Jump to content

Bilimin Açıklayamadığı 36 Keşif (Resimli)


GrimReaper

Önerilen Mesajlar

şimdi soru zamanı: Bu insanlık bu 5000 yılda yazıyı keşfetti ve uzaya çıktı da, önceki 3 milyon yıllık atamlarımız hep mağarada mı yaşadılar?

 

Ama insanlık hiç bir zaman aynı hızda gelişmedi. Gittikçe artan bir hızla gelişti. Mesela şu an günümüzde kullandığımız pek çok şey sadece son yüzyılda keşfedildi. O yüzden örneğin 1900-2000 arasında ki yüzyılda ki gelişimi m.ö. den önce herhangi bir yüz yılla kıyaslamak abes olur. İnsanlar zamanında gelişip başa döndükleri fikri bana hep abes ve eksik gelmiştir. Eğer bu 36 bulgu doğruysa(örneğin dev fosili haberinin doğru olduğunu sanmıyorum) aklıma şu geliyor. İslam inancına göre ilk insan dünyaya gönderilmeden önce gezegenimizde cinler hüküm sürüyordu. Bunların kesin bir şekilde cinlere ait olduğunu söylemiyorum ama bu bilgi de aklımızın bir köşesinde bulunsun.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İnsanlığın aydınlanmasında en büyük rolü hiç kuşkusuz Modern Bilim rol oynuyor. Hatta Bilime tapanlar bile var. Ancak bazen birçok bilim adamının çokta geniş fikirli olduğunu söyleyemeyiz. Hatta dünyaya at gözlükleriyle baktıkları bile söylenebilir. Onlar bir doktrini temel alarak yollarına devam etmekte ve aldıkları bilimsel öğretilerin sınırlarını zorlamadan olaylara açıklık getirmektedirler. Buda bazen dar görüşlü teorilere yol açmaktadır. Klasik tarih ve diğer bilim öğretilerine ters düşen ve bir muamma olarak karşılarına çıkan bir çok olayı ve buluntuyu "vardır mantıklı bir açıklaması " deyip geçiştirmekte , hatta incelememektedir. Çünkü ulaşacağı sonuçlar hiçte klasik tarihin sıralamasına uyacak cinsten olmayacak. Klasik yolu değiştirmek istemediklerinden dolayıda bu buluntuları görmezlikten gelmekte, tartışmalara girmemektedirler. Buradaki amacımız bilim adamlarını kötülemek falan değil. Bilime karşı olmakta saçmalıktır. Ancak düşüncemiz Klasik bilimin daha geniş fikirlilikle incelemeler yapması ve insanlığı gerçeklerle aydınlatmasıdır. Evrim teorisinde olduğu gibi yüzyıllar öncesinin yanılgılarını devam ettirmek yerine yeni sayfalar açarak insanlığı gerçeklerle buluşturmak onların görevi olmalı. Şimdi gelin bakalım, şu dünya üzerinde bulunan ve bilimin görmezlikten geldiği , tarihimizin karanlıklarından buluntulara kısaca göz atalım. Buluntular sadece bunlarla sınırlı değil tabiki.

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/hathor.jpg

Mısır , Dendera 'daki Hathor tapınağında göze çarpan ampuller. Bu ampuller kıvrımlı kablolar ile bir jeneratöre veya açma kapama düğmesine bağlıdırlar. Ampul şeklindeki cismin içine bir yılan tasviri konulmuş. Bu da ampulün içindeki ince teli gösteriyor olabilir.

 

 

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/uso.jpg Rudolf Gantenbrink tarafından Büyük Piramitte keşfedilen bakır kulplu kapı. Resim UPUAUT 2 adlı bir araştırma robotu tarafından çekilmiştir.. Hangi amaca hizmet ettiği bilinmeyen gizemli kapı ,kraliçe odasından başlayan güney kanallarında yer almaktadır. Bu kapının arkasında başka bir kapı daha bulunmuştur. Yapılan bazı araştrmalar sonucunda içinde ne oldğunu bilmediğimiz bir oda veya odalar bu ikinci kapının arkasında bulunmaktadır.. Aynı kapıdan kral odasından başlayan kuzey kanallarındada bulunmuştur. Burada sorulan en önemli soru şu : Görünüşte hiçbir amaca hizmet etmeyen bu kapılar Neden buralara kondu ?

Piramitteki bu araştırma hakkında daha fazla bigi için : www.cheops.org (site İngilizcedir)

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/hamm.jpg

Yukarıdaki resimde gördüğünüz çekiç bir kum taşı içinde bulunmuştur. Yani Prensibe göre ,bu kum taşı oluşurken çekiç oradaydı. Keşif 1844 yılında Fizikçi David Brewster tarafından yapılmıştır (Kingoodie , Myinfield - İngiltere). İngiliz jeoloji arştırma merkezinden dr. A. W. Med tarafından yapılan analizlerde bu kum taşının yaşının 360 ile 460 milyon yıl olduğu saptanmıştr. Yani çekicinde o kadar eski olması gerekiyor. Bu sefer soru sormayacağım. Soruları siz üretin.

 

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/shell.jpg

Üzerinde oyularak yapılmış, tam gelişmemiş olsada rahatlıkla farkedilen bir insan yüzü bulunan bir deniz kabuğu. Bu buluntu 1881 yılıında jeolog H. Stopes tarafından rapor edilmiştir.Yapılan testler sonucunda, oyma işleminin kabuklu henüz yaşarken yani fosilleşmeden önce yapıldığı ortaya çıkmıştır.Bu deniz kabuğu Pliocene devrine ait ve 2 milyon yıllıktır.

 

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/sphere.jpg

Bu metal kürecikler Güney Afrika, Klerksdorp 'tan. Birinin üzerinde kürenin çevresini dolaşacak şekilde birbirine paralel 3 çizgi oyulmuştur. Bu küreler Cambrian devri öncesine ait pek çok mineral arasında bulunmuştur (2,8 milyar yıl öncesi). Bu kürelerden bazıları 6 milimetre kalınlığında, ince bir kabuğa sahiptirler. Bu ince kabuk kırıldığı zaman kürenin içinden süngerimsi garip bir şey çıkıyor.Bu süngerimsi şey havayla temas edince parçalanıp toz haline geliyor. Bu kürelerin ne oldukları ,ne amaçla yapıldıkları bilinmiyor. Üstelik 2,8 milyar yaşındalar. İnsanın inanası gelmiyor ancak bilimsel veriler bunlar.

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/coso.jpg

"Geode of Coso" antik bir parçadır. Bu kaya parçasının üzeri doğal kristallerle kaplanmıştır.içinde bir boşluk bulunmuştur. Bu boşlukta, malzemesini metal ve porselenin oluşturduğu garip bir cisim bulunmuştur.

Resim A : Kaya parçasının iki parçaya bölünmüş hali.

Resim B : Taşın her iki yarısının iç kısmını görüyoruz.

Resim C : Radiography tekniğiyle içindeki cismin resmi çekiliyor. Cisim o kadar eski olmasına rağmen metal bir yapıdadır. Bu cismin üzerinde meydana gelen ve onu kaplayan kristal oluşumlu kabuğun oluşabilmesi için 500.000 yıl (beş yüz bin yıl) geçmesi gerekiyor !

Resim D : Yan taraftan çekilen radiography resminde metal cismi daha ayrıntılı bir şekilde görüyoruz.

Sonuç olarak bu garip cisim 500.000 yıl yaşındadır. Günümüzde bir şeye ait bir parça olsaydı ,çoktan ne olduğu tespit edilirdi.

 

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/japan.jpg

Japonya 'nın Yonaguni adasının yakınında , denizin 23 metre altında insan yapısı olduğu apaçık belli olan piramitler bulunmaktadır. 183 metre genişliğinde ve 27 metre yüksekliğindeki bu piramitler yaklaşık , 8000 - 10.000 yıllıktırlar.

Japonya''da, Yonaguni''de denizin derinliklerinde bulunan ve "insan yapisi" oldugu izlenimi veren tapinak benzeri binalar acaba Prof. Hernandez'in temasi sirasinda anlatilan kitalari ayrilmasi ve hareketi ile Atlantisin bugünkü noktasindan uzaklasmis yine Atlantislilere ait bir baska dev piramitmi? Belkide piramitleri insa edenler Atlantislilerdi, kimbilir.

 

1985 yilinda Japonya’nin Okinawa Adasi yakinlarindaki Yonaguni’nin açiklarinda dalis yapan bir balikadam, hiç beklemedigi bir görüntüyle karsilasti. Suyun metrelerce altinda, dipte, derinlere dogru alçalan basamaklariyla garip bir antik kalinti uzaniyordu önünde. ilkin göz yanilmasi sandi, basamaklara yaklasip inceledi, yapinin çevresini dolastikça saskinligi daha da artti. Bilinmez bir zamandan beri suyun altinda yattigi belli olan bu basamakli yapi, düzenli kivrimlara, son derece hassas açilara sahipti. Balikadam, sudan çikar çikmaz bildigi her yere bu bulusunu haber verdi. Yonaguni sularinin dibindeki bu esrarengiz yapinin sirri henüz tam olarak çözülebilmis degil. Ama seksenlerden bu yana dalis yapanlarin oldugu kadar, jeologlarin ve arkeologlarin da ilgi odagi.

Japonya da, Okinawa ve dolaylarinda, zaman zaman 3000 yillik kalintilara rastlaniyor. Ama suyun altinda bulunan ve yapisi itibariyla bir "basamakli piramit" izlenimi veren buluntunun ne zaman kimler tarafinan yapilmis olabilecegi üzerine kimsenin fikri yok. Aslina bakilacak olursa, bu yapinin "insan yapisi" oldugu da simdiye dek resmen kabul edilmis degil. isin içinden çikamayan arkeologlar ve ortodoks jeologlar, bu dümdüz basamaklarin dogal etkilerle olusmus olabilecegini belirtiyorlar, ama hiç de inandirici degiller. Yonaguni’deki gibi düzgün, sasirtici derecede simetrik ve insan yapisi izlenimi veren bir bulguya Bimini hariç hiçbir yerde rastlanmadi. Sfenks üzerinde çalismalar yapan Boston Üniversitesi’nden Dr Robert Schoch ile John Anthony West de çalismalara katildi. Dr Schoch, ilk dalista uzun uzun Yonaguni kalintilarini inceledi ve görüsünü net bir biçimde açikladi: "Bu kayaliklar kesinlikle insan yapisi ve tahmin edebilecegimizden çok çok daha eski. Asagi yukari, 10000 yillik!" Biminideki kalintilarinda en az 10000 yillik oldugu düsünülüyor. Rastlantimi sizce?

Ayni yorumu, John Anthony West ve Japon uzman jeologlar da yaptilar. Dümdüz, doksan derecelik açilarla inen basamaklarin yani sira, kösegenlerde oyulmus düzgün ve orantili hendekler, dört ayri yerdeki sütun yerlestirme yuvalari, bu yapinin kesinlikle bir antik kalinti, bilinmeyen bir dönemden kalma "basamakli piramit" oldugunu gösteriyordu.

Schoch’un düsüncesiyle birlestirildiginde, Japon sularinin dibinde yatan bu çok eski ve bilinmez mimarlarin eseri yapi, i.Ö 11000 dolaylarindaki buzul erimesi sonucu denizlerin yükselmesiyle derinlere inmis bir "yitik uygarlik kalintisi" izlenimi veriyor.

Yonagoni’deki arastirmalar yogunlasmis durumda. Eger çevrede insana ait bir medeniyet izi (yazi vs..) bulunabilirse gerçekten çok önemli bir bulus gerçeklesmis olacak. Belkide bulunacak seyler Bimini'deki kalintilarla örtüsecek ve Atlantis ve Atlantis'in dev pirtamitlerinden biri olabilecegi ortaya atilacak veya kayip kitalar olan efsanevi Mu ve Lemurya medeniyetleri belkide bulunmus olacak.

Sonuç dünya tarihi yeniden yazilmak durumunda kalinacak, "yaziyi ilk kullanan medeniyet Sümerdi" cümlesini tarih kitaplarimizdan çikarmak zorunda kalabiliriz.

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20YERLER/japonpira_bestanden/tn_11_jpg.jpg

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20YERLER/japonpira_bestanden/tn_110_jpg.jpg

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20YERLER/japonpira_bestanden/tn_111_jpg.jpg

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20YERLER/japonpira_bestanden/tn_113_jpg.jpg

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20YERLER/japonpira_bestanden/tn_114_jpg.jpg

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20YERLER/japonpira_bestanden/tn_115_jpg.jpg

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20YERLER/japonpira_bestanden/tn_116_jpg.jpg

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20YERLER/japonpira_bestanden/tn_13_jpg.jpg

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20YERLER/japonpira_bestanden/tn_14_jpg.jpg

 

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/sacs.jpg Peru Sacsahuaman 'daki bu duvarlar ,Bimini adasındaki esrarengiz su altı yapıları ile kesin bir benzerlik göstermektedir. Bu arkeolojik duvarlar bir gizem taşımaktadırlar çünkü ,antik çağlarda yapılmalarına rağmen ,bu kadar kusursuz bir şekilde işlenip yerlerine koyulana kadarki aşamalar için yüksek bir teknoloji ve bilgi gerektirmektedirler. İnsanın açıklayamadığı , garip iç ve dış açılara sahip bu duvar taşları hakkında cevabını bilmediği sorular ise şunlar : Nasıl taşındılar?Nasıl ölçülüp nasıl kesildiler ? Nasıl bu kadar doğrulukla yerleştirildiler ? Hemde ilkel insanlar tarafından.

--------------------

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/nazca2.jpg

Bazı Nazka (Nazca) çizgileri ,yukarıdaki resmin orta kısmında görüldüğü gibi ,birbirine paralel kilometrelerce ve hatta dağları ,vadileri aşarak uzanmaktadırlar. Bu çizgileri kim takip ediyordu ve ne amaçla ?

 

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/abyd.jpg

Mısır 'daki Abydos tapınağındaki hiyerogliflerde ,helikopteri ,tankı, kargo uçağını ve planörü çağrıştıran şekiller vardır. Bu hiyeroglifler başka hiyerogliflerin altına gizlenmişlerdi. İlk tabaka hiyerogliflerin yerinden kopup düşmesiyle bu esrarengiz şekiller gün yüzüne çıkmıştır.

 

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/lness.jpg

Bu daire şeklindeki taş oluşumları 30 metre çapındadır ve Loch Ness gölünün dibinde görüntülenmiştir.

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/austral.jpg

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/thumbnails/anubis_jpg.jpg http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/thumbnails/entrance_jpg.jpg http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/thumbnails/glyphs1_jpg.jpg http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/thumbnails/glyphs2_jpg.jpg http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/thumbnails/glyphs3_jpg.jpg http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/thumbnails/glyphs4_jpg.jpg http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/thumbnails/glyphs5_jpg.jpg http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/thumbnails/glyphs6_jpg.jpg http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/thumbnails/glyphs7_jpg.jpg

1900 'lü yılların başlarında 250 civarında hiyeroglif Sydney 'in 100 km. kuzeyindeki Hunter Valley ulusal parkında keşfedilmiştir (Avustralya). Bunlar antik Mısır hiyeroglifleridir. Kuşkuya yer bırakmayacak olan Eski Mısır Tanrısı "Anubis" çizimi ile birlikte hiyeroglifler şu soruyu akla getiriyor: Acaba Eski Mısırlılar Avustralya 'yamı gitmişlerdi ?

 

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/lness2.jpg

Lochness canavarını gösteren bu fotoğraf 70 'li yıllarda çekildi. (Gerçekmi değilmi bilemiyoruz.)

 

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/skull.jpg

Kafatası Peru'da (Ica) bulunmuştur. İlk bakışta günümüz insanının kafatasına benzemektedir, ancak soru işaretlerine yol açan bir kaç etken öne çıkmaktadır. Göz boşlukları günümüz insanının göz boşluklarından %15 daha büyüktür. Beynin yer aldığı boşluk ise 2600 ccm ile 3200 ccm arasında değişmektedir. Şu andaki insanın kafatasındaki beyin beyin boşluğu kapasitesi 1450 ccm 'dir !!!

 

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/alban.jpg

Yukarıda Alban Dağına kazınmış pervaneli bir uçağı hatırlatan eski devirlere ait bir resim görüyorsunuz. Olmek topluluğunun inanılmaz ve çözümlenemeyen örneklerinden birisidir.

 

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/airplane.jpg

Bu altın maket Kolomb öncesi döneme ait bir mezarda bulunmuştur. Yaklaşık 1800 yıllıktır. Görünüşe göre bir uçağın doğru ölçekli maketi gibi duruyor. (Delta kanatlı ,motor yerine sahip ,pilot kabini var ,kuyruk kanatları bile doğru şekilde tasvir edilmiş.) Güney Amerika 'da buna benzer bir çok eser bulunmuştur.

 

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/buache.jpg

Buache Haritası 1737 'de eski yunan haritalarından kopyalanarak çizilmiştir. Harita Antartika 'nın buzla ötülü olmadan önceki halinide göstermektedir. şaşırtıcı olan ise şu: Eğer bugün Antartika buz ile örtülü olmasaydı Ross ve Weddell denizleri bu kara parçasının ortasından geçerek kıtayı 2 büyük parçaya ayırmış olacaktı. Ancak modern jeoloji araştırmaları sonucunda 1968 yılında bu gerçeğin farkına varılmıştı.

 

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/cabrera.jpg

Peru 'daki Ica çölünde bulunan ve binlerce yıl öncesine ait Ica taşları akılları karıştırıyor. Dr. Javier Cabrera büyük bir sabırla bu taşları koleksiyonunda toplamış ve binlerce taştan oluşan bir müze açmıştır. Bu taşlara kazınmış olarak , kalp naklini göstern ameliyatlardan dinozorları avlayan insanlara kadar bir çok olay gösterilmektedir. Hatta evcilleştirilmiş dinozorların üzerinde oturan insanlar bile tasvir edilmiştir.

--------------------

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/nano.jpg

Alışıldık olmayan bu spiral cisimler 1991 - 1993 yılları arasında Rusya'daki Ural dağlarının doğusunda bulunan küçük bir dere olaran Narada 'da bulunmuşlardır. Boyları en fazla 3 cm. olan bu cisimlerden (inanılmaz ama) 0,003 mm. olanlarıda bulunmuştur. Büyük olanları bakırdan , küçük ve çok küçük olanları ise çok ender rastlanan "tungsten" ve "molybdenum" maddelerinden yapılmıştır. Mikroskopla yapılan incelemeler sonucunda spiraller kusursuz bir biçimde "altın oran" tekniğiyle yapılmıştı. Dahada şaşırıcı olan şey ise: bütün bilimsel incelemelerin gösterdiği gibi bu cisimlerin yaşlarının 20.000 ile 318.000 yıl arasında değiştiğidir. Bu yaş farkı cisimlerin bulundukları derinliğe göre değişmektedir.

 

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/bone.jpghttp://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/Toxodon.jpg

Tarih öncesi devirlerde yaşamış olan Toxodon 'nun bulunan birkalça kemiği. (Arjantin). Resimde ok ile gösterilen şey ise bir ok veya mızrak ucudur. İnsanın yaşamadığını sandığımız devirde , biri onu avlamış anlaşılan.

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/pedro.jpg

1932 yılında Pedro Dağlarında bulunmuş bir mumya. (ABD ,Wyoming eyaleti , Casper şehrinin 60 mil güney batısı). Mumya koyu bronz renginde ve oldukça buruşmuş vaziyettedir. Hayattayken boyu 35 cm. ' yi geçmiyordu !!! Röntgen ışınlarıyla yapılan incelemede bu canlının ağırlığının 5,5 kg. olduğu ortaya çıkarıldı. Cinsiyeti erkek ve bütün dişleri yerinde. Öldüğünde aşağı yukarı 65 yaşında idi. Mumya 350 gr. ağırığındadır. Alnı çok aşağıdadır. Ezik bir burnu ile büyük ve geniş burun delikleri vardır. Çok geniş ağzı ile incecik dudakları bulunmaktadır. Bu yaratık bilinen insan türlerinden çok daha küçüktü. Bazı araştırmacılara göre bu çok küçük boyutlarda olan bir ırkın üyesiydi.

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/baal2.jpg

Lübnan 'ın Ballbek şehri yakınlarındaki işlenmiş dev kaya blokları. Bu taşlar binlerce yıl öncesinde buraya getirilmişti. Resimde gördüğünüz parça 1050 ton ağırlıkta ve 25 metre uzunluğundadır. Bu " momolit " takma adlı yekpare blok dünya üzerindeki işlenmiş en büyük taş bloktur. Soru şu: Bu taşları kimler ve nasıl buraya getirebilmişti ?

--------------------

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler2_bestanden/ruoteperu.jpg

Puru 'daki bronz dişliler. Modern dişlilerden farkı yok gibi. Tek farkı çok uzun zaman önce yapılmış olmaları.

 

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler2_bestanden/astrokiev.jpg

Ünlü " Kiev Astronotu " . Bu heykelcik Avrupa 'da bulunan " uzay adamı " özelliklerini gösteren tek buluntudur. Yaşı çok eskidir.

 

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler2_bestanden/ajapan.jpg

Tarih öncesine ait küçük japon heykelcikleri. Yakalarında civata taşıyan bu heykelcikler bir tür uzay başlığı ve elbisesi taşımaktadır. Hatta bunlardan biri çok büyük gözlük takmaktadır. Sanki güneş ışığından korunmak ister gibi.

[/url]

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler2_bestanden/lippiufo.jpg

Filippo Lippi tarafından yapılan "La Madonna e san Giovannino" tablosu. (15. yüzyıl) Yukarıdaki koyu renkli ve ışık saçan cisim sanki haraket ediyor gibi. Çünkü seyredenler var. Tablodaki adam ve köpek. Ressamın tablosuna aksettirdiği bu cisim hiç bir inanç ve dinsel anlatımla alakalı görünmüyor. Roma döneminde olduğu gibi günümüzdede " ufo " fenomenleri aynı şekilde gözlemlenmektedir.

 

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler2_bestanden/antiky.jpg

Bu resimde Antikythera makanizmasını görmektesiniz. Sağ tarafta ise teknik şeması yer almaktadır. 1900 yılında Girit adasında bulunmuştur.M.Ö. 1.yüzyıla tarihlenmektedir. Bu antik bronz mekanizma bize eski uygarlıkların düşündüğümüzün aksine daha ileri bir teknik bilgiye sahip olduğunu kanıtlıyor. Astronomik takvim olduğu düşünülen bu makanizmada (yada bir makinanın parçası ) içinde başka dişlilerde bulunmaktadır.

 

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler2_bestanden/giant.jpg

1895 yılında İrlanda 'da Dyer tarafından mineral araştırmaları sırasında bulunan bir dev fosili. Boyunun karşılaştırılması amacıyla bir tren vagonunun önüne koyulmuştur. Yüksekliği 3 metre 70 santimetre ve ağırlığı 2050 kg.dır.(taşlaşmış olduğu için daha ağır geliyor herhalde) Sağ ayağı 6 parmaklıdır. Ancak daha sonra bu dev fosiline ve sahibine ne olduğunu kimse bilmiyor.

 

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler2_bestanden/terraces.jpg

Kafaları karıştıran bir şehir daha. Lübnan 'daki Balbek şehri. 20 metreden daha büyük taşlarında kullanıldığı bu antik şehir Roma imparatorluğundanda eski. Hatta Sümerlilerin bilgilerine göre bile burası antik bir şehirdi o zamanlar. Taşların büyüklüğünü göstermek amacyla 2 kişi yapıların arasında dikiliyor. Bugün kimse burasını kimlerin yaptığını ,nasıl yaptığını ,ne amaçla ve ne zaman yaptığını bilemiyor. Modern bilim ise Baalbek 'i görmezlikten gelmeye devam ediyor.

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler2_bestanden/finger.jpg

Bu cisim Kanada 'nın Kuzey kutup bölgesindeki Axel Heiberg adası eski fosiller koleksiyonunda bulunmuştur. İncelemeler bunun bir insan parmağı fosili olduğunu gösteriyor. Bu fosil 100 ile 110 milyon yıl öncesine aittir (Creataceous jeolojik dönemi). Bu fosil " DM93-083 " numarasıyla arşivlenmiştir. Röngen ışınlarıyla yapılan inceleme sonucunda yukarıdaki resimdeki siyah kısımların parmak kemiklerine ait olduğu ortaya çıkmıştır. Bu kadar eski zamanlarda insan yaşamış olabilirmi ?

 

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler2_bestanden/obelisk.jpg

Yapımı bitirilmemiş bir Obelisk (dikilitaş). Şu anda dikili bulunan en büyük obeliskten 2 kat daha büyüktür. Yapımında bir çok Mısır tapınağının inşasında olduğu gibi kırmızı granit kullanılmıştır. Yaklaşık 40 metre yüksekliğinde ve 1150 ton ağırlığındadır. (Eğer bitirilmiş olsaydı)

 

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler2_bestanden/bhand.jpg

Kolombiya , Bogota yakınlarında bulunmuş bir insan eli fosili. Fosilleştiği kayanın yaşı 100 - 130 milyon yıldır. Yani , fosilde o kadar sene önce meydana gelmiştir.

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler2_bestanden/creator.jpg

Bu 120 milyon yıllık taş parçasının yüzeyi ,Ural Bölgesini gösteren (tabiri caizse) bir haritayla kaplıdır. Görünüşe göre bu kadar eski bir haritanın olması imkansızdır. Bashkir State Üniversitesindeki bilim adamları , çok eski zamanlarda , gelişmiş uygarlıkların olduğuna dair kanıtlardan biri olarak yorumluyorlar eseri. Bu greçektende insan eliyle yapılmış bir rölyeftir. Günümüz askeri haritaları ile neredeyse aynı karakterik özellikleri sergilemektedir. Harita sivil çalışmaları göstermekte yani uzunluğu 12.000 Km ' yi bulan kanallar , nehirlere çekilen çitler , güçlü barajlar... Kanallardan çokta uzakta olmayan yerde elmas biçimindeki yerler gösterilmiştir.( Ne anlattığı bilinmemektedir). Ayrıca harita bazı yazılarıda içermektedir. Hatta sayılar bile vardır. Bilim adamları önce bunun eski çince olduğunu düşündüler. Daha sonra bu düşünce bilinmeyen bir kaynağa ait hiyeroglif - syllabic türü yazıya dönmüştür. Bilim adamları bu yazıları şimdiye kadar çözemedilier.

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler2_bestanden/acambaro.jpg

1945 yılında Waldemar Julsrud adlı deneyimli bir arkeolog El Toro dağı ( Meksika ) eteklerinde gömülmüş vaziyette kilden yapılmış küçük heykelcikler buldu. Daha sonra El Tro şehri yakınlarında ve şehrin diğer tarafında Chivo Dağ yakınlarında poselenden yapılmış 33.000 'den fazla heykelcik bulundu.

Buluntular Chupicuaro , klasik kültür öncesine aitti. (M.Ö. 800 'den M.Ö. 200 'e kadar olan dönem) Bulunan heykelcikler , 65 milyon yıl önce yok oldukları düşünülen çeşitli türlerdeki dinozorları kusursuzca tasvir ediyordu. Modern bilim döneminde, neye benzedikleri ancak çözümlenen tarih öncesi bu yaratıkları ,nasıl olduda böyle eski bir uygarlık kusursuzca sanat eserlerine yansıtabilmişti ? İnsan görmeden tasvir edemez.

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler2_bestanden/newzealand.jpg

Yeni Zellanda 'da bulunan çok eski bir uygarlığa ait kusursuzca yerleştirilmiş taşlardanoluşan duvarlar bulundu. Bu duvarları yapan uygarlık hakkında en ufak bir bilgi yoktur.

 

 

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler2_bestanden/mortar.jpg

1877 yılında Montezuma tünel şirketinin bir tünel çalışması sırasında 50 milyon yıl eski olan bir lav akıntısının içinde bir tokmak ile bir kap bulundu.( Table dağı - California) Tomak yaklaşık 30 cm uzunluğunda ve kap ise 10 cm çapındadır. Bu buluntudan şu sonuç çıkıyor: 50 milyon yıl önce yanardağdan fışkıran lavlar sel olup akarken bu tokmak ile kap oradaydı ve ikiside lavın içinde gömülü kaldılar. 50 milyon yıl önce ???? !!!!

Genel soru olarak şunu sorabiliriz: Bizlere öğretilen tarih yanlışmı yoksa bizler hayalmi görüyoruz.? Acaba ,aynı UFO olgusunda olduğu gibi bir takım gizli yapılanmalar gerçek tarihimizi bizden saklıyorlarmı? siyasi gizli güçler gerçeği çarpıtıyorlar ve gerçekleri görmemiz engelleniyormu? Bilim buna alet mi ediliyor.Eğer öyleyse NEDEN ? Bilmemizi istemedikleri şey ne ?

 

kaynak

--------------------

not: tek tek yaklasık 9 tane özel isim ve ayrı ayrı 5 cümle arama yaptım sitede bu başlıgı bulamadım...

nevermore tarafından düzenlendi
Ardarda Atılan Mesajlar Birleştirildi
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

http://www.ufonet.be/GiZEMLi%20DOSYALAR/gizemliler1_bestanden/cabrera.jpg

 

resimi 'Fenomen Dergisi'den hatırlıyorum.. sezeryanla doğum yapıtırılan bir kadın olduğuna değilnilmişti.. hatta bazı taşların üzerinde daha ilginç motifler ve günümüz ameliyathanelerinde kullanılanlarla tıpatıp aynı neşter vs. de resmedilmişti.. ister istemez.. eski çağlarda daha mı moderndik demekten alamıyor insan kendini.. ve insanın bilinen tarihimizin ne derece doğru olduğu hakkında şüphe duymasına neden oluyor..

 

ha bu arada Lübnan Balbek'teki tapınağın yapımı ile ilgili bir belgesel vardı.. süper mühendislik dehası bir eser ortaya çıkarmışlar..;)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...