Jump to content

Dünyalılar ile Uzaylılar Savaştı mı ?


grim

Önerilen Mesajlar

Sanskritçe’de “maha” büyük ve herşeyin toplamı anlamına gelir; “bharata” ise komünyel bir isimdir veya bir bilgeliğin tanımıdır. Daha öte metafizik yorumlarda sözcüğün “insan” anlamında olduğu da söylenir; bu bağlamda “İnsanlığın Öyküsü” yazılmıştır. Destanda anlatılan dev savaş öncelikle klanlar arası bir çatışma gibi görünse de, aslında tüm gezegenin egemenliği yolunda bir kavgadır ama sonunda öyle bir savaş başlar ki, tüm evren yokolma tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Savaşta kullanılan silahlar hem dünyasal (ok, balta, kılıç, mızrak gibi) hem de tanrısaldır (ışınlar, atomik silahlar, uçan araçlar gibi) Bir bakışa göre, Mahabharata en eski bilim kurgu örneğidir ve zeki canlılar arasındaki bir anlaşmazlığı, bir savaşı ve günümüz teknolojisinin çok ötesinde silahların kullanıldığını anlatır. Örneğin bir bölümde içinde destanın kahramanlarından Krisnha’nın da bulunduğu Vrishni’ler, Salva adlı lideri bir güçle kuşatırlar. Bunun üzerine zalim Salva, heryere gidebildiği Saubha adlı arabasına binerek “yükselir” ve sayısız cesur Vrishni genciyle beraber tüm bir kenti harabeye çevirir. Saubha adlı araç daha önceki bölümlerde anlatıldığına göre savaşın yönetildiği bayrak gemisidir ve Salva’nın kentinde bulunmaktadır yani oradan kalkıp, savaş alanına getirilmiştir. Buna karşın Vrishni savaşçılarının da benzer silahları vardır; Pradyumna adlı kahraman özel bir silah kullanır, bu silah en yüksekteki tanrıları dahi durdurmaktadır; silah için “savaş alanındaki hiçbir insan onun oklarından kurtulamaz” tanımı yapılır ve Salva Krisnha’ya doğru düşer, Krisnha gökte Salva’yı izlemeye başlar fakat Saubha adlı araç göklere özgün tanımla adeta yapışmıştır. Krisnha tüm silahlarını durmaksızın fırlatır; roketler, misiller, mızraklar, çiviler, savaş baltaları, üç yüzlü oklar, alev püskürtücüler vb... Gökte yüzlerce güneş ve ay belirir, yüzlerce yıldız doğar. Ne gece ne de gündüz vardır, zaman anlaşılamaz.

 

Radyoaktif ölümün reddedilmez tarifi

Krishna’nın Salva’nın saldırılarını savuşturmak için kullandığı silahların seslerinin anlatımı, aynen günümüzdeki anti-balistik roketlere benzemektedir;

 

“Onları savuşturdum, bir hayal gibiydiler. Hızla vuran sütünları yolladığımda, gökler parladı ve parçalara ayrıldılar. gökte büyük gürültüler oldu.”

 

Ve sonra Saubha’nın görünmez olduğu anlatılır sanki Krisnha hedefi hiç şaşırmayan akıllı bombalar kullanmaktadır. Bu arada atılan bir okun “roketin” sesiyle savaşçılar ölürler, Salva’nın askerleri “Danavalar” acı çığlıklar atarak yerlere düşerler, onları güneşe benzer parlaklığı olan okların sesi öldürür. Sauba kaçmak için saldırıya kalkışır, o zaman Krisnha “özel ateş silahı”nı kullanır bu silah güneş şeklinde halesi olan bir disk şeklindedir. Ve disk Saubha’yı ikiye böler, “kent” gökten yere düşer ve Salva ölür. Bu olay, Mahabharata’nın sonudur. En garip silahlardan birisi Pradyumna’nın kullandığı özel oktur, bu okun öldürücü gücünden hiç kimse tanrılar dahi kurtulamaz. Agneya’nın kullandığı silah ise, alevli ama dumansız ateş okudur “Yoksa artık ok yerine, ışın mı demeliyiz?” Derken savaş alanına birden bir karanlık yayılır, kimse çevreyi göremez ama gece olmamıştır, vahşi bir rüzgar başlar, bulutlar kükrer, toz ve çakıl taşları yağmaktadır, doğa dengesini yitirir, güneş gökte sallanmakta, dünya titremekte, korkunç silahtan yayılan kavurucu sıcaklık, herşeyi yakmaktadır. Filler alevler içinde, çılgın gibi oradan oraya koşuştururken, diğer canlılar buruşarak yere düşmektedir, vahşi ışınlar gökten yağmur gibi yağmaktadır. Ve ateş fırtınasının yanısıra Gurkha’nın silahının sesini duyanlar da ölürler. Bütün bunlar sanki nükleer bir patlamanın yanısıra radyoaktif çöküntünün bire bir tarifi gibidirler. Gurkha’nın çok hızlı ve güçlü bir Vimana’sı vardır; Vrishni’lerin ve Andhaka’ların üç kentine uçar ve saldırır, evrenin tüm gücünü taşımaktadır. Duman ve ateş sütunları fışkırtır, on binlerce güneş parlaklığında ışınlar yayarak yükselir. Vimana’nın “demir şimşek” diye tanımlanan süper bir silahı vardır, her iki aşiretten sayısız insanı ve kentlerini küle dönüştürür. Cesetler tanınmayacak kadar yanarlar, ölmeyenlerin saçları ve tırnakları dökülür, çanaklar, çömlekler kendi kendilerine kırılırlar, yiyecekler zehirlenir. Kaçmaya çalışan savaşçılar ve eşyaları küllerle yıkanmaktadırlar. Nedir bu silahlar? Başka hiçbir mitolojide böyle bir tanım yoktur, yıldırımlar, şimşekler vardır ama ötesi yoktur. Bunu anlamak şu anda mümkün değil; umudumuz zamanla öğrenmek. Destan’da anlatılan olaylar gerçek midir yani fiziksel midir? Yoksa metafizikçilerin yaklaşımıyla simgesel midir? 1944 yılında Paris Üniversitesi Hint Uygarlığı Enstitüsü’den Emil Senart’ın özgün çevirisi olan “La Bhagavad-Gita” böyledir (Ruh ve Madde Yayınları-1995). Türkçe çevirinin önsözünde Ergün Arıkdal şöyle der;

 

“... o halde insan kendisiyle, maddenin hakimiyeti ile savaşa hep devam etmelidir.”

 

Galiba ikisi de doğrudur yani Mahabharata hem çok uzak geçmişte kaybolmuş bir uygarlığı ve belki de yaşanmış en büyük savaşı anlatmakta, hem de dev bir ruhsal öğretiyi içermektedir; bu öğreti Senart’ın tanımıyla “Rabb’in Ezgisi”dir.

 

alıntıdır...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bu savaş olmuşsa milyonlarca yıl önce olmuşdur.. ve görünen o ki milyonlarca yıl önce adamlarla aynı teknoloji ye sahipmişiz.. ve onlar bizi yenmiş ve teknolojik olarak sıfırlamışlar bizi :D bu demek oluyo ki onlardan teknolojik olarak milyonlarca yıl geri deyiz ve böyle bi savaş olsa bile hikayede ki gibi bi savaş olmaz :D sadece onlar savaşır bizim yapacak hiç bi şeyimiz olmaz..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hayır öyle birşey yok.

 

 

evet öyle bir sey yok ve hic bir zaman olmiyacakta!

 

varliklar kendi kendine ile savasa bilir

mesela:

Insan, insan ile savasir veya

cin, cin ile savasir!

veya baska bir sey

 

ama hic bir zaman varlik ile baska bir varlik savasamaz!

Akil var mantik var, Allah bizi savasmak icinmi yarati?

mesela:

iki türlü varlik yaratim bakalim hangisi daha güclü tövbe tövbe!

 

böyle seylere inananlara.... neyse ban yemeden susayim...

 

saygilar

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

evet öyle bir sey yok ve hic bir zaman olmiyacakta!

 

varliklar kendi kendine ile savasa bilir

mesela:

Insan, insan ile savasir veya

cin, cin ile savasir!

veya baska bir sey

 

ama hic bir zaman varlik ile baska bir varlik savasamaz!

Akil var mantik var, Allah bizi savasmak icinmi yarati?

mesela:

iki türlü varlik yaratim bakalim hangisi daha güclü tövbe tövbe!

 

böyle seylere inananlara.... neyse ban yemeden susayim...

 

saygilar

 

1.herkes senin inancına sahip değil, zolmakta orunda değil.

2.sölediklerin kendi içinde çelişiyor,Allah bizi savaşalım diye mi yarattı diyorsun şu an dünyada ne oluyor sence? ne farkı var ha cinle savaşmışız ha insanla çok saçma bir şey o zaman savaş neden var madem sonsuz huzur ve mutluluk istiyor Allah? ayrı olarak her şeyi bilen ve yaratan biri neden bunalrın olacağını bilerek yapıyor o ayrı bir olay.. yaratmasını geçtim ya sıkılmış yada başka bir şey var bu işte. çünkü anlamıyoruz gerizekalı ya biziz yada... bilmiyorum anlamıyorum ve sorgulandığı zaman saçma olduğu ortaya çıkıyor. bu benim görüşüm san saygısızlık etmek istemem ancak sen nası oraya bunları yazabiliyorsan bende bunları yazmaya hak buluyorum kendime saygısızlık boyutuna gitmek istemem ancak başka şekilde yazamam bunu çünkü açıklanmıyor. anlamadığım şeyi yazdım neden böle saçma bir düzen var? bu olay neden birilerine acı çektirmez zorunda hissetmiş kendini Allah bunu anlamıyorum diceksinki onalr bunu yapmış onları yaratanda bu ortama sokanda o neden oyuncak gibi ne yapcaklarını görücem diye bunalrı yapıyor ki geleceği de biliyor :S hepsi saçmalık... (bana göre)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

gerçek saçmalık doğruya saçma demek...onlar bana saçma geliyor sana doğru gelebilir desen bile;hata burda zaten inanmak yalnışa doğru demekse inanmak diye bir kavram olamaz bana göre...inanmak? bir şeye neden inanırsın? doğru olduğunu düşündüğün içinmi yoksa yalnış olduğun bile bilemi? tabiki sana göre doğru gelebilir...bu yalnışı doğru yaparmı? aslaa...peki ya senin inandığın yalnış olmadığını nerden biliyorsun dersen; ben sadece gerçeklere inanırım;yalnışlara göre fantastik hayal kuranlar beni güldürüyorsunuz teşekkür ederim sizlere....bu dünyada siz olmasınız bu dünya çekilmezdi gerçekten...benim inancım mı? benim inancım fantastik değil sadece gerçek üzgünüm...gerçek değil diyorsan o senin hayyallerine tapmandan kaynaklanır.... kimsede zaten ben yalnışa inanıyorum demez sözde düşünebilen insanoğlu??düşünemicek halde...

--------------------

eminim şuan o yaşasaydı sizlerin uzaylılarla savaşma veya uzaylılara olan (gerçkte bedensiz varlıklar)inancınız hatta galaktik insan olma hayallerinize kocaman bir kahkaha atıp sonrada ağlardı... mustafa kemal atatütk işte o kişi.... uyumaya devam edin çok geç zaten...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Dünya'nın biz insanlar var olmadan çok önce var olduğunun gerçek olma olasılı çok yüksek her ne kadar günümüz bilimi bunları tespit etmede yetersiz kalsada olasılık yüksel. Ee! öyleyse dünyamız bir çok biolojik varlığın yaşamak isteyeceği kriterlere sahip en azından 3. boyutta yaşayan . Neden olmasın olmuştur. Ben bundan binlerce hatta milyonlarca yıl önce dünya'da kolonileşmek isteyen bir çok varlığın bunun için savaştığını düşünüyorum. Şimdi durum farklı bize karışmıyorlar çünkü durum eşitlenmiş.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

1.herkes senin inancına sahip değil, zolmakta orunda değil.

2.sölediklerin kendi içinde çelişiyor,Allah bizi savaşalım diye mi yarattı diyorsun şu an dünyada ne oluyor sence? ne farkı var ha cinle savaşmışız ha insanla çok saçma bir şey o zaman savaş neden var madem sonsuz huzur ve mutluluk istiyor Allah? ayrı olarak her şeyi bilen ve yaratan biri neden bunalrın olacağını bilerek yapıyor o ayrı bir olay.. yaratmasını geçtim ya sıkılmış yada başka bir şey var bu işte. çünkü anlamıyoruz gerizekalı ya biziz yada... bilmiyorum anlamıyorum ve sorgulandığı zaman saçma olduğu ortaya çıkıyor. bu benim görüşüm san saygısızlık etmek istemem ancak sen nası oraya bunları yazabiliyorsan bende bunları yazmaya hak buluyorum kendime saygısızlık boyutuna gitmek istemem ancak başka şekilde yazamam bunu çünkü açıklanmıyor. anlamadığım şeyi yazdım neden böle saçma bir düzen var? bu olay neden birilerine acı çektirmez zorunda hissetmiş kendini Allah bunu anlamıyorum diceksinki onalr bunu yapmış onları yaratanda bu ortama sokanda o neden oyuncak gibi ne yapcaklarını görücem diye bunalrı yapıyor ki geleceği de biliyor :S hepsi saçmalık... (bana göre)

 

bazen bende öyle düşünüyorum.yani ben müslümanım ama yinede aklıma geliyor.bu olayların olucağınjı bile bile neden bizi yaratmışki.hatta şeytanla neden anlaşma yaptığıda beni düşündürüyor.zaten onu sen yaratmışsın.neyse yorumlara yorum yapmayı bırakalım konuya bakalım..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

emir merak etme kimse kahka atmazdı o egolu biri dğeil senin gibi anlıyorum bazı şeylerin fazla maddiyatçı şekilde yargılıyorsun gerçektende öle olmalı çünkü bir gelişme olmuyor gibi görünmekte ama olmadığını bilemeyiz galaktik insan olmak bir hayal değil üstelik herkes biraz daha barışçıl baksa bu şekilde dünya birliği sağlanırdı neden bu kadar komik olsun ki bunlar? zor gelen şeyler bence Mustafa Kemal Atatürk bunlara gülmek yerinde daha detayına iner hepsi için abd dekinden daha gelişmiş sistemler kurmaya hazır olabilecek bir insan yeniliklere ondan açık kim var ki? sayılı insan 100 yılın dehaları onlar einstein bile ne yorumlar yapmış bu konuda kimse kahkaha atmaz merak etme ancak yobazlar yapar bunu çünkü m.ö bu günlere gelinceği sölenseydi onlarda kahkaha atarlardı ama günümüzün farkı olmalı değil mi? bizde kahkaha atarsak kim geliştircek insanlığı? dogmatik dinler mi? baskıcı insanlar mı? bence o galaktik insan olma hayalindeki insanlar değiştirecekler ama görüş yani zor zaten ama gülmek yerine destek çıkılmalı bir zararları yok çünkü, doğa düşkünü insanlık barışı ve huzurunu isteyen birinin ne zararı olur ki? dogmatik din düşkünleri ve baskıcı insanların zararı emin ol çok daha büyük onlar metaryalist düşünürler tek fark bu, günümüzde ne kadar mutlu olduğumuzda açık onların çağı meteryalist çağdayız şimdide bizlerin dediği olsun,,,

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

evet öyle bir sey yok ve hic bir zaman olmiyacakta!

 

varliklar kendi kendine ile savasa bilir

mesela:

Insan, insan ile savasir veya

cin, cin ile savasir!

veya baska bir sey

 

ama hic bir zaman varlik ile baska bir varlik savasamaz!

Akil var mantik var, Allah bizi savasmak icinmi yarati?

mesela:

iki türlü varlik yaratim bakalim hangisi daha güclü tövbe tövbe!

 

böyle seylere inananlara.... neyse ban yemeden susayim...

 

saygilar

 

Sizin bu cinleriniz bazen insanların içine kaçıyor veyahut çarpıyorlar? Bunlar seri üretim hatası mı yoksa senin tezin mi yanlış?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

hayatımda gördüğüm en gereksiz ve aynı zamanda zaman öldürmek için birebir olan bir soru..(yalnış anlama başlığı açan kardeşim benim) bizm cinlerimiz,senin cinlerin,onların uzaylıları,onun allahı,bizm peygamber seninkini döver uzar gider bu...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...