Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu- Belirtileri ve Tedavisi

.Ev dışında tuvalete gitmemek için her şeyi yapıyorum vs.

O herkesde var.

http://i.hizliresim.com/02a2WB.jpg

5-6 yıl önce çok fena bi haldeydim. Günde en az iki kez banyo yapardım. Öyle sıradan duş almazdım. 2,5 saat banyoda kalırdım. Kimyasallardan cildim tahriş olurdu. Üstüme şöyle biraz su sıçrasın derhal banyoya. Kapı kollarını dirseklerimle açardım. Islak mendil en çok para harcadığım şeylerdendi. Eve gelen su faturası, elektrik faturasını siz düşünün. Sonra lise bitince çok uzun yıllar gitmediğim köyüme gittim. Doğu Karadeniz'de sevimli bir ilçedeydi köyümüz. İşte tedavi süreci böyle başladı. Hani derler ya korkularınızın üzerine gidin. İşte o misal... Şehirde ki olanaklar haliyle yoktu köyde. Bırakın banyoyu, küveti evin içinde su tesisatı dahi yok. Su kapıda akıyor, şırıl şırıl 300 yıllık ahşap bir ev... Altı hayvan barınağı üstü ev... Yaz ayları boyunca bağ bahçe işleriyle uğraştım. Akşam olunca da haliyle çok yoruluyosunuz... Aklınıza ne ıslak mendil ne de hijyenik takıntılar geliyor... Köy hayatı o kadar iyi gelmişti ki; bundan sonra da bu böyle devam etti. En azından duş almak, saatlerimi almıyor artık. İş beyinde bitiyor yani...

Bunlar aslında biraz modernizm, şehir hastalıkları. İnsanın doğasında doğallık var. Bizler mağara insanlarıydık. Böyle suni ortamlar bir şekilde bizde farklı hastalıklar, takıntılar meydana getirebilir. Egzos dumanı, maksimum stres, gri duvarlar, fabrikasyon gıdalar... Haliyle olumsuz şeyler meydana gelir. Eli toprağa değmeden yetişen çocuklar ne kadar normal olabilir, bilemiyorum...

5-6 yıl önce çok fena bi haldeydim. Günde en az iki kez banyo yapardım. Öyle sıradan duş almazdım. 2,5 saat banyoda kalırdım. Kimyasallardan cildim tahriş olurdu. Üstüme şöyle biraz su sıçrasın derhal banyoya. Kapı kollarını dirseklerimle açardım. Islak mendil en çok para harcadığım şeylerdendi. Eve gelen su faturası, elektrik faturasını siz düşünün. Sonra lise bitince çok uzun yıllar gitmediğim köyüme gittim. Doğu Karadeniz'de sevimli bir ilçedeydi köyümüz. İşte tedavi süreci böyle başladı. Hani derler ya korkularınızın üzerine gidin. İşte o misal... Şehirde ki olanaklar haliyle yoktu köyde. Bırakın banyoyu, küveti evin içinde su tesisatı dahi yok. Su kapıda akıyor, şırıl şırıl 300 yıllık ahşap bir ev... Altı hayvan barınağı üstü ev... Yaz ayları boyunca bağ bahçe işleriyle uğraştım. Akşam olunca da haliyle çok yoruluyosunuz... Aklınıza ne ıslak mendil ne de hijyenik takıntılar geliyor... Köy hayatı o kadar iyi gelmişti ki; bundan sonra da bu böyle devam etti. En azından duş almak saatlerimi almıyor artık.

 

Bunlar aslında biraz modernizm, şehir hastalıkları. İnsanın doğasında doğallık var. Bizler mağara insanlarıydık. Böyle suni ortamlar bir şekilde bizde farklı hastalıklar, takıntılar meydana getirebilir. Egzos dumanı, maksimum stres, gri duvarlar, fabrikasyon gıdalar... Haliyle olumsuz şeyler meydana gelir. Eli toprağa değmeden yetişen çocuklar ne kadar normal olabilir, bilemiyorum...

Katılıyorum. 4 saat çıkmadığımı bilirim 2 sene önce ama artık bu durum düzeldi el yıkama istikrarlı bir şekilde devam .

ya kurban olayım düş yakamdan hastalık, inan ki bunaldım. -_-

OKB + mükemmeliyetçi kişilik yapısı = Hoşgeldin cehennem. Profesyonel yardım şart.

Okb ilk teşhisimdi. Hey gidi günler

Risperdal kullanmaya 15 yaşımda falan başlamıştım. Tekrarlama olasılığı en yüksek hastalıklardandır. Hele ki takıntılarınız fiziksel değil de düşünceler ve fikirlerle ilgiliyse cehennemde ip atlayıp şarkı söylemeye başlamışsınız demektir.

Okb ilk teşhisimdi. Hey gidi günler

Risperdal kullanmaya 15 yaşımda falan başlamıştım. Tekrarlama olasılığı en yüksek hastalıklardandır. Hele ki takıntılarınız fiziksel değil de düşünceler ve fikirlerle ilgiliyse cehennemde ip atlayıp şarkı söylemeye başlamışsınız demektir.

Stres seviyeme bağlı olarak kaygı bozukluğu ile beraber dönem dönem ziyaret eder. İlaç kullanmak geçici bir çözüm, beyne faydalı olur bedeni mahveder. Ben anti depresan yüzünden ağlama yetimi kaybettim bu sene.

Ama en ecısı da sana çok olası gelen durumların başkaları için olasılık dahilinde bile olmaması. Senin takıntılarını gerçek yapıp boğulman.

Zaten okb gibi kişilik bozukluğu tipi hastalıklarla anksiyete paralel gider ki takıntıları geçirmek için uygulanan kompulsiyonlar da yetersiz kalınca bünyenin girdiği panik ataklar ne sinir bırakır ne mide. Ilaclar hastalık devam ettikçe ağırlaşıyor ki cymbalta falan mideyi mahvediyor iyileşeyim derken bulantıdan ölüyor insan. Keşke ağlama yetimi ben de kaybedebilseydim sen yine şanslısın

Yok inan iyi bir şey değil, donuyorsun. Ki ben duygularımla, sezilerimle hareket eden bir insanım. İnsandım yani

Ben de takıntılı biriyim

yürüyememe takıntısı, gülümseyemiyorum takıntısı,takma takıntısı,insanlar düşüncelerini okuyabilirler mi acaba diye düşüncelere dikkat etme biyandan,kendini soyutlamaya kadar gider ensonunda, saate devamlı bakıp saatin kac oldugunu anlamamak buna paralel olarak saate bakma takıntısı, en sonunda insan diyo ki şu takatukaları takatukatıca takalatalattırsak takıntılar geçer mi? ilaçlar flaan bi işe yaramaz dostlar, herşey beyinde bi-te-cek, ister doktora gidin ister 80 günde devri - alem yapın ama hersey beyinde bitiyo, zihnine hakim olamayan düşüncelerine de hakim olamaz çogunlukla, sonra heretiğin dediği gibi anksiyetelr panik ataklar, bu hastalık insanı resmen pataklar, o yüzden dikkatli olmak lazım:)

Bende ben elimde kalem bulunduruyorum fırlatıp atıyorum oynuyorum flan.Küçükken bir alışkanlık geliştirdim,hayal kurarak evin içinde gezinir,bir yandanda elimde tuttuğum kalemle oynarım.Tuhaf bir alışkanlık.Şimdiye kadar hayatıma ciddi ciddi etki etmedi.Ailem delirdiğimi düşünüyor.OKB ile alakası olabilir mi?

Çok rahatsız edici bir şey gerçekten

Bende ben elimde kalem bulunduruyorum fırlatıp atıyorum oynuyorum flan.Küçükken bir alışkanlık geliştirdim,hayal kurarak evin içinde gezinir,bir yandanda elimde tuttuğum kalemle oynarım.Tuhaf bir alışkanlık.Şimdiye kadar hayatıma ciddi ciddi etki etmedi.Ailem delirdiğimi düşünüyor.OKB ile alakası olabilir mi?

Bana oldukça normal bir durum geldi...

Hayal kurmak ve hayal kurarken bir seyler ile ilgilenmek bir cok kisinin yaptığı bir fiil.

Hay Allah ya ne diyeceğimi unuttum... neyde buda yeterli bir acıklama oldu sanırım.

Sıklıkla bir şeyleri ve kişileri kontrol ediyorum. Bir çok şeyin belli kuralları ve sıraları vardır o sırayı takip ederim istemeden bir yere elim ayağım değerse değmeyen el yada ayağımı değdiririm bunun gibi saçma şeylerim var

Çok saçma sapan bi takintidan muzdaribim yıllardır nasıl anlatayım bilemedim. Sürekli totem yapıyorum. Eğer masaya biri seslenmeden önce 3 kere vurursam 40 yaşından önce olmem veya biri görmeden su sigarayı hizlica bitiremezsem yalnız olucem gibi . Kurtuldugumu sanmıştım ancak fena tetikledi. Haftalardır her konuda bunu yapıyorum .

Aslında bende sürekli sayı sayma var gördüğüm her şeyi en küçük ayrıntısına kadar sayıyorum ve gözlerim kapalı iken de kendim hayal edip sayıyorum yine biraz da düzen takıntısı var

https://youtu.be/V_wQETTcQiU

Ilgili bolum mu bilemem ama izlenmesi gerekir...

Bu insanlari sevin.. sevilmeyi hakediyorlar..

Bu videoyu izlemek istemezdim.

adama ne olacağını merak ettim.

Çok b*ktan takıntılar üreterek kendime zarar veriyorum.Hiç alakası yokken bir şeyi takıyorum kafama ve çok gereksz şeyler bunlar.Açıkçası OKB denecek kadar ciddi şeyler değil ama çok normalde değil...

Obsesif kompulsif bozukluğu nedir? Obsesif ne demek? Obsesyon nedir? Takıntılar nasıl oluşur? Obsesyon nasıl uzaklaştırılır? 

Obsesif kompulsif bozukluğu şikayetiniz varsa, kendinizi obsesif düşüncelerden nasıl vazgeçebileceğinizi bulmaya çalışırken bulabilirsiniz . Yalnız değilsiniz! Aklınıza obsesif bir düşüncenin gelip gelmediğini kontrol edemeyebilirsiniz, ancak obsesif kompulsif bozukluğu nasıl tepki vereceğinizi kontrol edebilirsiniz.

Ara sıra müdahaleci düşünceler yaşamak tamamen normal olsa da, onlarla ilgili temel sorun, onları saplantı haline getirmeye ve endişelenmeye devam ettiğimizde ortaya çıkar. Bu nedenle, girici düşüncelerin obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) ve anksiyete bozuklukları ile ilişkili olması şaşırtıcı değildir.

Birçok insan için, araya giren bir düşünceyle karşılaştıklarında ilk tepkileri onu unutmaya çalışmaktır. Ne yazık ki, bu yöntem tam tersi bir etkiyle sonuçlanır - sonunda araya giren düşünceyi daha da fazla düşünürsünüz. Düşüncenizi bilinçli olarak bastırmak yerine, ilgi çekici bir aktivite ile dikkatinizi ondan uzaklaştırmaya çalışın. Örneğin, bir bulmacayı tamamlamayı veya bir kitap okumayı deneyin.

Müdahaleci düşünceleri olan birçok insan için büyük bir endişe, sevdikleri birine zarar vermek gibi karanlık bir müdahaleci düşünceyi harekete geçirebilecekleri korkusudur. Obsesif düşüncelerin ardındaki anlamı anlamak isterler ve bunları taahhüt etmeyeceklerine dair güvence ararlar.

Ancak, müdahaleci düşünceler önerdikleri şeydir - sadece düşünceler. Bu düşünceler, olacakların bir işareti değildir ve OKB'niz veya kaygınız neye inanmanızı isterse, onlara göre hareket etme niyeti yoktur.

Kaynak: Obsesif Ne Demek?

Düşüncelerde obsesif nedir? OKBli çocuklara sempati ve anlayışla yaklaşıldığında, sorunlarına açılmaları daha kolay olur. OKB ile mücadele eden birini tanıdığınızı düşünüyorsanız, ilk adım panik yapmamaktır. Bozukluk zorlayıcı gibi görünse de, her çocuğun ihtiyacına göre uyarlanmış yardım almanın birçok yolu vardır. bu davranışların çocuğun yaşam kalitesine zarar verip vermediğinin belirlenmesi önemlidir. ( Kaynak  https://www.aafp.org/afp/2015/1115/p896.html#afp20151115p896-b8 )

Obsesif ve kompulsif davranışa sahip olmak, bir kişinin yaşam kalitesini ve refahını oldukça olumsuz etkileyebilir.
Aklında düşünceler olarak obsesif nedir, bu kişinin rutin görevleri yerine getirmesi zor olabilir. Obsesyon kompulsiyon bozukluk nedenleri patogenezi, nörobiyoloji, genetik ve çevresel etkiler arasındaki karmaşık bir etkileşimdir. Tarihsel olarak, serotonerjik ilaca verilen seçici yanıt göz önüne alındığında, serotonin sistemindeki disfonksiyonun OKB patogenezinde ana faktör olduğu varsayılmıştır.

Alemin genetik mirası 😒 ve bu yüzden ciddiye alınmayan durum