Jump to content

Siğil,SinirlilikHali,Soğuk Algınlığı Tedavisi


hexagram

Önerilen Mesajlar

***Siğil (Verruca)

Normalde siğiller virüsler tarafindan oluşturulur, yani gerçekte derinin bir

enfeksiyon hastaliğidir. Ama günlük yaşamda bu gerçeğin pek önemli bir rolü

yoktur. Çünkü siğillerin oluşmasindaki en önemli etken, virüslerin etkisinden

ziyade derinin duyarlilik derecesidir. Eğer deri duyarli ise, genellikle ellerde,

üstderi hücrelerinde siğiller oluşur. Yaşlilik siğilleri ise genellikle gövdede, ama

boyunda, yüzde ve koltuk alti bölgesinde de oluşabilir. Bu tür siğillerin oluşum

nedeni, yaşli kişilerin derilerinde fazla miktarda yağ birikimidir. Bu durumlar

herhangi bir tedavi gerektirmez.

 

*Arnika esansi (tentürü): Arnika (Arnica Montana) esansinin hazirlanmasinda

taze çiçeklerin sari yapraklari kopartilarak bir şişeye 2/3 oraninda doldurulur ve

üstüne 38-40 derecelik kanyak veya votka eklenir. Sivi çiçekleri örtmelidir. En

azindan iki hafta boyunca sicak bir yerde bekletilen şişe arada bir çalkalanir.

Süre sonunda tülbentten geçirilerek süzülür ve koyu renkli bir şişede muhafaza

edilir. Böyle hazirlanan arnika esansi ile islatilan bir pamuk günde birkaç kere

siğillerin üstüne bastirilir.

 

*Aynisafa özsuyu: Taze aynisafa bitkisinin (yaprak, çiçek, sap) özsuyu siğilleri ve

uyuzu ortadan kaldirir. İnce kiyilmiş bitkinin özsuyu bir meyve sikacaği

araciliğiyla elde edilir. Taze özsu gün boyunca pek çok kere siğillerin üstüne

sürülür.

 

*Kirlangiçotu özsuyu: Kirlangiçotu özsuyu da tedavi edicidir. Taze bitkinin yer

üstündeki, tümü, iyice yikandiktan sonra ince kiyilir ve henüz nemliyken mutfak

robotuna atilir. Elde edilen taze bitki özsuyu gün boyunca pek çok kere siğillere

sürülür.

 

*İsveç Şurubu: Şurupla islatilmiş bir pamuk parçasiyla siğiller, yok oluncaya

kadar sik sik nemlendirilirler.

 

***Sinirlilik Hali

Çocuklarin uykuda huzursuz oluşlarinin ve siklikla karin ağrisi çekmelerinin

suçunu, başarili olma baskisinda aramak gerekir. Okul stresi çocuklarda

genellikle başarili olma baskisina yol açar ve bu durumun sonucunda da, anne

babaya göre, gereğinden fazla sinirlilik hali görülür.

Çocuklar, hirsli anne babalar tarafindan çok çalişmaya ve yalnizca başariyi

düşünmeye koşullandirilirlar. Halbuki çocuklarin gelişiminde oyun oynamanin

çok önemli bir yen vardir. Oyun oynarken gevşerler ve yeni güçler biriktirirler.

Yaraticilik ve düş gücünün özgürce işlemesi ancak böyle gelişebilir ve bu ortam

çocuğun kişiliğinin ve başari yeteneğinin gelişebilmesi için çok gereklidir.

Çocuklara huzurlu ve başari zorunluluğu olmayan bir yaşam sunabilen anne

babalar, onlarin sağliklari için daha az endişe duyacaklardir.

 

İştahsizlik, sinirlilik ve uyku bozukluklari, yalnizca başari zorunluluğu

baskisinin tepkileridir. Normal ve sağlikli bir çocuk her şeyden önce sevgi, ilgi ve

serbest alanlara ihtiyaç duyar. Bunun dişinda ayrica, bedenin güçlendirilmesi ve

sağliğin dengeye kavuşturulmasi için alinacak doğal önlemler yeterlidir.

Sikça karin ağrisi çeken, uyku bozukluklari olan ve genellikle solgun çocuklar

için uygulanabilecek bir sağlik programi şöyle olabilir: Sabahleyin

uyandiklarinda, ayni bir kedi gibi yatakta gerinmeli ve rahatlamalidirlar. Sonra

bir değişimli duş(sicak-soğuk, çok sicak-soğuk) almali, derileri kizarana kadar

ovalanmali ve kuru havluya ovalanarak kurulanmalidirlar. Daha sonra hiç acele

etmeden giyinmeli ve kahvalti etmelidirler. Kahvalti masasinda, sinirlilik veya

gerginlik değil, huzur ve neşe hakim olmalidir. Okul için çocuklara birkaç değişik

kahvaltilik hazirlanmalidir.

 

Öğlen yemeğinden sonra eğer mümkünse bir saat kadar dinlenmelidirler. Sonra,

birkaç saniye süreli soğuk su kol banyosu alabilirler. Bu kol banyosu, kan

damarlarinin ve üst solunum yollarinin tepkilerini arttiracak ve kalp atimini

yavaşlatacaktir. Ev ödevlerini yapmadan önce çocuklar açik havaya çikmali, top

oynamali, bisiklete binmeli veya yürüyüş yapmalidirlar. Akşam yemeğinden

sonra televizyon izlemek doğru olmaz, en doğrusu, çocuklarla oyun oynamak

veya okumak olabilir.

 

Eğer uykuya dalmakta zorlaniyorlarsa, soğutucu bir banyo yardimci olabilir.

Önce 35 dereceyle başlatilan banyo suyu yavaşça soğutulur. Banyo süresi beş

dakikayi aşmamalidir. Arada sirada onlara, kediotu kökü, lavanta veya kekik

katkili banyolar yaptirilmalidir. Ayrica bu düzen içinde karin ağrilari devam

edecek olursa, sicak kompresler veya sicak termofor kullanimi yardimci

olacaktir.

 

***Soğuk Alginliği

Grip gibi. genelde tüm soğuk alginliği hastaliklari virüs enfeksiyonlaridir. Soğuk

alginliği hastaliği oluşana kadar pek çok etkenin bir araya gelmesi gerekiyor.

Soğuk alginliğindan söz edildiğinde, genelde bir grip enfeksiyonu veya nezle dile

getirilmek istenir. Halbuki hastalik belirtileri oldukça değişiktir. Hafif ateş, baş

ağrisi ve kirginlik görülebilir. Bedenin üşümemesi sağlandiğinda, soğuk alginliği

belirtileri genelde kisa bir sürede yok olurlar.

Bedeni sicak tutabilmek için ise sicak ayak banyolari yapilabilir veya yatakta

dinlenilebilir. Ama yine de dikkatli olmak gerekir, çünkü soğuk alginliği

belirtilerinin ardinda, örneğin bir akciğer iltihabi gizlenmiş olabilir. Bedenin

savunma sistemlerinin güçlendirilmesiyle, soğuk alginliğina karşi etkili bir

tedavi uygulanabilir. Bir çocuğun ateşi yükseldiğinde veya boğazi ağridiğinda,

aşağidaki öneriler en iyi biçimde yardimci olacaktir:

 

*Soğuk baldir sargilari: Baldir sargisi, ayak bileğinden diz altina kadarki bölgeyi

kapsar. Islak tabaka ve orta tabaka olarak kaba bir keten bezi ve üst tabaka

olarak bir yünlü kumaş kullanilir. Islak iç tabaka 80xl00cm boyutunda olmalidir.

Kesinlikle uyulmasi gereken özellik,diş tabakanin orta tabakaya, orta tabakanin

iç tabakaya göre daha geniş olmasidir, ki sargi baldiri iyice kavrayabilsin. Büyük

keten bezinden iç tabaka soğuk suya batirilir ve sikilir. Sonra baldira sarilir ve

düzgünleştirilir.

Onun üstüne ayni biçimde ama kuru bir keten bezi ve en üste de yünlü bez

sarilir. Sargi çok siki olmamali ama baldiri kavramalidir. Soğuk baldir sargisi

yapilirken, omuzlar ve kollar yorganla örtülür. Soğuk sargidan beklenen tepki

(bir saat kadar sonra terleme) oluşmazsa, bir sicak termofor uygulanabilir.

 

*Bitki çayi: Soğuk baldir sargisinin yani sira çocuğa terletici bir bitki çayi (örneğin

ihlamur) veya bronşit çayi içirilir. Eğer öksürüyorsa rezene çayi içirilir.

 

*Bitki katkili banyolar: Kekik veya lavanta banyolari solunum yollari için çok

iyidir. Çocuklar için banyo suyu 35 dereceyi aşmamali ve banyo süresi 5 dakikayi

geçmemelidir. Banyodan sonra çocuk yatakta dinlenmelidir.

 

*Boğaz kompresi: Boğaz ağrisina ve şişen lenf bezlerine karşi bir boğaz kompresi

uygulanabilir. Islak bir bez boğaza yatirilir ve üstüne sicak bir kuru havlu

örtülür. Küçük hasta bu arada 1-2 saat yatakta dinlenir.

 

*Isirganotu: Çok yönlü isirganotu bedenin savunma sistemlerini güçlendirir ve

soğuk alginliğinin bulaşmasina karşi önlem olarak kendini yeterince

kanitlamiştir.

Yarim tatli kaşiği ince kiyilmiş isirganotu yapraği, orta boy bir su bardaği dolusu

kaynar derecede sicak suyla haşlanir ve yarim dakika demlendikten sonra

süzülür. Günde iki litreye yakin miktarda isirganotu çayi rahatlikla içilebilir. Bu

amaçla demlenen çay bir termosta sicak durumda muhafaza edilebilir.

 

*Civanperçemi: Yarim tatli kaşiği ince kiyilmiş civanperçemi, orta boy bir su

bardaği dolusu kaynar derecede sicak suyla haşlanir ve yarim dakika

demlendikten sonra süzülür. Gün boyunca 3-4 bardak taze demlenmiş

civanperçemi çayi soğutulmadan yudumlanir.

 

*Ihlamur: Yarim tatlik kaşiği ince kiyilmiş ihlamur, orta boy bir su bardaği

dolusu kaynar derecede sicak suyla haşlanir ve yarim dakika demlendikten

sonra süzülür. Günde 3-4 bardak taze demlenmiş ihlamur çayi, balla

tatlandirilarak elden geldiğince sicak içilir.

 

*Ev reçetesi: 10-15 dakikalik sicak ayak banyolari yapilir. Su dayanilabilecek

kadar sicak olmali ve sürekli sicak su eklenerek soğumasi önlenmelidir.

 

*İsveç Şurubu: Soğuk alginliğinda, bir kaşiğa İsveç Şurubu damlatilir ve açik

ağizla şurubun kokusu içe çekilir.

Civanperçemi çayina eklenerek günde 3 çay kaşiği şurup alinir. Öğünlerden

yarim saat önce yarisi ve yarim saat sonra öteki yansi içilen yarim bardak bitki

çayina bir çay kaşiği şurup eklenir. Böylece, üç öğünde toplam 3 çay kaşiği İsveç

Şurubu içilmiş olur.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...