Jump to content

Bu Kitaptan Kimse Sağ Çıkamayacak...


raskolnikov

Önerilen Mesajlar

Bu Kitaptan Kimse Sağ Çıkamayacak - Altay Öktem...

http://www.tulumba.com/mmTULUMBA/Images/bk/zBK965364PO369_250.jpg

Bir rastlantı önemsiz ama rastlanabilir arttıkça kuruntu kaçınılmaz olur.

 

İnsanın içini kemiren o amansız kuruntu...

 

Kendi ölümünü kurgulayan biri öngördüğü gibi öldüyse bu rastlantıdır. Peki, ölümünü kurgulayan herkes aynı şekilde ölüyorsa bu nedir? Böyle bir kitap edebiyatı mı içerir kehaneti mi?

 

Göz önünde olanla olmayanın ustaca örtüştürüldüğü Bu Kitaptan Kimse Sağ Çıkamayacak, arka planında İstanbul'un yer aldığı, yüksek temposuyla okuru sayfaları arasına çeken bir roman.

 

Kahramanlar arasındaki ilginç bağların izini süren hafiye okur: Sen de işin içindesin!

 

(Tanıtım Yazısı'ndan)

Pınar Öğünç - Radikal Kitap

İştigal edilen bazı meslekler, her ne ise o, 'hakikat'a daha çabuk ulaştıran kestirme yollar sunar kimi zaman erbabına. Bir marangozun otuz beş sene yarenlikten sonra rendesine, bir kasabın ortası çukurlaşmış tahtasında dövdüğü dana bifteğin 'siniri'ne dair söyleyeceklerinde emin olun rendeden de, sinirden de fazlası vardır. Her gün mesai saatini bir insanın dalağını, böbreğini mıncıklayarak ya da en azından sistemi arızalanmış insanlara deva arayarak geçirmek de, biz 'kaporta' bilgisiyle mahdut potansiyel hastaların zor kavrayabileceği bir bilgi sunar doktorlara. Mekanizmanın işleyişini kavramış olmak bir soğukanlılık verir, etle kemikle yetinmez bir hayal dünyasına olanak tanır sanki. Genellemelerden kaçınalım, ama sadece ölümsüz olmadığını her gün hatırlamak bile bir başka yapar doktorları; aralarından şair, yazar, yönetmen, ressam, oyuncu, şarkıcı, sunucu çıkması da belki bu erken yitirilmiş rehavet yüzündendir.

 

Şiir, öykü, roman, deneme gibi farklı edebiyat türlerindeki üretkenliğine bakınca Altay Öktem, Çehov gibi tıbbı nikâhlı karısı, edebiyatı metresi gibi gören doktor-edebiyatçılar cenahından mı, yoksa tersi mi emin olamıyor insan. Tıbbiye mezunları üzerine bu kadar laf ebeliğine bakıp da, kendisinin yeni romanı Bu Kitaptan Kimse Sağ Çıkamayacak'ı, bir hastaneyi mesken edinmiş bir seri katil romanı olduğunu sanmayınız. Bilakis edebiyatın ta kendisini dert edinmiş, edebiyat ve kehanet ilişkisini tahlil eden, varsa eğer seri katili de edebiyatçıların ta kendileri olan bir kurgu bahsettiğimiz. Yemeğin sosuna katılmış, etle kemikle yetinmeyen bir fantazma da cabası.

 

'Az sonra...'

Ülkenin en meşhur yazarları, Bu Kitaptan Kimse Sağ Çıkamayacak isimli bir seçki için kendi ölümlerini öyküleştirir. Biri kaşkolla boğulacağını yazmıştır, diğeri elinde bir şarap kadehiyle küvette ölü bulunacağını. İmzaların şöhreti ve de mevzu itibariyle zaten okurun ilgisini çeken kitap, yazarlar tam da yazdıkları biçimlerde ölmeye başlayınca medyanın bütün magazin 'az sonra'ları edebiyat dünyasında patlak veren bu garip olaya kilitlenir; kitap baskı üzerine baskı yapar, gizemli olay tüm dünya basınının ilgisini çekmiştir. Ortada anlamlı bir seri oluşturmaya azmetmiş kaçık bir katil mi vardır, bundan sonra sıra kaçıncı öykünün yazarındadır? Roman ilerledikçe, ana kahraman olan öykü kitabında ismi geçen komiserinden, kahvecisine, editörüne herkes bir bir, hem de kitapta tarif edilen biçimlerde ölmeye başlar; geri kalan yazarlar adresini bilmedikleri bir tehdidin altında gittikçe ölümlerine yaklaştıklarını hissederler. Oysa ki adres kendileridir, kalemleridir.

Edebiyatın hakikatla ilişkisi kuramcıları birbirine düşüren bir tartışma başlığı oldu hep. Geçmişte bazı estetikçiler, eleştirmenler edebiyatın insan tabiatı, hayat ya da toplumsal gerçeklikler hakkında hakiki bir bilgi sağladığını savunurken, 19. yüzyıl rasyonalizmi bilimsel bilgiyle, 20. yüzyıl yapısalcıları ve sonrası dilin kendisiyle meşguliyetlerinden yazarın aslında nereden 'bildirdiği' konusunda farklı fikirler öne sürdüler. Altay Öktem'in kafasını öncelikle meşgul eden ise yazarın ölüm hakikati ile imtihanı dışında, daha da ötesi bir kâhin olarak edebiyatçı fikri. Bütün o kalem oynatmalar ivmesini nereden alır, yaratılan kahramanlar sonra nereye gider, o kahramanların vebali yazarın boynuna mıdır diye soruyor Öktem. Bu felsefî sorgulama sonradan gizemli dövmeler, sırlı kitaplar ve gerçekliği hâlâ tartışılan ölülerin, ölü isimlerin "delirtici" kitabı Nekronomikon'a uzanarak, kenarlarında dolaşmayı pek sevdiği fantastik bir boyuta da uzanıyor. Altay Öktem yarın saat 18.00'de fuarda 'Edebiyat ve Kehanet' başlıklı bir söyleşiye katılıyor. Çalışkan yazarımıza kehanetlerini, teşhis ve tedavi önerilerini bizzat sorabilirsiniz.

 

BU KİTAPTAN KİMSE SAĞ ÇIKAMAYACAK

Altay Öktem, Everest Yayınları, 2005, 224 sayfa, 8 YTL

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bence al, çok ilginç bir kitap. bir romandan çok bir deneme olarak başlayan bir çalışma, sonunda bir romana dönüşüyor.

 

çok iyi bir dili var.:D

 

valla Not Defteri (bölümü yanlış yazmış olabilirim =)) bir kaç yazını okudum bayaa bi hoşuma gitti yer altı edebiyatıydı galiba türü ama harikuladeydi =) tarzına güveniyorum yarında en yakın kitapçıya koşuyorum xP :thumbsup:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...