca kendi enerjisi güçlü olduğu için, güçlü bir kanal olmadan baka devreye sadece burada girebilir. Zaman kısıtlıdır. "En fazla 5 dakika"

*Terapi boyunca sürekli kendi enerjisini kullanmak hem hastaya, hem kendine büyük zarar verir.

*Yabancı enerji daima sistemi bozar.

*Yüklenim ve aktarımda buna çok dikkat gerekir.

 

--------------------

Bioenerji Terapisi Kimlere Uygulanır?

Doğumdan son nefese kadar her canlı yararlanabilir. Sonradan bozulan her sistem için faydalıdır. Doğuştan bozukluklar için sadece rahatlık, kolaylık verir. O yapıyı değiştiremez. Çok ilerlemiş,"kronikleşmiş" sorunlarda iyileşme nispeti düşer. Biraz daha yaşam kalitesi artar.

 

Tavsiye edilen; erken müdahaledir. Hatta sorun olmadan herkesin enerji sistemini kontrol ettirip, aksaklıkları büyümeden dengelenmesini sağlamalı ve bu dengenin devamı, daha da gelişip güçlenmesi için gerekli olanı öğrenmesi uygulaması önemle tavsiye edilir. Bioenerji; sağlık bozulunca başvurulacak son kapı (çare) değildir. Koruyuculuk adına ilk kapı olması en idealdir.

 

Uygulayıcının hastanın bilinç düzeyine göre konuyu doğru aydınlattıktan sonra terapiye geçmesi lazımdır. Keramet, mucize eller, hikmet gibi hurafe ile işlenen bilinçsiz gösteriler, sadece şovda kalır. Geçici psikolojik rahatlama olur. Kalıcı sonuç için uygulama yapılan konuya dahil edilmelidir.

 

Uygulayıcı (terapist) sadece bilinçli bir aktarıcıdır. Yaptığı tek şey; hastanın enerji elektrik sistemini yeniden olması gereken düzeye getirmektir. Bir bakıma "AKORD" etmektir. Enerji sistemindeki aksaklık , sorun halledilince her canlıda var olan bioregüler güç vücudu yeniler, sistemler güçlenir. Daima sorunu vücut kendini kendi iyileştirir.

 

Bioenerji uzmanının hastalıkla hiç işi olmaz. Hastalık onun için o bölgedeki enerji sorununun niteliğidir.Bağlantı meridyenleri,çakra ve auradaki sorun ve denge ile ilgilenir. Aksaklığı yaratan enerji sorununu halleder. Ağrıyı, hastalığı aldım, temizledim diyen terapist, ya kendisi de sadece oradaki negatif blokajı aldığını rahatlama sağladığını bilmiyor, ya da karşısındakini kandırıyordur.

 

Unutmayalım ki enerji sistemi düzgün, güçlü çalışan kişinin bütün sistemleri düzgün çalışacaktır. Hastalık bedenle sorunun savaşıdır. Galip gelen kazanr. İnsan ya hastadır ya sağlıklı, ya galiptir ya mağlup.

 

Terapist ya savaş öncesi takviye verir hazırlar, ya da savaş sırası tamir"akord" ederve destek verir, yardımcıdır. Savaş hasta ile sorun arasında birebirdir.

 

Onun için hastanın konuya dahil olması çok önemlidir. İnanmadan gelen ön yargılı, şüpheli kişilere yapılan uğraşı baştan yanlıştır. Terapist ne kadar verici ise o da o kadar alıcı olmalıdır. Bu da titreşimlerin direnç göstermeden olaya dahil olmasıdır. İnanmayan vücut aura kalkanı kurar. Terapist frekans uyumu ve rezone olmayı başaramaz.

 

İnanıp güvenmediğiniz doktordan ve ilaçtan; doğru müdahale görsek bile fayda göremeyiz. Kaldı ki enerji terapilerinde bu en önemli konudur.

 

Bazen olaya inanır, terapiste güvenemeyiz. Bu durumda size sıcak, samimi gelen terapisti seçin. Bu güvenmediğiniz terapistten daha az yetenekli, donanımlı olsa bile sizin için daha uygun olanıdır.

alıntı

nevermore tarafından düzenlendi
Ardarda Atılan Mesajlar Birleştirildi
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...