Jump to content

Astroloji böyle çökertildi...


AYATA

Önerilen Mesajlar

Astroloji nasıl çürütüldü?

Gezegenlerin ve yıldızların hareketlerine bakarak insanların ve toplumların geleceğine ilişkin kehanetlerde bulunma etkinliği olarak tanımlayabileceğimiz astroloji, MÖ. 6. yüzyılda Babillilerde başladı. Günümüzde de etkisini sürdüren astroloji, 26 asırlık tarihi boyunca çeşitli dönemlerde inişli çıkışlı bir gelişme çizgisi izleyerek varlığını korudu. Bugün dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birinin astrolojiye inandığı ve astrologları izlediği bilinmektedir.

 

Babilliler için astroloji devletin işlevlerinden biriydi. Hava tahminlerinde ve kralların kaderlerinin belirlenmesinde kullanılıyordu. Babillilerde ayrıca din adamları, halka boyun eğdirmek için, tehdit edici astroloji kehanetlerinden yararlanıyorlardı. Astrolojinin sıradan insanların geleceği ve özel yaşamlarıyla ilgili olarak kullanılması, ilk defa eski Yunan’da olmuştur.

 

İlkçağda ve ortaçağda astrolojinin öngörüleri, gök cisimlerinin gizemli etkisiyle açıklanıyordu. Gök cisimlerinin hareketleri ve görünüşleri, tanrıların (daha sonra tanrının) işaretleri olarak algılanıyordu. Örneğin Mars’ın kırmızıya çalan görüntüsü ile kan, savaş ve kitle katliamları arasında ilişki kuruluyordu.

 

Rönesans döneminde astrolojiye inanışta büyük bir yükselme görüldü. Bu yükselişte, eski Yunan düşünüşünün de etkisiyle, gezegenlerin ve yıldızların dünya ve insanlar üzerinde fiziksel etkide bulunduğu fikrinin de önemli rolü oldu.

 

Astrolojinin çürütülmesi süreci, gravitasyon teorisine giden süreçle başladı. Kopernik bu teoriye giden yolu açmıştı, Kepler ilk kez sözel olarak gravitasyon teorisine yaklaştı, Newton ise bu teoriyi matematiksel olarak formüle etti. Böylece gök cisimlerinin, yeryüzü ve insanlar üzerindeki etkisinin ihmal edilecek kadar küçük olduğu ortaya koyulmuş oldu. Bugün, yanımızdan geçen bir ağır vasıtanın üzerimizdeki gravitasyonel etkisinin, bir gök cisminin gravitasyonel etkisinden daha büyük olduğunu biliyoruz. Gravitasyon teorisinin geliştirilmesi, astrolojinin temel tezine büyük bir darbe indirmiş oldu.

 

 

 

Astrolojiye bilimsel darbe

 

Daha sonraki yüzyıllardaki her yeni bilimsel keşif, (örneğin, Darwin’in evrim kuramı, Mendel’in genetik yasaları vb.) astrolojinin çürütülmesine yeni bir kanıt sunuyordu. Yerdeki biyolojik çeşitliliğin nedeninin gezegenler olmadığı gösterildi. İnsanların yapısal özelliklerini, gezegenlerin mistik etkisinin değil, kalıtım yasalarının belirlediği anlaşıldı. Hastalıkların önemli nedenlerinden birinin mikroplar olduğu gösterildi. Böylece binlerce yıldır gezegenlerin gizemli etkilerinden birinin sonucu olduğu sanılan hastalıkların, mikrobik kökeni de ortaya koyulmuş oluyordu.

 

Ve nihayet, 11 Temmuz 1991 tarihinde astrolojiyi çürüten nihai kanıt geldi. O gün, Ay’ın gölgesi batı yarım küresini süpürüp geçmiş ve böylece en uzun süreli Güneş tutulmalarından biri gerçekleşmişti. O gün çok önemli bir gerçek açığa çıktı. Güneş’in, 11 Temmuz 1991 gününde İkizler takımyıldızında bulunduğu anlaşıldı. Oysa bütün astroloji haritaları, yılın o günlerinde Güneş’in Yengeç Takımyıldızında bulunduğunu öne sürmekteydiler. (Bütün burç fallarında, 21-Haziran – 22 Temmuz tarihleri arasında doğmuş kişiler, Yengeç burcunda gösterilir).

 

Astrolojinin temel dayanağı çökmüştü. Astrologlar, Yer’in dönme ekseninin yalpalamasının (presesyon) yarattığı yer değişimini hesaplarına katmayı unutmuşlardı (!).

 

11 Temmuz 1991 tarihi, astrolojinin nihai çöküşünün tarihidir. Ancak astrolojinin bilimsel olarak çürütülmüş olması, elbette çok önemli olmakla birlikte, insanların onun zararlı etkilerinden kurtarılması için yeterli değildir. Bundan sonra yapılması gereken diğer önemli şey, bu bilginin tüm insanlara ulaştırılması ve onların bu bilimsel bilgiyle ikna edilmesidir. Çünkü bilim, insanlara ulaştığı ölçüde bir güçtür.

 

Yararlanılan Kaynak: Lawrence E. Jerome, Astroloji Çürütüldü, Türkçeye çeviren; E. Renan Pekünlü, İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları: No: 94, Ocak 2009 ve Prof. Dr. E. Renan Pekünlü’nün bu kitaba yazdığı “Çevirenin Önsözü”.

 

Osman Bahadır

http://www.cumhuriyet.com.tr/?im=yhs&kid=18&hn=52540

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Astroloji'yi bir kehanet aracı görmüyorum. Astroloji bir bilimdir. Kalıtsal etkenler inkar edilemez, fakat insanın hem genetik hemde astrolojik etkilerden etkilendiğine inanıyorum. Konu'ya bu açıdan bakmak belki çelişki uyandırabilir, benim açımdan çelişki uyandırmıyor.

 

Hesaplamalar'da hata yapılması sadece kehanet açısından olaya bakanlar için bir hatadır bence.

 

Güneş tutulması olayıda bende astroloji'yi çürütecek bir intiba bırakmadı.

 

Konunun gündeme gelip tartışabilmesi açısından güzel paylaşım Teşekkürler...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

astrolojinin bilindiği anlamda elimine olunuşu açıklaman çok güzel olmuş ayata teşekkürler. çünkü bende siteye ilk üye olduğum zamanlarda bunu farklı şekillerde vurgulamaya çalışmıştım. kırdığım bir kalp yüzünden normalde hiç alakam olmayan astrolojinin erbabı olmuş duruma geldim bu zavallı genç yaşımda çünkü.. neyseki astrolojideki bu kayıntı[Güneş’in, 11 Temmuz 1991 gününde İkizler takımyıldızında bulunduğu anlaşıldı. Oysa bütün astroloji haritaları, yılın o günlerinde Güneş’in Yengeç Takımyıldızında bulunduğunu öne sürmekteydiler. (Bütün burç fallarında, 21-Haziran – 22 Temmuz tarihleri arasında doğmuş kişiler, Yengeç burcunda gösterilir).] korkulacak birşey değil. teleskoplar sağolsun :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Evet artık astrolojinin kendini tazeleme vakti çoktan gelmiştir...

MÖ 200 lü yıllarda 21 martta güneş 0 (sıfır) derece koç burcundayken hesaplanan mevsimsel zodyak artık işlevini yitirmiştir.

21 martta başlamıyor artık koç burcu...

Gökyüzüne bakıldıgında Burçların takımyıldızlarına baktıgımızda artık bu hesaplamalr doğru görünmüyor. 23 derece gibi bir dereceyle kaymış durumda.

Neden hiç Balık çağı Kova çağı dendigini hiç düşünmediniz mi?

O dönem bu hesaplamalar yapılrken GÜNEŞİN DÜNYANIN etrafında döndüğü sanılıyordu... Evet aynen böyle...

Bu hesaplar o zamanın koşulunda doğruydu evet bir süre de doğru olmaya devam etti ama dereceler sürekli değişti...

Şimdi dediklerimin saçma oldugunu düşünenler olacaktır.

Astronomik hesapların astrolojiyle ne ilgisi var diyeceklerdir.

2 sorum olacak bu kişilere;

 

1-Kullandıgınız zodyak astronomi hesaplarıyla çıkarılan o günün konumları değilse nedir?

2-Astrolojiyi Astronomiden bagımsız görüyorsanız hesaplarınızı neyle yapıyorsunuz?

 

Ayrıca ekleyeyim, astronomi bilimsel verilere dayanır her türlü ihtimali hesaplar. Astrologların bir kısmı bu verileri tazelemek yerine kalıpları sağlamlaştırmak niyetindeyse çıkarları mı tehlikededir?

Bir taraftan kalıplar içinde olup da kendine bazı burçların en güzel özelliklerini yakıştırıp popüler astrolojiyle ego tatmin edenler, diğer tarafta ise gerçeğin ne oldugunu merak edip şartlanmalardan arınıp bir de bu gözle bakan astroloji meraklıları olacaktır...

Ben falanca burca hiç uymuyorum !! diyenler oldukça fazla...

Bir de şunu diyenler olacaktır, burcum bana uyuyor değişmem mümkün değil...

Bunu söyleyenlerin astrolojyi birz daha araştırmasını tavsiye ederim çünkü diğer gezegenlerin etkileri kendinizi sandıgınız burç taraflarında geziniyor olabilir...

 

Şöyle bir sıfırlanıp objektif degerlendirmeler ölçüp biçmeler yapma vakti çoktan geldi.

 

Bu arada bu hesaplamaların yapıldıgı zodyak tipi sideral zodyaktır.

Doğu işidir :) Öyle pek batının işine benzemez...

Yüzyıllardır aynı şekildedir... Hint astrolojisiniz niye bu kadar tutarlı oldugunu eminim şimdi daha iyi anlayacaksınız...

Cimri oğlaklar,titiz başaklar,sabırsız koçlar :) diye gruplandırılmaktan sıkılanlar reddetmeden evel bir araştırsınlar...

 

Sevgiler...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bunu en detaylı ben açıkladım (B.C -isadan önce A.D - sonra) ama kimin umrunda hala link veriyorsunuz..

 

http://www.gnoxis.com/forum/mitraik-gizemler-28944.html

 

birde bu tabiiki...

 

bu açıklama gerçekten çok iyi olmuş. burcumuzun değişmesi rahatsız edici bişeydi çünkü biz hep 12 takımyıldızlıya göre burcumuzu okuyorduk. yılancının eklenmesi zaten saçma bir fikir çünkü eklenecek olsa orada sayılan perseus, orion, auriga(bunlar ekliptik üzerinde olmasa da) fln da eklenmesi gerekirdi. burçlarımız değişmediğine göre rahat olabiliriz ama gerçek yıldız konumlarına göre örnek olarak plutonun oğlak(capricorn)a girmediği ve hala yay(sagittarius) burcunda olması gibi astrolojinin yıldızlar ve gezegenlerin konumlarına ilişkin doğru çizilmediği konusunda tereddütleri var.

http://img58.imageshack.us/img58/3835/99955606wb2.jpg

http://img58.imageshack.us/img58/99955606wb2.jpg/1/w783.png

bu kovanın oğlak, ikizlerin boğa olması gibi kaymaların diğer bir sebebi ise, babil astrolojisini reddetmeyen roman uygarlığının koç(aries) çağından balık(pisces) çağına geçişte ilkbahar gündönümünün(vernal equinox) isanın ölümü ile yanlış yerde(koç'ta) işaretlenmesidir. bu yüzden evlerde yer değiştirmiştir. yukarıdaki resimde de görüldüğü üzere Pluto'nun konumunun hala galaktik ekvatorun üstünde Yay'da olduğunu gösteriliyor. Ayrıca yay ve akrep arasındaki yılancı(ophiuchus) takımyıldızının figürünü de görebilirsiniz.

kaynak: belirtilmemiş

 

 

 

lütfen zahmet edin bir bakın!

 

Bu arada yükselen burcum kovadır(uranus - the ruler planet) o yüzden güneşe kafa tutarcasına kibirliyim kusura bakmayın!

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

benim insanların beyinlerinde vakum etkisi yaratıp kargaşalar çıkartacak insanların tehlike yaratmaması için verdiğim bunca çabanın ödün vermenin beni ne hale getirdiğinden bahsetmeme gerek yok. birde sana takımyıldızları mı açıklayacağım. merak ediyorsan elinde 'world wide web' denen bir hadise var. istediğin takımyıldızları sözlük sitelerinden gerekirse evinin içinde eğer varsa ansiklopedilerden öğrenebilirsin. bu takımyıldızları gösteren figürlerle astroloji üzerine verdiğim bilgi amerikadan çok önemli bir vasfa sahip ve 2 senedir yazıştığım bir bilim adamının özürle tarafımdan çalınmış dökümanıdır. biraz kibirle ve ondalık duyarlık ile tersine gidişle çarptığın kişi kusura bakma ben değilim. kendinsin dark_venus.. saygılar :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ben senin hocan değilim zaten neyi öğretmeye yelteneyim git camiye filan belki öğrenirsin. bak dolu müslüman olmayı seçen batılı yada başka uluslar var. ya da öğretmenin kimse ya da idolun onu önce bir belirle ondan sonra öğrenmeye yelten. sana öğretecek kişi ben değilim. tehlikeye mi susadın sen??? sorun değil biz üstleniriz :@

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

merkür retrosu pek önemsenecek birşey değil fotonkedi. istersen burada astroloji meraklıları için verdiğim belgeseli izle neyin önemli olduğunu anlarsın umarım. beynimiz merkür retrosundan mı bulanıyor yoksa başka sebepten mi bende karar veremedim. kayboldum cidden..

 

http://www.gnoxis.com/forum/quantum-astrolojisi-31254.html

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bunu en detaylı ben açıkladım (B.C -isadan önce A.D - sonra) ama kimin umrunda hala link veriyorsunuz..

 

http://www.gnoxis.com/forum/mitraik-gizemler-28944.html

 

birde bu tabiiki...

 

 

 

 

 

lütfen zahmet edin bir bakın!

 

Bu arada yükselen burcum kovadır(uranus - the ruler planet) o yüzden güneşe kafa tutarcasına kibirliyim kusura bakmayın!

 

burçlar nefisten ibarettir. son kararı daima sen verirsin. irade senindir. o zaman ha maymunsun ha insansın ne farkeder. sonuçta ikiside kendi iradesi dışında dış faktörlerin etsiyle harelet ediyor o zaman kurulan bu mantığa göre...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...