Jump to content

Indra efsanesi


nevermore

Önerilen Mesajlar

İndra, Hint Mitolojisin deki Tanrılar’dan biridir. Bir gün çamur banyosu alan domuzları gördü ve domuzlar bundan ne zevk alırı merak etti. Diğer Tanrılar’a da sordu ise de cevabını bulamadı.

Bir zamanlar Tanrılar’ın kralı İndra pislikler içinde yaşayan bir domuzun bedenine girdi ve Tanrı olduğunu unuttu. Domuz bir eşi ve çok sevdiği yavruları oldu, yaşamından çok mutlu idi. Sonra bazı Tanrılar o’nun bu halini gördüler ve yanına gelerek, ‘sen bütün Tanrılar’ın kralısın, bütün Tanrılar senin emrin altında olduğu halde, sen neden buradasın’ diye sordular. Fakat İndra ne domuz hayatını, ne de domuz yavrularını bırakmak istemedi. Tanrılar ne yapacaklarını şaşırıp, İndra’yı geri döndürmek için bütün domuzuları öldürmeye başladılar. Bütün domuzlar öldüğü zaman, İndra ağlamaya ve yas tutmaya başladı. O zaman Tanrılar o’nun domuz bedenini yırtıp açtılar ve İndra dışarı çıktı.

Ne kadar kötü bir rüya gördüğünü, Tanrılar’ın kralı olan kendisinin, bir domuz olduğunu ve bir domuz gibi yaşamanın tek yaşam şekli olduğunu kabul ettiğini anladığı zaman, gülmeye başladı. Hatta o dönemde, bütün evrenin kendisinin ki gibi bir domuz yaşamı sürmesini dilediğini hatırladı…

Göğe döndüğü zaman İndra başından geçen bu serüvene çok güldü ama domuzların balçığı neden sevdiğini hiç bir zaman anlayamadı….

Atman da kendisini doğa ile özdeştirdiği zaman, saf ve sonsuz olduğunu unutur. Atman sevmez, çünkü o sevginin kendisidir. Atman var olmaz, çünkü o varlığın kendisidir. Atman bilmez çünkü, bilginin kendisidir. Atman’ın sevdiğini, varolduğunu veya bildiğini söylemek yanlıştır. Sevgi, var olmakve bilgi Atman’ın nitelikleri değil, özüdür. Onlar bir şeyin üzerine yansıdıkları zaman, onlara ‘ o şeyin nitelikleri ‘ adını verebilirsiniz.Ancak kendi ihtişamı içinde oturan, doğumu veya ölümü olmayan sonsuz Atman’ın nitelikleri yoktur, çünkü tüm oluşumlar o’nun özüdür.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

"İndra göğün tepelerinden yeryüzünde sürüp gitmekte olan hayatı seyretmekteydi. bir ara gölün çamurunda eğlenen bir domuz sürüsü gördü. Tanrı kendi kendine sordu

 

-Bu hayvanlar balçığa batmaktan ne zevk alıyorlar ki?

 

Araştırdı ama bir türlü bu alışkanlıklarının sebebini bulamadı. diğer tanrılara da danıştıysa da onlar da buna bir cevap veremediler. Aklında hep o domuzlar vardı. bu sırrı çözmeliydi. yine bir gün domuzlara gözü takıldı. domuzlar büyük bir keyifle çamurda yuvarlanıyorlardı. O an kararını verdi. Bir domuz bedeninde dünyaya doğacaktı. Böylelikle domuzların çamurlar içinde yuvarlanmalarından nasıl bir zevk aldıklarını anlayabilecekti. Düşüncesini öteki tanrılara da aktardı. Aynı şekilde merakta olan tanrılar bu fikri harika buldular. Dönüşte bize de anlatırsın dediler. İndra doğmakta olan bir domuza enkarne oldu. aradan yıllar geçmeye başladı. İndra büyüyordu. onun tanrı oldugunu hiçbir domuz anlamamıştı. Zaten kendisi de tanrı oldugunu çoktan unutmuştu bile. Büyüdü ve ailesiyle birlikte balçıkta yuvarlanmaya gitti. İlk banyolar pek hoş sayılmazdı...tiksinir gibi oldu...ama kısa bir süre sonra buna alıştı. Bir dişi ile birleşti. çok sevdigi yavruları dünyaya geldi. zaman geçtikce camur banyoları yaşamlarında çok önemli bir yer aldı. Çamur banyoları da İndra'nın vazgeçemeyecegi bir eğlenceye dönüşmüştü. bu arada süresi de dolmuştu...tekrar geldiği tanrılar dünyasına geri dönmesi gerekiyordu... süresi doldugu halde hala geri dönmedigini gören tanrılar ona aralarındaki yeri almasını emrettiler falak İndra bunu reddetti...Tanrılar aralarında toplandılar ve onu tekrar eski yerine dönmeye mecbur etmek için için bir çözüm buldular...Bu domuzu öldürmek...Ve öyle de yaptılar...

 

Göğe geri döndüğünde, İndra başından geçen bu serüvene çok güldü ama domuzların balçığı neden sevdiklerini hiçbir zaman anlayamadı."

 

"Kah çıkarım gökyüzüne seyrederim alemi, kah inerim yeryüzüne seyreder alem beni" diyen Sufi'nin sözleriyle Hint Mitolojisinde geçen İndra'nın Efsanesi arasında hiçbir fark yoktur. Her ikisi de aynı sırrı üstü kapalı bir şekilde dile getirmişlerdir...

 

Burada anlatılan insanın öyküsüdür...domuz insanı, indra ise insanın tanrısal kökenini sembolizeeder. çamur, dünyanın insanı nasıl esir aldıgının sembolüdür. dünyaya doğan insanın şuurunun kararmasını da, İndra'nın kendi kökenini unutmasıyla anlatılmaya çalışılmıştır. Yani, "insan kendi ilahi kökenini unutmuş bir şekilde yaşar" bilgisi bu şekilde mitolojide anlatılmıştır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sondaki açıklama olmasa kesinlikle anlamazdım ben bu mitolojiden bişey. anlamadan önce de sonra da şu kısım hoşuma gitti

"Göğe geri döndüğünde, İndra başından geçen bu serüvene çok güldü ama domuzların balçığı neden sevdiklerini hiçbir zaman anlayamadı."

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...